Ve tepenin üzerinden,Çırpınır birdenAcılı ve yanık seslenmek ister yüreğinin derinliğinden,Gelip geçen kuşların, anlamını bilmediği.İşte o zaman içindeki acılarla sarhoşKendini ateşin heybetine atarSert bir rüzgar üfler; yanmış mıdır kuş?Biriktirmiş midir gövdesinin külünü?Külünün kalbinden doğar artık onun yavruları. Nîmâ Yûşic
Tag: Nima Yusiç
May 12
Efsane
Efsane: evet, evetKararsız bir aşığın hikâyesiyim.Ümitsiz, ıstırap doluÜzüntüden gece ayakta kalanYıllarca keder ve inzivada yaşayan. Korku dolu bir aşığın hikâyesiyimSahra devi gibi korkunçsam,Ve eğer beni ihtiyar köylü bir kadınİnsanların kaçtığı bir dev gibi görüyorsa,Cihanın ıstırabının oğluyumdur da ondan Nima Yûşic
May 12
Erguvan
Haz 07
Kayığın Başında
Kayığının başında düşünen kayıkçıinliyor boyuna seferinin acısıyla, denizin kıyısında:“verse bir yol, sahile vuran dalgaların kargaşası” zorlu bir fırtına dövmektedir denizin yüzeyinidehşet saçan hadiselerle dolu geceninhuzursuzluğuyla doludur yüreği kayıkçının sahilde, ama yine de kaygılıdır kayıkçıferyat eder daha büyük bir huzursuzlukla:“n’olur, bir daha düşse yolum, engin denize!” Nima Yusiç
Haz 07
Kayık
ben suratı asıkben kayığı karaya oturmuş karaya oturmuş kayığımlaferyat ediyorum:“saplandı bedenime azapbu harap sahilin zorluklarla dolu yolundauzak düştüm sudanyardım edin bana ey dostlar” oysa al al oluyor yüzleri onlarınhalime gülmekten:bu alelade kayığıma,kuralsız kitapsız laflarımahaddinden fazla derdime haddinden fazla derdim yüzündenbir feryat yükseliyor içimden:“ölüm vakti geldiğinde-sade yok olma korkusu ve tehlikesi değildir ki ölüm–eşek şakaları, sululuklar, …
Haz 07
Gülümseyişlerinin, sesinin ve öteki güzelliklerinin anısına tutkun olan kişi
4 Mayıs 1925 Sevgili ve Soylu Aliye, Bana, geceleri sıkıntıyla ve uykusuzlukla nasıl baş ettiğimi soruyorsun. Bir mum gibi: Öyle ki, sabah olduğunda söndürüyor, ihtiyaç duyduğumda yeniden yakıyorum. Tersine, dün gece iyi uyudum. Ama ben uykuyu uykusuzluk için seviyorum. Yeniden hazırım. Öyle gözüküyor ki ben, uyumak denen bu rahatı, dışarıdan bir rahatsızlık gibi gözüken o …
Şub 23
Soğuk Kış Gecesinde
Soğuk kış gecesindeGüneşin ocağı da Yanmıyor kandilimin sıcak ocağı gibi, Ve ne ışık saçıyor kandilim gibi Ne de gökte parlayan soğuk aya işliyor ışığı. Yaktım kandilimi komşum yürüdüğünde karanlık bir gecede,Ve soğuk bir kış gecesiydi, Rüzgâr kuşatmıştı çam ağaçlarını, Sessizliğin yığıntısı arasındaO yitip gitti benden, ayrıldı bu daracık patikada,Ve bu öykü öyle anımsanır ki hâlâ,Ve …
Şub 23
Ey İnsanlar
Ey sahilde uzanmış mutlu ve güleç insanlarSuda can vermekte olan birisi varBildiğiniz bu hırçın ve karanlık deniz üzerindeBir kişi var ki sürekliliğin el ve ayaklarını çırpıyor her dem.Bir zaman ki düşmana galip geldiğinizin hayali ile sarhoşKendi yanınızda beyhude zanlarla bir zamanYeni bir kudreti ele geçirmek içinEllerinden bir muhtacın tutmuş beyhude sanrılarlaBir zaman ki kolları yeni …
Şub 23
Askerin Karısı
Mum yanar, çekili perdenin yanında,Gözüne bir damla uyku girmemiş bu kadının daha;Üzerine eğilir beşiğin (bir başına),O biçare biri, O biçare biri. Yuvayı koruyan eşinin perdesidir Birkaç paçavradan oluşan. Komşunun çocuğu bir güzel giyinir, Düzenli idman yapar ve iyi beslenir. Nedir fark bunlar arasındaki (Ben hüzünlenirim)Neyi varsa ötekinin yoksun bırakılmıştır hepten.Bir askerin çocuğu giyinmiş paçavralar (ve …
Şub 23
Sahster Kıyılarında
Uzağım sılamdan -bir kuş nasıl uzaksa yuvasındanYiten ömrüm gibi bugünümdür şimdi unutulanDüşünceler ağırlaştırdı başımı, dudaklarım kapalıGece bana, ben geceye söylüyorum söylenmeyecek sırlarıSöyleşecek bir şey yok kimseyle aramızdaSahster kıyılarında deniz ne söylüyor bana?Neden bana doğru geliyor dalgası denizin haşin?Neden yumruğunu savuruyor bana bu hecin?Ne yarar sağlayacak beni gamdan ayırmakla,Ne yapacak ki hüznüm denizin kaynağına?Ne ki bu …