Bebeğin Duası

Allah’ım gönder şifa meleklerini

Düşsün alnımın ateşi

Beni yoktan var ettin

Lutf eyle var kalayım

Ya Şâfî

Suya giden ceylanlar gibi

Yuvarlansın da ömrüm

Su sesinin önünde

Kalbini bir gül için

Yakmak nedir bileyim

Ya Rabbi

 

Babanın iç geçirişi

Ah, gözümün nuru gittin ve geldin

Sen gittin denizler çekildi

Geldin ve ırmakların suyu çoğaldı

Dedim ki bir baba bu kadar seviyorsa oğlunu

Kim bilir Allah

Ne kadar çok seviyordur kulunu.

 

Kemal Sayar

Elif Şiirleri Bercestem

Elifimize

Yir yir elif ki sînemüŋ üstinde vardur
Şehr-i belâda her biri bir reh-güzârdur

Bursalı Rahmi

Kadd-i yâre kimisi  ar’ar dedi kimi elif
Cümlenin maksudu bir amma rivayet muhtelif 

Muhibbi

Bir ayak teklîf iderse ol elif-kâmet bana
Bezm-i devrân içre sâkî el virür devlet bana

Bursalı Rahmi

Yerin var eyâ kaddi  elif  cânlar içinde
Hayfolaki ömrün geçe  dükkanlar içinde

Münif

Tîg-ı cevr ile çekerse tenüme dâl ü elif
Ol kamer-çehre Hilâlî bir ulu ad eyler

Hilâlî

Bînî –i pâkine elif-i ân  desem n’ola
Ebrû –yı dilkeşi  ana medd-i keşidedir.

Neşati

Sîneme çeksem elifler dâğlar yaksam n’ola
Bâkîyâ bir serv-kâmet gül-‘izârum aldılar

Bâkî

Açılmış gülşen-i mihnetde bir pür-dâne sünbüldür
Nişân-ı seng-i cevrünle tenümde her elif yer yer 

Şeyhülislâm Yahyâ

Olmuş Elif’in karine-i dal
Meylim sana olmagınadır dal

Fuzuli

Ol cemâlünçün dehânı mîmdür kaddi elif
İki zülfeynün birisi cîm ü biri lâm olur

Revânî

Pes girüp hoş halvet-i dilde mukîm ol çün gedâ
Gâh elif kıl kaddüni geh dâl u geh geh misl-i kâf

Fedâî

Virmedi tıfl-ı dile kelmeyi Üstâd-ı Ezel
Evveli harf-i elif âhiri hâdan gayrı

Nigârî

Sözümüz ‘âkıllaradur Hakkıyâ bugün bizüm
Bahsümüz yokdur elifle hâ vü mîm ü kâf ile

İsmail Hakkı

Mushaf-ı hüsninde fâla niyyet itdüm ol şehün
Evvel elifle hâ geldi âhirinde mîm ü dâl 

Mihrî Hâtun

Elif bâdur revân itdügi ey serv-i çemen
Mekteb-i mihr ü vefâda bunca yıllar gözlerüm

Necâtî

İki elif iki nûnun bir sînin ma‘nisi olan
Sırr iline sultân olur ölmezden ön ölen bilür

Ümmî Sinan

Tîg-ı cevr ile çekerse tenüme dâl ü elif
Ol kamer-çehre Hilâlî bir ulu ad eyler

Hilâlî

Dâl-ı zülfünle elif kaddün dehânun mîme
Yazmazsa Sevdâyî ger cân suhfuna âdem degül

Sevdâyî

Ol cemâlünçün dehânı mîmdür kaddi elif
İki zülfeynün birisi cîm ü biri lâm olur

Revânî

İki dâlını zülfinün elif kaddiyle gördükçe
O şâh-ı hüsnden mazlûm ‘âşıklar umarlar dâd

Muhyî

Çıksa ‘aceb mi lâ dimek agızdan ol mehün
Yâr lâm zülf kadi elif olsa lâ çıkar

Bâlî

Kad ü zülf ü dehenün remz-i elif lâm ile mîm
Dil ü cân lezzetini buldı safâdur sitemün 

Aşkî Mustafa

Safha-i ‘âlemde kaddin eyleyen resm-i elif
Çîn-i zülfün nokta-i hâl üstine nûn eyledi

Simkeşzâde Feyzî

Cîm-i zülfün içre tursun nukta-veş gönlüm didüm
Saçı lâmıyla elif kaddini gösterdi hemân 

Me’âlî

Seher sahrâya ‘azm itdüm murâd-ı dil şikâr oldı
Göründi bir elif-kâmet şikârum âşikâr oldı

Zâtî

Hevânun evveli hûdur elif zâid olup anda
İder ‘âşıklara îmâ ki Hûdur evvel-i esmâ

Nazîr İbrahim

Teveccüh eyledi İshâk râh-ı ihlâsa
Giderse râst elif gibi vardı buldı halâs

İshâk Çelebî

O kul ki togrı ola hıdmetünden eyleme dûr
Yaman olur elif îmândan gidince hemîn

Yahyâ Bey

Bir elifdür kâmetün kim menzili cân içredür
Ya nihâl-i tâzedür kim bâg-ı Rıdvân içredür

Arşî

Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasın kim yazılur kan içre 

Fuzûlî

Râst ol ey kad kanâ‘at içre mânend-i elif
Rây-ı kejdür kılma ham hırs içre kaddün râ gibi

Selîkî

‘Ayn-ı ra‘nâsın elif kaddile görsem muttasıl
Derd-i ‘aşkı hâsılı dilde bir iken on olur

Hâşimî

Elif-i kâmetün ile görüp üç nokta-i hâl
Bin belâ geldi Ziyâ’îye senün ‘aşkundan

Hasan Ziyâ’î

Yakdum tenümde iki elif içre iki dâg
Her gördügince yâr anı bin bir hayâl ider 

Bağdatlı Rûhî

Elif bînî vü nûndur dîdeler ebrû dahi meddür
Bu yüzden vech-i yâra kilk-i kudret çifte ân yazmış

Pertev

Gözümden ahd’elifle mîm kalbi
Kadün ‘ışkına kalb olalı makrûn 

Ahmedî

Diledi kim yaza hatt-ı muhtelif
Nakş kıldı evvel Ahmedden elif

Usulî

Dört kitâbun ma‘nîsi tamamdur bir elifde
Bâ didürmen siz bana bâ diyicek azaram 

Yunus Emre

Sûret-i kesretle olmuş muhtelif
Cümlesinden zâtı birdir çün elif

Nesimî

Bir elif tahsîl iden münezzehdür ‘âlemden
Endîşe iklîminde niçün durup gezerem 

Yunus Emre

Kadd-i yâri kimi halkun serv okur kimi elif
Cümlenün maksûdı bir ammâ rivâyet muhtelif

Muhibbî

Eyü âdem olan kişi Hak yolında ‘adem gerek
Elif ile mimin dâlın terkîbini bilen bilür 

Ümmü Sinan

İki elif iki nûnun bir sînin ma’nîsi olan
Sırr iline sultân olur ölmezden ön ölen bilür

