Karanlık bir sonbahar gecesiydi. Yaşlı banker, çalışma odasında bir ileri, bir geri yürüyor, on beş sene önce yine bir sonbahar akşamı verdiği bir partiyi hatırlıyordu. Partide pek çok zeki insan vardı ve bu insanların arasında ilginç konuşmalar geçiyordu. Konuşulan şeylerin başında ölüm cezası geliyordu.Aralarında gazetecilerin ve entelektüellerin de bulunduğu misafirlerin büyük çoğunluğu, ölüm cezasını tasvip …
Tag: Anton Çehov
Şub 23
Acı
Günlerdir, “Ah ! Derdimi kime anlatayım ki !” diye inliyor ve kendi kendine soruyordu: Acaba, bu binlerce insan içinde derdimi anlatacak bir kişi bulabilecek miyim ?” Oysa ne acı ki, kalabalıklar ona ve yüreğini dolduran ölümcül kedere hiç aldırış etmeksizin akıp gidiyordu… Duyduğu acı, uçsuz bucaksızdı. Herhangi bir sınırı yoktu. Öyle görünüyordu ki, eğer Iona’nın …
Şub 23
Çehov’un bir öyküsünden Erdal Öz’ün bir öyküsüne
Bir hafta önceki yazımda takip ettiğim dergilerden birinin, “ Adam Öykü” olduğundan söz etmiştim. Adam Öykü şimdilerde çıkmıyor. Ama çıkmaması, onun değerini ve önemini hiç bir zaman azaltmaz. O bir dönem çıkmış, görevini yapmış, 2005’te kapanmış, köşe omuzları dik, raflardaki yerini almıştır. Dergi, yapraklarını aralamaya devam edenlere göz kırpmayı ihmal etmemiştir. Ben her zaman için …
Şub 23
Çehov’un Öykücülüğü Üzerine
- By Şiir Antolojim in Deneme
Tam adıyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov‘la lise son sınıfta tanıştım. İstanbul Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyken tam bir Çehov tutkunuydum. Türkiye’de ilk Çehov öykülerini, dergilerde, Servet Lünel, Erol Güney ve Oğuz Peltek’in yaptıkları çevirilerle tanımıştım. Dergilerde, özellikle de Varlık dergisinde sık sık bu kişilerin çevirdiği Çehov öyküleri yayımlanıyordu. Sonra kitap olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (o …