Kundaklayıp göğsüme sardığım yalnızlığım
Şimdilerde sırtımdan kundaklıyor
Ben’liğim darmadağın
Ayaklarım arşınlarken sokakları
Sol cebimde unuttuğum
Bilyelere çarpıyor ellerim
Deruni bir ürpertiyle
Sarsılıyor çocukluğum
Bildiğim ne varsa
(Cö)mertçe savurdum ortalığa
Sana ait
-Kendimden bile sakladığım-
Düşlerim vardı
Ağızlara düşüp kirlenmesinler diye
Sütliman görünse de deniz
Karnında sakladığı fırtınalara gebe
Er ya da geç
Dinamitlenecek dağların
Alnımda izleri vardı görünmeseler de
Sen
Ben(liğim)de hücre hücre çoğalırken
Kâr saydım eksilen nefeslerimi
Hangi şehir
Hangi kubbe
Saklayabilir sensizliğimi
Hangi yağmur yüklü bulut
Taşıyabilir boşalmaya hazır gözlerimi
And olsun
Müteşâbih ayetler misali
Sakladıklarımı ifşa etmeyeceğim
Mart ayazında yokluğunu
Muska yapıp gözlerime süreceğim
Necat Uslu
