Tag: Edip Cansever

Saray Köftesi

Cebinde parası yok ama yoksul değilİleri görüşleri var okumuşluğu yokCanı hürriyet çekmiş saray köftesi yiyorKoca bir konağın iç odasında Bin dokuz yüz beşte istanbul’u düşünüyor Bin dokuz yüz beşte istanbul’da Bir semai kahvesinde şiir okunuyor.Siz de okuyun o şiir güzelEfendim kim demiş üftageganında muhabbet yok Bin dokuz elli üçte istanbul’daEvin küçük beyi saray köftesi yiyorSiz …

Devamını oku

Üçlükler

I Gülümse! gör ölümsüz karşılığını bunuİşteLambalar, bardaklar, çiçekli güz sürahileri. II Günün ilk saatleriİyi biliyorum, ilk saatlerini gününPeki, nedir öyleyse bu sabah silintisi. III Hiçbir dilde söylenmemişHiçbir dilde yazılmamışSözler ve şarkılar içindeyim. IV Neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki duruşunHava soğudu -kasımın son günleri-Kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğum. V Bir gemi geçiyor, sessiz bir gemiOysa yolcularla …

Devamını oku

Dostlar

Fethi Naci’ye Geldin mi, iyi Yollarından yürüyüşler sızdıran sonbahar Bir tenhalığı eskisinden çok sezmeyi Bakımsız bahçeler mi olur, büyük ahşap boş odaları mı olur Ne olur Ey bana sevmeme gücü veren güzellik Eski bir kadını eski bir park kanepesinde bırakan sonbahar Aldatılmış bir yüzü yağmur oluklarında O yüz ki bir denizin tekrar tekrar bittiği Gece …

Devamını oku

Yaş ve Şiir Üzerine Tomris Uyar’dan Edip Cansever, Cemal Süreya ve Turgut Uyar ile Bir Açık Oturum

Tomris Uyar: Konuya şöyle girelim isterseniz. Bir süre önce üçünüz de geniş yankılar uyandıran şiir yazıları yazıyordunuz. Aklıma ilk gelenler, Edip Cansever’in “Mısra İşlevini Yitirdi”, Cemal Süreya’nın “Folklor Şiire Düşman”, Turgut Uyar’ın “Çıkmazın Güzelliği” başlıklı yazıları. Bunlar o kadar çok yankı yaptı ki, kendileri fikir üretmeyen birtakım eleştirmenler, bu yazılardaki sloganlarla uzun süre geçinebildi. Bugünse, …

Devamını oku

Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire

   Mısra işlevini yitirdi; şiiri şiir yapan bir birim olarak yürürlükten kalktı. Eski rahatlığını, o sessiz, kıpırtısız düzenindeki rahatlığını boşuna arıyor şimdi. Öfkelerin, bunlukların, başkaldırmaların dışında kendini yineliyor daha çok. Ne denli güçlü olursa görünürse görünsün, duygularımızı, gerilimlerimizi, düşünce coşkularımızı başlatıcı öğe, bir ölçü olmaktan çoktan çıktı. İnsanı, insanla gelen en çağdaş sorunları karşılayamaz oldu. …

Devamını oku

Çiçekleri Sulasan

çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessensözgelimi tırnaklarını yemesenakşamları erken yatsan iyi olur. iyi olur elbetyani şu süsenler, kır menekşeleri yok mune desemdenizin bir tenhalıkla uyumukayboldukış çoktan unutuldu da ondan. bir akşambir manav bütün hüznüyle konuştusalatalara vuran bir ışığın altındasanki Ortaköy’de yarısı yanmış bir kışlagene böyle bir sonuçtukış unutuldu kardeşim. artıkhiçbir ayak sesi birbirine benzemez. Bingöl’le İstanbul …

Devamını oku

Saat On’da Kalkacak Vapur

Saat onda kalkacak vapurbiliyorum biliyorumişte bavulum, yüreğim işte şuradabiletimi istiyorlar, uzatıyorumgüverteye çıkıyorum, hiç yoktan bir deniz daha-saat onda mı kalkacakmış vapur-gecikebilirmiş biraz, öyle diyorlardesinler, desinlerhey kaptan! bana baksanaben çoktan varmışım varacağım yerebir edip daha bekliyor beni eski bir otelin kapısında. üstümde sarı bir gömlek var, iyi ki sarıiçimi kapatıyor bana verdikleri odaeşyalarımı yerleştiriyorum, öylesine ağırdan …

Devamını oku

Cenaze Kaldırıcısı Adem

Bir ölü nedir ki bir ölüm nedirAcıyla kirlenmektir, acıya sevinmektir. Siz bilirsiniz, isterseniz biraz gecikirizGelmesine geliriz, birazcık gecikirizNe kadar gecikirsek o kadar iyiyizBen o kadar iyiyim. Bir zamanlar hamaldım, çelenk taşırdımEn güzel çiçekleri ben sırtımda taşırdımCaddelerden geçerdim, büyük vitrinlerin önündenSerlerden bahçelerden güne damlardımRenklere karışırdım, kentin ışıklarınaİçinden soyulan bir portakal gibiKendi içdenizlerimi öper okşardımSüslenmiş gibi olurdumKokular …

Devamını oku

Yangın

Dışarı çıkıyorsanız dikkat! çiçeklerle karşılaşmayın Ya da koklamayın onları, iyisi mi yüzünüzü örtün şapkanızla Ya da düşünmeyin hiç, ben bakın öyle yapıyorum Neden diyeceksiniz, insandaki sevgiliyi eskitiyor bu çiçekler Güneşe benzetiyorlar adamı, masaya vurmuş koyun bulutlarına Pek tuhaf! ben de sahanda yumurtayı kıskanırım Beni seviyorsanız dikkat! köşe başındaki camcıya sorun O ne derse doğrudur, dalga …

Devamını oku

Amerikan Bilardosuyla Penguen

I Elleri el gibi kocamanBeyazda bir nokta gibi kocamanKocaman boşluğun küçülttüğü her şey gibiBiriyle kendini artırıyor durmadanBiriyle koyunlar gibi güdüyor ötekiniAyaklarını gizliyor bir köpekleEvine dönerken sonsuza geçenGöğü kullanıyorken maviyeGünümüzden sesler alıyor, sesleriSürekli, dingin, acısızAcımaktan kurtulmuş yerlerineSonra duvardan duvara çizilerekÖlü bir korkunçluğu taşıyorSen, hey, duvarlar gibi öldürülmek!En yeni tam-tamları dünyamızınYa da kendiyle bırakılması insanınSiziSizleri selamlıyor işte. …

Devamını oku