Tag: Abdurrahim Karakoç

İsyanlı Sükut

Gitmişti makama arz-ı hal için,“Bey” dedi, yutkundu, eğdi başını.Bir azar yedi ki oldu o biçim…“Şey” dedi, yutkundu,eğdi başını. Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı…Bir baktı konağa alttan yukarı.“Vay” dedi, yutkundu, eğdi başını. Çekti ayakları kahveye vardı,Açtı tabakasın, sigara sardı.Daldı..neden sonra garsonu gördü,“Çay” dedi, yutkundu, eğdi başını. İçmedi masada unuttu çayı;Kalktı ki garsona …

Devamını oku

Beşinci Cemre

Düştü can evime dördüncü cemreDünyayı üçüncü gözümle gördüm.Dört yüz seksen beş gün çekti bir seneOn altıncı aya takvimsiz girdim. Aynalara baktım korku gösterdiSaatler her sabah kırkı gösterdiNamlular nişanlar Türk’ü gösterdiHayatım boyunca hedefte durdum. Gül sundum yediler, koklamadılarArmağan can verdim saklamadılarGittim…gelir diye beklemedilerKaybolan gölgemi yollara sordum. Getirdim yanıma ay’ı bir karışÖlçtüm ki dağların boyu bir karışŞehiri …

Devamını oku

Unutursun

“Unutmak kolay mı?” deme,Unutursun Mihriban’ım.Oğlun, kızın olsun hele,Unutursun Mihriban’ım. Zaman erir kelep kelep..Meyve dalında kalmaz hep.Unutturur bir çok sebep,Unutursun Mihriban’ım. Yıllar sineye yaslanır;Hatıraların paslanır.Bu deli gönlün uslanır…Unutursun Mihriban’ım. Süt emerdin gündüz-gece,Unuttun ya, büyüyünce…Ha işte tıpkı öyleceUnutursun Mihriban’ım. Gün geçer, azalır sevgi;Değişir her şeyin rengi.Bugün değil, yarın belki,Unutursun Mihriban’ım. Düzen böyle bu gemide;Eskiler yiter yenide.Beni değil, …

Devamını oku

Dua

Senin ak alnından gök gözlerindenÖnce dallar sonra yapraklar öpsün.Eğilsin yıldızlar tutsun elindenGecelerden sonra şafaklar öpsün. Aşk diyorlar en mukaddes hayaleVe sen de düşesin o sonsuz haleHazdan dudakların olsun bir laleGüller, karanfiller, zambaklar öpsün. Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçimYaşamanın öz suyusun bir içimOlanca suların sağlığı içinSeni her gün göller, ırmaklar öpsün. Kumral saçlarında nisan yağmuruYazın …

Devamını oku

İncitme

Gölgesinde otur ammaYaprak senden incinmesin.Temizlen de gir mezaraToprak senden incinmesin. Yollar uzun, yollar inceYol kısalır aşk gelinceYat kurban ol İsmail’ceBıçak senden incinmesin. Burdayım de ararlarsaDoğru söyle sorarlarsaTabutuna sararlarsaBayrak senden incinmesin. İl göçsün göçtüğün vakitYol yansın geçtiğin vakitSuyundan içtiğin vakitKaynak senden incinmesin. Toz konmasın sakın sanaHakkı geçer halkın sanaGücenmesin yakın sanaUzak senden incinmesin. Abdurrahim Karakoç