Ayak seslerimiz duyulmayacak o karşılaşmada… Ruhlarımızı kaybetmişiz de(Yürüdüğümüz sokaklarda, gecelediğimiz evlerde)Onları arıyoruz sanki…Sanki sokaktan eve dönüp ışıkları yakmışKonuşuyoruz, eskiden olduğu gibi — dolaşarakYa da bir gürültüye kulak vermek için durarak. (Küçük gürültüleriz biz, gürültü ederiz,Küçük kanatlarız biz, havaya çarparız…) Birbirimize dokunur sonra uzun zaman susarızYüz yüze eğilip birbirimizi tanımak için. (Sonu olmayan gizli bir ilişkidir …
Tag: Cevat Çapan
Tem 11
Gezi
Akşamın alacakaranlığında dolaşırken… (Işığın belirsiz bir hüzünleSıkıcı bir şey gibi üstüne yüklendiği saatte,Sanki kaybettiğin bir şeyi bulamıyormuşcasına —Ne olduğunu açıkça bilmediğin — ne zaman, nerede —İçinde bir kuşku yalnız, kaybettiğin şey seni görüyor da,sen onu göremiyorsun diye.Üstüne çullanan bir ağırlık sanki, yattığın zaman,Birini öldürmüşsün de, bunu bilmiyormuşsun gibi.) Birden bir gövdeye takılır ayağın… (Gözlerin kapalı, …
Nis 06
Son Saat
Bir koku kalmıştı odasında, belki yalnızanılardan, belki de ilkyaz akşamınayarıaçık bırakılmış pencerelerden. Götüreceği neyi varsatoparladı. Büyük aynanın üzerine bir çarşaf örttü.Parmaklarında hala o biçimli gövdelerin duygusuve kaleminin duygusu, tek başına – karşıtlık yoktu:şiirin son birleşimiydi bu. Kimseyi aldatmakistememişti. Son yakındı. Bir daha sordu:“Acaba minnet duygusu mu, yoksa minnet duyulması isteği mi?”Karyolanın altına itilmişti eskimiş terlikleri,onları …
Nis 06
Bir Saban, Tek Başına
Her şey düzenli, sağlama bağlanmış, mantığa uygun,nerdeyse insancaydı. Üstlerine düşeni yapıyordukentin tapınakları;Athena da adaleti koruyordu;görünmese bile, hep o yönetiyorduYargıtayın oturumlarını; ve yargıçlar kuruluikiye bölündüğü zaman, hep sanıklardan yana çıkıyorduadaletin tartısı.İyi günlermiş onlar–Şimdi inanmak bile güç; — gerçekten var mıydı böyle günler ? –yoksasadece bir düş müydü bu? Belki de bunları sık sıkhatırlamak yağmurlu güz akşamlarındadeğiştiriyordur …
Nis 06
Kapının Önünde
Kapıyı çalmak üzereydi. Vazgeçti. Orada durdu.Acaba gitse miydi? Ama nasıl? Ya birden kapı açılırsa?Üst katın penceresinden gören olursa?Bir bardak su dökmeye, cıgara izmaritlerini,solmuş çiçeklerini ya da iki gün önceki mektubunuyırtıp atarlarsa? Hava karardı.Ne giren çıkan vardı, ne de açılan bir pencere.Ev terkedilmişti. Merdiveni aydınlatan bir ışık bile yoktu.Artık seçebiliyordu yerdeki iki paslı çatalı,yığılan maden suyu …
Nis 04
Güz Akşamı
Bu yılın da sonu geldi:gizledim bizimkilerdenbaşıma ak düştüğünü. EtsujinÇeviri: Cevat Çapan Yıl göçüp gittiGizliyorum babamdanKırlaşmış saçlarımı! EtsujinÇeviri: Kenan Sarıalioğlu
Şub 23
Bölünmeyen Bir Sessizlik İçinde
Öyle seviyor ki susmayı,sözcükleri öyle seviyor ki,lambasız kalabilir geceleri,kışı uykusuz geçirebilir. Esrikliğindeğişen yoğunluğu onun için her mevsim,rüzgârlaryoğunluğun dalga dalga esrikliği. Derken gemiler yanaşıyor-çok yorgun bir fırtınadanbağrının rıhtımına-sürgünden dönenlerle yenidenyaşamak doludizgin. Cevat Çapan
Şub 23
Taşra Günleri
Dokunduğum, okşadığım her şeyininancımı tazeleyen gücüylebir köprüde yürüyorumgelgitle alçalıp yükselenbir nehrin üzerinde.Kim bilir bu kaçıncı geçmişe dönüşkülrengi bu güz gününde? “Selva Oscura” adını takmıştım sana.Karanlığında yolunu yitirmek istediğimbir ormandın sen,bense nereden geldiği bilinmeyenbir yolcu.Gezgin oyunculara rastlamıştık bir bahçedeGorki’nin “Yazlıkçılar”ını oynayan.Daha önce çalıştıkları bir aşk sahnesiniyineliyor gibiydiler.Şaşırdıkça seviniyorlar,bu beklenmedik sevinçleyeniden şaşırıyorlardı.“Oyunculuk zor zanaat,” demiştin sen. Şimdi …
Şub 23
Soluk Soluğa
Uzun, karanlık bir çığlığın da ardına düşebilir insan,Titrek, eğri büğrü bir yazının çağrısına da uyar.Bırakıp her şeyi döner –Aşk bir buluşmadır çünkü,Her zaman gecikmiş bir buluşma. Bitmeyen bir kavuşmadır da aşk –Araya her zaman bir şeyler girer:Bazen kendi sevincinin kanat gölgesi,Bazen nabzın hızı, yüreğin titreyişi,Tüylerin telaşıyla besleniyor gibidir –Araya her zaman bir şeyler girer:Çalışma saatleri, …
Şub 23
Yağmurdan Sonra
SanaBir zamanlar birlikte yürüdüğümüz o sokaklarınserinliğini getirdim bu kez.Elimden tutarsanaltından geçtiğimiz saçakların gölgesi,saksı saksı fesleğenlerin kokususinecek bakışlarına ve soluklarına.Her şeyin yitirildiğive yeniden bulunduğu bu yol kavşağındabütün o kalabalıkla karşılaştığımızda,seni benden uzaklaştıran zamanınbeni sana ne kadar yaklaştırdığını anlayacaksın. Cevat Çapan