Bir koku kalmıştı odasında, belki yalnızanılardan, belki de ilkyaz akşamınayarıaçık bırakılmış pencerelerden. Götüreceği neyi varsatoparladı. Büyük aynanın üzerine bir çarşaf örttü.Parmaklarında hala o biçimli gövdelerin duygusuve kaleminin duygusu, tek başına – karşıtlık yoktu:şiirin son birleşimiydi bu. Kimseyi aldatmakistememişti. Son yakındı. Bir daha sordu:“Acaba minnet duygusu mu, yoksa minnet duyulması isteği mi?”Karyolanın altına itilmişti eskimiş terlikleri,onları …
Tag: Yannis Ritsos
Nis 06
Bir Saban, Tek Başına
Her şey düzenli, sağlama bağlanmış, mantığa uygun,nerdeyse insancaydı. Üstlerine düşeni yapıyordukentin tapınakları;Athena da adaleti koruyordu;görünmese bile, hep o yönetiyorduYargıtayın oturumlarını; ve yargıçlar kuruluikiye bölündüğü zaman, hep sanıklardan yana çıkıyorduadaletin tartısı.İyi günlermiş onlar–Şimdi inanmak bile güç; — gerçekten var mıydı böyle günler ? –yoksasadece bir düş müydü bu? Belki de bunları sık sıkhatırlamak yağmurlu güz akşamlarındadeğiştiriyordur …
Nis 06
Kapının Önünde
Kapıyı çalmak üzereydi. Vazgeçti. Orada durdu.Acaba gitse miydi? Ama nasıl? Ya birden kapı açılırsa?Üst katın penceresinden gören olursa?Bir bardak su dökmeye, cıgara izmaritlerini,solmuş çiçeklerini ya da iki gün önceki mektubunuyırtıp atarlarsa? Hava karardı.Ne giren çıkan vardı, ne de açılan bir pencere.Ev terkedilmişti. Merdiveni aydınlatan bir ışık bile yoktu.Artık seçebiliyordu yerdeki iki paslı çatalı,yığılan maden suyu …
Şub 23
Görülmemiş Bir Çiçek Açma
Haykırmak istiyordu – daha fazla dayanamayacaktı.Sesini duyabilecek kimse yoktu orada;kimse duymak istemiyordu. Kendisi de korkuyordusesinden,içinde boğuyordu sesini. Patlamak üzereydi susuşu.Birden,havaya uçtu gövdesinin parçaları. Özenle,sessizce toplayacaktı bu parçaları,hepsini bir bir yerlerine yerleştirecekti deliklerikapamak için.Ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa,onları da toplayacak,kendisinin bir parçasıymış gibi gövdesineyapıştıracaktı –böyleydi, delik deşik, görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte. …
Şub 23
Belki Bir Gün
Sana bu pembe bulutları göstermek istiyorum gecede.Ama görmüyorsun. Gece olmuş -insan neyi görebilir ki? Artık senin gözlerinle görmekten öte bir seçeneğim yok,diyor,demek ki yalnız değilim, yalnız değilsin. Gerçekten debir şey yok sana gösterdiğim yerde. Sadece bir araya gelmiş yıldızlar, yorgun,bir kır eğlencesinden kamyonla dönen insanlar gibi,hayal kırıklığına uğramış, aç, hiç biri türkü söylemeyen,terli avuçlarında ezik …
Şub 23
Anlamak
Pazar. Çevreye serpilmiş gülüşler gibi parlıyorceketlerin üzerinde düğmeler. Otobüs gitti.Bazı sevinçli sesler – ne garipdinleyebilmen ve yanıtlaman. Çamların altındamızıka çalmayı öğreniyor bir işçi. Bir kadıngünaydın dedi birisine – öyle yalın ve doğalbir günaydın ki,siz de mızıka çalmayı öğrenmek istiyebilirdinizçamların altında. Ne bölme, ne çıkarma. Kendinden ötelerebakabilmek – sıcaklık ve dinginlik. “Yalnız sen”olmak değil ” sen …
Şub 23
Yeniden Doğuş
Yıllardır kimse bakmamış bu bahçeye. Ama iştebu yıl – mayısta mı, haziranda mı? – kendiliğinden açmaya başlamış çiçekler,parmaklıklara kadar coşmuş – binlerce gül,karanfil, binlerce sardunya, kokulu burçak –mor, turuncu, yeşil, kırmızı, sarı,renk renk, dal dal ; öyle çok, öyle güzel ki, süzgeçli kovasıylayeniden geliyor kadın – güzelleşmiş, dingin,anlatılmaz bir güvenlik içinde. Ve bahçe örtüyor kadınıomuzlarına …
Şub 23
Nerdeyse Eksiksiz
Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadına.Biliyorum, evet, artık öldüğüme göre, diyor kadın.İki gömleğin de ütülendi, çekmecede,sadece küçücük bir gül benim özlediğim. Yannis RitsosÇeviren : Cevat Çapan
Şub 23
Son İstek
Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,işte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum.Bir dize yazıyorum, dünyayı yazıyorum; ben varım; dünya var.Bir ırmak akıyor serçe parmağının ucundan.Yedi kere bu ırmak gökyüzünün mavisi. Yenidenilk gerçek oluyor bu arılık, bu benim son dileğim. Yannis RitsosÇeviren : Cevat Çapan
Şub 23
Birden
Sessiz gece. Sessiz. Ve sen vazgeçtinbeklemekten. Nerdeyse dingindi her yer.Birden, orada olmayan kişinin o canlıdokunuşunu duydun yüzünde. Gelecek.Sonra kendi kendine çarpan pancurların sesi.İşte rüzgâr da çıktı. Ve biraz ötede,kendi sesinde boğuluyordu deniz. Yannis Ritsos