Kategori: Şiirdir Baba

Babam’ın anısına

Her ölüm dünyada bir çatlak açar – bir boşluk bırakıp
öyle gider her kişi: öteki kişiler de, şimdi, o çatlağı
kapatmakla, o boşluğu doldurmakla görevlendirilmiş
hissederler kendilerini.

Oğluma

Oğluma oğlumun gülüşünü duyuyorum hâlâevimin eskiyen duvarlarındakokusunu, geçtiğim tüm denizlerdesaçlarına vuran ışığın gürültüsünükalbimin alt güvertesinde oğlumun büyüyüşünü izliyorum hâlâzihnimin gizli odalarındaher birinin içinde bir başka an,özenle saklanmış zamanbana bakıyor oradan rüzgârı durdurmak istediğimiz anlar vardırinmek, hayatın eski duraklarından birindetutunmak, sana uzanan o küçük elebakmak özlemle,dünyayı henüz tanımamış gözlere kalbimin ışığı! geleceğe yaptığım çağrıson sevgilim, ömrümün …

Devamını oku

Füruğ Ferruhzad’dan babasına mektup: Mezarında yatan biri gibi yalnızım

Çarşamba, 2 Ocak 1957 Sayın babacığım, umarım iyisinizdir. Muhakkak size uzun bir süredir mektup yazamadığım için incinmiş ve sizi sevmediğimi düşünmüşsünüzdür, ama bu doğru değil. Ben hep size mektup yazıp, sizinle dertleşmek istiyordum. Ama ne zaman mektup yazmağa niyetlensem, kendi kendime soruyorum ne yazayım, sizinle benim aramda oluşan bu arayı ne ile kapatabilirim diye. Ben iyiyim, sağlığım …

Devamını oku

Babalar Uzak

Kimi geceler vardır bir çocuk Usulca yer değiştirir yatağındaGizli mağaralarda gündüzden artan ışıkGibi kendi ıssızlığını çoğaltır yalnızlık Kimi geceler vardır yıldızlarKendileri kadar çok ve uzaktırlarTozların dinlendiği saatlerde elişiSıcaklığını arayan çocuğun usulca ürperişi Kimi geceler vardır uzak yollara çıkılırBakınca bir kapı açılır karanlıkta, uçuşur tozlarOrada bir erkek usulca bir kadından ayrılırOrada kendi gövdesine sığınır bir çocuk …

Devamını oku

Size bir şey söyleyeyim mi, bu itirafım ilk olacak ve de size olacak.

Ölmemiş olsaydı babamGülüşünü güz örtmezdi anneminDikenler batmazdı küçücük ellerineOyuna ara vermiş kardeşlerimin Ölmemiş olsaydı babamRaydan çıkmazdı bir trenBir vapur batmazdı yolcularıylaAnnemin yastığı dönüşmezdi hiçZehrini salan yılana Abdülkadir Budak BABAM VE GÜZ Başlık yanıltmasın sizi, babam yaza benzerdiAma her zaman için güzden yaprak alacaklı Babam yaza benzerdi, kendine susamam içinGözlerine bakardım, kurumuş kuyu ağzı Yaza benzerdi …

Devamını oku

Vasiyet

Erken öleceğim göreceksinizİçimden uzaklaştı bir atın kişnemesiGül soldurdum, dışlandım bir bahçedenDuvar sandım bileğime çaktım çiviyi Kibritimi kaybettim, yoğunlaştı karanlıkUğraştım, yakamadım güneş sandığım mumuBir çığlığı ezberime aldım benİyiye çıkmayacak tabut yorumu Kimse bulup getirmedi annemin gülüşünüBabamın öldüğü gün evden çıkıp gitmiştiYanlış masal kahramanı olduğumu, tuhaftırMasalsız büyüyen çocuklar söylemişti Sokağın öbür ucunda tabelasız bir dükkanKör makasın kestiği …

Devamını oku

Babam ve Liman

Limanın anlamını çözer mi yanaşan gemiBunu denize sorsam daha derine inerLiman bir şey söylemez belki de gemilereAçıklarda içine demir atmışsa eğer Babam limandı belki, yanaşmayan gemi benAynı suların açığı, kıyısıydık ikimizSusmak ona özgüydü eşlik etmekse banaBen şimdi anlıyorum, martıydı eksiğimiz Abdülkadir Budak(1952) BABAM VE YOLCU Babamdı içimdeki yolculuklardan biriUçuruma çıkmasını hangi oğul isterdi? Hadi ben …

Devamını oku

Kendime Öğüt

Çok sevmek de öldürür bazen. Tutkuyla bağlandığın herkes gider.Hiçbir yara iyileşmez aslında.Bir gün bir köşe başında yorulursun. Çok sevmek de öldürür bazen. Korkulara mahkum olan düşlerin,Birer birer kedere dönüşür zamanla.Ve acı otağını kurar virane yurdunda.Su konuşur, dağlar dinler, sen susarsın. … Yalnızlık olursun etinle kemiğinle.Gün olur dizeler de terk eder seni. Emin Baş Ölüm, acaba …

Devamını oku

Zilif

Şimdi —Zilif için 14 Temmuz [——-] Sevgili Kızım, zorlukla yazıyorum. Elim rahatsız, titriyor. Onun için, yazım çarpık-çurpuk oluyor. (Bu küçük defteri de kendim yaptım; sayfalan keserken o da biraz eğri-büğrü oldu.) Kusura bakma.  Yazdıklarımı şimdi okurken, beni iyice anlayabilecek konumda olacaksın — yıllar geçecek; büyüyeceksin. O zaman, bana küçükken beslediğin duygular, belki bir-iki anıya sıkışıp kalmış …

Devamını oku

KAYIP KÜÇÜK OĞLAN

KAYIP KÜÇÜK OĞLAN “Baba! Baba! nereye gidiyorsun?Ah yürüme bu kadar hızlı.Konuş baba, konuş küçük oğlunla,Kaybolacağım yoksa.” Gece karanlıktı, yoktu orada hiçbir baba;Çocuk çiğle ıslanmıştı;Batak derindi, ve çocuk ağlıyordu,Ve pus uçuyordu uzaklara. BULUNAN KÜÇÜK OĞLAN Issız bataklıklarda kaybolan gezgin ışığıTakip eden küçük oğlanAğlamaya başladı; ama hep yakında olan Tanrı,Beyazlara bürünmüş, babası kılığında ortaya çıktı. Öptü çocuğu …

Devamını oku