Tag: Sennur Sezer

Direnç Doğuran Bir Kadına

Tırnaklarını etine geçir bağırma Isır kanat dudaklarını parçalaBırakma yaşamayı bırakma umuduDaha çok yok sabaha Yorulur gövdene inen sancılarAcılar bakırBeklemeyi bilBaşkaldırır gövden başkaldırırSusar Önce öleceğim sanacaksınDirenmen bitsin diye uğraşacak sancınGitgide sıklaşacak kamçılarSessiz ağlayacaksın Unutacaksın başın nerde nerde ayaklarınBin kollu bir boşluk beynindeDünyadan uzaksın Kim duyar sesini haykırsanGücünü tüketmeDayan bir sınav bu G ü l ü m …

Devamını oku

Sesimi Arıyorum

Bir ses arıyorumYeni bir şiire başlamak içinBir doğum çığlığı gibi kaçınılmazÇocuğun ilk ağlayışınca güzelBir ses.Çünkü yüreklerimizAcılarla şişe şişe nasırlaştıKızgın demirlere değen ellerimizSu toplayıp kabarır, nasırlaşırAteşe ve demire dayanırYüreklerimiz acıyla dövüle dövüleÇelikleşti.Yalnız orda, ta dipte küçük bir çekirdekGözyaşı gibi titriyor mavisiyle havanın.Kız çocuklarının perçemleriyle oğlanların afacanlığıKaynatıveriyor o damlayı. Bir ses arıyorumYeni bir şarkı içinÇocukların ilk sözcüğü …

Devamını oku

Sus

SusKaldır at şu yıpranmış sözcükleriEllerimde ellerinle büyüsün düşündüklerinİlk yaratıldığın güne dön SusNe bulduk iki yüzlülüğünde seslerinSus büyüsün bu derinlikBüyüsün öğreneceklerin SusBu gürültü yıkacak evreni günün biriSus tükeniyoruz soluk soluğaBuğu gibi Sennur Sezer

anımsamalar

I. Tek çocuk olduğum günler gibiydi. Yaz tenhası cami avlusunda o öğle saati, annemin tabutuyla .. Annem, yıkadığım bir mum bebekti. Kendine ve bana yabancı. Yabancı son yıllarda tüm çektiklerine. Güleç ve dingin. Ne ellerinin kınalanmasına bir şey dedi ne küpelerinin alınmasına. “Zaten hep uysaldı” sözü uymaz ki ona. Tek çocuk olduğum günler gibiydi. O …

Devamını oku

Eskişehir Şiirleri

2.Ben küçükken (Bütün kusurlarım görünür söz ederken kendimden… ) doğduğum şehirde (Ne çok masalı saklayan bir oyuncak sürüklenir derenin birinde) pelin biterdi her bahçede kokusu acı çiçeği sarı (Küçücük bir taş fincandı ninemle kahve içtiğim Babamın fincanıma kattığı sıcak bir acıydı) Nerde bilmem ninemin mezarı (Dargındım babama söylemek zor annemin kefeni solmamıştı) babam da bana …

Devamını oku

Kirlenmiş Kâğıtlar

Bilir misin bekleme salonlarını küçük istasyonların?Akşam saatleri, uzak İstanbul´a, Ankara´ya, Dünya´ya birden iner karanlık. Ve üstüne sinmiş is kokusuyla, hep geç kalırsın artık. Uykusunu alamamış beden, acımış yağ ve tanımadığın bir koku ortalıkta. Belli ki çoktan gelip gitmiş posta. Ve ışık ışık geçen hızlı tren durmaz bu aralıkta. Geç geldin. Bir söylentiyle büyütülür herkes: “Gündönümü …

Devamını oku

Hergele Şiirler

I Sen ki övünürsün kadınlara egemenliğinle Söyle Nedir eldeğmemişlik ve ne zaman biter Ve neden daha kolay bir fahişeyi şaşırtmak Yaşlı bir bakireyi hoşnut etmekten Söyle Nasıl altedilir eldeğmemişlik O ulaşılmaz noktada Yeniden yeniden ürerken Sen ki övünürsün Gövden ve sertliğinle Bir bulutu elegeçirdin mi Ve gökkuşağını doladın mı beline… Söyle Bir kızı nasıl ayırırsın …

Devamını oku

Bir Annenin Notları

Çocuklar hayır diyebilmekölüme haksızlığa yokluğa yasağa hayır demek Kızım güzel şeyler istiyor ille güzel şeyler oğlum ablasının çöreklerini paylaşmak istiyor açlığıyla ve kuşlarla Yok bilmiyorlar yoksul bilmiyorlar Öğretiyorlar başka çocukların da dişleri olduğunu elleri olduğunu şekerlerle oyuncaklara Kaçtıkça uykularım kitaplar arıyorum büyüyen sorularına İncirler neden yıkıntılarda büyür? İncirler mi yıkar evleri kök salıp mermerlere yoksa …

Devamını oku

Meryem’in Dağınık Düşünceleri

Nasıl da yaşlandı ellerimbir çift güvercindioğlumun omuzunda.Oğlum öyle duyumsar hâlâ… Oğlum,o gözleri sonsuza bakan öküzünönünde doğan çocuk.Oğlum,eşeğiminıslak soluğu ısınırken ensemdekucakladığım mucize…Oğlum,yüreğimde büyüyen inanç:“Dünya değişecek, değişmelibu çocuk büyüdükçe…” Tanrım, ne oldu ellerimebiçimleri yitti sanki, lekeler, damarlar.Filizlere değen yel gibiydideğdiğinde toprak yeşerirdiyıllar… Oğlum,nasıl da büyümüş…Kim inanır onu doğurduğuma.Oğlumu kucaklasam, bıraksalar ısıtsamsüt yürüse göğüslerimedoyursam aç bebeklerioğlum… oğlum dirilir …

Devamını oku

Yeniden Babaevinde

Iİttim açılmadı kapıittim açılmadıÇitten atladımbahçeyi ot bürümüşçardağın altı boş Asma kocamış, seyrelmiş salkımlarıElimi uzattımmosmor güldüsonra avucuma döküldü taneleriılık, buğulu……ekşiden çok buruktu Sis bastı bahçeyikapı gıcırdadıAnnem seslendiVe yaklaştıkoştukça eteklerinden elmalar yuvarlanankardeşlerimin ayak sesleri IIBeşi bitirmiştimTemiz bir elbise giydimÖlmek istiyordumMis kokulu bir çarşaf serdim yatağa “Okuduğu yeter” demişler“patlıcan biber kızartmayı öğrensin biraz da.”Benim yarınımı konuşmuşlarkomşuları babamla Hiç …

Devamını oku