Tag: Markar Esayan

Bir Karşılaşma Düşünün

Hiç beklemediğiniz bir anda yaşadığınız bir karşılaşma düşünün. Yıllarca hayalini kurduğunuz bir kişi veya bir olay, ya da sizin bile fark etmediğiniz, içten içe inleyen bir ihtiyaç, ya da varlığına alıştığınız, o kadar alıştığınız ki, ılık ılık içinizde hep kanadığını unuttuğunuz bir yaraya dair olsun, o karşılaşma. Çocukluğunuzu düşünün. Ne kadar uzaklarda kaldı değil mi? …

Devamını oku

Tüm keşiflerimizin sonucu…

Siddhartha ve yakın arkadaşı Govinda, yollarını çok gençken ayırmışlardı. İkisi de gerçeği bulmaya adayacaklardı hayatlarını. Nam-ı diğer Nirvana dedikleri şey… Yıllar geçmiş, ikisi de birbirlerini görmeden yaşlanmışlardı. Siddhartha bir gün bir nehir kıyısına geldi. Karşıya geçmek için yaşlı bir kayıkçının yardımına ihtiyacı vardı. Kayığa bindi ve yaşıtı adamla nehir üzerine konuşmaya başladılar. Yok, Herakleitos’unki kadar …

Devamını oku

İlişmek

Birilerinin beni aşkın, sevginin, sevdanın, adı ne ise, bunun olmadığına ikna etmesi çok zor. Bunun iyimserlikle ilgisi yok. Ben bir aşk çocuğuyum çünkü, nedeni bu. Babam anneme, annem de babama âşıktı. 1960’larda milliyetçi ve yaralı bir Ermeni adam, yetim bir Çerkes kadınına neden tutulsun ki! Annem yıllar sonra, “Aslında Markar” demişti, “Aklımın köşesinden bile geçmezdi …

Devamını oku

Erken Zamanlar

Aile kuluçkamız. Ailenin varlığı bizi çok rahatlatıyor. Doğru ya, anne, baba ve kardeşlerimiz, bizim iyi olmamızı isteyen bize en yakın insanlar. Onların varlığı ne kadar da önemli. Bu zor hayatta onlar olmasa ne yapardık! Ama trajik olarak ilk ciddi yaraları da o kuluçka içinde büyürken alıyoruz. Yakın ilişkilerin sürtünme katsayısı yüksek olduğu için bıraktığı hasar …

Devamını oku

Yolda…

Hayatı, parçalı algılamaya alışmışız. Olayları ve zamanı bölerek algılıyoruz. Bu bağlantı kopukluğu ümitsizliği beraberinde getiriyor. Geleceğin kaygıları “şimdi”nin üzerine biniyor, sonra o ikisi geçmişi “an”dan koparıp insanı bir hücreye kapatıyor. “Geçmiş için bir şey yapılamaz. Şimdiki an, geleceğin felaketlerini önlemek için feda edilmelidir” kanısı buradan geliyor. Yani elimizde olan iki şeyi, geçmişi yanlış hatırlayarak, şimdi’yi …

Devamını oku

Karar ve özgürlük…

Bir düşünce bize ait olmamışsa, verdiğimiz kararlar da bizim değildir. Özgün düşünce yaratmak özgür insan olma yolundaki ilk adımdır denebilir. İnsan her anında kararlar alarak yaşar. Böyle olmasaydı nefes alan et ve kemik yığınlarından farklı olmazdık. Masadaki tuzluğa uzanmaktan, iş değiştirmeye, evlenmeye ve bir yerden bir yere gitmeye kadar aynı mekanizma işler ve bizler harekete …

Devamını oku