Ümmü Sinan

Kisvemiz hurûf-ı âdemdür kerâmet mazharı
Nakş ider üstâdlarımız mîm elif dâl üstine 

Ümmü Sinan

Her kim olmazsa elif gibi kapunda müstakim
‘Aybını setr eylemez kimse anun illâ ki sin

Taşlıcalı Yahya

Gönlümün levhinde okurdum elif kaddin revân
Ben dahi bir dogrı harf ögrenmedim üstâddan 

Ahmed Paşa

O kul ki togrı ola hıdmetünden eyleme dûr
Yaman olur elif îmândan gidince hemîn

Taşlıcalı Yahya

Harf-i elif gibi yüri var ‘ayn-ı vâhid ol
Halk ortasında kalma hemîşe niteki lâm 

Taşlıcalı Yahya

Cehd it kim kalmaya senden nişân
Bir elif’ kala vücûdunda hemân

Sinan Paşa

‘Işk etegin tutmak gerek ‘âkıbet zevâl olmaya
‘Işkdan okuyan bir elif kimseden su’âl olmaya 

Yunus Emre

Ezelden rûhı şâd olsun bize üstâdımız Leylâ
Elif-bâ’dan çok evvel nüsha-i ‘aşkı okutdurdı

Leylâ Hanım

Hâdî olımazsa elif-i âh-ı seher-gâh
Dergâhuna bir togrı güzer-gâh ne müşkil 

Nev’î

Kim elif tek vâhid ü ferd olmadı
Bilme merd anı kim ol med olmadı
Kim ki hak râhında bî-gerd olmadı
Dögdüğü cüz âhen-i serd olmadı

Nesimî

Elif elifî nemeddür ey reh-vâr
Kuşanan togrı eylesün ikrâr 

Esrar Dede 

Hem-reng-i nûr-ı vahdet olupdur külâhımuz
Mülk-i hidâyete elifî şâh-râhımuz

Gelibololu Ali

Bir kalenderdür elif tâc ile seyr eyler berât
San kemer-bendinde tugrâ bir kedû-yı zer-nişân 

Âşık Çelebi

Bir togrı râhdur her elif tende ‘ışkuna
Ammâ tenümde na’llerüm bâz-gûnedür

Âşık Çelebi

Zülfi kaddi yâdına çekdün elifler na’ller
Hayretî bezm-i belâda yine bir âd eyledün 

Hayretî

Tâ rabbi yessir okur iken ol elif-kadem
Kaddüm dönerdi lâm-elife yâd ider misün

Tokatlı Kânî

Gam mektebinde kaddüni yâd itsem nola
Ey serv çün elifdür okumaga ibtidâ 

Emrî

Bu isti’dâd-ı zâti kim senin vardur nihâdunda
Okut İskenderi evvel elifden ibtidâ eyle

Nedim

Elifle na‘l ile zeyn oldı sînem
O tıfla tahta-i ta‘lîme benzer 

Hayalî

Kadd-i mevzûnunı yâd eyledi benzer kâgaz
Şevk ile sînesine çekdi elifler kâgaz

Nev’izade Atayî

Der-esnâ-yı medh-i tu kilk-i Mesîhî
Büved çün elif der-miyân-ı ma`âni 

Mesihî

Cism-i rîk-âlûdı pür-dâg ü elif gören sanur
Meşk içün yazmış debîr-i ‘ışk ser-tâ-ser nişân

Âşık Çelebi

Çekemezler bir elif hattun bigi hattâtlar
Yazamazlar bir girih zülfün gibi nakkâşlar 

Hassan

Ditrer eli bir harf elifi togrı çekemez
Ugradı meger küçe-i hammâra benefşe

Necati

Nakkâş-ı ezel nûrdan itdi bir elif nakş
Oldı boyunun servi bigi râst misâli 

Ahmedî

Elifdür kaddi yârun kaşları nûn
İlâhî eyleme ‘uşşâkı ansuz

Zâtî

Şîve-i kaddi elifler ile pür eyler cismüm
Tîg-ı nâzından irer sîneme herdem şehnâz 

Gelibololu Ali

Bir tîr-i râstdur elif-i nâm-ı şehriyâr
Tugrâ-yı hükmi rûy-i ‘adûya kemân çeker

Nev’î

Bir dem ü bir elif gerek âdeme âdem olmaga
Gâlib o remzi keşf ider kâmet-i Hak-nümây-ı ney 

Şeyh Gâlib

Sînemün her dagı defdür elifler nâylar
İnlesem dem dem ‘aceb mi meclis-i dildârda

Revânî

Eger zer hall ile çün şem’ kilki bir elif çekse
Döner rûh-i Dede üstünde anun hem-çü pervâna 

Nedim

‘Ahd eylemiş ki sînemüze bir elif çeke
İshâk tınma gâyet eyü geldi fâlimüz

Üsküplü İshak

Elif geldi gice fâlümde Mevlâ’dan ümîdüm bu
Yine ol kâmet-i mevzûn müşerref ide dîvânı 

Nev’î

‘Âkıbet nolacagum dâg u elifden bilürem
Safha-i sîne yiter tahta-i remmâl bana

Nev’izade Atayî

Ol elif-kâmet neye dâl itdi bu fâlüm benüm
Bükilüp kaddüm benüm nûn olmada günden güne 

Hayretî

Zülf ü kadünle dehânunı nice sevmeyeyüm
Her kaçan mushafa el ursam elif-lâm açılur

Revanî

Çeküp elif tenüme kara daglar yakdum
Şeh-i serîr-i gamam tug ile nakâre ile 

Nev’î

Dâg-ı ‘aşkun sînede bir haymedür gam şâhına
Kim ana her yanadan çekdüm eliflerden tınâb

Revânî

Mısr-ı derdün kal’asın feth itdüm ey Yûsuf-cemâl
Her elif bürc-i beden üzre sinânumdur benüm 

Zatî

Nev-’arûs-ı nusretün ‘ışkına bezm-i rezmde
Sînesine tîrden n’ola elif çekse kemân

Mesihî

Âyet-i İnnâ fetahnâda elifler gibidür
Devletünde ser-firâz olmış durur a’lâm-ı dîn 

Âşık Çelebi

Mushafda kadd ü zülf ü dehânun mı gördi kim
Dil tıflı okudugı elif-lâm-mimdir

Ahmed Paşa

Elifler var ki lâyık her biri serv-i sehî-âsâ
Diküp bâg-ı behişte mâye-i hüsn ü bahâ eyle 

Nedim

Bir elif-kad tâze-hat dilber sevüpdür Hayretî
Fârig ol billâhi gel serv-i çemenden geç gönül

Hayretî

Elifler eylesinler ‘arz-ı kâmet
Yine bu arsada kopsun kıyâmet 

Usulî

Hazer kıl sûret-i lutfı zamânun ber-devâm olmaz
Olur mı bir elif-kâmet kim âhir kaddi lâm olmaz

Hayretî

Fuzûlî’nin tarîk-i nazma tab’ın müstakîm etmiş
Hayâl-i kâmetin kim bir elifdür i’tidâl üzre 

