sakin ovalar, durgun göller
sevda içinde uyusun.
işte, alnımda ter kalbimde ter
paramparça yırtılmış bakışlarım.
nar çiçeği gölgeler altında gözlerin
büyüsün büyüsün…
bu yol kaf dağına gider sultanım
demir asa, demir çarık, ince yürek…
—ince küpelerin ne yaraşmış
gözlerindeki kuzgun siyahı aşka.
demir asa, demir çarık, sevda gerek.
koçak atlılar doludizgin
civan gibi güzeller terkilerde.
kaf dağı…
işte bütün sisleriyle elagözlüm,
ilerde ta ilerde…
ben nasıl olsa sarhoş olurum
başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda.
ne şarap, ne rakı bu başka
hiçbir şey benzemiyor aşka,
her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı
bir hoş olurum…
sevdalım, elagölüm, sultanım.
(sevda ne de olsa başka şeydir.)
yenikapıda, mehtaba karşı sandalda…
işte katırtırnakları, gelincikler
bir koku bir koku hanımelilerden,
binlerce altın değer her anım…
bu sevda sultanım, bu başka
—inci küpelerin ne yaraşmış bu akşam,
gözlerindeki kuzgun siyahı aşka.