Tag: Ülkü Tamer

Sıragöller

Haşhaş tarlaları arasından geçeceksin.Beyaz ve mor haşhaşları havaya savurarakYeni bir afyon bulacaksın kendine.İşte o zaman beni unutma,Şairini, onun şiir yazan ellerini,İçine dizilen sıra gölleri,Kendi kendine konuştuğun seni,Her şeyi, hiçbir şeyi unutma. Zakkumların arasından bir şehre gireceksin,Aşk şiirleri, tabiat şiirleri, tarih şiirleri düşünerekBir dinamit yapacaksın kendine.Korkma, ateşle onu.Öldürecek nice balıklar vardır sularında,Patlamayla dirilecek nice balıklar vardır.İşte …

Devamını oku

Ben Sana Teşekkür Ederim

Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta. Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da. Ülkü Tamer

Bir Yolculuktan

Kar, ufkumuzu genişletiyor.Adresler arasında Şubat ayının adresine rastlıyoruz, Böcekler arasında uykunun sesine. Yıl, sıcak ağılına bir tipi olarak çekiliyor şimdi. Anmamak olmaz Osip Mandelştam’ın mısralarını: “Petersburg’da buluşacağız yine Güneşi oraya gömmüşüz gibi.” Bir kızakla taşıyoruz acılarımızı, Yamaçlardan hız kazanarak iniyoruz kendi içimize, Kurt izleri arasında bir çılgınlığın yıkıntılarına rastlıyoruz. Anmamak olmaz yazılmış güzel şiirleri, Bağışlayan …

Devamını oku

Uyku

Bana çiçek gönderme Bir kuş ağacı gönder  Dallarında gezinsin  Kül rengi güvercinler   Konsunlar yastığıma  Uyutmak için beni  Sırtlarında kuş tüyü  Gagalarında ninni   Kaldırıp yatağımı  Uçursunlar göklere  Kendimi yıldızlarda  Bulayım birdenbire  Bana çiçek gönderme  Bir kuş ağacı gönder  Alnıma dokunanlar  İyileşmiş desinler Ülkü Tamer

Düello

Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten?Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.Ayak bileklerime kadar bu deredeyim işte,Yerin yassı taşları tabanımın altında,Alnımda birleşmekte güneşin raylarındanHışırtıyla geçen kartalların sesleri.Unuttuğum bir bitkinin yaprakları gibiGöğsüme değerse kurşunların, ne çıkar? Bilmem nişancılığı, tabanca kullanmadım;Ama karşıma alıp seni horoz düşürmek de,Seni vuramamak da yüreğimi pekiştirir benim.Ölürsem güzel bir ölü olurum,Saçlarıma yuva kurar bir anda …

Devamını oku

Issız bir adaya düşseydiniz… Düşemezdiniz. Dünyada ıssız ada mı var şimdi?…

Düşemezdiniz. Dünyada ıssız ada mı var şimdi? Ama klasik soru öyle düzenlenmiş bir kere: “Issız bir adaya düşseydiniz, yanınızda hangi kitaplar, hangi plaklar, hangi insanlar, vb. olsun isterdiniz?”Biliyorum, bıkkınlık yaratan bir soru bu. İnsana “hangi kitapları, filmleri, tabloları, yemekleri seviyorsunuz?” demenin dolambaçlı yolu. İlk sapıldığında belki bir tad taşıyordu, ama o kadar çok geçen oldu …

Devamını oku

Nesli’yle Konuşmalar

avlu. ikindinin anayurdu.önce avluya gelirdi ikindi,sonra çatıya çekilirdigölgelerin sessizliğine takılarak.kumru kuşlarım akşama hazırlardı. denizi düşünürdüm zerdali ağacının altında,dergilerde resimlerini gördüğüm denizi.ikindi nasıl sarmalardı o büyük suyu?ya okyanusu? sökün ederdi sorularokuduğum sözcüklerden süzülerek:denizin tuzu nereden gelir,gözyaşlarından mı denizkızlarının? yakamozanıları mıdır balıkların? dere okyanusun ipekböceği midir? güneşin oğlu kime kılıç sallar gündüzleri,kızı geceleri kime gülümser? ayın ardında …

Devamını oku

Üşür Ölüm Bile

Bir ormanda tutup onuBağladılar ağacaYumdu sanki uyur gibiGözlerini usulca      Bir soğuk yel eser     Üşür ölüm bile     Anlatır akan kanı     Beyaz sesiyle Diz çöktüler karşısındaSonra ateş ettilerParçalanan yüreğineYuva kurdu mermiler     Bir soğuk yel eser    Üşür ölüm bile    Anlatır akan kanı    Beyaz sesiyle Gelip kondu bir güvercinEllerine …

Devamını oku

Yenidoğan

1 Mektupsuz koma beni.Bir daha, bir daha yaz adını mektubun sonuna.Bana güler yüzünü gönder.Yenidoğan’ı anlat. 2 Günün hangi saatte battığını görememiştik,tepelerin arasındaydık çünkü,sen evlere bakıyordun,yüzündeki o çocuksu cesareti inceliyordum ben. Evler dağları sırtlanmıştıkorumak için kendilerini çaresizlikten,ocaklar yeryüzünün çamurunu yakıyordu. Klarnetçiler, matbaa işçileri, bakkal karıları dolaşıyordugünün battığı saatten sonra sokaklarda. 3 Saçlarının her teli bir dinamit …

Devamını oku

Bir Soyguncunun Yüzü

Artık yüzünYaşlı bir adamın yaşlanmaya başlamış yüzü,Uzun süredir yolcuların inmediğiBir hanı andırıyor gözlerin.Kanlı, akıtan bir sevgiyle örtmüştük yeraltını,Durgun bir sevgiyle açacağız gökyüzünü,Senin yüzünDurgun bir sevginin yıktığı gökyüzü.Bir boğa getirdim sana,Soluyan bir boğa değil bu,Soluk alan bir boğa getirdim sana,Şiirin, güvenin, aşkların,Sahi, aşkların boğasını,Çekimser, bekleyen boğasını,Bu çeşit sıfatların boğasını getirdim.Aynı boğa, kolunun altında geçenTek başına yaşadığın …

Devamını oku