Mahzun, yarı kırık yüreklerimizYıllarca uzak kalmak üzereO gün, ayrıldığımızda ikimizSessiz ve gözyaşları içinde;Solduğunda, soğuduğunda yanağınÖpücüklerin buz tuttuğunda… Çoktan çalmıştı saati acıların…Sabahın o serin, ürperten çiyiAlnımda donuvermişti,O çiyler belki bu hüzünleriminGözyaşlarımın işaretiydi.Ettiğin yeminler bir bir bozulduGölge düştü güvenilirliğine;Paylaştığım yalnızca acı olduSenin adını işittiğimde… Gizlice buluşmuştuk seninle…Sessiz, hüzünlenirim şimdiÇünkü ruhun aldattı ruhumuYüreğin unuttu yüreğimi.Eğer bir gün, uzun …
Tag: Lord Byron
Şub 23
Artık Gezmeyeceğiz Başıboş
Artık gezmeyeceğiz başıboş, bunun içinGecenin içine bu kadar geç vakit,Hâla sevse de kalp,Ve hâla parlak olsa da mehtap. Çünkü kılıç kınını yıpratır,Ve ruh göğsü eskitir,Ve kalp mola vermeli nefes için,Ve aşkın kendisi dinlenir. Gece başıboş gezmek için yapılmış olsa bile,Ve gün çok erken dönse de,Artık başıboş gezmeyeceğiz geneYakınında ay ışığının biz. Lord ByronÇeviren: Vehbi Taşar
Şub 23
Gözyaşını Gördüm
Gözyaşını gördüm –iri, saydam gözyaşınıO mavi gözden akan;Ve sonra düştüğünü gördümMenekşe çiy tanesinin;Gülücüğü, safirin ışığını gördümSenin yanında solduGüçlü ışınlarla dolu bakışınınYeri doldurulamadı; Bulutlar uzaklardaki güneştenAkşamın karanlığınıÜrküten koyu, tatlı bir renk aldığındaEn karamsar insanlaraİlettiğin o kıvançlı, şen yanınıGökten usulca siler;Oysa gözlerinin arkasındaki ışıkSolmaz yüreklerden. Lord Byron
Şub 23
Elveda! Boşa Gitmeyecek Dualarım
Elveda! Gitmeyecek dualarım boşaGökyüzüne taşıyacak ismini seninEğer Tanrılar aldırıyorsa dualaraBizlere mutlu bir hayat sunmak için.Sözcükler, iç çekişler, hıçkırıklar boşaKanlı gözyaşlarından daha fazla şey söylerFeri kaçmış ve suçlu gözlerde gizlenenBir elveda sözcüğü, – Elveda! – Elveda! Bu dudaklar suskun, bu gözler kupkuruAma yüreğimde, beynimin içindeBitmek tükenmek bilmeyen bir ağrıUykuya dalamaz bir daha düşünceRuhumda ne bir yakınma …
Şub 23
Ah. öpebilseydim o ateşten gözleri
Ah. öpebilseydim o ateşten gözleri.Bir milyon yetmezdi arzumu söndürmeye:Batırıp dururdum dudaklarımı sevince.Kalırdım her öpüşte bir çağ boyu;Yine de doymak bilmezdi ruhum.Öperdim durmadan, sarılırdım sana:Hiçbir şey ayıramazdı öpüşümü öpüşünden;Öpüşür dururduk, öpüşürdük sonsuzca.Öpüşlerimizin sayısı geçse bileSarı hasadın sayısız tohumunu.Boş bir çaba olurdu ayrılmak:Ayrılabilir miydim? – Ah! Asla – asla! Lord Byron
Şub 23
Yok Artık Sandalla Çıkmak Mehtaba
Yok artık sandalla çıkmak mehtaba,Bitmese de gece kolay kolay,Gönlümde aşk ateşi yansa da hâlâVe hala tepemizde parlasa da ay. Eskitir zamanla kılıç kınını,Yıpratır insanı şu deli gönül,Kalp bile bir an keser hızını,Dinlenmeye yatar gül ile bülbül. Aşkın anayurdu olsa da gece,Ve dört nala koştursa da sabaha,Yağsa da bir ışıltı ince inceYok artık sandalla çıkmak mehtaba. …
Şub 23
Olayların oyuncağıdır insanoğlu gerçekte
17“Ancak üzme canını: Senin yaşındaki birisi içinDönek bir kadındır ya şans dönek olmasına,Yine de zor bırakır peşini sıkıntılı günlerinde senin,(Karın olmadığı içindir o da)Alınyazısıyla çekişmeye girmesi insanınKarşı koyuşuna benzer buğdayın tırpana;Olayların oyuncağıdır insanoğlu gerçekteOlaylarla oynuyor görünse de.” 19“Fırtınalı denizlerde, ancak şu son darbe -“Ve durakladı yine, yüzünü çevirdi.“Vay,” dedi arkadaşı, “Ben de bu işin içindeBir …
Şub 23
Hafifletmek ister gibi
87İki de baba vardı bu korkunç tayfa arasında,Yanlarında oğulları da vardı, birinin oğluDaha sağlam ve güçlü görünüyordu ya,Daha önce öldü ve yanındakiSofra arkadaşı bildirdi bunu babasına,“Tanrı acı çektirmesin, elimden bir şey gelmez.” dedi babasıBir an bakarak oğluna ve cesedin denize atıldığınıGördüğünde ne bir gözyaşı döktü, ne de bir ah dedi. 88Öteki babanın oğluysaAna baba kuzusuydu …
Şub 23
Üstüne titrediklerimizin ölümü
Kalbin o soğuk ağırlığını, yoksa mideMi demeli, duydu da yazık! Böylesi şeylereÇare bulamaz en iyi eczacı,Aşkın yitirilmesine, dostların ihanetine,Üstüne titrediklerimizin ölümüne ki,Onlarla bizim de bir parçamız ölür çılgın umutlar bitince:Kuşkusuz ki daha da acıklı olabilirdi Juan’ın durumu,Ancak güçlü bir ilaç gibi yatıştırdı deniz onun bulantısını. Lorde ByronKanto II / 21
Şub 23
Şurası kesin ki yaşama isteği uzatır yaşamı
Şurası kesin ki yaşama isteği uzatır yaşamı,Hekimlerce bilinen bir şeydir açıkça,Hastalar atlatır en umutsuz durumları,Başlarının etini yiyen karıları ya da dostları yoksa,Umutlarını yitirmemişlerdir daha çünkü,Ne cerrahın neşteri, ne Atropos’un makası görünür onlara,İyileşmekten umut kesmek kısaltır ömrü,Ve kısa yoldan sona erdirir insanın acılarını Lord ByronÇeviren: Halil Köksel / YKYKanto II/64
- 1
- 2