aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilimsırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen tozbir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibiistemediğimiz yerlere giderse aşkımızsevgilimyalnızca kanatlarına güven kendi yarattığımız boşluğun ucundasıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşamve aşk, en derin kuyumuza düşen kemanyürüdüğümüz yollar daralırkençökerken altımızdaki merdivenlersevgilimyalnızca kanatlarına güven sevdalılar bilirbir kuş yağmurudur ilkbaharsevmeyi …
Tag: Akgün Akova
Şub 23
Caz Çiçeği
bilinmez, belki son öpüşümdür bu senibir kadına bir nehri son ekleyişimbilinmez, bahçene ektiğim son çiçek hırsızıdır bubomba konmuş tren istasyonlarınaarzunun titreyen yollarınason adım atışım, belki bu da bilinmez bilinmez, baharın ensesine bir kuşunilk kurşun sıkışıdır bubir kedinin yağmurda ilk yıkanışıbir kadını merdivene ilk benzetişim, sen gidiyorkenarka sokak otellerine ilk rastlayışı bir sarayıngüzelliğin aynaları tehdit ediyor …
Şub 23
Ateşböcekleri
ışıkla ilgili bir yazı okuyordum, elektrikler kesildiboğazından geçerek midesine indi kent geceninmum aramadım, oysa vardıpencereye gittim kalkıp çalışma masamdaniki sevgiliden söz ediyordu ağaçlar fısıldaşarak bahçedeağaçların yalnızlıklarından korktumsonra yollardan söz açtılar, düşledikleri yollardanişte o zaman ateşböceklerini,birbirini kovalayan iki yanarsöner ışığı gördümgezinen son yıldızlarıydılar yeryüzününçaldıkları ağustosböceklerini tahta kafeslere dolduranbir hırsız çetesi geçti sokaktanay siliyordu, siliyordu camlarını terleyen …
Şub 23
Ayça
Ayça / Akgün Akova sevgilin “çukulata götürelim,” derken sen “oyuncak alalım,” diye tutturdun, “nasıl olsa bi’ gün bebeleri olacak di mi?” “ya çocuk istemezlerse,” dedi seninki kaşlarını kaldırarak valla haksız da değil, baksana dünyaya neler ettiğimize “aaaa,” dedin, “necla üç çocuk istiyor, kardeşsiz büyüdü ya, yokluğunu biliyor” her zaman böylesindir, kanije kalesi gibi savunursun düşüncelerini …
Şub 23
Bak Fena Olur
bir gün ayrılırsaksevilmekten eskimiş bir renk sanırım kendimigözbebeğime bakarım senin yüzüne özgügece geceabone olduğumuz o parkta bulurum kendimiköşe bankta sırt üstü yatıyorumdursöylemem gerek mi bilmem, zırlıyorumdurrıhtımlar dolusu narçiçeği senbirkaç ton körkütük benbir öyle bir böyle sanıyorumdur kendimi bir gün ayrılırsakgülkurum, çılgın diye an benide ki bulutlanarak, onu sevdim gibikellesi kulağı düşüktür şimdi ayrılmışlıktangöğün beline keman …
Şub 23
Saçıma Dokunma
“saçıma dokunma” diyorsun masal saçan bir sesleekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize,bırakmak istemiyorkasıklarını öperken “saçıma dokunma” diyorsundilimde gezdirirken seni,“saçıma dokunma, n’olur”kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir dahaanılar dökülüyor göksarmaşıktan ikimiz de biliyoruzbir çözsem saçlarınıbir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktansaatlerin saçları olsaydı sevgilimbu kadar hızlı geçip gider miydi zamanah sevgilim ne diyecektim ben sanaaç pencereyi ve …
Şub 23
Birbirine Karışsın Diye Saçlarımız
sigarasını söndüren berberdarman duman dinliyor söylediklerimielindeki makası nerdeyse dünyaya düşürecekyani biz ayrılınca dünya nereye gittiyse“kökünden kesin saçlarımı” diye yineliyorum“sonra toplayıp verin bana, bir ayrılığın andacıdırlar”dokunurken saç tellerime parmakları titriyorher zaman özene bezene taradığısiyah, kıvırcık bir sel boşanıyor ardındangözlerini yumarken aynalaryalnızca makasın sesi duyulanve kanat çırpışıkafesinde çılgına dönen sakanın sevgilimaçtığında postacının getirdiği paketi yarıniçinde senin yüreğini …
Şub 23
Uzun Kanatlı Kuş Sürüleri Diliyorum
Aşk çılgınlığının köprülerinden geçelim seninle sevgilim, yaban otları arasında bulduğum yeşim yüreğimdeki su birikintisinde okyanusu arayan nehir sevgilim, unutmabeni çiçeğinin tuttuğu günlük gözlerimle sarıldığım kuğu bulutlu gökyüzü ellerini ayrılıklardan kaçırdığım dalgın deniz feneri duruşlu ilkbaharda gezinen sis saçlı sevgilim mevsimlerin ilkokulundan kışı silelim seninle yaz yağmurlarına yakalanalım kumsalında sevişmek istediğin kız kalesi’nin önünde açık hava …
Şub 23
Aşk Ve Kuyrukluyıldız
gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söyledilersöz birliği etmişcesine“aşk hastalığıdır bunun adıve çok sarsar insanı bu yaştan sonra” oysa ne yalan söyliyeyim,ben yalnızcabir kuyrukluyıldızaçarptığımı sanmıştımyaşamın çıkmaz sokaklarında yürürkenyüreğim bir patlamayla aydınlanınca Akgün Akova
Şub 23
Geriye Dönmeyecek
birden duruyor, “yola her çıkışımda” diyor “bir kız vardı gözleriyle beni bekleyen bir kız topsuz tüfeksiz çıkartma yapan yüreğime bir kız vardı tıpkı uçuçböceği kanatlarından ürken” ( derinde Fenike gemileri kanadı kopuk uçaklar gibi andaç oldu ayrılık solgun olsa da yere düşen bir gül nasıl gene bir gülse boşadır ayrılığı anlatmaya çalışmak anlarsa ancak yüreği …