Atların lisanını bilirimkadınların gizli tarifesiniitin hergelenin biriyimmuhabbet tellâllarına göre Kalmadı yatmadığım haneüryan girmediğim bahçeİmru’l Kays’ı öldüren zehirbana da sunuldu kaç kere Doludizgin geçtim Yesrib’iMekke’yi kona göçegörmek için şairin ülkesiniindim kadim Yemen’e Yemen : Mısır keteninenakşedilmiş bir kaligrafi :yüz bin sağmal devebir o kadar soru işareti Yemen : çölün eteğineserilmiş bir pösteki :yüz bini çini kâsebir …
Tag: Hüseyin Ferhad
Şub 23
Kûfe’de Bir Hüseynî Akşam
- By Şiir Antolojim in Şiir, Türk Şiiri
Saplı kalsın göğsümdekanıma teşne hançerin,yaramdan damlar tekrarnasıl olsa bir Hüseyin Hüseyin bir ayna değilki kırılsın Yezid’e,kan dökülsün ister hırkasıYezid bir bahane Sırrı aşikâr bir Hüseyinaşka verir ser’ini,tebeşir dairesinde Azrail’inçözer zifaf düşmesini Hüseyin kadar şivekârkaç isim var dilinde,kimseye ve herkese aitbir başka menkıbe Sanır mısın ki Hüseyinkumların fısıltısıdır bes,yazılan sağdan solaiki veya üç hecelik bir nefes …
Şub 23
İki Şey, Pas ve Gam
- By Şiir Antolojim in Şiir, Türk Şiiri
Kime özendim de çekildimkendi içime, şu ücra kenteçekildim ve tersine çevirdimo murahhas defteri. Seninki dahilunuttum ezberimdeki yüzleri,adına Yalnızlık denilen bir fikriözenle emziriyorum işte İki şey, pas ve gam üst üste! Kime imrendim de çekildimkendi içime, şu ücra kente,kopardığımı sanıyormuşum meğero malûm zinciri. …
Şub 23
Metafizik
- By Şiir Antolojim in Şiir, Türk Şiiri
Seni bir kilise avlusunda dilenmeliyim artık.haçlara gerilmiş avuçlarımda bir suskun çan.-Ben değil miyim şu yıkıntıların üzerine uzanansaçlarım darmadağınık. Seni bir tapınağın avlusunda dilenmeliyim artık.çıplak ayaklarına sürmeliyim o ilençli yüzümü..-Ben değil miyim kemirip duran madde’ye verilmiş tek sözümüaklım darmadağınık. Seni bir cami avlusunda dilenmeliyim artık.kirli bir mendil gibi sermeliyim yüreğimi önünde.-Ne var içimi kanatan bu ezan …
Şub 23
Zende-Rud’u Geçerken
- By Şiir Antolojim in Şiir, Türk Şiiri
Şirin. Emzirir ve büyütürçığa benzer bir dağı. Şirin. Okur örtünürdağdan kopan bir çığlığı. Hüsnü hat bahçelerindeperiler sesli düşünür,kazmayı vurduğun yerdeiki tâlik harf öpüşür. Aşk dediğin aleladeşikeste bir minyatür,nedense su küresindesana matah görünür. Sahi kimler var belleğindezülfü siyahın haricindeki bencileyin bir imla çırağıismine ayağ üşürür. Sustur ve çöllere sürşu mağrur ırmağı. Ferhad Kem bahtını aynalara nakşetsen …