Tag: Ahmet Altan

Hayat Hanım

Çekim bitince spotlar söndü, mavi, eflatun, mor ışıklar kayboldu, kubbeli tavandaki solgun ışıklar yandı. Masalar sandalyeler eskidi, yerlerin kirliliği ortaya çıktı, insanların yüzleri yorgunlukla sarktı. Rutubetlenmiş eski halı kokusu yayıldı, *Birçok insan gibi bir acıya karşılık kendimi koruyabilmek için diğer acıları ayaklandırıp onları kalkan gibi kullandığımı daha sonra farkedecektim. Ama epey sonra. Böyle şeyleri insanın yaşarken …

Devamını oku

Hep gözümün kenarıyla onlara bakıyorum bana bakıyorlar mı diye.

ARTI GERÇEK – “Hayat Hanım” bir aşk hikayesi gibi gözükse de aslında sadece bir aşk hikayesi değil; yaşanan aşk hikayesine paralel bir siyasi değişim hikayesi eşlik ediyor romana. Hayat Hanım, neyin hikayesi? Buna tek bir sözcükle cevap vermek mümkün değil herhalde. Çünkü birçok şeyin hikayesi. İnsanların hikayesi. Bir toplumun hikayesi. Edebiyatın hikayesi. Baskının ve özgürlüğün hikayesi. …

Devamını oku

Fulyaların mevsimi geldi geçiyor

  Ama ben size daha acıklı bir şey söyleyeyim mi?Fulyaların mevsimi geldi geçiyor, daha şöyle bir demet fulyayı kucaklayıp koklayamadım.Büyük teyzemin dediği gibi, “varmış bir günahım ki taksiratını ödüyorum”.Çok günahlarım var da taksiratı bu olmamalı. Ahmet Altan

Dar Kapı

Andre Gide, Dar Kapı isimli kitabında, yaşanılanın değil yaşanılmayanın hikayesini anlatır; birbirlerini seven iki insanın bir türlü bir araya gelememesinin hikayesidir bu kitap. Ve birleşememelerinin nedeni, başkalarından ziyade kendileridir, kendi inançları, kendi korkuları önler onların aşklarının ifade edilmesini. Koca bir hayatı, istediklerini yapamayarak geçirir kitabın kahramanları. Yaşamak istediklerimizle yaşayabildiklerimiz arasında ortaya çıkan büyük uçurumun esas …

Devamını oku

Eğer Üşürse…

Bir kadın ‘ben üşüyorum’ dediğinde, bunun cevabının ‘üstüne bir şey al,’ ‘istersen bir taksiye binelim,’ ‘eve geldik zaten’ türünden bir söz olmadığını, ‘üşüyorum’ dediğinde kadının ‘bana sarılsana’ demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı. Sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için ‘gizli bir dil’ geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu …

Devamını oku

Akşam çöküyor

Akşam çöküyor. Gün, emdiği kanla şişmiş bir böcek gibi devasa olaylarla yüklü bir irilikte. İstanbul’un narin silueti, pembemsi bir kızıllıkla kararmaya hazırlanan gökyüzünün son aydınlığıyla, Boğaz’ın eskimiş gümüş gibi solgun bir parıltıyla akan suları arasında incecik bir çizgi halinde uzanıyor. Nerdeyse saniye saniye görüntünün ve ışıkların değiştiği bu an, garip bir şekilde günün önemsizliğini hatırlatıyor …

Devamını oku

Koku Ve Ses

Hayatımız boyunca duyduğunuz bütün sesler arasında enAz tanıdığımız,daha doğrusu hiç tanımadığımız tek ses,Kendi sesimizdir. Başka sesler bize birçok şeyi hatırlattığıHalde kendi sesimiz bize hiçbir şey hatırlatmaz. Sesimiz,Hafızamızda tek bir ışık bile yakmaz. Kendi sesimiz bize yabancıdırKendi kokumuzu da alamayız.Kokumuz da yabancıdır bize. Bu kadar yakın olup da sesine ve kokusuna yabancıOlduğumuz tek insan kendimiziz. Belki …

Devamını oku

Biz ve Sevilmek / Ahmet Altan

Her insanın, başkalarının bilmediği, görmediği gizli bir görüntüsü yansır kendi içine. Bu görüntü, çırpıntılı bir suya vuran gölge gibidir, kendi içimize eğildiğimizde kendimizi her an aynı biçimde görmeyiz, sürekli kıpırdayan duygularla oynaşan o sudaki aksimiz bize bazen zaaflarımızı, bazen gücümüzü, bazen eksikliğimizi, bazen fazlalığımızı gösterir. Sürekli değişen o çalkantılı gölgeyi alır, onu, herkese göstereceğimiz bir …

Devamını oku

Beyaz tavus kuşu

Müjdeler olsun bizim berber Celal köşe yazarı olmaya karar verdi. Haftada kaç gün yazması gerektiği konusunda biraz kararsız. “Haftada kaç yazmak lazım” diye sordu bana. “Sen yaz da” dedim, “gününü sonra belirlersin”. Ona Molière’in piyeslerini bir berber dükkânında yazdığını da söyledim, berber dükkânının yazarlık için bereketli bir yer olduğunu vurgulamak için. “Aklımda çok acayip bir …

Devamını oku

İğde ağaçları ve gerçek

Muhteşem bir tekdüzeliği var tabiatın. Hiçbir sanatçının sahip olmadığı bir özgürlük ve güvenle kendini tekrarlayıp duruyor. Herşeyin bir vakti var ve vakti geldiğinde iğdeler çiçek açıyor. Geçen yıl iğdeler çiçeklerini açtığında yayılan uçuk yeşil, baygın kokulara nasıl hayran kalıp şaşırdıysam, bu yıl da aynı şekilde hayran kalıp şaşırıyorum. Sadık bir hayranıyım tabiatın. Benim hayranlığıma hiç …

Devamını oku