Tag: Ali Püsküllüoğlu

İstanbul

Şimdi Çemberlitaş’ta bir evMiniminnacık öyle dururPenceresinde küçük bir kızSaadeti yüzünden okunur. Ötede kalabalık caddeDurmuş insanlar bakınırNe derseniz deyin işteHerkesin bir derdi vardır. İnsanı sıkar kalabalıkHele kızların bir tuhaf gülmesi!İçinizde bir şeyler uyanırGariplik yahut sevgi. Veya Köprü üstünde bir günGider dururken yolunuzaHiç görmediğiniz bir tazeGirivermiş kolunuza. Diyeceğim bir sıcak kadınDeli divane etmişse yakışanıİyice anlarsınız ondan sonraİstanbul’u, …

Devamını oku

Aldanışın Şiiri

Yana yana ışığına geldimIsıtmadın beni sevdiğimBeni almadın uzandıgın engineDeniz olsam da ırmak olsam daYansam da bir senin ateşine Sabahları düşen çiy tanesiAkşamları esen serin rüzgârHep aynı havada yaslı şarkılarBen seni neşede aradım yoksunGecenin içinde de yoksun gündüzde de Ağaç dallarında aradımGün ışığında aradım orda da yoksun Bu gece Ay’i parçalanmış gördümSarı bir Ay’dı sonra beyazdıKoştum …

Devamını oku

Anıda Kalan

Biliyorum sözcükleri, ama kullanmadığım için unutuyorum.Onu da unuttum. Şu acılı, şu gerçek olmayan.Nice yıllar var ki hiç görmediğimkırları, dağ doruklarını, güvercin uçuşlarını, uzayanve uzayıp giden kavakları. Değirmenin ovasını.Bütün bunları yine de anımsıyorum işte. Anımsıyorum (onu) ve yaz gelip geçiyor. Güz yeliyaprakları dökecek birazdan.Yağacağını düşündüğüm ince yağmurlar başlayacakve ıslatacak, gece ve gündüz, usulca.Unuttuğum sözcükleri anımsayacak mıyım? …

Devamını oku

Çember

Nasıl olsa bir gün eriye eriye tükenecek Güneş,nasıl olsa düşeceksiniz bir kaldırıma, severkenya da koklarken bir çiçeği, bir mektubu okurken ya dabir parkta güneşlenirken, çocukların oynaştığı bir sıra(sevgi, o yabanıl dağ geyiği, kaçar durur sizden)akşam çökerken, boğuk bir sıkıntıyla kenteo alışılmış sicim yağmurlar yağarken(soluk, kararsız bir göğün altında, bir başınıza öyle)adımlarınız gider ya gitmez, sigaranız …

Devamını oku

Aşktır Geride Kalan

İnkâr etmem aşkı Ağzı bir elma tadı ağzımda  Sevdiği oyuncaklar  En güzeli mızıka  Derken geçer gider birdenbire  Güzelim yaz  Eylülle hüzün  Türkülerde yağmur  Uykusuz geceler ki  Çoktaaan unutulmuştur  Severdi her şeyi  Yollar uzun yürüse  Küçük çakıl taşları, birkaç sümüklüböcek  Bir serçe Ali Püsküllüoğlu

Baba

Yalnızlığımdır hep bıçakların kestiğiAkşam çayında galetalarla yenenKoyu atlar götürür terkisindeNe kadar kaçkın varsa evdenUykumdur sokaklarda sürünürYa da düşer bir kadının elinden Yorgunluğumdur daha çok aşkGelip gider o şehrin gemilerindenEsmerdir akşamlarda babamÇok esmer güler resimlerdenO kadar yakın bilmediğimÖlüme çok uzak günlerinden Ellerimdir dalgınlığında hepHep bardaklarda, sular dururkenSürahilerde – akşam vakitleriAkşam çayına gelmiyenBir baba, aydınlıksız odalardaÇok esmer …

Devamını oku

Uyanık Uykuda

Düşteyim işte. Çıkageldi bir güz yelihafiften. Bir buğu gibiydi gök.Ey kendini saklayan geçmiş, ince bir tül ardında;Güz geldi ve yıldızlarını üstüme dök. Artık büyüdüm. Ey sonsuz çocukluk!Atlar, atlıkarıncalar ve yolculuk. Tuhaf değil mi, bu leylekler nereye göçergök yolunda? Yazdan kalan kanat seslerigibi duyuluyor. Her şey bir bir ve örtük,ince, bilinmez bir yüz sanki. Bir kuru …

Devamını oku