Tag: Arif Damar

Gitme Kal

Nice nice acıları aklına getir Bunca yoksulluğu aklına getirGözyaşlarını aklına getir”GİTME KAL” var yok dinlemez bir çocuk isteğidirGitme aklına getirKıraç mı kıraç toprakların üstüneGüneşler açar yağmurlar kesilinceÇırılçıplak kayada yeşerir inci ağacıDağların kuytusunda bir uslu çiçekDağıtır mavisini kendi kendineGitme beraberlik içindeNasıl sevinirdik aklına getirHer şeyi her şeyi aklına getirGece yarılarını aklına getirSöylediklerini aklına getirSinsi yağmurlar yağıyorduSoğuktuYaktığımız …

Devamını oku

Saat Sekizi Geç Vurdu

Kime ne desem Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı Dökülen çelik katı Yürüyenler yan yana Yüzümü güneşe dinlendirsem Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç Kurtulurdum Çok köprülü sular gibi git git bitmedi Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum Saat sekizi geç vurdu Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna Düşünmeden biliyordum …

Devamını oku

Gece

Gece seni birdenbire hatırladım Nasıl bakarsa sürüye dağdan bir canavarpencereden dışarıya öyle baktım Dışarda seni benden ayıran hayatdışarda lodosa çevirmiş havaeriyor günlerdir yağan kar Bir görülmez düşmanın üzerine yürümekve düşüp ölmek sonrabirkaç adım atarak Arif Damar

25 Haziran 1981

Yoktun ya burdaBurda yokkenDaha sıkı tuttum elleriniDaha yakından baktım yüzüneDaha iyi daha çokGördüm dinledim seniTakıldım peşine sonraGözlerinden geçen bulutlarınYere düşmüş bir gülünBelki senin önündeyim şimdi Arif Damar

Kuytuda

Işığın benim için yanmıyor geceleriBenim sesimle uyanmıyorsun uykularından Doğan günle canlanan sevincinbenim için değilYenilenen güzelliğindinlenen elin Benim sevdam koduğun gibikuytuda saklı dururSuçlu.sen suçladınElden günden utanır Kulağı ayak sesindesenin ayak sesinde Arif Damar

Yaprak

Annem yaşlanırken,Büyürdüm ben de.. Kahvesini çekerdim el değirmeninde,İpliğiniİğnesine geçirirdim,Saat Kaç sularındaSöylerdim,Gözlüğünü bulurdumKoyduğu yerde,Su küpünü Suyla doldururdum,Öperdim ellerinden.. Teyzelerine gördüm böyle işleri..Annemin dargınYaprağıydım ben… Arif Damar

Büyük Hüner

İnsanları sevmek kolay değil,bir hürriyet bu çetindir memleketimde. Ben ille varım dersen bir gün pusuya düşersen, insanları sevmek büyük hüner. Bu dünyada yaşadığın şu kadar yıl, gerçekten, güzellikten, yiğitlikten payına düşeni alabilmişsen, vermişsen payına düşeni gerçek için, güzellik için, korkusuz direnirsin. Bilirsin, bir kere korku düşerse adamın içine, bir kere koparsa sevdiklerinden, mümkünü yok gitti …

Devamını oku

Güney Hastalığı

Ben dostum vaktiyle bir güney şehrine gittim,Yanımda – sevince öyledir! – dünyanın en güzel kızı vardı,Ama neyleyim ki içimde yine o garip sızı vardı,Sonunda, o güzel günlerimi berbat ettim. Eylüldü dostum, aylar içinden Eylüldü,Ateşi düşmüştü artık hummalı kalbimin,İyileşmiştim dostum, sonra o akşam üstlerininHer saati bir altın yaprak olup döküldü. Uzanmıştım boylu boyunca güney düşüncesine,Bilirsin aşk …

Devamını oku

Zara’da

Ayaklarının ucuna basa basa sokul,dur arkamda,ellerinle gözlerimi kapa.Topu topu kaç defa göz göze geldik,kaç defa tuttum ellerini…İnan ki,ister İstanbul’da olayım,ister Zara’daaklıma gelmez bile…Askerim, nöbetteyim, vakit gece,bölük uyur,insan, olur olmaz şeyler kurartek başına kalırsabir gemici feneriyle. 1949, Zara Arif Damar

1949

Ne zaman yüreğime eğilip baksameski aşkımdan kalan kırıntılarınparıldayıp söndüğünü görürüm Bir yaz gecesinin karanlığında gözlerimilerde yan yana duran iki gölge seçeristasyon binası köprü merdivenlerrumca söylenen bir şarkıyı dinlemek içinkulak kesilirsonra bir tren gürültüyle gelip geçer Ne zaman yüreğime eğilip baksam İstanbul, 1949 Arif Damar