Karanlık gözlerinde yaş yok. Tezgâh başındalar Önlerinde kumaş yok… Gıcırdıyor dişleri:– Sana kefen dokuyoruz… Sana tezgâhımızda üçüzlü beddua dokuyoruz Dokuyor, dokuyoruz… Lânet olsun önünde diz çöküp yalvarılan puta, Kışın soğuklarında ve zalim pençesinde açlığın Boşuna bekledik, boşuna umduk, O bizi aldattı, bizi oyaladı… Dokuyor, dokuyoruz… – Lânet sana ey kıral, Sefaletimiz karşısında taş kesilen Ve …
Tag: Heinrich Heine
Şub 23
Şarkılar
Güller, servi dalları, sırma tellerle,Bir tabut gibi,Süsleyerek bu kitabı sevimli, hoş,Koysam içine şiirlerimi. Aşkı da koyabilsem! YeşerirAşkın mezarında huzur çiçeği,Büyür, açar koparılır-Benim için açması, ben ölünce! İşte şiirler, Etna’nın lavlarıGibi taşkın nağrımdanKıvılcımlar saçarak fışkırdıEtrafa bir zaman. Şimdi hepsi sessiz, ölü adeta,Donmuş, katı, buğulu,Fakat canlanırlar eski ateşte,Esse üstlerinden aşkın soluğu. Dile gelir kalpteki duygular,Aşk soluğu çiy …
Şub 23
Rüya Görüntüleri
1Bir zaman düşlerimde çılgın, ateşli aşklar,Güzel saçlar,- mersinler, muhabbet çiçekleri,Tatlı dudaklar, acı sözler,Yaslı şarkıların üzgün ahenkleri. Soldu sarardı, uçup gitti o düşler,Savruldu rüzgârda rüyalarımın sultanı!Bana yalnız, o günlerde yumuşak şiirlereAlevli, çılgın ne döktümse o kaldı. Sen kaldın öksüz şarkı! Sen de uç git şimdi,Ara o hayali, düşlerde çoktan silik,Bulursan selâm söyleEy havalı gölgeye gönderdiğim hafif …
Şub 23
Şarkılar
1Kalkınca sabahları sorarım:Sevdiceğim bugün gelir mi?Yıkılır akşamları, ağlarım:Bugün de gelmedi. Uykusuz, uyanık yataktaKaygı, keder geceleri;Dolaşırım orda burda gün boyuDüşlerde, yarı uykuda gibi. 2Telâşlar içindeyim, huzursuz!Onu göreceğim birkaç saat sonra.Sadık kalbim, atışların zorlaştı,O ki en güzeli, güzeller arasında! Fakat bu saatler ne de uyuşuk!Yürümezler bir türlü, miskin,Esner, ayak sürürler,Hey tembeller, biraz acele edin! Deli dolu bir …
Şub 23
Annem B. Heine’ye
Annem B. Heine’ye (doğuşu: V. Geldern) 1Alıştım başımı dik tutmaya,Aklımın doğrusuna giderim, dönmem;Yüzüme kim baksa, kıral da olsa,Gözlerimi yere eğmem. Fakat anneciğim söyliyeyim açıkça:Ne kadar zorluysa da gururum,Senin tatlı, candan yakınlığındaKüçülür, yok olurum. Beni böyle sindiren şendeki o ruh mu;O yüce ruhun mu deler geçer her şeyi,Bir çakar, uçar gider gökteki nurlara doğ Üzülmem onları …
Şub 23
Sevgilimi gördüm düşümde
Sevgilimi gördüm düşümde,Yılgın, çileli bir kadın;Solmuş çökmüş, eskidenBenzeriydi baharın. Bir çocuk kucağında,Birini elinden tutmuştu;Üstünde başında, bakışlarındaBelliydi kederi, yoksulluğu. Kaykıla doğrula çarşıdan geçiyordu,Birden beni gördü, baktı yüzüme;Ona şunları söyledim,İçim acıyla doldu: “Gel, evime gidelim,Bak, solgunsun, hasta…Ç alışır ederim,Yer, içersin yanımda. Çocuklara da bakarım,Ne aç korum, ne açık;Ama önce seni düşünmeliyim,Zavallı, talihsiz çocuk! Seni sevmiş olduğumuSöylemem hiç …
Şub 23
Senden Ayrılırım
Evlendik, diyelim karımsın,Herkes kıskanır seni;Zevkler, hazlar, güzelim,Geçer günlerin sevinçli.Diyelim şirret çıktın,Sabırla katlanırım;Ama şiirlerimi beğenmezsen,Senden ayrılırım. Heinrich Heine
Şub 23
Pişmanlık Türküsü
Bay Ulrich, atıyla, yeşil ormanda,Hışırtısı yaprakların tatlı;Dallar arasından görüyor güzelBir kızın kendine baktığını. “Tanıyorum onu!” diyor asilzade,“Tanıyorum bu parlak, bu aydınlık yüzü;Kalabalık ve tenha yerlerde gördüğümOdur hep, üzerimde büyüsü. Ordaki o, dudaklar yeni açmış, tazeİki gonca gül;Ama bazan onlardan haince,Acı sözler dökülür. Bunun için bu ağız, tıpkıHoş bir gül korusudur,Loş fidanlar arasında, ıslık çalanSinsi yılanlar …
Şub 23
Lirik İntermezzo
ÖNDEYİŞ Bir şövalye vardı üzgün, sessiz,Solgun yanakları çukurda;Kapılmış karanlık hülyalaraDolaşırdı sendeler gibi orda burda.Dalgın, hissiz, yavaş, sakarSallana yıkıla yürür gördükçe onu,Gülüşürdü çiçekler, kızlar. Evde karanlık bir köşeye çekilir,Kaçardı çok vakit insanlardan.Özlemli, uzatır kollarını,Fakat tek söz çıkmazdı ağzından.Yalnız gece yarısı oldu muBaşlar bir tuhaf şarkı, ses —Kapısı vurulurdu. Girer sevdiği usulca içeri,Hışırtılı elbisesi dalga köpüklerinden,Terütaze bir …
Şub 23
Christian S.’ye Fresk Soneler
1Benden paso, dalkavuk muyum odunlara,Dışları altın, kum çakıl içleri;Peki demem bir külhanbey elini uzatsa,Adımı lekelemek gizli niyeti. Eğilmem önlerinde o güzel sürtüklerin,Parlarlar edepsiz, ne utanma, arlanma;Koşsunlar kendilerini, ben yokum,Tın tın putlarının zafer arabalarına. Biliyorum telef olur gider meşe.Eğilip bükülerek deredeki kamışsaRüzgârda fırtınada durur eski yerinde. Peki ama ne olur o kamış sonunda?Şansa bak! Ya bir …
- 1
- 2