Tag: Sâmiha Ayverdi

Dile Gelen Taş

Seninle kendimi bulur, kendimi kaybederim.Benim ifrat muhabbetimin adı sensin. Hep, sen, sen… diyorum. Çünkü her şey sensin Allâh’ım! ** Eş geldi, dost geldi. Seni gezdirelim, eğlendirelim., dediler.Olmaz, dedim. Gitmem.Neden, der gibi yüzüme baktılar.Olmaz, dedim. Onunla kalmak istiyorum.O nerede, der gibi, gene tuhaf tuhaf etraflarını süzdüler.Şu insanoğlu ne tuhaf… Seni sağda, solda arıyorlar. Ebedî mihmânımın sen …

Devamını oku

Yapan Hak. Başka fâil mevcut değil. O, Hakk’ın emrinde bir vâsıtadan ibâret.

Beni Dinleyen Yok Ama Bir gün Dost, yakınları ile bir arada iken: “Bir şey söyle de dinleyelim,” teklifinde bulunmuş, o da gene, alaya alınmaktan bizar: “Efendim, herkes bana gülüyor,” deyince: “Sen söyle oğlum, onlar değil, ben dinliyorum,” diyerek etrâfın hareketini tasvip etmediğini ihsas etmişti. ** “İsmâilim, Nûr-ı Aynım! Mektubunu aldım, memnun oldum. Seni, Cenâb-ı Mevlâ’nın …

Devamını oku

İstanbul Geceleri

    Boğaziçi     Sevgilimiz vardır, yanımızda, tâ yanı başımızdadır; ammâ gene de ona yakınlığımızın şiddetinden; ya da yakınlığına kanamamış olmamızdan: Sen kimsin, kimsin sen? Nesin, neredesin? demek isteriz. Kâh ele geçen, kâh kaybolan, kâh okşanan, kâh hırpalanan bu sevgiliyi, an olur ki bir his ihtilâli, bir afet, bir hezeyan içinde âdeta tanımaz oluruz.  …

Devamını oku

Dile Gelen Taş

Sözlerimde, tezgâh dokuyan kadının sanatı kadar bile bir hüner yok. Onun el emeğinden, top top bezler çıkıp çıplakları giydirir. Benim sözlerim ise, kimin işine yaramış, kimin derdini saracak bir arşın bez dokuyabilmiştir. Ben çitlenbik ağacı olsam, sen, dallarımda gezinen bir çocuk…Ben çocuk olsam, sen, zihnimde uçuşan bin bir sual…Ben gece olsam, sen, karanlıklarımı yırtan bir …

Devamını oku

Samiha Ayverdi’nin Yusufçuk’u Üzerine

İnisiyatik geleneğin modern zamanlarda en saf ve katışıksız adlarından biri merhume Samiha Ayverdi’dir. O geleneğin günümüzde gürbüz ve bereketli bir damarına mensubiyeti olduğu gibi, ömrü boyunca elinden düşmeyen kalemiyle onlarca esere de imza atmış ve eserlerinin çoğunda tasavvufi neşve dile gelmiştir. O’nun oldukça zengin manevi ve zihinsel yaşamı içerisinde Yusufçuk’un ayrı bir değeri vardır. Yusufçuk, …

Devamını oku

Genç çocuk ona demeti uzatırken eli kızın serin ve ıslak eline değmişti

Delikanlı, demetini vermek için her zamanki yere geldiği vakit, kızı, kendisini bekler buldu. O da ıslanmıştı. Kim bilir ne zamandan beri, belki de yağmuru, bahçenin çiçekleri kadar hoş karşılatan bir gönül ürpertisi ile buracıkta bekliyordu. Genç çocuk ona demeti uzatırken eli kızın serin ve ıslak eline değmişti. Onların küçük mâcerâlarının büyük vuslatı her zaman bu …

Devamını oku

Herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sade sana yenilmek için geldim.

Koruluğun başbaşa, düşünceli ve dilsiz ağaçlan arasında her zaman bir kız dolaşır. Yeni sürmüş bir dal gibi incecik vücudunu vakit vakit buraya atan, bilinmez hangi yürek dağıdır. Rüzgârlı havalarda kendi gönlü gibi karmakarışık olan ağaçlar, durgun geceler bir meşveret fısıltısı ile, sanki onunla içten içe konuşurlar. ** Kızcağız gene bilmez ki, bu ele avuca gelmez …

Devamını oku