Tag: Suavi Kemal Yazgıç

metalik gri

  Yorgundum, yorgunluk maskesi takmıştım, zaten yorgun suratımavesikalık resmime bıyık çizip, seyretmiştim altı çarpı sekiz halimiçizgilerine aldırmadığım avcumdaçizgileri olmayan yüzüm konuşmadı, konacak yer bulamadı besbelligönül kuşum hayatsız ağaçlarda onlar yakılmayı bekledi, ben yanmayıonlar ufaladı fotoğraflarını, ben mendil cebimde sakladımve sakladıklarımla saklandım neden sonra bu şiiri yazdım, sonra neden bu şiiri yazdımbilmiyorum çünkü yorgundum, çünkü yorgunluğumu kendime uşak tutmuştumçünkü gözlerimde bir ırmak kuruduçocukluğuma dair …

Devamını oku

Hat ve Had

bir çiçek açarken neyi beklerseonu umuyorum kendime kapanırken denî dünya kafamı kopartıpyerine bir mim koyuyor kelle niyetinepusula kırıp haritamı parçalıyor denî dünyasana bana ait olan biz kelimesinisözlüğümüzden alıp kaçıyor bir çiçek solarken neye sahipseona dairdir bütün yaşadıklarımbir çiçek ne zaman solsaiçimde tohumu çimlenir hayatın sınırlar çizilirken ben siliniyorumyabancı aynalara bakarkenyaban oluyorum kendimegölgem tekin olmayan bir …

Devamını oku

Son İçin Dua

kuş kanadında bir avuç gökyüzügibi dalında ilk çiçekRabbim beni senden ayrı bırakmabir de bahar yağmuru kokan topraktan.. çok eskiden kalma o mırıltıçocuk yaşta öğrenilmiş bir duarabbiyesi silinmemiş yüzler ararsevap yazmak için melekler ne güzel çağırıyorsun ecel gönderipbiçilmiş çimlerin verdiği tazeliklecümle kapısından geçerkeno son cümle dudaklarımı mühürlesino son şahitlik gözlerimi Suavi Kemal Yazgıç

Suhte

söz kesiliyor uzuyor gölgelerbir bilge yalanlarını satıyoradını bilmediğim bir çiçek açıyor ufuktamânasını çözemediğim bulmacalara bırakıyorum kendimiboş zarflar buluyorum posta kutumda sudaki aksime veriyorum bakışlarımıâks uzuyor kesilen gölgemden kanıyor sözbir taş atıp parçalıyorum yansımamıher parçam ayrı dalgalanıyorayrı bir şarkı söylüyor her parçam mevsim kendini gösteriyor serinliğiylebir bulut hatırlatıyor kendinigölgemi topraktan silerekvakit geceye dönüncesudaki aksim de siliniyoreve …

Devamını oku

Ecel Meleğine Övgü

kalbi tutsıyır kalbi mekândanmekândan kalbi sıyırzamanı gelincezamanın elini çek elimizdendünya gürültüsünü çekçekilelim kalbi tutcanı çeken canı çek kalabalıktankâfileye gâfil kalmış çocuğubu sıkı örgüden söksıyır beni bizdenbizi benden ayır kalbi tutdikişsiz beyaza bürünelimkalbi tutdevam edelim yolun bittiği yerdenkalbi tut ecel meleğikalbimi tuttutuşsun taa doğumumdaelime tutuşturulan ağrılı tutku ey ecel meleğiey ecelimin meleğiol deyince var edenin bildirdiğini …

Devamını oku

Münacaat

rabbim bana bir cümleöğret ki amel edeyimbir cümleyorgunluk şeytanına karşıiçimdeki firavunakulluğumu hatırlatan bir cümlebeş vakit için bir cümlegöğe ok atan nemrudabir sivrisineksana avuç açan bana bir cümlecuma için bir cümlesafları sık tutanboşlukları dolduran cemaat içinbir cümlekurban için bir cümlegurbetten kurtaransana yaklaştıran bir cümlekıble için bir cümleistikâmet ve istikbal içinmücrim gibi bakmamaktitrememek için bir cümlekırkta bir …

Devamını oku

Türbe

İçimdeki bir yerden bakıp kendi kubbemebuymuş dedim çocuk gönlüm koştukça uzaklaşanbenimdir diye kalbimi çalıp kaybolan yıldızmevsime meydan okumak için tutunan çocuklaraırmak boyunca masal söyleyenkah güldüren kah ağlatan hayırsız buymuş İçimdeki bir yerden bakıp kendi kubbemeinsan çocukluğa kıyamaz nasıl kıysın demişimoysa taşları sonsuza dizip de saklayansudaki aksine bakmayıp sayıklayan aynı çocukmuşiçimdeki bir yerde bunu gördüm de …

Devamını oku

Geçmiş Zaman Açıları

boğaz’da çiviyazısı gemiler arasındaitalik yelkovan sürüleriorada kayıp bir ceninbelli belirsiz gülümserkenve bilmediğimiz bir dildeşarkılar uydururken hayat içinhatırlıyorum kâbus korosununo anlayamadığım hitabını“şimdiazsonrahiçbirzaman” haliç’te içli bir mandolinakortsuz düşleriyleses verirdihep çocuk kalacak bir yetiminiçinde biriktirdiği itirazlaraki kimse duymazdı onuçöplenen martılardan başkave bukağı tam da yürekteyken“şimdiazsonrahiçbirzaman” yaşlı bir babaydı iskeledeunutmuş kendini ıslatan bütün dalgalarıunutulmuş kendine bağlanan vapurlarcabütün çocukları ölmüş …

Devamını oku

Ve Adam Ve Çocuk Ve Kırlangıçlar

          adamın içindeki çocuk ölüyor çocuğun içindeki adam kelimesizliği giyiyor adamkelimelerinden soyunuyor çocukve hayata giden yollardasaat kulelerine inatçoğalıyor kırlangıç cesetleri ölüyor adamın çocuğuve çocukadam olamayacağını görüyordenize indirilmiş tabutlarda “ne çok yalan söyledimduyulmadı” diyor çocukadam ekliyor“ne çok yalan uydurdumhiç biri uymadıbiçimsiz gövdeme” çocuk soğuyor avuçtaadam çocuğun kalbindebin parça oluyorkelimelere inatve kırlangıçlaruçuşlarıylaakşamı bildiriyor …

Devamını oku