kalbinle giriştiğin bir haksız mücadele bukendi yüzüne attığın pençedir aşkın mührütut ki yaralısın, iyileşmeyecek kadar, çaresizuzaktaki kar tanelerine tutunmak için yarışır mı serçelerözlemenin imkansızlık olduğunu bile bile durmadan meşgul çalan bir telefonun ucundasınbileklerin yanlış ibreye ayarlı: tam 12′den vuruldun!hedef tahtasının bile ‘artık yeter’ dediği andırkursağında suskunluk, senin o soylu suskunluğun,kimbilir hangi kayıp haritayı çıldırtır… çarpışmayan …
Tag: Charles Bukowski
Şub 23
Nirvana
Geleceği pek parlak değildi.Sebepsiz dolanıyordu.Kuzey Carolina civarındaOtobüsle bir yerlere gidenGenç bir adamdı işteKar yağmaya başlamıştıDağlarda küçük bir kafedeMola verdilerGenç adam tezgahta oturduBir şeyler ısmarladıGelen yemek harikaydıKahve de.Garson kız tanıdığıBaşka kadınlara hiç benzemiyorduBozulmamıştı.Doğal bir mizahVardı her halindeAşçı deli deli konuşuyorduİçerdeki bulaşıkçı gülüyorduTemiz düzgün bir gülüşleGenç adam camlardan kara baktıBu yerde sonsuza kadarKalmak istedi canıİçine tuhaf bir …
Şub 23
Yalnız Yerdir Cehennem
Adam 65’indeydi, karısı 66,Alzheimer hastası. Adamın ağzı Kanserdi. Geçirdiği ameliyatlar ve gördüğü Işın tedavileri Çene kemiğini eritince Tel takmışlardı Çenesine. Bir bebeğin altını Değiştirir gibi Her gün Altını değiştirirdi Karısının. Durumundan dolayı Araba süremediği için Hastaneye taksi ile Gider, Konuşmakta zorlandığı için Adresi kağıda yazardı. Son ziyaretinde Bir ameliyat daha Gerektiğini söylediler; Sol yanağının veDilinin …
Şub 23
Mahvolmuş Hayatlar
‘aynı kadınla iki kezevlenerek hayatımı mahvettim’demişWilliam Saroyan. hayatlarımızı mahvedecek bir şeylerher zaman vardır,William,neyin veya kiminbizi öncebulduğunabakar,mahvolmaya hephazırızdır. mahvolmuş hayatlarolağandırbilgeler için deahmaklar için de. ancako mahvolmuş hayatbizimki olduğunda,işte o zamanfarkına varırızintiharların,ayyaşların,hapisanekuşlarının,uyuşturucu müptelalarıve benzerlerinin.varoluşunmenekşeler kadar,gökkuşağıkasırgavetamtakırmutfakdolabıkadarolağanbirparçasıolduklarının. Charles Bukowski
Şub 23
Kimseyi değiştiremezsin hayatta
Kimseyi değiştiremezsin hayatta. Ve kimse için de değişmemelisin. Kimliğini kaybettiğin an, yaşamını çöpe attın demektir. İstemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermeyeceksin.Çünkü gün gelir, verecek hiçbir şeyin kalmaz. Her şeyi sen istediğin için yapacaksın, başkası senden istediği için değil. Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar da mutlu olacaktır. Bırak hayatına eşlik etmek …
Şub 23
Bir Sürü Delikanlıya Dostça Öğütler
tibet’e git deveye bin incili oku ayakkabılarını maviye boya sakal bırak kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı the saturday evening post’a abone ol çiğnerken sadece sol tarafını kullan ağzının tek bacaklı bi kadınla evlen ve düz bir usturayla traş ol ve kadının koluna adını kazı benzinle fırçala dişlerini bütün gün uyu ve gece ağaçlara tırman keşiş …
Şub 23
Bir Sigara Tüttürürsün
Hışımla bir sigara tüttürür ve tarafsız bir uykuya dalarsın, uyandığında pencereler ve kederin şafağı karşılar seni, borazanlar yoktur; bir yerlerde, sözgelimi, bir balık- heryeri göz ve kıpırtı- suda oynaşır durur; o balık olabilirdin, orada olabilirdin, suya mahkum, göz olabilirdin, serin ve asılı, gayrı-insan; giy ayakkabılarını, geçir pantalonunu, hiç yolu yok evlat, hiç- olmayan havanın hiddeti, …
Şub 23
Jane için
çimen altında geçen 225 günden sonra benden daha çok şey biliyor olmalısın. kanını emip bitireli epey oldu, artık bir sepette kuru bir çubuksun. bu işler böyle mi oluyor? bu odada aşk saatlerinin hala gölgeleri var. bırakıp gittiğinde aşağı yukarı herşeyi alıp gittin. geceleri beni ben olmaya koymayan kaplanların önünde diz çöküyorum. senin sen olman asla …
Şub 23
Bir Dahiye Rastladım
bugün trende bir dahiye rastladım 5-6 yaşlarında, yanıma oturdu ve tren kıyı boyunca ilerlerken okyanusa geldik sonra bana bakıp hiç de güzel değilmiş, dedi. bunu ilk defa o gün farkettim. Charles Bukowski
Şub 23
Buhran
çok fazlaçok az ya da çok geç çok şişman çok zayıf ya da çok kötü kahkaha ya da gözyaşı ya da kusursuz kayıtsızlık nefret edenler sevenler ellerindeki şarap şişelerini sallayarak önlerine çıkanları süngüleyip kadınların ırzına geçen ordular ya da ucuz bir pansiyon odasında Marilyn Monroe’nun fotoğrafıyla yaşayan bir ihtiyar o denli büyük ki dünyadaki yalnızlık …