Tag: Müştehir Karakaya

Kapımızın Önünde Bir Salkım Söğüt

kapımızın önündebir salkım söğüt vardı her akşam benimle yalnız o oturup ağlardı. bir salkım söğüt vardı suskunluğumu bir o anlardı her şafak vakti gün doğarken kapımızın önünde. hıçkırık boğazımda düğüm düğüm olurdu kapımızın önünde yel vurunca hıçkıran ikindi serinliği bir salkım söğüt vardı. ne garip bir bilmece tanrının uzun eli elimin üzerinde bir ayrılık korkusu …

Devamını oku

Ankara Garına Usulca İkindi Yağıyor

ankara garına usulcaikindi yağıyor bir güvercin çırpınışı yüreğim gar bekçisi kadınlara bakarcasına bakıyor elindeki düdüğe delilik sınavıyla deniyor bir kadın kendisini elleri saçları kadar sarı bekçinin üzerinden sarılar dökülüyor tren seslerinden halkalar yapıp kadına bir taç örüyorum çocuklu anneler gülümsüyor bir ankara garına usulca iniyorum simsiyahlar giyinmiş bir bekçi görüyorum kin besliyorum zamana bitmeyen bir …

Devamını oku

Bırak Konuşmak İhanetim Olsun

kadrimi ve sabrımı biledimveyl ettim geceye ve sen ey beni yakıp yıkan ne bildin gözlerimdeki utkuyu ne gece örttü yalnızlığımı sesimi hapsettimse yüreğimde konuşanları kalleş bellediğimden vuracaksan vur artık beni arsızca bırak türküleri avuçlarımdan emziriyorum ne zaman ucursam bir kuşu boğulan bir yanım oluyor sesim bırakıp giderken beni içimin depremlerinde bir çocuk masum ve gürültülü …

Devamını oku

Yüzleştim Yüreğimle Ağlayarak

ağlama bebeğimsaat onikiyi vuracak soldurma gözlerinde açan çiçekleri bak sana bir nehirden beyaz köpükler sunayım bu yüzden kalem ellerim kırılsın susuz hazan yaprakları gibi kış ellerimi üşütmedikten sonra gövermesem de nice baharlar geçtim ne domur domur filizler ne erguvan çiçekleri açacak gövdemde ağlama bebeğim mutlaka nisan gelecek kirpiklerini bir yaz sayfasıyla sildin ve gittin kan …

Devamını oku

Gecenin İplerini Çektim

gece sağanakları -ı- gecenin iplerini çektim artık barış taraftarı değilim savaş baltamı çıkardım topraktan depremleri yadırgamıyorum sınır istiyor yorgun ellerim yolum memleketlerden geçiyor ırgatlar yollarda güneşi içiyorlar kızılca şerbeti kesin bir yargı belirtmiyor gülüşleri gecenin iplerini çektim zehir içmek bir avuçtan yudum yudum benim savaşı istemem yüzümün mimiklerinden belli sen bir yarısı aynada boğulan kendinin …

Devamını oku

Durulma

taşırma son damlasını hayatımın artık durul yüreğim gençlik delilikleriyle çoktan geçti yaşın başında kavak yelleri esen sarı sıcak delikanlı değilsin. iki nokta arasında küçük bir çizgi saltanatın bir ünlemle gelecek durulmayı bekleyen keskin bir sınavdasın durul artık yüreğim korkusu yok varlığından kimsenin bir kehanet zincirini tutmanın titrek ellerine bir faydası yok yok bir dirhem balın …

Devamını oku