Çarşamba, 2 Ocak 1957 Sayın babacığım, umarım iyisinizdir. Muhakkak size uzun bir süredir mektup yazamadığım için incinmiş ve sizi sevmediğimi düşünmüşsünüzdür, ama bu doğru değil. Ben hep size mektup yazıp, sizinle dertleşmek istiyordum. Ama ne zaman mektup yazmağa niyetlensem, kendi kendime soruyorum ne yazayım, sizinle benim aramda oluşan bu arayı ne ile kapatabilirim diye. Ben iyiyim, sağlığım …
Tag: Haşim Hüsrevşahi
Şub 23
Öpücük
her iki gözünde onun günah gülüyorduyüzüne ay ışığı gülüyorduo suskun dudakların geçişindesığınmasız bir yalaz gülüyordu utangaç ve silik bir istekle dolubakışları sarhoşluk renginde olmalıgözlerine baktım ve söyledi:aşktan bir ürün almalı bir gölge eğildi diğer gölge üstünegecenin gizlisine saklandıbir soluk kaydı bir yüzeiki dudak ortasından öpüş alazlandı Furuğ FerruhzadÇeviren : Haşim Hüsrevşahi
Şub 23
Gazel
benim sesimi taşlarca dinliyorsun taşsın hemen dinlediklerini unutuyorsun ilkbahar sağanağısın ve pencerenin uykusunu dürtü darbeleriyle kaçırıyorsun okşayışın yeşil dalı olan elimi ölü yapraklarla seviştiriyorsun şaraptan daha sapkınsın ve gözü yalazlara oturtuyor döndürüyorsun ey kanımın bataklığının altın balığı hoş olsun sarhoşluğun beni içiyorsun sen gün batımının mor derelerisin ve gündüzü göğsüne bastırıyor söndürüyorsun gölgelerde, oturdu senin …
Şub 23
kuş sadece bir kuştu
kuş dedi: oooh! nasıl da mis koku, nasıl da güneş!bahar gelmiştir ve ben kendi çiftimi bulmaya çıkacağım kuş taraçanın kıyısından uçtu bir ileti gibi uçtu kuş küçüktü kuş düşünmüyordu kuş gazete okumuyordu kuşun borcu yoktu insanları tanımıyordu kuş kuş havada ve kırmızı tehlike ışıkları üstünde ve habersizlik yükseklerde uçuşuyordu ve mavi anları delice deniyordu kuş, …
Şub 23
Gülistane’de
Aaah! ne geniş vadiler!Aaah! ne yüce dağlar!Mis gibi ot kokardı Gülistane ne hoş!Ben bu vilayette, bir şeyin peşindeydim:Bir düşünIşığın belki, bir çakılın, kim bilir belki de bir gülüşün. Kavak dalları ardındaSili bir haylazlık vardı,Çağırırdı beni hep!Bir kamışlık kıyısında kaldım,Rüzgâr esiyordu, dinliyordum onu ben:Kimdir benimle konuşan?Süzüldü bir timsahKoyuldum yola ben.Yol üstünde bir yoncalıkSonra bir bostan, sonra …
Şub 23
Cuma
sessiz Cumaterk edilmiş Cumaeski sokaklara benzer hüzünlü Cumahastalıklı tembel Cumasünen sinsi esnemeler Cumasıbekleyişsiz Cumateslim olmanın Cuması boş evsıkıntılı evgençliğin baskınına kapalı evkaranlık ev ve güneşin hayali evyalnızlık, fal ve kuşku eviperde, kitap, dolap ve resimler evi ah ne denli dingin ve gururla geçiyordugarip bir su akıntısı gibibu terk edilmiş sessiz Cumalardabu sıkıntılı evlerdebenim yaşamımaaah ne …
Şub 23
Suyu Bulandırmayalım
suyu bulandırmayalımaşağılarda bir güvercin su içiyorya da hoş uzak bir köşede bir sığırcık kanat yıkıyorya da köyde bir testi doluyor suyu bulandırmayalımbelki bu akan su gidiyor ayağına bir kavağınyıkasın diye bir kalbin kederinbelki bir dervişin elikurumuş ekmeğini suya banmıştırgüzel bir kadın su kenarına gelmiştirsuyu bulandırmayalımgüzel yüz ikiye katlanmış! ne içimli bir sune kadar duru akıyor!yukarı …
Şub 23
Dokunma Korkusu
Dokunmaya kıyamıyorum sana çimen sana gelincik sana mine çiçekleri sana sümbül Öyle masumsun ki kırlangıç sana getirsin diye gülümsememi bu sevdalı rüzgara veriyorum Öyle sevdalısınız ki ormanlar dağlar karıncalar ve sen kapımın önünden akan dere Dokunmaya kıyamıyorum size çakıllar güzelliğiniz var ya var ya bu suskunuz Yanaklarımı veriyorum kulaklarımı senin bahar kokulu esintine sabah serinliği …
Şub 23
Şimdi Gitmeliyim
Bu şiiri Vehdan Abla’m için yazmıştım. Kış bitmedi, bahar gelmedi ve o gitti! avuçlarımda yaktığım bu buruşmuş kağıt benim kaderimdirkurşun kalemle yazdım dumanı ondan karadır kaşları çatık yağmur!hep susturulmuş on dörtlük ölü gelinler vardı sesimde duydunuz duymadınızsizinle dağı aşmaya nefesim yetmedi siz gidin bensizdağın diğer eteğinde beklerim eteğimde yabani …
Şub 23
Benim Sevgilim
benim sevgilimo arsız çıplak teniylegüçlü bacakları üstündeölüm gibi durdu eğik devinimli çizgileronun isyancı organlarınıgüçlü desenlerindeizlemekte benim sevgilimsanki yitik nesillerden biridirgözlerinin sonundasanki bir tatarbir atlının pususuna yatmıştırdişlerinin taze kıvılcımındasanki bir barbarbir avın sıcak kanına kapılmıştır benim sevgilimdoğa gibidirkaçınılmaz apaçık anlamıylao benim yenilgimleerkin gerçek yasasınıonaylıyor. o yabansı özgürdürıssız bir adanın derinliklerinde osağlıklı bir içgüdüm gibidirmecnunun çadırının yırtıklarıyla …
- 1
- 2