Fuzulî

Hasret-i kaddün ile kanlu elifler çeksem
Sînede her biri bir serv-i gül-endâm olsa

Bâkî

Çeker tîgün elifler cisme çeşmün gösterür ‘akis
İder kan pîşkeş Rûyîn-tene Zâl-i zamân hançer 

Gelibolulu Ali

Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasın kim yazılır kan içre

Fuzulî

Virdi Hak levh-i cemâlindeki sîmîn elife
Bir kerâmet k’anı engüşt-i Peyemberde kodı

Ahmed Paşa

Dil tıflı içün çekdi kaşun gül varakına
Bir sîm elif üstine ‘anberden iki med

Ahmed Paşa

Her taraf pür hûn eliflerdür çekilmiş gögsüme
Ya hevâdan mevc urur bagrumdaki deryâ-yı hûn 

Fuzulî

Ol serv çekdi sînemüze rast bir elif
Yâr itdügini itmedi hîç bir ahad baňa

Helâkî


Dünyâ vü âhirette âzâd idüm elif tek
Çekdi beni belayâ bâlâsının belâsı 

Nesimî

Gül-geşt-i bâg u tarf-ı cû olsun bugünden ber-taraf
Ey sînede dâg-ı elif çâk-i girîbân merhaba

Nev’î

Elifler gibi sînemde çekilsün kâmetin şekli
Efendi bu dil-i müştâka senden yâdigâr olsun 

Usulî

Togrıluk ile harflere sadrdır elif
Yâ harfini ayaga bırakmıştır i’vicâc

Fuzulî

Tekye-i dilde Muhibbî yazmak içün şekl-i âh
Dâgdan sufr eyleyüp üstine çekmişdür elif 

Muhibbî

Zülfi kaddi yâdına çekdün elifler na’ller
Hayretî bezm-i belâda yine bir ad eyledün

Hayretî

Aslı denîdir dünyenin içinde yokdur bir elif
Terkîbini gör bak anun şol yi vü nûn u dâline 

Nesimî

Virmezem bin hâlis altuna erenler cânıçün
Bir elif çekdüm yakup sînemde dün üç dâne dâğ

Hayretî

Hareke nokta kabûlünden elif müstagnî
Vahdete işte nişân bir var imiş bir yog imiş 

Tokatlı Kânî

İdüp bir noktanun remzinde ‘âciz bin suhan-dânı
Elifden başladur mîm-i femün erbâb-ı ‘irfanı

Nev’î

Hevâ-dârum benüm âhumdur ancak gitmesün benden
Elifle âh ile cismüm ser-â-ser âh âh olsun 

Âşık Çelebi

Gerçi kim harf-ı ‘elif’ bir harf olur
Lîk bir yüzden gözetsen elf olur

Sinan Paşa

Risâleden görinür her elif şeb-i yeldâ
Midâd ile yazılursa olur bu kıssa tavîl 

Gelibolulu Ali

Eşküm akar su elifler servlerdür lâle dag
Ey sehî servüm yiridür eyler isen geşt-i bâg

Muhibbî

Bezm-i dilde her elif bir şem’-i cân-efrûzdur
Münkirün kalbine lâkin tîr-i âhen-dûzdur 

Hayretî

Zeyn eyledün elifler ile levh-i sînemi
Her biri şâhrâh-ı diyâr-ı ‘adem gibi

Taşlıcalı Yahya

Çekdi Hayâlî sînede her dâga bir elif
Kat’ eyledi menâzil-i ‘aşkı konak konak 

Hayâlî

Sihr ise ancak olur kime nasîb olmışdur
Rûy-ı âb üzere elif hattını yazmak ‘acabâ

Taşlıcalı Yahya

Her menâr oldı Stanbûlun teninde bir elif
Rahm kılmaz mı şeh-i gerdûn cenâb-ı Edrine 

Hayâlî

Reşk-i kadünle sînesine çekdi bin elif
Emvâc zâhir oldı sanurlar bihârdan

Âşık Çelebi

Mahabbet bahridür cismüm elifler anun emvâcı
Belânun kânıdur gönlüm o la’l-i cân-fezâ hakkı 

Hayâlî

Her çemen güyâ elifdür kim olur andan ‘ayan
Kâdir-i Perverdigârun sırr-ı vahdâniyyeti

Yahya

Nakş-ı hüsnünle dili ey büt-i Çîn deyr eyle
Erganûn oldu eliflerle tenüm seyr eyle 

Hayâlî

Gedâlar destine lâyık degüldür bâz-ı sultânî
Elifle dâğ ile cismüm serâser göz ve kaş ettim

Hayâlî

Bir kalenderdür elif tâc ile seyr eyler berât
San kemer-bendinde tugrâ bir kedû-yı zer-nişân  

Âşık Çelebi

Her kelime gül budagından nişân
Her elifi serv-i cinândan beyân

Taşlıcalı Yahya

Dögünler kara pullar cân ü dil zâr
Elifler birle sînem tahta-i nerd 

Necati

Çekdüm elifleri ten-i sad-çâküm üstine
Dizdüm çubuklar ile gönül murgına kafes

Emrî

Her elif bir hançer-i hûn-rîz-i bürrândur sana
Hançer-i hûn-rîz-i bürrândan hazer kılmaz mısun 

Fuzuli

Elif-nâme

Elif ol ad ile meşhûr-ı cihân Türk-i süvâr
Hicr ile niçe ḳılur bana bu giñ dünyeyi ṭar

Bî belâdur başuma ḳadd-i bülendüñ bilürem
İsterem Ḥaḳdan o devlet ḳıla başumda ḳarâr

Tî temâşâsı cemâline ki sen Türküñ irem
Terk-i cân itmez olursam depele zâr u nizâr

Ŝî ŝevâb ister iseñ dünyede ey ŝânî Ḥıżır
Teşne-dil ḳulları küşt eyle ya ʿarz eyle dîdâr

Cîm cemʿ olsa cihân cümle cemâlüñ ṣıfatın
Ṣayıp irgürmeyeler âḫire tâ-rûz-ı şumâr

Ḥî ḥelâl itdi ḥarâmîlıġ ile ḳanumuzı
Dün gice ġamze-i bed-kîşine bir çeşm-i ḫumâr

Ḫî ḫam-ı zülfüñe ṭolaşalı dil ḫurrem olur
Delüdür nestene bilmez ki nedür n’oldı ya kâr

Dâl demdür ki diyem derd-i derûndan dile de
Ki bile derd-i derûnda nedür ya ḫo ne var

Ẕâl ẕevḳ-i ẕeḳan-ı yâri gönül ẕikr idicek
Ḳalmışam anda daḫı ünlemişem ben baña yâr

Rî revâ mı k’añulmasa reviş-i ḳâmetünüñ
Kend’özini getüre ara yire serv ü çenâr

Zî zer-i ḫâliṣ iken çihre-i zerdüm ne ʿaceb
Bir naẓar ḳılmaduġı kûşe-i çeşm ile nigâr

