Ölmemiş olsaydı babamGülüşünü güz örtmezdi anneminDikenler batmazdı küçücük ellerineOyuna ara vermiş kardeşlerimin Ölmemiş olsaydı babamRaydan çıkmazdı bir trenBir vapur batmazdı yolcularıylaAnnemin yastığı dönüşmezdi hiçZehrini salan yılana Abdülkadir Budak BABAM VE GÜZ Başlık yanıltmasın sizi, babam yaza benzerdiAma her zaman için güzden yaprak alacaklı Babam yaza benzerdi, kendine susamam içinGözlerine bakardım, kurumuş kuyu ağzı Yaza benzerdi …
Tag: Abdülkadir Budak
Nis 10
Vasiyet
Erken öleceğim göreceksinizİçimden uzaklaştı bir atın kişnemesiGül soldurdum, dışlandım bir bahçedenDuvar sandım bileğime çaktım çiviyi Kibritimi kaybettim, yoğunlaştı karanlıkUğraştım, yakamadım güneş sandığım mumuBir çığlığı ezberime aldım benİyiye çıkmayacak tabut yorumu Kimse bulup getirmedi annemin gülüşünüBabamın öldüğü gün evden çıkıp gitmiştiYanlış masal kahramanı olduğumu, tuhaftırMasalsız büyüyen çocuklar söylemişti Sokağın öbür ucunda tabelasız bir dükkanKör makasın kestiği …
Nis 09
Güz Okulu Mezunu
Yazdıklarımın özeti: kuğuda boğulan havuzAvcıların yanında poz verdiği ölü ceylanKendini kanatan gül imgesiLeyla içerikli korkak kahraman…Beni yanlış bir masala kilitledi çağYazdıklarımın özeti: Aşkın kirlendiğidir Kendine saplanan bir hançerle tanıştımDuydum kuş çığlığını fırtınalı günlerdeRaydan çıkacak trene herkesten önce bindimUmutsuzluğun yakıştığını gördüm bu çağaBin bir güçlükle edindim aşk markalı kumaşıUsta kılıklı çıraklar gömlek dikemedi bana Daldan düşen …
Nis 08
Babam ve Liman
Limanın anlamını çözer mi yanaşan gemiBunu denize sorsam daha derine inerLiman bir şey söylemez belki de gemilereAçıklarda içine demir atmışsa eğer Babam limandı belki, yanaşmayan gemi benAynı suların açığı, kıyısıydık ikimizSusmak ona özgüydü eşlik etmekse banaBen şimdi anlıyorum, martıydı eksiğimiz Abdülkadir Budak(1952) BABAM VE YOLCU Babamdı içimdeki yolculuklardan biriUçuruma çıkmasını hangi oğul isterdi? Hadi ben …
Nis 08
Kalbin Öteki Yarısı
kuşun yeni karılmış zifte konması gibidirkefeni yeğlemesi bir kışın kar yerineyakıcı yaz gününde gölgenin çekip gitmesiçekilmesi gibidir kabına sığmayan nehrinçarmıhlı bir yorumla belki de İsa özeti ikiye bölünür bir kalp, duymaz acıyı ötekibir köy boşaltılırken Dilan’ın aşkı eskirçocuklar büyür birden, anneler şaşırmaz bunayıldızlar erkenden yatar, lambanın gazı tükenir kerpiç düşer yarım kalır bir duvargeyiklere rastlanır …
Nis 08
Yanlış Anka Destanı 1
Ürkekliği kimliğine ekleyenBir ceylanın ikizidir yazdığı şiirO eski huyudur, bırakamadıHep yaralı imgelere rastlar daTutar ellerinden eve getirir Öteki özelliği sürüyor dahaYeterince gizleyemez kendiniYanlış anlaşılmaya bu yüzden alışıktırVe usulca ağlamaya Avcılardan korktuğunu söyler oTutup ikinci dizede açıklar nedeniniHangi kıyılarda denizi seyrediyorArıyordu, buldu mu o özgün kimliğini Abdülkadir Budak
Şub 23
Kadın ve Nehir
İkisi de sürükleyip götürüyor ne varsaKadınla nehir arasında bir fark göremiyorumBuluşuyor bir anlam iki ayrı sözcükteSaçları omuzundan akıyor birisininÖtekinin mızrağı saplanıyor denize Biri ihanet istemez, köprü istemez ötekiKadından ve nehirden ancak aşkla geçilirBiri geyik barındırır sularına eğilenÖbürü bir avcıyı koynunda geliştirir Maraton koşusuna benziyor ikisi deDüş çalarken suçüstü yakalanmış çocuklaraBenim kadınım bir nehrin profilden fotoğrafıSenin …
Şub 23
Sana Bakmak
Göğe bakmak gibi bir şeydi anlaşılanAçık mavi bir göğe, gündüz yıldızları olan Sana bakmak gölde kayık olmaktıKış günü köy evinde soba olmaktı bir deYaz günü bir ağacın gölgesinde uyumakElma soymak gibiydi, kavun kokusuİçimdeki hastaneden taburcu olmakSana bakmak bana hep iyi geldiSanki saç örgüsüydün salkım söğütteSana bakmak güzel olan her şeydi Sokak kedisine şefkat, baltalara merhametSana …
Şub 23
Kırgın Arkana Bakma
O şehrin salıncakları düşürdü çocukları İtfaiyecileri sözleştiler yangınla Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Elimi uzatamam kapı tokmaklarına Çarşafları kirli artık, yatamam otelinde Çaylarını içemem bildik park kahvesinin Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Halam beni bir daha o şehre beklemesin O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar O şehirde çektirdiğim son hatıra resmini Artık her yerim üşüyor, …
Şub 23
Sevdanın Son Kerem’i
Yanlış düşler içinde dalgın dalgın yürüyenBaşını çarpıp kanatan ara-sıra gerçeğeİkide bir karıştıran ağaçtaBir dal mı olduğunu yoksa yaprak mıYoksamaya çalışan alaycı bir ormanıSensin toz kumaşlı giysiyi sevenİnce bir uğultunun küçük kardeşiSevdanın son Kerem’ine benzeyen Seni bir yerlerden ısırıyor gözleriAntika eşya gibisin aşkın sergi salonundaGörkemli gösterilerin yapay oyuncularıTükrük üretmeye alışkın ağızlarcaBilgiç laflar ediyorlar karşındaKonuşsun susmayı beceremeyenSen …
- 1
- 2