Tag: Dücane Cündioğlu

Nuh gemisine almadı beni

Nuh gemisine almadı beni. Tektim çünkü.Çokluğu tehdit eden teklikti tekliğim, tekilliğim. Nuh’unkine inat.Oysa gemiye binebilmenin ilk ve biricik koşuluydu çift olmak.Bu nedenle her türden birer çift alındı gemiye.Sürekliliği sağlamak için. Türün sürekliliğini. Türkçede iki kişi çok kişidir.Kendimle başım belada.Yine gemi dışındaydım.Suların ortasında.Birazdan suların üzerine çökeceği bir kıyıda.Suyun içinde.Tek başına.Artık sahilsizim. Dücane Cündioğlu

Düşte gibiyim, ölmüşüm sanki

İkiye yarılmışlık. Nedir bilir misin? Bir yanda aklın…. bir yanda kalbin… Geçmişin ve geleceğin ortasında kalan zavallı bir şimdicik. Mabedden içeri attığında ne hisseder insan, söyle, hiç bilir misin? Secdeye başını koyduğunda?.. Derken büyük bir alışveriş mağazasına girdiğinde? Koca bir cipin içindeyken meselâ, müziğin sesini açarken?.. Hiç gördün mü onu, hani şu bir yandan sesi …

Devamını oku

Sen kimin şeytanını taşlıyorsun?

Deli sorar: — Niçin şimdi durup dururken Paris’e gitmeye karar verdiniz? Kadın cevap verir: — Galiba kendimizden kaçıyoruz. Kocasının cevabı da kendincedir: — Kimbilir belki de bir umutsuz boşluktan (from hopeless emptiness) kaçıyoruz. — İşte şimdi konuştun, diye mukabele eder deli, ve hemen ardından şu harika tesbiti yapar: — Çoğu insan boşluğun farkındadır, ama umutsuzluğu …

Devamını oku