Oğluma oğlumun gülüşünü duyuyorum hâlâevimin eskiyen duvarlarındakokusunu, geçtiğim tüm denizlerdesaçlarına vuran ışığın gürültüsünükalbimin alt güvertesinde oğlumun büyüyüşünü izliyorum hâlâzihnimin gizli odalarındaher birinin içinde bir başka an,özenle saklanmış zamanbana bakıyor oradan rüzgârı durdurmak istediğimiz anlar vardırinmek, hayatın eski duraklarından birindetutunmak, sana uzanan o küçük elebakmak özlemle,dünyayı henüz tanımamış gözlere kalbimin ışığı! geleceğe yaptığım çağrıson sevgilim, ömrümün …
Tag: Tuğrul Tanyol
Nis 15
Babalar Uzak
Kimi geceler vardır bir çocuk Usulca yer değiştirir yatağındaGizli mağaralarda gündüzden artan ışıkGibi kendi ıssızlığını çoğaltır yalnızlık Kimi geceler vardır yıldızlarKendileri kadar çok ve uzaktırlarTozların dinlendiği saatlerde elişiSıcaklığını arayan çocuğun usulca ürperişi Kimi geceler vardır uzak yollara çıkılırBakınca bir kapı açılır karanlıkta, uçuşur tozlarOrada bir erkek usulca bir kadından ayrılırOrada kendi gövdesine sığınır bir çocuk …
Şub 23
Cem Gibi
gün soldu, eteklerinde kızıl pırıltılarla damlarken sugecenin yenik bahçesinde dolaştım, sarı bir yağmurdubitip tükenmeyen kayalıkların ortasında mahsuriçimde titrerken anılar ve kaçışın bakır kokusuçocukluğum bir taht odası, bursa’da yenik sultanlığımbütün kapılar kapanmış, bütün kapılar surdöndüm, ardımda yansıyan o büyük aynayı gördümvarlığın ve hiçliğin kaynaştığı, göçebe yağmur. gün soldu, eteklerinde kızıl pırıltılarla damlarken suvardığımda yoktu bütün kapılar. …
Şub 23
Işığın Halleri
iplik gibi bükülen ışığın sözünü dinleçünkü kırmızıyanınca ve susunca bütün düşlerağacın kayığına bin ve açıl bütün denizlere şubat ölümdür dilin uzak yollarındakalemi tutan el titrer ve kandil başucundazaman kurtlarını salar en ince kovuklaraiplik gibi bükülen ışığın sözünü dinle iplik gibi bükülen ışığın sözünü dinleçünkü sarı yaraları sarar beklemedikölümlerdebeyaz hiç olmadı, hiç olmayacak dayeşil: kutsal bir …
Şub 23
Anımsama
Her şiir biraz yalanla başlarVe her şiir biraz ölümdür.İşte bir bir sürüyorum taşlarımıNe kaldıysa cebimdeVe en son askerim ölene dekhiçbir savaş yitirilmemeiştir Size hiç bakılmamış aynalar getirebilirimAlır ardınıza bakarsınız çünkü hep dönüktür sırtınızSen geceyi alnında soğutan gülünç ve zavallı insanBırak lambaların yalancı aydınlığınıŞimdi hangi kapıyı acsanOrada ölümKandilsiz bir ruh gibi beklemektedir. Olmdık intiharlar taşıyoruz cebimizdeElimizde …
Şub 23
Sen Elimden Tutunca
Sen elimden tutuncaDeniz basardı içimiSen elimden tutunca, yüreğimYeşil yosunlara takılıp günlerceDip akıntılarının peşisıra gitmek isterdi. Günlerce, gözbebeklerini tutuşturan o gizli alevin kaynağınıSorardım kendime. Geceler boyu yolumu arardım zor veaşılmaz tepelerde. Sonra ışıklar söner, sonra yıldızlarDüşerdi içimdeki serin göllere. Sen elimden tutuncaBen miydim, yoksa bir başkasıyürüyen seninle…Dalgalara ve rüzgâra basmadan yürüyen. Sen elimden tutuncaBir mavilik çökerdi …
Şub 23
Memento
bir gün oradan bakacağızhiçliğin bir gölge gibigelip geçişine,eski alkışların sesiavuçlarında mürekkep bitti,daha yazacak onca şeyvardı, unutulduve çizildi üstü…aşk güz yapraklarına büründü kumun dilini bilmeyen bir bitkigibi, çölde tek başınao birkaç adımgittiğin yoldanbir anı olarak döner sana sandalını sağlam kazığa bağlaaşkın gibi karışıp gitmesin kalabalığa Tuğrul Tanyol
Şub 23
Yalnızlığımda
avazavazbağırsöz kuyuya düştümü çıkmazoradanorayasavrulan yaprakrüzgârı götürürçağrıldığı yere kulak ilk duyduğu sesi arargövde ilk dokunuşuavuçlarımda bir göz resmi varbana bakaryalnızlığımda Tuğrul Tanyol
Şub 23
Lethe
ruhum bir kapı, orasıyla burası arasındaiçinden sana bakan bir su akar. bir ormana gireriz sanki usulca bir gölge oradan suya dalar, ağaç onu almak için eğilir kıyıya çekilen beden artık o değildir. toprağa çevirdim yüzümü, ellerinin sırından dökülen kırlara doğru yüzünü aradığım aynalarda beliren soru, uzandım boşluğuna tepelerin dağıldım bir kuş kanadı gibi senin aşkınla …
Şub 23
Ölüm Hazırlığı
ekim güç geçti, ağır su yüzeye çıktı, yelken kırıldı savunmasız limanlara çektik gemimizi örümcek ağından cennete tırmanır gibi kolay mı kurtulmak öylece günahlardan? orada, ayışığının sunduğu kadeh dallara takılı kalan gölgem dans ediyor kendince dalgalanan suda ben gölgeme daldırıp kadehimi kendimden bir şeyler içiyorum ağzım hoşlanmıyor dilimdeki tattan ekim geçti. suya bakarak kederlendik. yoksul insanın …
- 1
- 2