Sîn sünbül ṣaçunuñ silsilesin terk idenüñ
Rûz-ı rûşen gözine olsa ʿaceb mi şeb-i târ

Şîn şükrüm buña sen şöhre-i âfâkı görüp
Ḳalmadı âyîne-i dilde daḫı hîc ġubâr

Ṣâd ṣubḥ-ı ruḫuña ḳarşu ṣabûḥ itmek içün
Sâḳî-i ġonca-dehen ṣunsa n’ola câm-ı ʿuḳâr

Żâd żaʿf ile vücûdum çöpe dönse ne ʿaceb
Çekicek bâr-ı nigârı yine göñlüm her bâr

Ṭî ṭolaşma didügümce ṭolaşur zülfüñe dil
Müşkil oldı işi ġâyetde olup key düşvâr

Ẓî ẓuhûra geleli ẓıll-i ẓalîli ḳadünüñ
Ḫoş geçer bende vü âzâd u şeh ü mîr ü kibâr

ʿAyn ʿizzet baña ʿâlemde itüm didügidür
Ḥâşe lillâh kim ide ḥürmet olıcaḳ kişi ʿâr

Ġayn ġurbetde beni göz yaşı ġarḳ eylemeden
Yetişem mi ʿacabâ vuṣlatuña âḫir-i kâr

Fî fer umarsa yüzüñden ne ʿaceb mihr-i felek
Ḳıldı Ḥaḳ nûrını gün gibi cemâlüñ iẓhâr

Ḳâf ḳurb-ı ser-i kûyuñda ḳarâr itdise dil
İrgürür devlet ü iḳbâle anı ḳurb-ı civâr

Kâf kül ḳılsa beni gül yüzünüñ şevḳı n’ola
Odlara niçeleri yaḳdı yaḳar daḫı bu yâr

Lâm laʿl-i lebüñe ölmeden irem mi ʿaceb
Gerçi bir zerrece irmege aña yoḳ miḳdâr

Mîm merdümlük idüp merdüm-i çeşmüm dün ü gün
Dür ü laʿl ü güher ider yoluña şöyle niŝâr

Nûn ney nâle-i dil-sûz ile her dem bunı dir
Ṭurmañ içün kim irişdi yine hengâm-ı bahâr

Vâv vâh kim iremez vuṣlatuña daḥı Münîr
Gerçi çoḳ vaʿde-i ḫâm eyledüñ itdüñ iḳrâr

Hî hevâ-yı gül-i ruḫsâruñı çün ḳıldı heves
Murġ-ı dil her dem iderse yiridür nâle-hezâr

Lâmelif lâle gibi lâl olursam ne ʿaceb
Şöyle yandum ki çıḳar her yañadan daḫı şerâr

Yî yürek yaraları şerḥini yazmaġa gözüm
Ḳıl ḳalemle yüzüm üzre dürişür leyl ü nehâr

Münîrî

Abdâl-ı tekye-i gam-ı dilber-durur zemîn. 
Çekmiş elifleri tenine sanma râhlar 

Emrî

Cismüm üstinde elifle dâg-ı hûnînüm gören
Didi serv ü lâle ile zeyn olmış bu mezâr

Emrî

Elif Allah zâtına oldı işâret mutlakâ
Hem elif ta’bìr-i ùlfetdùr Hudâ halka şehâ

Senî Ali

Elif ey zùlfi siyah ebrusı çin çeşmi Tatâr.
Nice feryâd ideyin karşuna ey dost hezâr

Muhibbî

bir gün çözüp bakışlarımı tel tel kirpiklerimden
elif elif ağlayan gümüş saçlı bir anneye bağışlayacağım
son kez ağlayacağım belki düşerken sevdanın eşiğine
varsın bağışlamasın beni hayat ki,
ay uzak tepelerin ardına çekilsin
çarpa çarpa dövsün kıyılarımı acılar
yarasına figan düşsün kırlangıçların
eriyip gitsin hüzünlü bakışlarımda ne varsa
yokluğuma kahırlanmayacaksa bu kent
ah! çekmeyecekse ardımda kalan anılar

Nuri Can

Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasan kim yazılur cân içre

Fuzûlî

şefaatçim yok
yalnız beni bağlıyor olsa da kanıtlarım
makbul olur umuduyla
şahidimi ibraz ediyorum işte
merhametli ellerinizle gene de
bir ilk çizgi
elifbamdan arta kalan
birgün ele
ola ki beni çağıralar

Murat Kapkıner

– Seni ne ihtiyarlattı?

– “Beni Hud Suresi ihtiyarlattı?”

– Hud mu?

– Hud.

– Hud da nedir?

– “Elif lam ra… Öyle bir kitaptır ki bu…”

Abdullah Harmancı

şairim ben hatemü’ş-şuara
olamasam da -kaddesallahu sırrahu-
söz saklamam karnımda
karnaval şamanı değilim çünkü
avunsun diye evlâd-ı iyâlim
suçsuzum, suç gizlemez şiirim ne de aşk
harfler eşkâlim ekber şeyhim
kâh elifim kâh nun kâh mim
kalamam burada böyle muazzep
bir memeden öbürüne körleme
öteki koyundan beriki barka
şekerli sakız çiğner gibi böyle
telâşlı çingene
olamam mülemma

Mehmet Solak

Hadi git azıcık İstanbul iste
Kosunlar o denizi bir çanağa
Bir çıkına elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar’dan ne kaldıysa Elif’ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularında vardır
Tanırlar sevinirler
Beni Bay Metin gönderdi, de

Metin Eloğlu

yani sen de denizsen be Marmara
iki boğazın var diye göl demiyorlarsa sana
canına okurum ben böyle işin
haberin var mı ben altı boğaza birden bakarım
benden sorulur Elif’imin
benden sorulur dört şeytanımın karın tokluğu
senin İstanbul’un okula gider mi, kağıt kalem ister mi
Çanakkale’nin çocuk felci, yatak yorgan yatması var mıdır
adalarından birinin bile ah Marmara kara mıdır bahtı
 
Akgün Akova
O vakit, yazmaya cüret etti Cahit bey
Hrant Dink’in cesedini örten gazetenin üstüne
Kırgın bir kasideyi
Ve dahi ilahi söyleyen kızlar, elif cüzleriyle
Generallerin göz zevkini bozdular
Said Yavuz
Ol sehî-kad kim elif-veş hasreti cânumdadur
Cilve-gâhı cûy-bâr-ı çeşm-i giryânumdadur
 
Sehâbî
Ben kabına uygun gelen denizim
Ben harfin başında gelen noktayım.
Her bin yılda bir elif boyu gelir
Ben o elif boyluyum ki bin de bir gelmişim
Baba Tâhir Uryân
Dört kitabın manisi
Bellidir bir elifte
Sen elif dersin hoca
Manisi ne demektir
 
Yunus Emre
-Bismillah, elif lâm-
Aşkım bir hüzün bulutuna dönüşüp
Çöker dağının üstüne
Havf ve reca makamında
Dilimde
dua metinleri aşk ayetleri
-İnna lillalıi ve inna ileyhi raciun-
Güzel hayatlar ve ölümler için.
Mustafa Özçelik
Hâceye gitsin okunmaga bu ebced-hwânlar
Başlasın mektebe varsın da elifbâ-yı sühan
 
Sünbülzâde Vehbi Efendi
”Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız ”
kurtların kemirdiği asa kaldım süleyman yurdunda süleymansız.
”pusatsız duldasız üryan kaldım”
sensiz bu sensizlikte
Köksal Özyürek
Denize uğramış bir yüz tanyerini gösterir
Gürültücü mayıs böceklerini, kaçkar çiçeğini
Bütün geceyi elifi elifine örtünürsün
Orman yalımı tanyeri denizin üstündedir
 
Ahmet Ada
Sabahın bir yerinde ya da
Bir LamElif gibi yalnızız kitabın ortasında
Mustafa Akar
Elif’im, kolum kanadım.
 
