acının vergisini verdik, gülün haracını ödedikhüznü demirbaş defterinden düşmeye geldi sıra sen ki eyvan ağıtlardasürekli ve ahşap bir gülümseme gibi durdungözlerin bozkırdan devşirmeyolların bozgundan derlenmişkaranlık yolcusu turnaların ve kurduney hüzünlere reâyâ olan derviş acının vergisini verdin, gülün haracını ödedinhüznü demirbaş defterinden düşmeye geldi sıra tarlalarla uzar gider al kısrakgökçe çiçek tozar durur sılalarlaoysa ölüm, bir …
Tag: Hilmi Yavuz
Şub 23
Veda
daha başından beri hiç sevmedim yerimi:adî gök, bayağı toprak!bu lânetlenmiş yerdeiki arada kaldım;bir betona gerilmiştim, ufaldım;aşkları koparıyor bizi, hüznü öteki,durmadan bir leşe konuyor akbabalar…akşamlar biraz düşkün; yollar, kanayan yollar…ay lağımda batıyor ve sözler hiçbir yerde;her zaman kalbimizin yerinde ince duvar…aldanış! belki uğursuz bir gölgebulanmış kalmış…belki her aldanıştan kalan siyah aynalar!rüzgârı kuytulardan esirgemeyen ne varmış?ve daima …
Şub 23
Aynalar Ve Zaman
erguvanlar geçip gittiler bahçelerden geriye sadece erguvanlar kaldı şair! bahçelere özenecek ne vardı? işte tenhâ her yanımız, hep tenhâ ne aradık sözcüklerin kuytularında ne bulduk soldukça çoğalan dilimizde? Zaman´ın sırı hala duruyor olmalı ki üzerimizde biz bakınca görünen aynalardı nasıl var olduysanız öyle kayboldulardı bir yazın tiniyle bir güzün bedeni hem birleşti hem de ayrıldı …
Şub 23
Harfler ve Kibrit
aşkları da yaktım, yalnızlığı dadumanına gel dedim, ateşine gitsözlerin külü kaldı elimdebir de gül, bir kibrit kimbilir hangisiydi yanmadıeskidendi o süslü intiharlarhilmi! gel akşama hüzün varbir de gül, bir kibrit durup da saysam da çoğu da bir’dirşiirler da, da, da şenlik ateşleridirdizelerden yanık kokusu gelirbir de harf, bir kibrit Hilmi Yavuz
Şub 23
zaman nedir? günler ne?
zaman nedir? günler ne?yaralardan bir yara… kalbimdir mâsivâyı tüketti, kendini savura savura…kalbimdir, arzulara tercüman;yara yok, görünmüyor,ama kan akıyor, hâlâ akıyor,tenimi kavura kavura kalbimdir, şiire dönüştügül yarası olup her yerde;aşklar kalkıp şimdi burdan gider deyaraya tuz vura vura… zaman nedir? günler ne?yaralardan bir yara… Hilmi Yavuz
Şub 23
çöl ve kilit
Her şeyin kilide, bir kilide dönüştüğü günlerdi;herkesin bana bir eşya gibi baktığı günlerdi; kilitle beni, ey eşya bakışlı sevgilim! eski bir ceviz sandık gibi bırakıldığı yerde, ölü bir şairin taflanlar arasında öylece duruyor olması ve kimsenin ona yüz vermemesi gibi anma gününde… Kitab’ımı Yalnızlığa indirdiğim günlerde; nehirlerin bir testiye sıkışıp kaldığı günlerde; doğur cübbeni Cüneyd; …
Şub 23
tâ, sîn, mîm
Şub 23
size bakmanın tarihi
size bakmanın tarihi! Sizbir gonca kadar kendiliğindenyazılmış olmalısınızderin, korkunç ve ergenkalbim, sevdalara sığmayan kalbimbir dağı içeriyor geçerkensiz o dağa sanki kışve sanki bıldır yağan karsınızumarsız sözcüklere bulanmış size bakmanın tarihi! Sizbir keteni köpürten yazve inanılmazyalnızlıklarsınız: sadecesizin olan o vahim, o beyazve kuytu gurbet sesleriyleişlenmiş yazdıklarınızve yanık, kavrulmuş dizelersinizkimbilir hangi sevdalara dolanmış size bakmanın tarihi! Birkalbime …
Şub 23
Çöl öyküsü
çöl denilen o öyküyüyazmak için konuşurkensustum içimdeki türküyü.. . anlasın doğan gün seni:bir aşk ötekinden mi kalır?ah, şiirin altın tüyü!.. hangi yalnızlık kapatır benivar mıdır iyi bir gül, ki kovsuno yazın içindeki kötüyü? Hilmi Yavuz
Şub 23
Hayal Hanım
Yeşil imgeli kız! İlkyazım!hangi harf gül, hangi dal dize?Bu büyük ağaçtan her ikimizekalan hangimizdik…ey hayal hanım? Yeşil imgeli kız! Biz sizeyazılı sevdalar sunduktuve döne döne uçurumlargibi şiirler… Şiirlerle örselenmiş’yüzüve kalbi güllere belenmişbiriydim ben… ve hangimizedoğru akar suydum,ey hayal hanım? Yeşil imgeli kız! ilkyazım!hangi harf gül, hangi dal dize?Bu derin ağaçtan her ikimizekalan hangimizdik…ey hayal hanım? …