Tag: Abdülkadir Budak

Size bir şey söyleyeyim mi, bu itirafım ilk olacak ve de size olacak.

Ölmemiş olsaydı babamGülüşünü güz örtmezdi anneminDikenler batmazdı küçücük ellerineOyuna ara vermiş kardeşlerimin Ölmemiş olsaydı babamRaydan çıkmazdı bir trenBir vapur batmazdı yolcularıylaAnnemin yastığı dönüşmezdi hiçZehrini salan yılana Abdülkadir Budak BABAM VE GÜZ Başlık yanıltmasın sizi, babam yaza benzerdiAma her zaman için güzden yaprak alacaklı Babam yaza benzerdi, kendine susamam içinGözlerine bakardım, kurumuş kuyu ağzı Yaza benzerdi …

Devamını oku

Vasiyet

Erken öleceğim göreceksinizİçimden uzaklaştı bir atın kişnemesiGül soldurdum, dışlandım bir bahçedenDuvar sandım bileğime çaktım çiviyi Kibritimi kaybettim, yoğunlaştı karanlıkUğraştım, yakamadım güneş sandığım mumuBir çığlığı ezberime aldım benİyiye çıkmayacak tabut yorumu Kimse bulup getirmedi annemin gülüşünüBabamın öldüğü gün evden çıkıp gitmiştiYanlış masal kahramanı olduğumu, tuhaftırMasalsız büyüyen çocuklar söylemişti Sokağın öbür ucunda tabelasız bir dükkanKör makasın kestiği …

Devamını oku

Güz Okulu Mezunu

Yazdıklarımın özeti: kuğuda boğulan havuzAvcıların yanında poz verdiği ölü ceylanKendini kanatan gül imgesiLeyla içerikli korkak kahraman…Beni yanlış bir masala kilitledi çağYazdıklarımın özeti: Aşkın kirlendiğidir Kendine saplanan bir hançerle tanıştımDuydum kuş çığlığını fırtınalı günlerdeRaydan çıkacak trene herkesten önce bindimUmutsuzluğun yakıştığını gördüm bu çağaBin bir güçlükle edindim aşk markalı kumaşıUsta kılıklı çıraklar gömlek dikemedi bana Daldan düşen …

Devamını oku

Babam ve Liman

Limanın anlamını çözer mi yanaşan gemiBunu denize sorsam daha derine inerLiman bir şey söylemez belki de gemilereAçıklarda içine demir atmışsa eğer Babam limandı belki, yanaşmayan gemi benAynı suların açığı, kıyısıydık ikimizSusmak ona özgüydü eşlik etmekse banaBen şimdi anlıyorum, martıydı eksiğimiz Abdülkadir Budak(1952) BABAM VE YOLCU Babamdı içimdeki yolculuklardan biriUçuruma çıkmasını hangi oğul isterdi? Hadi ben …

Devamını oku

Kalbin Öteki Yarısı

kuşun yeni karılmış zifte konması gibidirkefeni yeğlemesi bir kışın kar yerineyakıcı yaz gününde gölgenin çekip gitmesiçekilmesi gibidir kabına sığmayan nehrinçarmıhlı bir yorumla belki de İsa özeti ikiye bölünür bir kalp, duymaz acıyı ötekibir köy boşaltılırken Dilan’ın aşkı eskirçocuklar büyür birden, anneler şaşırmaz bunayıldızlar erkenden yatar, lambanın gazı tükenir kerpiç düşer yarım kalır bir duvargeyiklere rastlanır …

Devamını oku

Yanlış Anka Destanı 1

Ürkekliği kimliğine ekleyenBir ceylanın ikizidir yazdığı şiirO eski huyudur, bırakamadıHep yaralı imgelere rastlar daTutar ellerinden eve getirir Öteki özelliği sürüyor dahaYeterince gizleyemez kendiniYanlış anlaşılmaya bu yüzden alışıktırVe usulca ağlamaya Avcılardan korktuğunu söyler oTutup ikinci dizede açıklar nedeniniHangi kıyılarda denizi seyrediyorArıyordu, buldu mu o özgün kimliğini Abdülkadir Budak

Kadın ve Nehir

İkisi de sürükleyip götürüyor ne varsaKadınla nehir arasında bir fark göremiyorumBuluşuyor bir anlam iki ayrı sözcükteSaçları omuzundan akıyor birisininÖtekinin mızrağı saplanıyor denize Biri ihanet istemez, köprü istemez ötekiKadından ve nehirden ancak aşkla geçilirBiri geyik barındırır sularına eğilenÖbürü bir avcıyı koynunda geliştirir Maraton koşusuna benziyor ikisi deDüş çalarken suçüstü yakalanmış çocuklaraBenim kadınım bir nehrin profilden fotoğrafıSenin …

Devamını oku

Sana Bakmak

Göğe bakmak gibi bir şeydi anlaşılanAçık mavi bir göğe, gündüz yıldızları olan Sana bakmak gölde kayık olmaktıKış günü köy evinde soba olmaktı bir deYaz günü bir ağacın gölgesinde uyumakElma soymak gibiydi, kavun kokusuİçimdeki hastaneden taburcu olmakSana bakmak bana hep iyi geldiSanki saç örgüsüydün salkım söğütteSana bakmak güzel olan her şeydi Sokak kedisine şefkat, baltalara merhametSana …

Devamını oku

Kırgın Arkana Bakma

O şehrin salıncakları düşürdü çocukları İtfaiyecileri sözleştiler yangınla  Irmağının kıyısına çadır kuramam artık  Elimi uzatamam kapı tokmaklarına  Çarşafları kirli artık, yatamam otelinde  Çaylarını içemem bildik park kahvesinin  Irmağının kıyısına çadır kuramam artık  Halam beni bir daha o şehre beklemesin  O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar  O şehirde çektirdiğim son hatıra resmini  Artık her yerim üşüyor, …

Devamını oku

Sevdanın Son Kerem’i

Yanlış düşler içinde dalgın dalgın yürüyenBaşını çarpıp kanatan ara-sıra gerçeğeİkide bir karıştıran ağaçtaBir dal mı olduğunu yoksa yaprak mıYoksamaya çalışan alaycı bir ormanıSensin toz kumaşlı giysiyi sevenİnce bir uğultunun küçük kardeşiSevdanın son Kerem’ine benzeyen Seni bir yerlerden ısırıyor gözleriAntika eşya gibisin aşkın sergi salonundaGörkemli gösterilerin yapay oyuncularıTükrük üretmeye alışkın ağızlarcaBilgiç laflar ediyorlar karşındaKonuşsun susmayı beceremeyenSen …

Devamını oku