Tag: Ayten Mutlu

bir tanımı olmalı

bu acının bir tanımı olmalıbana hiç söylenmemiş sözcükler gerek gözlerime doluşan bu yağmur kuşlarınınher sevgiye bir tarih düşüren yanlışlarınçıkmayan sokaklarda yitirdiğim düşlerinbu acıyla buluşan bir tanımı olmalı göğsünü kanırtarak oyan kör bıçak gibiyaşanacak herşeyi dünde unutmak gibiömrünü kayalardan fırlatıp atmak gibikendinde kaybolmanın bir tanımı olmalı toprağı gökyüzüne savuran depremlerdenbütün evleri birden sürükleyen sellerdengeriye bir başına …

Devamını oku

Dilek

hiçbir şey avutmuyor beni artıkbüyüyen çocukları izliyorumuçuşarak çiçek ölüleriyle bu sessiz acılar bizim tohumlarımızçığlıklı günlerin bağbozumundagüz dökümü yemişler tadacaklaro bildik rüzgarla yarışacaklarışık ve ses olacak gölgeleriotlarla bulutlar arasında taşlar çağıracak onları maviyamaçlara gizli patikalaraderinleri kazacak uçurum adımlarıköpükten bir yankıyla buluşacaklar uçuşarak çiçek ölüleriyleyağmurun adını yeniden koyacaklarses ve ışık olacak yüreklerikaranlık, tenha yollar boyunca sessizlik diliyorum …

Devamını oku

Ölüm Gibi

işte sevişmek bittiölüm gibi devam ediyor gece aşk henüz gidilmemiş bir ülkedir, diyorsunne kadar uzak gitsen çıkamazsın teninden kendinden çıkamazsın ne kadar yakın gelsen sessizce dinliyorum gecenin çanlarınıaçık bir yara gibi çalıyor çanlarvuruluyor sesinde çanların hayvanları çıkamıyorum senden ne kadar uzak gitsemsana varamıyorum ne kadar yakın gelsem gözlerindeacının ürperen tenini okşuyorumnereye akar, hangi ölü denizeistiridyeden …

Devamını oku

Son Armağan

yalnız bir ağacın öldüğü yerdeüç kere döner kuşlarsunmak için kederi yaprak perilerine koruyun onu koruyunsonsuz uykusunu bu iyi ağacınkutsayın onu güzel sözlerle yeni doğmuş bir yıldızın ışıklarıylaörtün suçsuz gövdesinikimsesiz gövdesinisarın iyi sözlerle sözlerdir artık sadecebeklediği yaşayanlardanhiçbir işe yaramayan boş sözler bitti işte, ne rüzgârne ağaç kurtlarının şenlikli çıtırtısıgece ne ay ışığıne lanetli karanlıkne de canlı …

Devamını oku

Elveda

-I-gidersenasırlık bir ağaca yaslanmış gövdemkökünden sarsılacakvar gücümle bağıracağımgünleri yanıtlayan ormandahiçbir şey kalmayacakkendi sesimden başka madenciler uzun lambalarını yakarakgururla ineceklerorayadünyanın bir saat gibi döndüğüdağların derinlerine her şey karanlığa düşmeden önceışık sönmedenkapanmadan gökyüzünün kilidisadece büyücü ve ölümgörecek beni -II- gidersenrenkleri öp son defasesleri okşasuyun üstündeki değirmene yürüzaman indirirken perdeleriniataların ve tanrıların yasakladığıhuzurbeklesin orda beni uçan bir gölgedir …

Devamını oku

Yol Ayrımında

hüzün ikizidir aşkınbirlikte otururlar yol ortasında ah serkeş güzelliği elmas sevişmelerinçağırmasın beni artık çılgın krallığınadiş izi çoğaldıkça bitiyor elma kayalık dalgalarınla dinle benideniz çıplak uzanır tuzun beyazlığınasen kendi düşlerinden asıldın mı hiçyeni bir çığlık öğret yanıtlarına hüzün derindeki izidir aşkınbirlikte susarlar yol ayrımında Ayten Mutlu

Uyandırmak İçin Seni

-I- uyandırmak için seniayışığı sonatından geceyi çaldımıssız bir şehre gittim hiç gitmediğinsessizliğe bilmediğin şiirler fısıldadım rüzgârların dindiği kıyılardaöykünü dinledim ıslak kumlardandeniz uyuyordu ayak ucundaaramızda tüy gibi uçarken zaman aralık perdelerden yüzüne düşenayın tenha seslerini okşadım açıklarda yitmiş bir yelkenlideneğilip yıldızlara gölgeni öptüm -II- kimsesiz çocukların ince parmaklarıyladokundum düşlerinin kırılmış aynasınaeski resimlerin soluk çizgilerindenellerini seyrettim mağaralarda …

Devamını oku

İstanbul’un Gözleri

olur ya, gün gelir kırılırsın, yalnızlık evin olurya da kaybolursun anılar ormanındasesime tutun, siste seni arayangözlerine, o gencecik İstanbul’un unutmadım, unutmuş olamazsınkalbimizde yürüyen o ışık ormanınıkapat gözlerini ve gel, o sıcak sihiraksın yine parmaklarından bir dua gibiyaşanmış bir aşkın tuzlu tenine Maçka parkındaki çınar ağacıilk öpüşün ebruli tozlarıylaon sekiz yaşında bir İstanbul’ubıraksın akşamları bir rûya …

Devamını oku

Hep Aşk

hiç zamandan önceydisonraydı hep zamandangüneşin altın suyudökülmemişti daha avuçlarımdan ışıltılı kanatlar, morsiyah bir bozgun haritası çizdim göğsüme düş, acı, sevinç ve aşk hepsi insan özeti, diyordu dünya kışın yüreğinde büyüyen ağaç an’ın sükütunu bürünen kıraç gibi sakin ve deli bekledim seni bir eylül kırımından geriye kalan zamanın derisini sıyırarak tenimden geçmişten ödünç acılarla birlikte uzun …

Devamını oku

Rüzgar

Kadın kum tanesinden bile küçüktüdaha küçüktü deniz kadındaki acıdan …esip duruyordu o eski rüzgârdenize ve Samanyolu’na aldırmadan ve kadın yürüyordu çıplak anılarıylakumlara ve yıldızlara basmadan Ayten Mutlu