Tag: Ferîdûn-i Muşîrî

Sokak (Kûçe)

Sensiz mehtaplı bir gecede yine o sokaktan geçtim,Bütün bedenim göz kesildi şaşkın şaşkın senin ardından baktım.Ruhumun derinliklerinde senin hatıranın gülü parıldadı.Yüzlerce hatıranın kokusu yayıldı. Birlikte o sokaktan geçtiğimizi,kanatlanıp o muhteşem halvette gezindiğimizi hatırladım.Gönlümün senin arzunla kanat çırptığı ilk gün,Bir güvercin gibi çatının saçağına kondum.Sen beni taşladın! Ben ne ürktüm ne de kopup gittim.O gece ve …

Devamını oku

Misafir

Dünya, hiç durmadan seferde olan bir tren gibidir.Zaman raylarının üzerinde, süzülen yıldız gibi akar geçer.Ezelin karanlık derinliklerinden,ebedin bilinmeyen yarı aydınlık çöllerinene haberler götürüyor da, böyle acelesi var?!Trenin yolcuları, ezelden ebede değil, ah, kısa bir fırsatta,bu upuzun yolun iki durağı arasındaisteseler de, istemeseler de ilerliyorlar.İki durak,tanıdığın iki durak:doğum ve ölüm;iki yokluk arasında kısa bir varlıkAdı ömür …

Devamını oku

Dünya Geçidinde

Gül seyrinden doyulur mu?Gül ile arkadaş olan yaşlanır mı?Yüzlerce dağ büyüklüğünde üzüntünbir arpa kadar mutluluğun olsa bileonu karanlığın derinliklerine at, bunu koru.Dünya bir geçittir.Başlangıcı ve sonu belirsiz.Yol, ama düzgün değil.O yoldan bir defa geçeceksinAh, bir defa…Bir defa…Bir defa…Görürsün, bir gün seni gülden daha nazik bir şekilde doğurur,sıkıntılarla besler büyütür,ertesi gün soldurur ve yapraklarını yerlere serer!Toprağını …

Devamını oku

Tarih Geçidinde Bir Damla Gözyaşı

Kâbil’in eli, Hâbil’in kanına bulandığı günden beri,Adem’in çocuklarının damarlarındaki kanda,acı düşmanlık zehri dolaşmaya başlayalıdan beri,İnsanlık öldü!Adem diri olsa da…!Kardeşleri, Yusuf’u karanlık kuyuya atalıdan beri,Baskı, zulüm ve kanla Çin Seddi’nin duvarları yükseleliden beri,insanlık ölmüştü!Sonra dünya insanlarla doldu…Ve bu değirmen döndü, döndü…Adem’in ölümünden sonra asırlar, asırlar geçti.Yazık!İnsanlık bir daha geri dönmedi!Asrımız,insanlığın ölüm çağıdır!Dünyanın sinesi iyiliklere kapalıdır!Özgürlükten, doğruluktan, …

Devamını oku

Barış Diyarından Bir Esinti

Birisi günün birinde bana:“Bunca yaşadın. Ne yaptın?” diye sorarsa,Ben, defterimi gözlerinin önünde açıp ağlayarak,gülerek başımı kaldırırım:“Yeni bir tohum attım toprağa,dirilip boy atacak, meyve verecek.Ancak, çok bekledi, geç kaldı.”“O uçsuz bucaksız masmavi gökyüzünün altında,avazımın çıktığı kadar her yerde aşkın yüce adını tekrarladım, durdum.Bu yorgun, bu kısık sesimle,dünyanın bir köşesinde uykuda kalmış birini uyandırırım diye.Ben şefkati övdüm.Ben …

Devamını oku

Ferîdûn-i Muşîrî Şiirlerinden Mısralar

Asırlardır iyilik uykuda,Kötülük her tarafta kol gezmekte…Ne oldu? Ne oldu?İyilik gülleri birdenbire soluverdi.Yoksa gizli bir el,gecenin bir yarısında sevgiyi ve şefkati çalıp da beraberinde mi götürdü.O devirlere nasıl inanırlar?Çocukları buna inandırmak için yemin etmek gerekecek.Bu dünyada iyi olmak, yemin olsun ki, işlerin en kolayıdır,İyi olmak, yemin olsun ki işlerin en kolayıdır.Bilmiyorum, neden insan, bu derece, …

Devamını oku

Bahara İnan

Aç pencereleri, ki meltemAkasyaların doğum gününüKutlamaktadırVe baharHer dalda her yaprağın yanı başındaMum yakmıştır.Bütün kırlangıçlarGeri döndülerVe tazeliği haykırdılarSokak baştanbaşa sese dönmüştürVe kiraz ağacıAkasya ağaçlarının doğum günü hediyesi diyeÇiçeklerle doldurmuş eteğini.Aç pencereleri ey arkadaşSahi hiç hatırlar mısınYeryüzünü vahşi bir ateşin yaktığınıYapraklar solduğunuVe susuzluğun toprağın ciğerine ne yaptığınıHiç hatırlar mısınUzun gecelerin karanlığındaSoğuklar neler yaptı asma ağacınaBeyaz çiçeklerin başına …

Devamını oku