Tag: Nurullah Ataç

Akşam Şarkısı

Önümüzde gölgeli yollarAçıldıkça sessiz ve ıssız;Gezdik, gezdik geç vakte kadar…Ne söyledik biz orada yalnız? Gönlümde sevgiler vardı,Çünkü akşam pek füsunkârdı. Ne söyledin? Ne söyledimdi?Hoş bir masal; belki bir yalan..Hep unuttuk onları şimdi.Dönüyorken biz o yollardan Ellerimde ellerin vardı,Çünkü akşam pek füsunkârdı. Nurullah Ataç

Aşk gibidir şiir

Aşk gibidir şiir de: Söyleriz, söyleriz, çok şeyler söyledik gibi gelir bize, bir de bakarız ki bir şey söyleyememişiz, hep çevre de dolaşmış da öze değememişiz. Nurullah Ataç

Melâl Perisi

Bağrıma bir gece çöktü ağlama,Bir garip hayâlet girdi rüyâma,Dedi: “Sen âşıksın artık akşama:Çünkü ben gönlüne keder getirdim. “Duyurmadan geçer sevginin günü,Neşe bu cihânın dönmez sürgünü,Al armağanımı ve yar göğsünü:Yarası kapanmaz hançer getirdim. Beni gördün, artık çıkmam aklından,Titreyerek kaçar sana yaklaşan,Al kanlar fışkırır elini sıksan:Her yanı dikenli güller getirdim. Bahâra erişip düşme emele,Derdini yavaşça geceye söyle,Başını …

Devamını oku

Düşe Çağrı

Severim gerçekçi edebiyatı. Bu yaşa değin en çok onun ürünlerini, o yolda yazılmış hikayeleri, romanları, hep o çığırı öven denemeleri, eleştirmeleri okudum. Bir hikayede, bir romanda anlatılanların, gerçekte olanlara benzememesi, çok kimseler gibi benim için de büyük bir suçtur. Peri masallarından, dev masallarından çocukluğumda bile pek hoşlanmadım. Olmayacak şeyler, benzerleri görülmeyecek insanlar anlatan hikayeler arasında …

Devamını oku

Gençler

Gençlerle konuşmayı eskiden severdim. Günden güne tat almaz oluyorum onların sözlerinden. Bakıyorum da çoğu bir örnek, bir ayrılık, bir çeşitlilik yok dediklerinde. Birini dinle, birini dinlemiş gibi oluyorsun. Kendi kendilerine düşünmüyorlar da çevreden topladıkları yalan yanlış yargılarla, iri lakırdılarla yetiniyorlar. Yüksek sesle konuştular mı, büyük bir iş görmüş gibi seviniyor, övünüyorlar. Gerçekten tatsız mı onların …

Devamını oku

Yalnızlık

   Eskiden arkadaşlarım, gönüldeşlerim vardı, arardım onları, bir gün görmesem edemezdim, özlerdim. Şimdi aylar geçiyor, ne onlar beni arıyor, ne de ben onları…     Konuşmak, ne üzerine konuşacağım? Tükettim bütün konuşacaklarımı. Ne söyleyeceğim kaldı, ne de öğrenmek istediğim. Şimdi düşünüyorum da anlıyorum: Oldum bittim çok değilmiş benim konuşacağım nenler: Üç dört konu, hepsi de …

Devamını oku

Son Gül

Avni’ye İşte son gül soluyorGizli ve kinli ellerYaprakları yoluyorÇiçeklerle beraber. Ağaçlardan süzülenBir asabî uğultu,Bahs ederek hüzünden,Yaralıyor sükûtu. Gösteriyor her bakışBir ürperme, bir korku;Her yüreğe uğramışSanki hicrânın oku. Sonbahârın zehrindenGönlüm hisse alıyor;Titre, ruhum! derinden:İşte son gül soluyor. Nurullah Ataç