İstanbul gittikçe ağaçsız kalıyor. Bu hâl aramızdan şu veya bu âdetin, geleneğin kaybolmasına benzemez. Gelenekler arkasından başkaları geldiği için veya kendilerine ihtiyaç kalmadığı için giderler. Fakat asırlık bir ağacın gitmesi başka şeydir.
Tag: Ahmet Hamdi Tanpınar
Mar 09
Sesin
Sesin yıldızlı gecemdirBaş ucumda geniş, sonsuzDalgalanır derinleşir; Akan deremdir ben susuzÇatlamış dudaklarımlaKoşarım saf billuruna… Sonra irkilirim birdenBittiği an bu rüyanın,Geçmiş gibi, farketmedenÖbür yüzüne aynanın… Çırpınan bir ruhum artıkBin hasretle delik deşikUzak hayret burçlarındaNevânın, ferahfezânın. Ahmet Hamdi Tanpınar
Şub 23
Mavi Maviydi Gökyüzü
Mavi maviydi gökyüzüBulutlar beyaz, beyazdıBoşluğu ve üzüntüsüİçinde ne garip yazdı… Garip, güzel, sonra mahzunIşıkla yağmur beraber,Bir türkü ki gamlı, uzun,Ve sen gülünce açan güller, Beyaz beyazdı bulutlar,Gölgeler buğulu, derin;Ah o hiç dinmeyen rüzgârVe uykusu çiçeklerin. Mor aydınlıkta bir çınarVeya kestane dibinde;Mahmur süzülen bakışlarİkindi saatlerinde… Birden gülümseyen yüzünSabahların aynasındaVe beni çıldırtan hüzünİki bakış arasında. Kim bilir …
Şub 23
Avare İlhamlar
I Kader cellâdınaSessiz uzat boynunu;Acıma ne kendine, ne de gelecek günlerineYalnız bir düşünceye yum gözleriniSon darbe inmeden evvel, en son andaBir çiçek, bir kuş, bir tebessüm ol;Düşüncen kurtarsın seni senden,Bil! Biraz sonraEbediyen senindirSenden uzak olan her şey… II Ellerini yüzümde gezdir,Sil alnımdan yorgunluğu,Gözlerimin altındanYaşamak korkusunu al,Avuçlarından çıkmış bir heykel olsun başım.Sonra sen de gözlerini kapat,Bırak, …
Şub 23
Ne İçindeyim Zamanın
Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpâre, geniş bir ânın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüyâ rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, Rüzgârda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. Başım sükûtu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen; İçim muradına ermiş Abasız, postsuz bir derviş; Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim, Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim. …
Şub 23
Eşik
Bu yekpâre akış, durgun, derinden… Her aynada yalnız kendi görünen Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın Kendi cevherinde mahpus bir ânın Dağıttığı dünya hep yaprak yaprak, Dalgın, unutulmuş sesleri uzak Bir uykudan bana tekrar dönenler, İçimde, dışımda hep aynı çember! Bin elmas parıltı oyun ve halka Küçük ve hiç değişmez dalgalarla Bende bana meçhul akşamlar …
Şub 23
Selam Olsun
Selam olsun bizden güzel dünyaya,Bahçelerde hala güller açar mı?Selam olsun sonsuz güneşe, aya,Işıklar, gölgeler suda oynar mı? Hepsi güzeldi.Kar, tipi, fırtına,Günlerin geçişi, ardı ardına.Hasretsiz bir kanat şakırtısına,Mavi gökte kuşlar yine uçar mı? Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan.Dönmeyen gemiler olduk açıktan,Adınızı soran, arayan var mı? Ahmet Hamdi Tanpınar
Şub 23
Herşey Yerli Yerinde
Her şey yerli yerinde; havuz başında serviBir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan,Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,Serpilen aydınlıkta dalların arasındanBüyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zamanSessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak Biliyorum gölgede senin uyuduğunuBir deniz mağarası kadar kuytu ve serinHazların aleminde yumulmuş kirpiklerinYüzünde bir …
Şub 23
Antalyalı Genç Kıza Mektup
Mektubunuza vaktinde cevap veremedim. Maalesef kâtibim yok. Halbuki şair, muharrir ve üniversite hocası olarak işim epey fazla. Lise sınıflarını, vaktiyle efsanevî denebilecek uzak bir çağda, yani 1918-1919 yılları arasında, benim gibi Antalya’da okuyan ve beni merak eden bir genci hiçbir şekilde bekletmek istemezdim. Edebiyatı gerçekten seviyor musunuz? Eserlerimle temasınız var mı? Buralarını bilmiyorum. Mektubunuzda beni …
Şub 23
Hatırlama
Sen akşamlar kadar büyülü, sıcakRüyaların kadar sade, güzeldin,Başbaşa uzandık günlerce ıslakÇimenlerinde yaz bahçelerinin. Ömrün gecesinde sükun, aydınlıkBoşanan bir seldi avuçlarındanBir masal meyvası gibi paylaştıkMehtabı kırılmış dal uçlarından Ahmet Hamdi Tanpınar