İşte yemişler, çiçekler, yapraklar ve dallar!İşte kalbim, çarpıntısı yalnız senin için!O bembeyaz ellerin kalbimi kırmasalar!Bu küçük armağanı dilerim hoş göresin. Ben geldim işte, çiğlerle bezenmiş olarak;Alnımda seher yelinin dondurduğu çiğler.Yorgunluğumu alsam ayak ucunda bırak!Hayâl etsem o tatlı demleri birer birer. Bırak unutayım başımı taze göğsünde!Hâlâ aklımda lezzeti son öpüşlerinin.Hayırlı fırtınadan sonra sâkîn, âsûde,Uyusam biraz, mâdem …
Tag: Paul Verlaine
Şub 23
Duygusal Söyleşi
Buz tutmuş o ıssız eski park içindenİki hayaletti demin kayıp geçen. Gözleri sönmüş, gevşemiş dudakları, Güç duyulur neler fısıldaştıkları. Buz tutmuş o ıssız eski park içinde Geçmiş günlerden söz etti iki gölge. – Eski coşkumuzu anımsıyor musun? – Ne diye anımsayayım istiyorsun? – Yüreğini yine titretir mi adım, Yine girer miyim düşüne? – Yok canım! …
Şub 23
Yaş Dolar Yüreğime
‘Yağmur çiseliyor kente’ Arthur Rimbaud Yaş dolar yüreğimeYağan yağmur misali. Nedir bu usanç söyle Yerleşen canevime? Ey tatlı yağmur sesi Damlar üstünde, yerde! Bungun kalp hediyesi, Ey yağmurun türküsü! Sebepsiz dolduruşu Tiksinti duyan kalbi, İhanet değil, ne bu? Sebepsiz bir kuruntu. Odur en kötü tasa Bilmemek niçin’ini. Ne bir kin, ne bir sevdâ, Kalbimde bunca …
Şub 23
Geçmiş Ola
Hâtıralar, ne istersiniz benden?.. Sonbahar…Durgun gökte ardıç kuşları uçuşmadalar,Güneşten, ölgün ve soluk bir ışık vurmadaİçinde poyrazlar esen sararmış ormana. Yapyalnızdık, yürüyorduk, türlü hulyalarda;Saçlarımız ve düşüncelerimiz rüzgârda.Çevirip güzel gözlerini bana “HangisiEn güzel günün?” diye sordu o billûr sesi. Bir melek sesi kadar tatlı, o kadar derin.Hafif bir gülümseyiş cevap verdi sesine,Öptüm ellerini, ibâdet edercesine. -Ah! İlk …
Şub 23
Şiir Sanatı
Musiki, her şeyden önce musiki;Onun için tekli mısradan şaşma.Kıvrak olur, erir havada sanki;Ağır aksak söyleyişe yanaşma. Kelime seçerken de meydan senin;Bile bile bir nebze aldanmalı.Dumanlısı güzeldir türkülerin;Öyle hem seçik olsun, hem kapalı. Güzel gözler tül ardında görünsünGün ışığı titremeli şiirindeAk yıldızlar maviliğe bürünsünIlgıt ılgıt sonbahar göklerinde. Ararengin peşindeyiz çünkü biz;Rengin değil, ararengin sadece.Ancak öyle sarmaş …
Şub 23
İçli Görüşme
ıssız ve buz tutmuş eski alanda iki gölge geçiverdi bir anda. dudakları sarkık, ölgün gözleri ve güçlükle duyuluyor sözleri. ıssız alanda düşsel iki kişi iki gölge anımsadı geçmişi. hatırında mı o büyülü anlar? artık hatırlasam da neye yarar? ah! o mutlu, o güzel günler gelir gözlerimin önüne! – olabilir. umut büyük ve maviydi gökyüzü! umutlar …
Şub 23
Alıştığım Düş
Hayal eder dururum;yüreğimi dağlayanDüşünü bir kadının, sevdiğim, beni seven,Ne tüm özge bir insan, ne kendine benzeyenBilinmedik bir kadın, beni seven, anlayan. Beni anlıyor O, ve yüreğim, ışıldayanYüreğim O’nun için sorun olmaktan çıktı,O’dur solgun alnımın sıcak ıslaklığınıGözyaşlarıyla serinletmek için ağlayan. Bilmem, esmer mi, sarışın mı, kızıl saçlı mı ?Hatırladığıma göre, tatlı bir ismi vardıÖmrün sürgün ettiği …
Şub 23
Dilek
Ah! Yarenler! Ilk sevgililer! Ve çiçek tenlerSaçların altın rengi, gök rengi bakışların,Kendiliğinden dogan ürkek okşayışlarınKorkuyla dokunduğu sevgili toy bedenler! Yazık! Uzaklarda mı o kıvançlı, saf günler?Hersey ilkbaharına doğru çılgınlıklarınKanatlanıp uçtu mu? Sonsuz acılarımınHüznümün, kıvancımın kışları birer birer! İşte yapayalnızım ürkek ve yapayalnız,Umutsuz, garip bir öksüz misali ablasız,Daha çok üşüyorum ak saçlı bir adamdan. Sen ey …
Şub 23
Gök Öyle Mavi
Gök öyle mavi, öyle durgun, Damlar üzerinde!Yeşil bir dal sallana dursun, Damlar üzerinde! Ürpertip gökyüzünü birden, Bir çan tın tın eder.Bir kuştur şu ağaçta öten; Türküsünü söyler. İşte hayat! aç gözünü gör; Bak ne kadar sade.Her günkü sâkin gürültüdür, Şehirden gelmekte. Ey sen ki durmadan ağlarsın, Döversin dizini;Gel söyle bakalım ne yaptın, N’ettin gençliğini? Paul …
Şub 23
Yorgunluk
Usluluk, usluluk, usluluk, ah, ne güzeldir!Bırak biraz dinlensin bu alevli arzular.En doyumsuz anında bile sevdanın, ey yarKadın bizi ablaca terkedebilmelidir. Öpsün yorgun tenimi uykulu okşayışlar,Sıcak soluğun, salınan bakışın bence birGit, uzun bir öpücüğün tadında değildirInatçı titreyişler, çılgın kucaklayışlar! Ama sen haylaz çocuğum, diyorsun ki bana:“Yüreğinde tutkunun boruları çalmada!”Aldırma sen borular bildiği gibi çalsın! Alnını alnıma …