“En güzeli, yol yürüyüş öğretir Dostum, eskimeyen arkadaşım”Gülten Akın Herkes beni bir demiryolu aşığı sanıyor ama gerçek öyle değil. Babam, otuz yıla yakın bir zaman hep aynı tren istasyonunda yol işçisi olarak çalıştı. Ama bir gün bile başka bir istasyona tayin olmaktan söz ettiğini hatırlamıyorum. İşinden yana mutlu olduğu söylenemezdi. Bir drezinanın güç bela ilerlediği güzergahta hemen …
Tag: Kemal Varol
May 09
Babalar ve Yazarlar
Jale Parla, Tanzimat romanından yola çıkarak yazdığı “Babalar ve Oğullar “adlı kitabında, Türk romanının kaynağındaki önemli bir boşluğa vurgu yapar. Tanzimat romanlarındaki kahramanların çoğunun yetimliğine dikkat çeken Parla, bu romanlardaki kahramanların çoğunun yetim olması kadar belirleyici bir unsura değinir. Bu romanların kendisini de birer yetim metin olarak tanımlar Parla. Tanzimat romancıları bir yandan Batı’dan alınan …
May 09
Seni dünya üzerinde tek başına yankılanan boş bir ev gibi bırakıp gittiğimi unutmadım.
İlk anda tanıyamamıştım ama oydu. Babam, tamı tamına yirmi beş yıl sonra, bir elinde yıllanmış üç telli bağlaması diğer elinde ahşap bavulu kapımın önünde diz çökmüş, gece vakti aniden ortaya çıkmış mahcup bir konuk veya geçip giden zamandan borcunu mahsup etmeye gelmiş eski bir alacaklı gibi öylece beni bekliyordu. @ Kapı ağzında, âdeta son bir …
Şub 23
Ayrılık Provaları
I. olmadım! dağların sabrına sığındığımdan beri olduğum yok artık benim. bulamadım, taş neden yüzünü döndü bana ne söyleyecekti eğilip baktığım su rüzgâra kapılmış sağrısı o atın bana ne dileyecekti? âh ki durmadım dünyada soluklanmak için. koyun koyuna uyuduğumuz tepedeki çimenlikten beri çok vaadiyle dünyanın çok gözler gelip geçti canımdan ama olmadım! hepsi birdi sevgilim nasılsa …
Şub 23
Küfran
o rahvan atları anlaşılır kılan sabahlardagöğsü kasvet sayrılarıyla çarpışıpdelişmen çocuklarını azdırırken dünyaşehrin çarşılarından esen telaşhıçkırıklarla akşamı karşılayan bir aldanış gibibabamın incinmiş sesine çökerdi.yatağına ilk kez akan bir nehrin hırçınlığıylakarın kapadığı rayları temizleyendi babam.bir nasihatin başlangıcındaki parmağı hep tehdit,bütün oğulları kaçgöç,herkesin yalnız klarnet çalarken duyduğukendinin öksüzü ıslak bir adam.benzemem diye düşünürkenmüsvedde oldum ona. bütün bozgunlara mâlik …
Şub 23
Kindar sabahı
“What can I tell you my brother, my killerWhat can I possibly say? I guess that I miss you, I guess I forgive you” L. Cohen gözlerini bir yabancıya anlatmak için şimdi kimin mahvına imreniyorsun hani üzgün anneler, eksik babalar hummalı bir çocukluk varınca kapına sarılıp sustuğun, tek gözünle ağladığın sonsuz seviştiğin şimdi kim derdin …
Şub 23
Katran
I. Veda Neziri sözün harfi bağışlamadığı yerden geldim sabır telkin eden ayaklarımı unutup taşın ve suyun uzağına geldim oysa erkenmiş daha ceplerimi sökerek ayrıldığım kendimden ne kadar uzak düşsem çeşmeler yine susacakmış yüzüme geç oldu ama bunu da bildim: yarıldı aklımın serinliği herkes bir nehrin dalgınlığıyla baktı bana ben ey paslı sözlerin sahibi onca zaman …
Şub 23
Bıçağa Adanan Çocuk
akşamın ela perdesini aralayançocuklar erken büyür erken büyüyen çocuklar dağ ve namlulara inanırlar. sıyırıp zehirli yılan gömleklerini yoksulların göz hakkıyla bakarlar şehre. eski kervanlardan rehin aldıkları çan sesleri gelip geçer iki yanlarında akan iki mor nehirle. akşamın ela perdesini aralayan çocuklar çok geç anlarlar: dünyada merhamet sözünü miskal ile satarlar. çünkü yazık ki artık bin …
Şub 23
gözlerim uzak yollarda heves
n. gürbilek ve y. varol’a canıma değen her sözden kara seyyâh ağrısıyla geçerim uzun bir sıkıntı işte her akşam gidip geldiğim oysa yataklardan geçerdim ben hepaynıhikâyeyianlatankadınlardan koynumda yıkanmış ırmaklar taht kurar uzanıp üzgün aynalardan bakardım kendime: evin küçük oğluymuşum bir zaman bundanmış sokağa ve aşka çıkarılınca huysuzlanışım …
Şub 23
Tanrım Öldür
III. aldığım lanetin uğruna yanan güneş söndüözür borçluyum sırattan geçerken incittiklerimeborçluyum sırasını bozan her çocuğaama işte ben!dünyaya selam durarak yürüdüm her adımdayutkundukça kalbi acıyan bir ben kaldımyine de üstüme kapanan hangi taş neyi örtersokaklar hangi gülüşümden mustarip, bilmemama bilirdim uzun bir sayfada kara olmasamah! yine de unutulmuyor alınmış bir ah IV.boynumdan öpenlerin selamıyla bitirdim sözümü …
- 1
- 2