Nerden mi anlıyorum yaşlandığımıKadınlar gittikçe daha güzel Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünüSular daha soğuk rüzgâr daha serin Eskiden her konuda konuşurdum istekleBir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi Büyük yapılar ışıklı çarşılar bittiAra sokaklara salaş kahvelere gidiyorum Kurtulmak için çırpındığım çocukluğuYeniden öğreniyorum çocuklardan şaşarak Bütün sesler çın çın bir yalnızlık oluyorİçimden geçenleri söyledim sanıyorum Birisi bir şarkı …
Tag: Şükrü Erbaş
Şub 23
Yenilgi
Bir kadın iki çocuklaÇiviliyim odalaraSöylesem de söylemesem de bu böyle Çıksam çıksamZincirim kadar özgürlüğümYaşamak hep ötelerde Dili kopmuş bir hayal çanı yüreğimSesini yalnız benim duyduğumVurur durur çığlık çığlık içimde Dönüşü olmayan biricik şeymiş zamanYaşamak meğer ne büyük bir kazançmışKavradım acılar içinde kaybede kaybede Şimdi hangi güzelliğe dönsem yüzümüTomurcuklara yakışmayan bir akşam güneşiParçalar kendini karşı …
Şub 23
Kocaman Bir Çocuğu Öpüyorsun
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsenHerkesin perde perde çekildiği bir akşamSiyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsunAğzında eriklerin aceleci tadıElleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlasıBir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyorAralık kapılarda bekleyişin çarpıntısıBir kadının eksildikçe ömrüme eklenenUzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun.Uzak dağ köylerine vuran ay ışığıKerpiçlerden saraylar kuruyor …
Şub 23
Ömür Hanım’la Güz Konuşmaları
…Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı… ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, …
Şub 23
Zaman buldukça uğra
Anlıyor musun…Zaman buldukça uğra Tek neşem bu benim Beklemek ve bulmakla yaşadığım Dili tutulmuş bu şaşkın sevinç. Eşyalar geri çekiliyor sen gelince Bir ayrıntı gibi içinde kaybolduğum Sığ ilişkileri günlerin Geri çekiliyor, dudaklarıma kadar Yükselen sıkıntı suları Tutunup kirpiklerinin ışığına Mavi bir kıyıya çıkıyorum Kurtuluyorum boğulmaktan. Aldığım soluğu duyuyorum, varlığımı Dünyanın benim için de var …
Şub 23
Çocukların uçurtmalarına benziyorsun
Çocukların uçurtmalarına benziyorsunBiliyor musun…Rüzgârı hiç dinmeyen bir mavilikteGüneşli sular gibi gülümsüyor yüzün.Ve ben çok aşağılardaKatı ülkesinde toprağınTutulmuş heyecanınaTitreyerek izliyorum süzülüşünü… Bir hazin hızla uzaklaşıyor her şey . . . Şükrü Erbaş
Şub 23
Sığ Sularda
Siz hiç duyarsız insanlaraŞiirler sundunuz mu? Bir kıraçta kuru dala‘Belki’ sularını salıp,Yeşerir de al yemişlerVerir diye umdunuz mu? Ardı sırsız aynalaraYalnızlığı silmek için,Bakıp bakıp karşınızdaKaranlığı buldunuz mu? Aykırı isteklerdeSeslerin, sessizliğiSilip süpürdüğüOdalarda oldunuz mu? Siz hiç sığ sulardaBoğuldunuz mu? Şükrü Erbaş
Şub 23
Yüzü Yağmura Gömülü Düşüm
Duruşun bir ayrılık resmi çiziyorAkşamın incelen sularınaSusuşun yıkıyor beni en zayıf yerimdenBilmez miyim içindeki kederiYüzü yağmura gömülü düşümBöyle buğulu camlarda dalgınGözlerin iklimini yitirmiş iki bulutBulanıp durur bir uzak rüzgarlaAykırı mevsimler içindeSaçların saklar omuzlarındaki yükü Dönsen ve öpsem incitmedenAlının gücenik ülkesiniBenim ömrümsün sen, onurum, geleceğimGitmek hangi acıyı onarır kiBilmez misin çare değil üzüntü Şükrü Erbaş
Şub 23
Çekilme
Çocuğum benim, dalsızım, kanatsız hayal rüzgârımİnce içlenmelerle kıvrıla kıvrılaTenimde düğümlenen duygu çıkmazım.Öpmesi gibi büyük suların engin kıyıları titreyerekTutkular köpükler içindeİncitmeden tek bir kum taneni sürüklemedenÇekileyim ömrünün ak örtüsü üzerindenUsulcacık, saygılıDerin kuyularına büyük yalnızlığınİzler bırakarak geride yürek çarpıntılarındanİyimser, kederliBir özge zaman arması gibiAndıkça sevgiyleYalnızca sevgiyle ışıklanan… Yanlış kıyılarda çırpınıyor bu yaşlı denizBu ağır suyu bu ince …
Şub 23
Ben Şiir Yazmazsam
Gece, yalnızlığımıza çekilen gök-perdeyse şiir içerdeki aydınlığımızdır. Ben şiir yazmazsamYitirir dilini içimdeki çocuk,Dünya bir mahzun olur.Çıkarır giysilerini sözün tenindenİmge denilen o esrarlı konuk,Nesneler kendince …