Tag: Mevlânâ Celâleddîn

Kötülük ekilen bir tohumdur. Allâh onu yeşertir, meydana çıkarır.

Sufînin biri, gündüz evine geldi. Evin bir kapısı vardı. Yâni savuşacak aşka bir kapısı yoktu. İçerde karısı bir kunduracı ile beraberdi. Kadın nefsinin hilelerine uymuş, bir kunduracıya kul köle kesilmişti. O bir göz evde, o tek odada sevgilisi ile buluşmuştu. Kuşluk vakti sûfi gelip de hızlı hızlı kapıyı çalınca, ikisi de şaşırdı. Çünkü ne, bir …

Devamını oku

MEVLÂNÂ’NIN DÜŞÜNCESİNDE KADIN

1. Mevlânâ’nın İranî-İslamî düşünce ve sanat alanındaki konumunun üstünlüğü ve kendine özgü dünya görüşünün önemi nedeniyle onun düşüncesinde kadının konum ve makamının incelenip değerlendiril-mesi üzerinde düşünülmeye değer bulunmaktadır. İnsanlık bilimi alanında böylesine etkin ve yapıcı bir kişilik çok az bulunur. Mevlânâ’nın üstatlık derecesi, onun şairlik konumundan önce gelir. Hakikatte de Mevlânâ, ilk önce görüş sahibidir, daha …

Devamını oku

Duy Feryad Etmede Her An Bu Ney

Duy feryad etmede her an bu ney, Anlatır hep ayrılıklardan bu ney. Der ki feryadım kamışlıktan gelir, Duysa her kim, gözlerinden kan gelir. Ayrılıktan parçalanmış bir yürek İsterim ben, derdimi dökmem gerek. Kim ki aslından ayırmış canını, Öyle bekler, öyle vuslat anını. Ağladım her yerde hep ah eyledim, Gördüğüm her kul için dostum dedim. Herkesin …

Devamını oku

Kötülükte bulundun mu kork

  Kötülükte bulundun mu kork,Emin olma çünkü yaptığın kötülük bir tohumdur.Allah onu mutlaka bitirir!Bir kaç kere, yaptığına pişman olur, utanırsın diye örter gizlerLutfunu meydana çıkarmak için defalarca da örter desonradan adaletini göstermek için cezalandırır:Bu suretle iki sıfatının da meydana çıkmasını,Lutfunun müjdeci, kahrının da korkutucu olmasını diler. Mevlâna

Ben Dostlarımı Ruhumla Severim

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. .. Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu Öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla… Zamanla yarışılmayacağı nı, Zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim… İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler …

Devamını oku

Ben Tıpatıp Sana Benzerim

Şu insanlardan hangisi ben’im?Hele sen şu kavgayı, gürültüyü dinle,Ağzıma, sözüme kulak asma.Hem sen beni elden çıktı bil.Yoluma kadeh madeh koyayım da deme.Önüme ne çıkarsa tuzla buz ederim. Hem ben tıpatıp sana benzerim.Ağlarsan ağlarım,Gülersen gülerim.Asıl sen vardın ortada,Ben senin elinde bir ayna…Sen yeşillikte bir ağaç,Ben senin gölgen… Ben senin gölgen olduktan sonra,Hemen gider kendime bir dost …

Devamını oku

Divan-ı Kebir

Hz. Mevlana’nın Divan-ı Kebir’inin 1001 – 1075 arası şiirleri. 1001. Zaten dünyada garipsin; seni candan seven kimsen yok! • İşittim ki, sefere çıkmayı düşünüyormuşsun; bu düşünceden vazgeç! Bir başkasını sevmeye, bir başkasını dost edinmeye niyet ediyormuşsun; bunu yapma!..• Zaten dünyada garipsin, yalnızsın; seni candan seven kimsen yok! Böyle olduğu halde neden gurbete düşeceksin; hangi zavallıya, …

Devamını oku

Sen Ben misin Bilmiyorum

Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,Bir öyle garip hale bugün geldim kiSen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim. Hz. Mevlana

Allah’ım Bu Vuslatı Hicran Etme

Allah’ım bu vuslatı hicran etme,Aşkın sarhoşlarını nalan etme. Sevgi bahçesini yemyeşil bırak,Bu mestlere bahçelere kastetme. Dalı yaprağı vurma hazan gibi,Halkını başı dönmüş zelil etme. Kuşunun yuvasının ağacını,Yıkma da kuşlarını perran etme. Kumunu ve mumunu karıştırma,Düşmanları kör et de şadan etme. Hırsızlar aydınlığın düşmanıdır,İkbal kıblesi yalnız bu halkadır. Bu çadır iplerini öyle katma,Çadır senindir ey, sultan …

Devamını oku

Aşk ve Aşık

Her kimin yakası bir aşktan dolayı yırtılmışsa, o hırstan ve ayıptan tamamıyla temizlenmiştir. Kimde aşk endişesi yoksa o kanatsız kalmış bir kuş gibidir, vah ona! Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol!.. Toprak beden, aşktan dolayı göklere çıktı; dağ (bile aşktan) oynamaya başladı, çevikleşti. Yemyeşil aşk bağının sonu, ucu-bucağı yok; orada gamdan ve neşeden başka …

Devamını oku