Vâreden’in adıyla insanlığa inen NûrBir gece yansıyınca kente Sibir dağındanToprağı kirlerinden arındırır bir YağmurKutlu bir zaferdir bu ebabil dudağındanRahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayatEn müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Yıllardır boz bulanık suları yudumladımBir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsallarıYağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Hasretin alev alev içime bir ân düştüDeğişti hayal köşküm, gözümde viran düştüSonsuzluk …
Tag: Nurullah Genç
Şub 23
Hayal Limanında Demirleyen Yelkeniyle
bilseydin;baharımdı seni bana getirenbir vedaya ağlayan içli melekler gibianlasaydım,ülkemden hazineler götürenher bakışı öteden birini bekler gibi üşüdüğüm sahrada bu deniz sanki seraphep aynı dakikada dönüp duruyor zamanO`nsuzlukta dermanım değil,dermanım da harapey uyuyan yelkenli,ateşte sen de yan tahtını en büyülü divanında bulmalıaçılmalı sonsuzluk sularında enginefırtınalar kopsada,umudumuz olmalılimanları boyarken gökkuşağı rengine yapayalnız kalıyor O`nsuz kumlarda köpükO`nunla damla …
Şub 23
Hayal Bekçisi
beklenmedik bir fırtınaydı gelişin…uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını bir fanus altında sıkışıp kaldığını..aşkla kenetlenen kalplerimizin..me`yus olduğunu,bunaldığını biliyorum,hayal bekçisiyim..mehtabı arayan karanlıklardayağmur yakışmıyorsa..güvercin gözlerine yakışmıyorsa yağmurnasıl açabilirim bulutlara derdimi nasıl geçebilirim mayınlı köprülerden..sellere karışan ayaklarımlayığılıp kalıyor en güzel umutlarımvurgun yemiş denizciler misaligöğsümün katranlı sahillerindezifiri saçlarıylainfazıma ağıt yakan menzilleren salgın boşluğumu akıtıyor üstüme…ben mehtabı …
Şub 23
Rüveyda
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarınabir güvercin uçurup kıtalar arasındançağırdın benigeçerek birer birer sürgün kanyonlarınıderbeder koşup geldim ışıldayan tahtınayarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımıyıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sanakoşup geldim ; iliştir beni memnu bahtıma adını söylemek istemiyorum her hecesi amansız bir kor dudaklarımdaher harfine yıllardır şimşeklerle yarıştımzindanlara karıştım , ölümlerle tanıştımadını söylemek …
Şub 23
Unutuyorum Sensizliğe Alıştığımı
Aşkın ve acının vadilerindenGeçerek yürümeyi öğrendi kalbimGözlerin var mıydı seninGörebilir miydin duygularımınMaverada açan çiçekleriniEllerin var mıydı seninTutabilir miydin uzatsaydım ellerimiNefesin zor fırtına dağıttı bedenimiParmaklar arasında duman duman her akşamÖlümle randevumu hatırlayıp yenidenMezarıma yürürkenUnutuyorum sensizliğe alıştığımıİçimin kan rengi okyanusundaZıpkın yemiş balık gibi yüreğim. Nurullah Genç
Şub 23
İntizar
Gözlerin dokunuyor kalbime ey cefakârÖyle uzun bir hicran sundun ki hayatımaZehrini yudumluyor ruhum melankoliniLambalar sırılsıklam gönlümde sönmesin yarEllerin ab-ı hayat, gülüşün yar, sesin yarRüzgâr mıdır, yağmur mu dumanlı bakışlarınİrkiliyor durmadan bedenim, hülya mıdır?Neş’eme ızdırabın çektiği perdesin yarUmudumun maviye büründüğü yerde mi?Mahulyam, ey şebnem edalım, nerdesin yar Unutma ceylanların çölleri sevdiğiniToprak neva sırrını ezberliyor …
Şub 23
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bu yerlere sığamıyorum. Pembe uçurtmalar yolladığından beri sarardı tiryaki menekşeleri sonbaharın tozlu kafeslerinde sevgi turnaları yakalıyorum turnalar gidiyor; ben kalıyorum avareyim,asudeyim, yorgunum bilmiyorum neden sana vurgunum …
Şub 23
Beni Anlamayışına
Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadınYavuz kahramanları, şiirin burçlarınıAyak ucuna koydum gecenin saçlarınıUrganmış boynumda taşıdığın gerdanlık Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın Sevda suya karışır, sızar kan dağlarınaKöpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlarYüzün tunç gibi çöker ülkemin bağlarınaIrmaklar bilmediğin kadar hülyalı akarHer vadi bir yanıyla senin yüzüne bakarBir yanında münzevi hıçkıran Leyla kuşuSen henüz tanımadın sevda denen yokuşuSen henüz yorulmadın …
Şub 23
bu son mezar kalbimde hicranla kazılan …
bu şiirde iki göz var biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu matem gözlerini terkediyorum biliyorum; saçlarının sarısı gözlerinin yeşiline karışmış biliyorum; sana benzemek için melikeler birbiriyle yarışmış fosforlu ve derin bakışlarına çağlar boyu nice destanlar yazılmış oysa ben görülmedik bir lale yaprağına gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum gözlerin değişip kaplasın karanlığı bütün …
Şub 23
Heyecan ve Fırtına
bir hitit lalesi tanıyordum ilk defamasum bir aldanıştı hayat pencerelerdeintiharı koklayan çiçeklerle beraberçığlıklarıma tutkun bir kuyunun dibindeonun o gökkubbeyi yakan güzelliğinişarkılar soyleyerek anıyordum ilk defa gemi benim olmalı, su benim olmalıydıgemiciler göklerde ruhumu bulmalıydıtutuşan bir dal gibi titriyordum ilk defayuvasız karıncalar ve kuşlarla bilendimkahır yüklü atlarla, yokuşlarla bilendimbulutları ayinde görüyordum ilk defamazide kın arayan kılıçlarla …