Tag: Metin Fındıkçı

Özleme Mekan

IEski bir kilise avlusu nasıldır bilirsinBilirsin çinisi çalınmış kırık bir pusulada geçer zaman Nasıldır bilirsin böyle bir avluda soluklanmakSeni görmediğim günlerin küflü ekmeğini bilirsin, bekliyorum Su alan bir kalyonla, bilirsin bir kara parçasıdır yüzünBir ormandır bir koydur bir buluşma yeridir Ve yoktur onu da bilirsin. Eski bir avlu nasıldır bilirsinBir yaşanmış bizimdir ve gözlerim vaha …

Devamını oku

Söylemeyeceğim Adını

1Geriye kalan zamanını yaşamak içinDerin ışığın kırılmış gecesine indinBir ölüye geç kalmış çelengi süsleyenKaranfil mesafesiydi ruhun Işıkların sessizliğinde alev almasını bekledimYüzünün, cansız düşen gözlerinin Kanatlarında aradım gölgeyi,Gizlemek ürkek gözlerimi Seni yaşamak için öğrendim ölümü veAdını öğrenmek için Gecenin yaşlanmasını bekledim. Karanlığın dilini konuşan,Işığın su yürümesiyle ulaştım sanaAdını öğrendim?ÖğrendimVe karanfil mesafesini yürüdüm. 2İçimi daraltan o büyük …

Devamını oku

gül zakkum ya da su boşluğu

İmgeyi antikacıda rehin bırakan ustaölüm de artık baştan kokar nerede kalmışsa su zamanı üç basamak merdiven indiğim kalbimin şurasında bugün de ince bugün de kırıldı kırılacak gülzakkum (?) saçlar. Aşkın, miras kalan öyküsüyle yaptığın kahve Masada unutulan kaysı, buzdolabı Havada dedikodu tadı Deniz şortunu giyinmiş Teninde yorumlar gününü güneş, dilimi çağırıyor Mermerdeki damarlar, tenin soyuluyor …

Devamını oku

Unutulan’dan

IUnutulan gölgelerle başlamıştıkAşklar yerinde durmuyor ki, açsanArkabahçeye bakan pencereyiKedi değil çocuk değil, çağırsanYakın bir harabeden. Unutulan gölgelerle unuttukBağdaş kurduğumuz döşekteBaktıkça küçülüyoruz zamanaGün boyu avluya açılan. Unutulan avluda unutulmuşÇamurlu çiçekler, kuşların gagasıGözü kanlı nar ağacı ve benKadim bir şehirde. Artık unutulan çıplaklığınıÇocuk yatağımdan toplamıyorum-Orda mısın? Şuramda duran harabedenBir daha seslensen. Metin Fındıkçı

Senden söz etmekten yoruldum

Üçüncü Önsöz Senden söz etmekten yoruldumEy düğünün gülü kasidede “Bağlı” kadınKimsin sen?     Bitişten başka bitişten başka.Senden söz etmenin yığıntısı bendeVe senZamanda bir ışık oluyorsun lambaların köklerinde.Dudağında     Kalpleri kanatan “Avras” kasidesiİçerimSevgiyi içerim ve önünde yıkılırımArapça’da tutuklanan efendim. Abdülali RezakiÇeviren: Metin Fındıkçı

Çocukluk Çağı

aBir kalp gibi hüzünlüydüm     omurga iliğinin duruluğundahayatımıgünün yirmi dört saatinde kurarım     düşüm unutsa da böyle bir akşamı.Gecemi gündüzüme katıp başlarım     inşa etmeye kumdan düşlerişiirim yoksun kalır güzellikten     yoksa gömütün karanlığı geri mi döndü?Düşlerimin şehri nerde kaldı     nerde, neden görünmedi kumun tepesi?Şimdi yansıyacak mı hayatıma     sayıkladığım akşamın loş ışığı?Giden bu …

Devamını oku