Tag: Şeyh Galib

fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni

fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seniböyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seniben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felekşâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadırrişte-i cem’iyyetim zülf-i siyeh-kârındadırhastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadırbir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrususûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır …

Devamını oku

Yürek Müzikali

Oda siyaha yığılırVe ruhumuz öpülür kirli dudaklarıyla yalnızlığınGecedir, özlem bir köşeye atılmış eşyaTerkedilmiş odalara sıçrar müziğin kırgın kanı Kırık görüntüler devşirilir, kırık bebekler Bu sonsuz gece kafilelerinden, ana Yuvaları yumuşatmaz sakat demirler Dondurur hayata taze akışları Bu bitimsiz ve kırıcı tablo Uzat ellerime ana bahardan ellerini Bir metal sevinciyle kulaklarımda Büyüdü koro Bastırarak ağzımızın kervanlarında …

Devamını oku

Hoşça bak zâtına

Ey dil ey dil niye bu rütbede pür gâmsın senGerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın senSecde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin senBildiğin gibi değil cümleden akvâmsın senRûhsun nefha-i Cibril ile tev’emsin senSırr-ı Hak’sın mesel-i İsi-i Meryem’sin sen Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin senMerdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen ***Merteben ayn-ı müsemmâdadır esmâ sanmaMerciin Hâlik-i eşyâdadır eşyâ sanmaGördüğün …

Devamını oku

Yokmuş bir aha ey gül-i rana tahammülün

Yokmuş bir aha ey gül-i rana tahammülün Bağrın ne yaktın ateş- hasretle bülbülün Yek-rengdir zeban-ı hakikatte hüsn-ü aşk Bang-i hezar şu’lesidir ateş-i gülün Duzah-nişin-i ateş-i fakr olduğun kalur Ey ahiret-harab tehidir tevekülün Tekrarlarla şüpheleri daniş anlama Gel arif ol ki ma’rifet olsun tecahülün Merdanelik asaleti meydanda bellidir Hayber günü babasını kim sordu Düldül’ün Galib maarifin de sefası değer veli Canan vasfıdır hele aslı tegazzülünŞeyh Galip

Yine zevrak-ı derûnum kırılıp kenâra düştü

Yine zevrâk-ı derûnum kırılıp kenâra düştüDayanır mı şîşedir bu reh-i seng-sâra düştü O zaman ki bezm-i canda bölüşüldü kâle-i kâmBize hisse-i mahabbet dil-i pâre pâre düştü Gehi zûr-i serde desti geh ayağı koltuğundaDüşe kalka haste-i gam der-i lûtf-i yâre düştü Erişip bahâra bülbül yenilendi sohbet-i gülYine nevbet-i tahammül dil-i bî-karâra düştü Süzülüp o çeşm-i âhû …

Devamını oku

Âh mine’l aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârâtihî

Terci-i bent Terci-i Bend-i Beyt-i Şerif-i Meşhur li-Cenab-ı Hazret-i Pir I Ey ruh-ı pâkinde ayân nûr-ı zât Sînesi âyîne-i vech-i sıfât Pertev-i hüsnünde nümâyan tamâm Sırr-ı Hudâ mâ hasal-ı kâinat Sen urıcak vakt-i semâ’ içre çarh Şem’ine pervâne olur şeş cihât Şevk ile cân tâzelenir ben desem Nutk-ı safâ-bahşına rûhü’l-hayât Pertev-i envârı cemâlin senin Aşk …

Devamını oku

Geh kar yağar idi geh karanlık

101. Sihr ile yağar o deste âteş / Gâhice de ef’i-i münakkaş101. Büyüyle o çöle ateşler, bazen de nakışlı ejderhalar yağarmış. 102. Allâh muîn olup geçersen / Kalb şehrinin âbını içersen102. Allah yardım eder de geçer; Kalb şehrinin suyunu içersen, 103. Kıl andaki kîmyâyı hâsıl / Gel bunda ol işte Hüsn’e vâsıl103. Ordaki kimyâyı elde …

Devamını oku

Kan ağlasın bu dide-i dür-bârım ağlasın

Kan ağlasın bu dide-i dür-bârım ağlasınAnsın benim o yâr-ı vefâ-dârım ağlasınÇeşm ü dehân u ârız u ruhsârım ağlasınBaştan başa bu cism-i siyeh-kârım ağlasınAğyârım ağlasın bana hem yârim ağlasınGûş eyleyen hikâyet-i esrâr’ım ağlasınNâ-dide bir güher telef etdim dirîg u âhHâk içre defnedüp gerü gitdim dirîg u âh Zât-ı şerifi âleme bir yâd-gâr idiFakr u fenâ vü …

Devamını oku

Bundan ötesi değil nümâyân

Buldu bu mahalde kıssa pâyânBundan ötesi değil nümâyân Sad şükr ola Hayy ü Lâ-yemût’aKim erdi söz âlem-i sükûta Şeyh Gâlip

Hüsn ü Aşk, 151-208 Bölüm

151. Ol mevt hayât-ı câvidândır / Ger nefs için istene ziyândır151. O ölüm, ebedî bir yaşayıştır, ama nefis için istenirse ziyandır. 152. Maksûd hemîn rızâ gerektir / Ol kasde dahı atâ gerektir152. Maksat ancak senin rızanı kazanmak. Fakat bu maksada erişmek de senin lûtfunla olur. 153. Kaldı orada esîr-i hasret / Ne tâb-ı güzer ne …

Devamını oku