Beni yanlış ağacın altına gömdülerbir hayvan mezarlığında çürüyorum körleri korkutan bir karanlıkla dağlanıyor gözlerimtövbe ordusu dudaklarımı kılıçlarıyla temizlemeden öldümçünkü öldümçünkü şiir babamdı ve amin derken bilekulu olmamı istedi kendimin. Rabbim kalbimde pazarlar kuran şeytanlarıntezgahları evlatlarımdıro evlatları rüzgarla boş, hırıltılarıyla kazınsın derimderim kazındıkçayarasaya kendini izah edecek güneşama öldümkurşuna dizildikten sonra gelen af telgrafı gibi kalbimkalbimsana nasıl …
Tag: Ayşe Sevim
Şub 23
Sevgili
bir uçurtmaya tutunup gitmiştin buradanbelki de ben gitmiştimkimsenin Fatiha bilmediği bir köyde ölmüştüm“benim var olmadığımı” söyleyen hasta bakıcıyıelindeki nehirle boğmaya çalışmıştın sen de galiba biz seninle hiç karşılaşmadıkhalbuki her soluk aldığımda genzimi yakıyordunelimi cebime soktuğumda el ele tutuşuyordukçocukluğunu çekmede saklıyordun senacayip şeyler biriktiriyordun sonrayolunu kaybetmiş bir kum fırtınası gizliydi saçlarındagöz altlarında kahverengi şiirler vardı “neden …
Şub 23
Böcek İlacı
böcek ilacı “içimizden geçenleri” öldürür mü, demiştinsahildeydik,havaya zıplayan sokak dansçılarını martılar yiyorduhayatın cüzdanındaki fotoğrafını gösteriyordun banabak diyordun nasıl da kargacık burgacık çıkmışımyeni eve taşınırken kamyondan düşen bir eşyaya bakıyorduk halbukiben üzülüyordum senin içinsimsiyah bir müzikle kefenlenmiştinderini yırtan notaları bıçak gibi çekip çıkarmıştınsahildeydik,çay içiyorduk, besbelli vasati kırk çöpten biriydikgökten bir hostesin koparıp attığı gaz maskeleri yağıyorduşemsiyemizi …
Şub 23
seslerine yaprak hışırtısı karışan kızlar
yorgunluktan yaratılmış bütün kızlarkat kat kestirip kuaförde kabuslarınıay ışığından rujlar sürüyorlardünyanın jelatinini açmadan yaşlanıyor hepsi gece bu şarkıyı giyin, cebine doldur konuştuklarımızıcaminin önündeki güvercinlere at sözlerimikanatları delinecektir kuşlarındepremde atılan çığlıklara benziyor bu aşkgöçük altında nasıl bekler insanöyle bekliyorum çağırmanı dağcı düşeceğini bilerek tırmanıyor zirveyeseslerine yaprak hışırtısı karışıyor terk edilmiş kızlarındağınık mısralarla makyaj yapan kızlarmahvolmak için …
Şub 23
“dümdüz olmayı dileyen bir dağ” hastalığı varmış bende meğer
dün bacağımdan vurdum kendimi“raf ömrünüz zaten bitmişti” dedi markette çalışan oğlanikimizin fotoğraflarını verdiler serumla banakanımda yüksek dozda “göğe bakmak istiyorum” buldularannem küveti ay ışığıyla doldurup yıkamıştı benibabam ölüydü dört yıldırhasta ziyaretine bir Fatiha’nın içine saklanıp geldi doktorlar ise her sabah akbabaları camdan dışarı attılardilenciyle dua eden aynı şekilde açıyor ellerini sevgilim“dümdüz olmayı dileyen bir dağ” …
Şub 23
Fotoğraftaki Mezar
sesine kına yakmışsın görüşmeyelikurşungeçirmez camdan yapılmış gözlerin kırılmışkaç sene geçti kaç ışık yılı?aramızdaki yer altı tünellerinde kaybolmuştum bensana doğru elimde krokilerle yürüyordumomzumdan yukarısı ağlamaktan silinmiştihalbuki sevdiğin şarkılara sorgu odalarında işkenceler yaptım sevdiğin karlı günleri ateşe attımsöylemediler yerini uzaydan yıldızlar düştü üzerime görüşmeyeli, yandımseni bulduğumdabir paket rüzgar vardı nefesinde sardın yanıklarımıo gün sevgilim bir aşk gibi …
Şub 23
Yazarlar ve Aşkları
Bazı insanların hayatlarının ortasına kaderleri bomba gibi düşer. * Henüz aşk ona tokadını atmadı. Aşk Dostoyevski’nin acıya hazır hâle gelmesini bekliyor. Aşk, kafası karışık bir entelektüele değil, acıyı yüz hatlarına yedirin bir adama nefesini üflemek istiyor.…“Gençliğim üzüyordu onu açıkça.”…Anna gerçekten sevmesini biliyordu. Sanki yirmi yaşında olan Dostoyevski’ymiş ve kendisi kırk dört yaşındaymış gibi mücadele ederek …
Şub 23
Taburcu
topraklarınız ayaklarımı terk ettişımarık çocuk gibi hata duvarına tırmandığımdainsanın yaratıldığı toprağıçamur sanan bir kavimle yaşamak zorunda kaldımhavva da yaratılmasaydınasıl sızlardı kaburgaları insanınkuşlar! Gökyüzü size tokat atsa ne yapardınız?başınızı kaldırmanız yasaklansa.kanatlarınız rüzgarın karısı değildir artıkhangi avcı sana ‘sen’den daha fazla zarar verebilirbense kuş olduğuna inandırılmış bir kuş resmiyimtanrım ölürken bu kadar kanatla ne yapacağımcehennnem de hayal …
Şub 23
Yüzlerce Savaş Uçağı Dolaşıyor Gözlerinde
yüzlerce savaş uçağı dolaşıyor gözlerindeyüzlerce kere sığınaklara almıyorsun eski günlerimizidünya yörüngesinden çıkıp yalınayak gezegenlerin arasında koşuyorgöğsüne bir kuyruklu yıldız saplanıyor dünyanıngöğsüme “senden sonra geçecek ilk gün” saplanıyor uzun boylu, esmer bir şarkı taşınıyor yan odaya sen gidincekartondan ellerle tokalaşıyorum artık, yırtılıyor parmaklarmesela, eğer, belki seni unutursamatlı karıncanın lunaparktan kovulması gibigözlerin çiğnenmemiş karlar gibi Ayşe Sevim