Tag: Edip Cansever

Bir Olay: Ruhi Bey ve Gülcünün Ölümü

Bir kara parçası sanır insanDüştü mü başı derdeKendini açık denizlerde. Şimdi bir kıyı bile değilBir ufuk çizgisi bile değilYalnızca ölüSabaha doğru yağan karın altındaKıvrılmış kalmışBesbelli tutunmak istemiş boşluğaKolları havadaSıkmış avuçlarıyla bir demet gülüYayılmış gövdesine bir gülümsemeVe çevresineTaş binalara, karanlık pencerelereKefeni kardan ve gülden. Polis arabası kapıya geldiği zamanGiyimevlerini, mezecileri, postaneyi geçerek geldiği zamanArka sokaklardaki birkaç …

Devamını oku

Kısa Bir Not: Konakta Son Gün ve..

Ve yıllarca sonra kadının ölüsünüBir bulantı cenazesi gibi kaldırdılar içimden. O gece konağın bütün lambalarını yaktımElimde bir içki şişesiyle benSanki bir insan şehrayini vardı da, benGecesiz bir sarışındımGecesiz bir sarışındım ve işteBütün kapıları açtım kapadımKırdım parçaladım elime ne geçtiyseBiblolar mı olur, yağlıboya tablolar mı, kristal takımlar mıElime ne geçtiyseAçtım pencereleri dışarı attım. Durmadan atıyordum, eşyalar …

Devamını oku

Ruhi Bey Anlatıyor: Bir Düğün Günü Ve Sonrası

Kısacık bir gündü, bir iki dakikalık bir gündüÇocukların günü gibi bir gündüKahverengi fotoğrafları vardı, bulanıktıHiçbir şey açık seçik görünmüyorduKocaman bir bahçe olmalıydı, orda burdaTavuskuşları olmalıydı, herbiriÖyle bir başına hiç kımıldamadan duruyorduSaniyeler sümbüller gibiydiSaniyeler sümbüller gibiydi dokunsam iki parmağım arasında akıyorduKısacık bir gündü. Bir kişi bile yoktuHayrünnisa ile ben vardımSeylan taşları ile işlenmiş bir iğne vardıYansıyan …

Devamını oku

Bir Çiçek Sergicisi Der ki

Bin dokuzyüz on iki miydi, bin dokuz yüz elli iki miydiGüneşli bir öğle miydi, çiçekler gölgesiz miydiEllerim kirli miydiNeydiÇiçeklere su mu serpiyordum, bir karanfil çok mu uzaklardan gelmiştiBilmem kiBenim bütün yaşamımda hep karanfiller olmuşturHer zaman hatırlarımSanki bir karanfilden sürekli doğmuşumdurBin dokuz yüz on iki doğumlu bir karanfiliKarım göğsüme takmıştı. Şimdi ben çok yaşlıyımŞimdi ben nedense …

Devamını oku

İlkyaz Şikayetçileri 1

Kaçışına Uğrayan Çiçek Şurayı götürün dedim onlaraBurayı da, burayı daAlın götürün dedimÇimenlerin tirşe buğusunun üstündenTirşe buğunun düşlere değen üstündenDüşlerin ayçiçeği giysilerinin üstündenO zaman anlatırım dedim onlaraPencere önümün niye uçtuğunu.EvetDönüp geliyor az sonraKolumun altına yerleşiyorKendisiyle yer değiştirir gibiİtiyorum onu, itiyorum, itiyorumBütün zamanlar bitti diyorum -anlasa ya-İki tek kiraz ağacı kaldı yalnızİki tek kiraz ağacıİlkyazlar ve bütün …

Devamını oku

Oyun Oynayanlar

MENZİL CAMBAZIITam orada, kuru ağacın altındaEy gök, gülümseme, kayboluyorum. MENZİL CAMBAZI(Ağacın kurdu içinden olmazsa ağaca zevk yoktur) IIVardı ki bir menzil cambazı pembe iskeletiniSığdırıp kan kırmızı ölüsünün içineDoğrulur, evet, oyun özgürlüktür, derAsar kendini sonsuz deve kemiğinden çengeline Onurudur anlaşılmamak elbetSan saçları sarı kalbini örten onunKi bütün gün bir damla gözyaşının içinde Bir gül bas oraya, …

Devamını oku

Bir Yitişten Sonra II

Geçmişin zonklamasıdır yüzümü suya tuttuğumdaEtimi geren mozaikSayısız miller katettim orada bulununcayaVe su duruldu birden. Balık yumurtaları, nektonlarÇekildi herbiri bir yanaYükseldi o derinliğin çarpıcı sesiDedi ki bana, insanBir bilgin de olabilir, ceketi omzundaBir ruh da. Ve dal yonta yonta büyütülür. Bir tükeniştir inmek anılara daGeçmişin balkımasıdır suYaşamın giz geçirmez örtüsüdür toprakVe sen istersen şapkası yana kaykılmışBir …

Devamını oku

Yerçekimli Karanfil

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. …

Devamını oku

Bu Şiir 30 Mısralık Bir Sevda Şiiridir

Çok sıcak bir gündeMisafirliğe gittik.Uykudan kalktı, yanımıza geldi:Sıcaktı her yeri.Açık pencereden rüzgâr geliyorduAğır bir öğle faslı çalıyordu radyoda.Çok konuşmadık, yalnız bakıştık.Geçen yazdan daha sevimliydi. Taramıştı saçlarını,Kahverengi elbisesi vardı.Şöyle bir bakışta vücuduna,Altüst ediverdi dünyamı. Biraz da bahçede oturduk,Çocuklar geldi hep beraber.Dalıyordu arada bir,Konuşmuyordu,Halbuki geçmiş günleri hiç açmadık. İnsan yaşlandıkça anlıyorHayatının en güzel günleriniKadınlar öyle kolay anlaşılmıyor.Farkına …

Devamını oku

Gelmiş Bulundum

Ben mişim -neymiş- su sesiymişOymuş -cam kırıkları gibi gövdemi yakan-Yanağında sardunya kokusuyla yazdanKimmiş o gelen ya giden kimmişBir yabancı mı, yoksa bir ermişDeğilmiş, bir çağrı bile yokmuş uzaktan. Güneş mi batarmış bir özel ismi bitirir gibiYanmış bir ağacın yaprakları mıymış kımıldayanNe kalmış bir önceden ya da bir sonradanKim koparmış dalından bu yabani incirleriYa kimmiş kıyıya …

Devamını oku