Cemal Süreya
ELİF.
Elif diye bir kızımız olsun.Romantik bir filmin gösterildiği bir sinema dönüşü olsun o da. Ya da bir bale dönüşü. Bunu istiyorum ben. Mali durumumuz her şeyi elverir şimdi. O yönlerden hiç bir kaygın olmasın. Elif.
* Sen ne güzel bir Elif doğurursun. Başına kurdeleler bağlarsın.
* Evet, Elif.
* Şiir yazacaksın. Öyküler,anılar…ve Başkent’in en çekinilen resim eleştirmeni olacaksın. Ol!
* Ve bir gün Türk Dil Kurumu gibi birleşmemizin 40. yıldönümünü kutlayacağız. Mutlaka!
* Yarın devam ederim. Gözlerinden öperim. Oğlumuz “eşkiya” Memo ellerinden öper.
* Kalbim seninle gümbür gümbür.
* Güneş yükseliyor.
* Hadi!
Senin
Cemal Süreya’n
*
Elif’tir o! Çiçekleri o sular. Elif bir su! Elif kibrit versene! Elif aşağı Elif yukarı. Bende böyledir. Anılarla düşler iç içe gelişir. Birbirinden ayrılmaz. Düşler anıların kız çocuklarıdır. Sen yaprak bakışlı küçük kız, eğil bir yol öpeyim yanağından.
Cemal Süreya
elifi solmuş bir gül şimdi, düşlerimi yasladığım sahiller
karanlık yüzlü adamlar külhan sokaklarında
çekip gitmiş Yorgo’lar,Jozej’ler, Dimitri’ler
yarım kalmış düşleri beyoğlu’nun
kaldırımlarda parçalanmış bir gül ve solgun anılardır
şimdi yerlerde sürüklenen
 
Nuri Can
Dudaklarını süslerken ism-i celil
Vesile ol maksadıma
Sen Elifsin, (belli ki)
Ben bir Lam olayım yanı başında
Sarmaş dolaş, tek kalemde yazılsın
Lâ olsun adımız
Bizle başlasın ezel
Bizde gizlensin ebed
Edri, Lâ desin önce
İlla şartıyla donansın sonra
Dilleri şairlerin
Adige Batur
Ender için.
Zo! Düş—tü ellerim, ölüyorum.
Kar çiziyor göğe eliflerin
kıpkırmızı! Kanamış güllerin,
Hamlet’e soyunuk ağlıyor Nur
sarılıp aynaya. Zo! Kumpanyam
düş—tü, ölüyorum.
 
Seyhan Erözçelik
çünkü o beni dinlemeyi seviyor hiç bıkmaz
hastalanmayayım ister kar örttüğünde üşüyen yerlerimi
çünkü o elif’in türkçesi tersinden okusam
bir melek kanatları yok bana masallar yazdıracak
kendimi bulacağım bende
seveceğim sevmediğim yerlerimi
Betül Tarıman
 
Sokağın bittiği yerde, gecenin bittiği yerde,
Belki de ömrün bittiği yerde
Bir mescit seni bekler…
Avlusunda bir çınar, dalları beyaz.
Avlusunda bir adam, saçları beyaz.
Tüm mecburiyetlerinden sıyrılır.
Ellerini açar göğe:
Elif, lam, mim
Allah her şeye yeter.
 
Kazandığı, kaybettiklerine değmiştir.
 
Adige Batur
Hattat’ın hiç yazım öyküsü, bir fobi olarak yalnızlığın da öyküsünden bir kesittir (Çünkü elif, yalnızlıktır) :
“Bütün harflerin elif’ten geldiğine inanırdı. Ne yazsa elif yazıyor gibi yazardı. Vav elifin sağ ucundan bükülerek kendi içine doğru kıvrıldığı, içe döndüğü bir harfti. İçedönüklüğü anlatan
sözcüklerin başına gelirdi. Nun elifin yatarak iki ucundan yükselmesiyle belirmişti. Hem yatay hem dikey bir harfti. Zaman ve mekana bağlı olmayan soyut kelimelerin başına gelirdi. Elif birdi. Noktadan doğmuştu. Nokta birimdi özdü.’
Hiç’i yazalı beş yıl olmuş. Boş bir kitap. Sayfalarda herhangi bir iz, bir işaret yok. Bir harf, bir sözcük. Sadece sessizlik. Elif, hiçliğin ve boşluğun bir görünüm olarak belirmesinin ikinci adımı. Elif, başka harflerle bitişmiyor. Bir yani. Tek. Yalnızlığın selvi boylu imgesi. Tek ü tenhalığın, kimsesizliğin. Sayıları saymayı biz ondan öğreniyoruz. İlk adım nokta. Elif noktadan yapılıyor. Üst üste yedi nokta bir elif ediyor. Nokta hem başlangıç hem son. Başla sonun bitişmesi yalnızlığın bir fobi olmaktan çıkması.
Hareke kabul etmeyen harf meçhul kalırmış. Elif harekelenmeyip meçhul kalmayan tek harftir, elif, harfler âleminde yalnızlığın görünümüdür.
Bu sırrın Ekleri Elif’in adının söylenişini deriştirir. Ne var ki bunun gerçek nedeni hiçbir zaman bilinemez. Elif’in sessizliği kaf ile nun’un birleşmesiyle belirginleşir. Ete kemiğe bürünür, can suyuna kavuşur, böylece Elif sadece Eİif alarak bilinir. Bir sözcüğün yapılışında kullanılınca Elif, hakikat yere inmiş demektir. Gerçeğin yere inişidir Elif’in öteki harflerle yan yana gelişi, Elif’in sessizliği lam ile mim’in bir araya gelişiyle derinleşir. Elif dinme, yatışma ve sessizleşme sözcükleri yapar, varlık sessizliği ondan öğrenmiştir. Harfler hareketlendiğinde kendiliğini koruyan Elif’in sükûnuna dikmişlerdir gözünü. Her harf Elif olmak için can atar. Eklerini bırakmak, harekelenmekten kurtulma yolunda umulmadık şeyler yapan harfler, sonunda ‘beyhude ömrüm’ diye hayıflanırlar.
Allah nasıl elif’le hatta nokta’yla simgeleniyorsa, insan da elif’in gizine erdikçe yani yalnızlığı tanıdıkça, benliğin de tıpkı elif gibi bir bütün olabilmenin mecazi gücü olduğunu da anlamanın eşiğine gelmiştir. Yani tüm harfleri içeren bir elif haline gelmek, giderek noktaya dönüşmek. Azalarak büyümek. Yokolarak varolmak. Hiçleşerek hep haline gelmek. Bütün bunlar, acıyı kendimiz yaşadığımızda, öteki’ne acı vermediğimizde gerçekleşir zannındayım.
Bir elif çekdi yine sîneme cânân bu gece
Pek salındı bize ol serv-i hırâmân bu gece
Ayın ondördü gibi dün gece meclisteyidi
Kande akşamlayacak ol meh-i tâbân bu gece
 
