Tag: Said-i Nursi

Sâni’-i Kerîm, ekseriyet itibarıyla dünyadan merhametkârane bir tarz ile tenfir edip usandırıyor. İstirahate bir meyil ve başka bir âleme göçmeye bir şevk ihsan ediyor.

On Yedinci SözBu söz, iki âlî makam ve bir parlak zeylden ibarettir. Hâlık-ı Rahîm ve Rezzak-ı Kerîm ve Sâni’-i Hakîm; şu dünyayı, âlem-i ervah ve ruhaniyat için bir bayram, bir şehrâyin suretinde yapıp bütün esmasının garaib-i nukuşuyla süslendirip küçük büyük, ulvi süflî her bir ruha, ona münasip ve o bayramdaki ayrı ayrı hesapsız mehasin ve …

Devamını oku

Âhirzaman fitnesinde açlık, ehemmiyetli bir rol oynayacak

Aziz, sıddık kardeşlerim! Bugünlerde, Risale-i Nur talebeleri hesabına gayet ehemmiyetli, endişeli bir sual-i manevî kalbime ihtar edildi. Sonra anladım ki, ekser Risale-i Nur talebelerinin lisan-ı halleri bu suali soruyor ve soracaklar. Birden bir cevap hatıra geldi. Feyzi’ye söyledim. Dedi: “Hiç olmazsa icmâlen kaydedilsin.” Endişeli sual: Bu âhirzaman fitnesinde açlık, ehemmiyetli bir rol oynayacak.Onunla ehl-i dalâlet, biçâre aç …

Devamını oku

Beni Dünyaya Çağırma!

Beni dünyaya çağırma; ona geldim fenâ gördüm.Demâ gaflet hicab oldu; ve nur-u Hak nihân gördüm.Bütün eşyâ-i mevcudât; birer fânî muzır gördüm.Vücud desen, onu giydim; ah! Ademdi, çok belâ gördüm.Hayat desen, onu tattım; azab ender azab gördüm.Akıl ayn-ı ikâb oldu; bekâyı bir belâ gördüm.Ömür ayn-ı hevâ oldu; kemâl ayn-ı hebâ gördüm.Amel ayn-ı riyâ oldu; emel ayn-ı …

Devamını oku

Bediüzzaman’ın Üç Hayat Devri: Eski Said, Yeni Said ve Üçüncü Said

Osman Yüksel Serdengeçti, 50’li yıllarda Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatını şu muhteşem cümlelerle özetlemişti: “Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar. Güngörmüş bir ihtiyar… Üç devir: Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan kalmamış! Yalnız bir adam var. O, ayakta.”1 Bediüzzaman’ın akıl almaz maceralı hayatı Türkiye demokrasisinin yaralandığı iki …

Devamını oku

Ölüm belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır.

Sizlere müjde! Mevt idam değil, hiçlik değil, fenâ değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in’idam değil. Belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır. Said-i NursiMektubat

Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.

Sual: Neden bunların umumuna fena diyorsun? Hâlbuki hayırhâhımız gibi görünüyorlar. Cevap: Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima sûret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hatta benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben …

Devamını oku