Ayrılığı bir sözcük gibi andığın her an, geleceği bilme yeteneğimi elimden alıyorsun. Dönebileceğim bir kapı yoksa, gitmeyi öğrenmeliyim. Rüzgârın ne güzel bir şey olduğunu anlatacaktım daha. Ortak harflerimizi daha iyi vurgulayarak bak bu “waran” (yağmur) bu da “roc” (güneş) diyecektim. Dağlarımızdan taşıyıp getirdiğin kekik kokusunu arayacaktım saçlarında. Kendimden bu kadar bahsetmeyecektim. Kütüphanelere kırık bir eğriyle …
Tag: Selim Temo
Şub 23
Süleyman
umutsuzsunmuhtemelen yağmur yağacakanladım nisan!başka yere gidemediğin için burdasınbaşkası olmadığın için kendibir kadının terli koynundafeodal erkek yalnızlığınancak mezara gömersinkorku senfonisi ıslığınlabütün komşular esmerliğine düşmanaşkın yol yordam bilmeziyüreğine dayanırlar Süleymanbütün şiirleri üstlenirsinfiili meçhul birisinbaşkasına yeten yetmemiş sanakışın kesin zatürreeörenci kahvelerinde potansiyel çay bardağı!kaçman yazıklanışınüstelemeyisin susmasabir zaman gözlerinde kallavi bir sitem dokunurkendine uçurumlanır barışıklığınbir zaman yorulursunhayat yorucuhayat bıktırıcı …
Şub 23
Mes’ut Bir Tesadüf’e Altıncı Ve Son Mektup
-ve nihayet ikimiz kaçtığımız aşkların toplamıyız- sokakta yaralı bir it koşturuyor iki buluşmadır koluma girmiyorsun. ve birkaç milyon yıldır tutmadın ellerimi. benimle çıkmıyorsun bu yolculuğa. ve ben sırf bu yüzden yenilebilirim. bu resimden çıkıp gidiyorum. seni isteyen yanım ölümsüz yanımdır. bulutsuz da yağan nedir? şimdi öğreniyorum ki, gözyaşi! bu resimden çıkıp gidiyorum. seni isteyen yanım …
Şub 23
İhanetin Uğultusu
“Söz, tene dönüşmüştür”(İncil) öylesine bir Mayıs. buikinci, sen yoksun. ruhumçinko bir tepside. yalnız;arayan değil dönen biridir her yer bulaştı üstüme. kirliyim,bir zenci kadar telaşlı, bağırın,diye sustum, söz ve sesyabancıdır, ten yanılmaz. ansızınbir teleferik, termometre ya da aysar…deliyim, bir gece bekçisi kadar dalgın. kefendiye örtünmeden üstüme işte herkes çekip gitti. geç oldu, amaanladım insandan korkmam gerektiğini. …
Şub 23
Ah Tamara
mızgin ve frok için ah! Tamara (bitmemiş bir şiirin ipuçları) yaşam ve ölüm iki hasım şimdi iki şüpheli şahıs her an birisindir her an ikisi ý Samanyolu uzanmış sere serpe hasat bitmiş erzak, kuruyarı istif geriye bir şairin hüznü kalmış biçilmedik boy vermiş, Başak uçları göbekte! incecik bileklerime batıyor ah, Tamara! büyüdükçe mi yitiriyoruz saflığımızı? …
Şub 23
Üçüncü Temrin: Ardiye
kimse beni oynamasın kaybettim mesire mahalli aç öpüşler tok öpüşler içinde ayıldı gururlu bir bardak gibi ay çözüldü giz kim sadık bir ağzı öpmüş ki ulan Şakir kötü finnaler buluyorsun her aşka peripetie mi dedin ben orada değilim yırttım epey beklemiş dürüst eğilim ve hürmetli yalınlık eliyle kisvemi ağlasam mı birileri gibi vakara skorer gözüyle …
Şub 23
Onlara de ki, bir halk ancak yazarlarına para verince millet olur
Bir martın bir gününde Üçümüz, bir yarımadanın ortasındaki bir bahçede, bir Martın bir gününde oturmuş, ağzımızda akide şekeri varmış gibi konuşuyorduk. Üç kişi, bir parkın hemen yukarısındaki bir otelin bahçesinde oturmuşuz. Mutlu bir dev, mütebessim bir sürgün, şanslı bir ben. Silme kuş dolu bir göğün altında. Rüzgâr unutulmuş bir mırıltı gibi esiyor, yosun kokusu geliyor en …
Şub 23
Oğlumun Gölgesi
yelken gibi şişti rüzgâr yüzüm oyuk oyukkırgınım ölüden kalan giysiler içinde erselikbir meme mi bu dikelen gece şu saatte hâlâhapşıranlar olmalı kendini düşe sayan unutanbüyük kibire atanan cüce bir memur tımarlırakılarla korkunç bir sataşma mübaşir çağırmadıdemek ben de masumum kuluncu alınmış bir zaman daraltılmış pantolonlariçinde semiz şehrin virgülleri yok hazırdüşler satılan çarşılar kapalı burada artıkHiçkimse’nin …
Şub 23
Birakujî nedir?
Bin dokuz yüz doksan dört. Haziran. Şairim, ağabeyim Abdulla Peşêw, göğsünden hiç çıkarmadığı kalbiyle uzun bir geceye başlar. Yazacağı şiire bir ad bulmasına gerek yoktur. Şiirin adı, Güney jargonunda “partî” ve “yekîtî” olarak anılan iki Kürt partisinin adını çoktan koydukları bir vahşet olarak her sokakta, her dağda uğulduyordur: “Birakujî” (kardeş katli). Şairin sözünü şiir yapacağı …
Şub 23
Jübile
kanıyor içimde güneşe bakan güllerbiliyorum sözcüklerin eğiminibeni bu odaya gömen şeyin de adı varher gün bakar gölgesiz bir eşiktenbir istavroz çıkarıp zamana karşı biliyorum saflığın karmaşayı beklediğinisunulmuş armağanlar gibi kıyıda unutulanbir hıncı bileyen anılarla kabarır yelkeni yoruldum her şeye bir anlam bulmaktangünü sularla anmaktan gülü kuşkuylaterk edip mavi sözleri saten bir tenekusuru aramaktan kusuru sevmektenderim …
- 1
- 2