Enderunî Vasıf
Ben ki yalnızca sevmek isterdim
Sizi, kırları, yaz akşamlarını
Bir kadın eli gibi geçsin
İsterdim saçlarımdan rüzgâr
Bir Hasan var orda dağ köylerinde
Daha hiç okşanmamış
Bir Elif var saçları taranmamış
Trahomsuz büyüsünler isterdim
Öyleyse nedir bu prangalar
Kemal Burkay
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
 
Bahaeddin Karakoç
Seni iki defa elifle başlatırım
seni yücelttiğim sözlerle
iki gözünde son gizim açılmadan,
sözcüklerle
seni iki yokluk arasında unutmadan
son bir defa daha seni elifle başlatırım
kapalı fitnenle çıkmazlığımın izini sürerim
ben akşama yol aldıkça
denizin mavisiyle.
Muhammed Abdullah
İşte ben böyle bildiğin gibi,
N’apalım bizi bir kez mimlemiş kader
Her zaman böyle, yağmur bulutundan beter.
İşte böyle hilafsız, gözümün elifi
Her zaman bir romantik portreye benzer…
 
Turgut Uyar
Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum
Dilaver Cebeci
İncecikten bir kar yağar / Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş / Gezer Elif Elif diye
 
Elif’im uğru nakışlı / Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu / Kokar Elif Elif diye
 
Elif’im kaşların çatar / Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar / Yazar Elif Elif diye
 
Evlerinin önü çardak / Elifin elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek / Yüzer Elif Elif diye
 
Karac’oğlan eğmelerin / Gönül çekmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin / Çözer Elif Elif diye 
 
Karac’oğlan
Elif dedim be dedim
Kız ben sana ne dedim
Guş ganedi galem olsa
Yazılmaz benim derdim
Elifim noktalandı
Az derdim çokçalandı
Yetiş anam yetiş bubam
Çeyizim bohçalandı
Kütahya Hisarlı Ahmet
İşbu meclise gelmeyen, anup nasihat almayan
Elif’ten be’yi bilmeyen, okur kişi olur bir gün
 
Yunus Emre
Ne elif okudum ne cim, ne varlıktandır kelecim
Bilmeye yüz bin müneccim, tâli’üm ne ıldızdan gelir
Yunus Emreahmet-koyuturk

