Ayrıldık, bin kupa şarap bile yok edemez kederiAyrılık yüz düğüm olmuş, ben çözemem ki. Buzların çözülme vakti, orkideler açıyor, dönüyor baharSalkım söğütler keyifli yine memnun kayıklar Kavuştuk ve ayrıldık, birlikte duramayan bulutlar gibi,Öğrendim şimdi aşkın nehre benzediğini Bu bahar buluşmamız mümkün değil yenidenAma çıkmayacağım Yeşim Kulesindeki şaraphaneden. Yu Hsuan Chi
Tag: Yu Hsuan Chi
Şub 23
Hissettiklerimi Söyleyerek
Hüzünlü bir melodi, zincifre ipliklerleNasıl tutabilirim o müziği içimde? Çok küçükken öğrendim, sevgilinin dokunuşunuKibarlaşmadan önce, seçkinleşmeden önce. Parıldayın, parıldayın şeftaliler, eriklerNe beis var, efendiler sizi öyle isterse? Yeşerin, yeşerin çamlar ve tarçınlarDünya ancak o zaman hayran olur sizlere. Berrak ay, yosun tutmuş basamaklar üstündeBir şarkı, bambu kamışlarının derinlerinde. Kapının dışında, kırmızı yapraklar düşmüş yerlereBeklediler gelişini. …
Şub 23
Duygularımı Dışa Vurarak
Gevşe, yapılacak bir şey yok,Tek başıma geziyorum dans eden ışıkta Bulutlar dağılıyor, mehtap sudaBaşıboş, serseri bir kayıkta Hsiao Liang tapınağındaki lavtayı dinliyorumYü Liang’ın kulesindeki şarkıyı Bambu kamışları dostumTaşlar yoldaşım Kırlangıçlar, serçeler takip ediyor beniNe gümüş gerek bana ne altın Köpüklü yeşil şarapla dolduruyorum kadehimi;Ay altında, ince ezgi Parlayan dolunayın etrafında adımlarımÇıkarıyorum saç tokamı ve bırakıyorum …
Şub 23
Bir Kış Gecesinde Wen Ting-Yün’e Gönderildi
Kara kara düşünerek, kafiye avlayarak, lambamın vızıltısıylaUyanığım bütün gece, ürküyorum buz gibi yorganımdan. Yaprak dolu bir avluda, hızlanıyor mutsuz rüzgârGeçerek perdemin üzerinden, batıyor biçare ay Ummuştum ki birlikte olacaktık. Tam tersine: ayrıldık.Fakat, hiçbir şeydir hayatın değişkenliği, bir bilge kalbi için Karanlık koruluğun kuytularında, bir tünekçik ararlarDöne döne, akşamları serçeler figan edip ağlarlar. Yu Hsuan Chi
Şub 23
Pişmanlık Duyguları
IDüşen yaprakları dağıttı akşam yağmuru.Şarkı söyleyerek kırmızı iplikleri ayırıyorum. Acımasızca, kalpsiz dostlarım tarafındanİçeriye atıldım, acı denizin ardına. Kapımın dışında hissiz zengin adamların arabalarıTaocu kitaplar yastığımın kılıfına tıkıldı Şimdi sade pamuklar içinde, bir daha ne bulutlardan birmisafir, ne yeşil sulardan, ne mavi tepelerden. IIÇok fazla acı veriyor, nefes almak tek başıma:Nasıl dönebilirim sonbahar ayıyla dolu esintili …
Şub 23
Yazın Dağlarda Kalarak
Hareket etmedeyim ölümsüzlük mekanınaHer yerde çiçekler, ekmemiştik daha önce Avludaki ağaçlar eğilmişler tören atları gibiŞölende, şarap kupaları yüzüyor taze köpükler içinde. Karanlık balkon, patika dosdoğru bambuların dibineUzun yaz elbisesi, kitapların şaşkınlığı. Ay ışığında şarkı söylüyorum, ve sürüyorum resimli bir kayığıİnanarak esen rüzgârın beni tekrar evime uçuracağına. Yu Hsuan Chi(Şairin idam edilmeden önce yazdığı son şiir) …
Şub 23
Bir Komşu Kızı İçin
Güneşin korkusuyla, gizlendim elbisemin ardına.Can sıkıcı baharda, üşençle kalkıp giyindim. Nadide bir mücevher bulmak kolaydır.İyi bir adam bulmak neredeyse imkansız. Yastıkta gizliden dökülmüş gözyaşları,Açılan çiçekte kırılmış bir kalp. Eğer Sung Yü’nün gözüne ilişebilseydim,Ne derdim olurdu ki, bitişik evdeki delikanlıyla? Yu Hsuan ChiÇeviri: Ayten Mutlu