Güvercin Gerdanlığı / Şiir Antolojim İndeksi

1.Oca
1918
35
436
712
744
1764
1949
25.Haz.81
 Allah’ın emri, mutlaka yerini bulan bir kader…
1) Number One
1.mektup; sen büyüye dokunmak gibisin
128 Dikişli Şiir
15 MART 1985 İÇİN
17 yaşım çıldırmışdı
17/Adım”
18. SONE Seni bir yaz gününe benzetmek
1994 Eliyle, Samanyolu’na
1den bire
2012 Şiir Yıllığı
2013 Şiir Yıllığı
2014 Şiir Yıllığı
2015 Şiir Yıllığı
2016 Şiir Yıllığı
2017 Şiir Yıllığı
3. Cemre
30 Şubat
4000 Şiirin yer aldığı 7500 sayfalık PDF formatınd…
41. Mektup
5. Şarkı
50 Yaş
5555. Paylaşım
6000. Paylaşım
6666. Paylaşım
7 Tane Erik Ağacı
7000. Paylaşım
80’lerde İstanbul’da
94. Sone
99. Sone
Abartılar
Abdülbâki Gölpınarlı
Abdülbaki Gölpınarlı’nın Tarihi İstanbul Konuşması…
-Abdülhamid düşerken-
Abelard ve Heloise Mektuplar
Âb-ı hayât-ı lâ’lüne ser-çeşme-i cân teşnedür
ablanın yokluğunu en çok sen hissedeceksin
Acaba
Acele Giden Ecele Gider”
Acı
Acı
Acı
Acı
Acı Bahriyeli
acı bir şarkı
Acı Çekmedim
Acı desem
Acılar Denizi
Acılara Tutunmak
Acılarıma da Kardeş Olur musun
Acılarınıza Dönün Şiir Oradadır
Acılı Bahar
Acılı bir yürek
Acılı Gecenin Bitiminde
Acımadı ki!
Acındırma Şiiri
Acının Başkenti
Acının Coğrafyası
Acının Hafızası Yoktur
Acınmıyorum, Seslenmiyorum, Ağlamıyorum,
Acıya Kurşun İşlemez
Acıyor
Acile Tek Giden
Aç Kollarını
Açelya Çiçegi
Açığa Demirli Bir Gemiden
Açık
açık açık çağırır aşkını
Açık Atlas
Açık Deniz
Açık Kalp Ameliyatı
Açıkla beni kardeşim
Açıklama
Açıklamalar
Açılup bir dem bu bâğ-ı dil bahâr olmaz mı hìç
Açlık Çoğunluktadır
Açlık Türküsü
Ada
Ada
Adada Gece
Adalar orada öyle duruyor
Adaletsiz Eros’a
Adam
Adam
Adam
Adam Olmak
Adam ve
Adamın Biri
Adamotu
A’dan Z’ye Şiir
Adejda Mandelstam’ın Ossip Mandelstam’a Son Mektub…
Adı Dua Olan Sevgilim
adı yalnızlık
Adım Adım İlerliyorum
adım atıyorum
Adım Geçiyor mu Yüreğinden
Adım Sonbahar
Adımı Unuttum
adımla nasıl berabersem
Adına Hazırım
Adına Kızan
Adını andım, rahatladım Allah’ım!
Adını Funda Oteli Koy
Adonis Gibi Angela
Adres
Adres
Adresi Kayıp Üryan Bir Ağıt
Adsız Bir Çiçek
Adsız Gazel
Aerodinamik yasalarına göre
Afife
Afiş Yapıştırıcısının Şarkısı
Âgape
Agora Meyhanesi
Ağaca, Rüzgâra, Yağmura Poetikaları Sorulsa
Ağacım
Ağacın İkindi Türküsü
Ağaç
Ağaç
Ağaç Dili
Ağaçlar Ayakta Ölür
Ağaran Bir Suyum
Ağartı
Ağır
Ağır bir geceye doğru ilerleyen ağır bir gün
ağır çiçekli ıhlamur ağacı
Ağır Hasta
Ağır Kan Kaybı
ağır kesik
Ağırlık
Ağıt
Ağıt
Ağıt
Ağıt
Ağıt
Ağıt
Ağıtı yaralı kuşlar konar alnıma
Ağla Sevgili Yıldızım
Ağla, ağla, ağla
Ağlama Defteri
Ağlama Meleği
Ağlamak
Ağlamak
Ağlamak Anlamaktır..
Ağlamak bir şey değil
Ağlamaklı Olacak Herşey
Ağlamaklı Şiir
Ağlamalar
Ağlamayan gözden Sana sığınırım
ağlara takılı bir yüreğin “pes!” hâline dair hikây…
Ağlara Takılmış Bir Yürek
Ağlarım ağlatamam
Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana
Ağlasak
Ağlasın Fuzûli
Ağlattı beni nehrin sahilinde feryat eden güvercin…
ağlayan harfler masalı
Ağlayış
Ağlıyor karşımda solgun sonbahar
Ağrı
Ağrı
Ağrı
Ağrı
Ağrıyınca Kar Yağıyor
Ağulu Mantar
Ağustos
Ağustos Böceği Bir Meşaledir
Ağustos Konuğu
Ağustos Melali
Ağustos Şiiri
Ağzında
Ah
Ah ah, şimdi seksen olmak vardı!
Ah Fulya
Ah Geçkin Senin Düşün Bile
Ah Güzel Çocuk
Ah Kuşu
Âh mine’l aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârât…
Ah Nideyim Ömrüm Seni
Ah o gemide bende olsaydım
Ah Şu Erkekler!
Ah Tamara
Ah Ulan Rıza
ah!
Ah!
AH!
Âh!
Ah! Günebakan
Ah! İstanbul
Ah, bir zaman Donnycarney’de
Ah, kiraz çiçekleri Keşke sizin gibi Düşebilseyd…
Ah. öpebilseydim o ateşten gözleri
Ah/Sen
Ah’ına ‘Yas’lanıp Dinlediğimdir
Ahanda’dan Karacaahmet’e 80 Yıllık Bir Şiirin Öykü…
Ahdolsun!..
Ah’lar Ağacı
AHMED PAŞA DÎVÂN’INDA SEVGİLİNİN MEKÂNIYLA İLGİLİ …
Ahmet Ada
ahmet ağbi
Ahmet Haşim’in Portresi
Ahmet Kaya – Yüregim Kanıyor
Ahmet Kaya Belgeseli: Uçurtmam Tellere Takıldı
ahmet koyutürk
Ahmet Koyutürk
Ahmet Koyutürk
Ahmet Uluçay: Yıllarca kamyonculuk yaptım, kamyon …
Ahret
Ahtamar
Aile
Aile
Aile Boyu
Ajans Dinlerken
Ajitasyon
Akan Suyu Yakalayıp Durdurmaktır Meâl
Akarsuya Bırakılan Mektup
Akbaba
Akçaburgazlı Yekta’nın Mahkeme Kararını Aldığında …
Akdeniz Salgını
Akdeniz Şiirleri
Akdeniz Yaraşıyor Sana
Akdenizin Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi
Akdua
Akgün Akova
Akıl Başka Yürek Başka
Akılla Konuşma
Akıllı telefonunuz varsa… Aklınıza şaşayım… Kendim..
Akla Karşı Tezler
Aklı Boşver, Hoşça Kal Yurdum
Aklım Takıldı
Aklıma Düştüğünde
Aklımdaki Che
aklımın buzulları
Aklımla kalbim arasına sıkışmış bir şeyler var
Aklın serin gözlemleri. Kalbin acı deyişleri.
Aklın yenilgisine Rubai
Aklından Sonsuz Yazgı Çıkmayan Adam
Akşam
Akşam çöküyor
Akşam Güneşi
Akşam güneşi
Akşam karanlığı inince
Akşam Kuşatması
Akşam Mûsıkîsi
Akşam Olur
Akşam Şarkıları
Akşam Şarkısı
Akşam Şarkısı (Ay Doğdu)
Akşam Şiiri
Akşam üstü rüyası
Akşam Vakti
Akşam ve Kandil
Akşam Ve Sen Ve Ben
akşam ve verâ
Akşama Doğru
Akşamda Çocuk Ezgileri
Akşamın Ahengi
Akşamın tek gürültüsü
Akşamın Yarısında
Akşamlar ve Zaman
Al bastı gül yüzüne
Ala Gözlüm Ben Bu İlden Gidersem
Alacakaranlığın Sesleri
Alacakaranlıkta
Alacakaranlıkta
Alacakaranlıktaki Ülke
Alacânım
Alaşım
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Alba
Albatros
Alçıda
Aldanışın Şiiri
Aldanma
Aldı Beliğ
Aldı Fehim
Aldı Subhizade Fevzi
Aldırmam
Aldırmamalıyım
Alem, gam hikayeni anlatmasıyla bir efsane
Alengirli Şiir
Alengirsiz Şiir
Alerji
Alın Yazım
Alınyazısı Saati – Kudüs (Gökte yapılıp yere indir…
Alınyazısı Saati (İstanbul)
Alınyazısı Saati 4
Alınyazısı Saati 6
Alınyazısız Meleğin Şarkısı
Alıp Götüren Koku
Alışılmadı!
Alışkanlık
Alışkanlıklar
Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz
Alıştığım Düş
Ali
Ali Emiri Efendi: Divan-ı Lügat-ı Türk’ü keşfeden …
Ali’ye
alkolü bırak beni bırakma
Alla’sen Söyle Nedir Aşkın Aslı Astarı!
Allah Aşkına
Allah Aşkına Kalbim
Allah Bes, Bâkî Beves
Allah gözlerin ihanetini de bilir, gönüllerin sak…
Allah seni bana vermekle bana vermediklerini telaf…
Allah’a sarılıp ağlamak istiyorum bazen
Allah’a Sorular
Allaha Sözü Var Bu Çocukların
Allahaısmarladık
Allah’ım Bu Vuslatı Hicran Etme
Allah’ım seninle aramızda
Allah’ın Çocukluğu
Allahın Duvarında Bir Harftir Kadın
Alla’Sen Söyle Nedir Aşkın Aslı Astarı!
Alpha
alp’in defteri
Alternatif Kitap Kategorizasyonum
Altı Çizili Satırlar
Altımda Bir Dünya
Altıncı Ağıt
Ama gene de üzülüyorum
Ama Hiç Ağlamadım
Amasya Mektupları
Amber
Amentu
Amerikan Bilardosuyla Penguen
Âmin
Amnesia
Amorti
An Gelir
An ve Anlam!
Ana Gibi
Ana Oğul
ana, baştan başlayayım, beni yine kundakla
ana, baştan başlayayım, beni yine kundakla
Ana’tomi
Anadolu
Anaflaksi: Allerjik Şok
Anahtarı Yanlış Yerde Aramak
Anahtarlar ve Kilitler
Analar
Anam-Babam
Anarlar haşredek elbet şiirden zevk alan ahbâb
Anason Kokulu Şiirler
Anaya Kalkan El Gibi
ancak saçlarıma aklar düştüğü zaman anladım
Ancak şimdilik, ey kibar okuyucu!
Andelîb-i Gûyânın Yolculuğu Olarak Aşk
Andıkça O Günleri Arınıyorum Senden
Andım Ağladım
Andım yine Sen’i her şey yâdımdan silindi
Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğu…
Andre Breton’a Mezar Taşı
Anestezi
Angela
Angina Pektoris
Anı
Anı
Anı
Anı hoş tut garîbindir efendim işte biz gittik
Anı Yaşa
Anıda Kalan
Anılar
Anılar
Anılar Defterinde Gül Yaprağı
Anılar Öptü Dudaklarımı
Anılar Öptü Dudaklarımı
Anılar Tarafsız Değildir
Anılar Tipisi
Anılarla Yüklü
Anımsama
Anımsama
anımsamalar
Anısı Biz Olalım Bu Sokakların
Anış
Anış
Aniden Başımı Çevirip
Anka
Ankara Garına Usulca İkindi Yağıyor
ankara iç savaşında üç hainin portresi”
Anladık…
Anladım
Anladım ki – Leman Sam
Anladın mı?
Anlam
anlam ormanlarında gezi için rehber
Anlamadın di mi?
Anlamak
Anlamak…ve..susmak
Anlamı Yok
Anlamlar I
Anlarsın
Anlat Bana
Anlatamam
Anlatamıyorum
Anlatamıyorum
Anlatılmayan
Anlatıyor Her Şey
Anlatmaktan Vazgeçenler Susarlar
Anlayasın Diye Beni
Anlık Değişmeler
anlıklar
Anna
Annabel Lee
Anne
Anne Ben Artık İyiyim
anne beni merak et
Anne Çocuk ve Yalnızlık
Anne Vakti
Anne, Neden Beni Bıraktın?
Anneannemin Aşk Mektupları
Anneannemin Son Ölümü
Anneannemin Tül Kalbi
Anneciğim
Anneler Oğullarını Affetmez
Anneler ve Çocuklar
Annem
Annem B. Heine’ye
Annem İçin
Annem Öldü Mü?
Annem Yok Artık
Anneme Mektup
Anneme Okunmasın Lütfen
Annemin Başucunda
Annemin mezarından
Annemin Yüzünü Hatırlıyorum Bunaldıkça
Annemle Hasbihâl
Annesi Çalışan Çocuğun Ağıdı
Annesi Yok Akşamın
Annesine Dargın
Ansızın bir vedalaşma öldürür seni
Antalyalı Genç Kıza Mektup
Antik Acılar
Antik Kent
Anyksciai Ormanı
Apartmanlarda Yaşayan Çocukların Gözlemleri
Aphrodite’ye Yakarış
Apollon ve Marsyas
Aptal Bir Kadının Mektubu
Ara
Ara Sıra
Aracı
Aradaki sızı
Aradan Çıksın Diye
Aradığım Kadın
Araf
Aralıksız Bir Acı
Aramızdaki
Arasam
Araya Giren ‘Çöl’
Arcadia
Ardıç Kuşu ve Sevda
Ardım Sıra Gel
Arı Randevusu
Arınış
Arınma
Ârif ol ehl-i dil ol rind-i kalender-meşreb ol
Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi
Arizona Rüyası
Arka Bahçe
Arkabahçe Rüyası..
Arkadaş
arkadaş bir insan bu kadar mı kimsesiz olur
Arkadaş Dökümü
Arkadaş Kalalım
Arkadaşım Badem Ağacı
Armi, mon ami!
Armut Ağacında Öten Kumrunun Anlattıkları
Ars Poetika
Arthur Koestler
Artık ayrılığına kendimi alıştırarak avunmağa çalı…
Artık ayrıyız dostlar
Artık Bana Kızma
Artık ben düşünmüyorum dönmeyi hâne-i iyâlime
Artık bize sadece ağlamak düşüyor yaşadığımız süre…
Artık bizim soframıza melekler inmiyor!
Artık Bu Oyunun Tadı Kaçtı
artık denizde benim öptüğüm bir balık dolaşıyor
Artık dua etmemesi insanın / Allah’ı öldürmesi değ…
Artık Gezmeyeceğiz Başıboş
Artık Gidiyorum
Artık Git
Artık Günü Kapamak İstiyordum
Artık İlgilenmiyorum Seninle
artık kalbim yok
Artık Kimse Yok
Artık Kullanamam Seni
Artık sevişmek istemediğiniz bir kadınla aynı yata…
Arz-ı Hal
Arzu Birahanesi
Arzuuu* Okay
asıl aşk şimdi başladı
Asırların Efsanesi: Bu Kitap Şu Tecellîden Doğdu
Asiye severim seni öldüresiye
Askerin Karısı
Askıda Olma Hali
Asla Uğraşma Aşkını Anlatmaya
Aslan Heykelleri
Aslı Gibidir
Aslı’nı inkar etmek istiyorum Kerem!
Aslında seni çok özledim
Aspasia
Astar
Asya İçin Henüz Vakit Var
Aşığa Bağdat Sorulur
Aşığın İnleyişi
Aşık Değilsen Eğer, Bırak Kapını Çalsın Aşk
Aşık Garip Coğrafyası
Âşık Kadınlar
Aşık mısın kızım?
Aşık Olan
aşık olunabilecek bir erkeğin özellikleri
Aşık Vüs’ati
Aşıkane
Aşıklar Sözlüğü
Âşıkların ateşini söndüren bir sabâ esintisi
Âşıkların Hâlleri (Sevânih’ul Uşşâk)
ÂŞIKLARIN ÖLÜMÜ
Aşıkların Suâli
Aşınmış Eşya Deposu
Aşırı Belki
Aşırı Hız ve Dikkatsizlik..
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk
Aşk Adamı
Aşk Adresini Yitirmiş de
aşk allah’ın ipidir kalbe iner… ona sımsıkı sarılı…
Aşk ateşi
AŞK ATINA BİNEN SÖZÜN ZAMANDA YOLCULUĞU
Aşk Ayrılıktır Biraz Da
Aşk Başlamadan Güzel
Aşk Batımı
Aşk bazen
Aşk Bazen de Bir Kıyamama Hâlidir
Aşk beklemektir
Aşk belki de sadece bu işte
Aşk Beni Geçer
Aşk bir mücadele değil âhenktir
Aşk Bitti
Aşk Bitti-Ezginin Günlüğü
Aşk Bize Küstü
Aşk böyle bir şeydir.”
aşk da çevreye uyar
Aşk Daha Yoğundur Unutuştan
Aşk Dilinin Grameri
Aşk Fesleğen Kokar
Aşk Gelmiş Cihana
Aşk gibidir şiir
Aşk Herşeyi Dengeler
Aşk İçin Büyü
Aşk İçin Gece
Aşk İçin Prelüd
Aşk İki Kişiliktir
Aşk İki Kişiliktir
Aşk İklimi
Aşk ile viran iden gönlini ma’mûr istemez
Aşk İmiş Her Ne Vâr Âlemde
Aşk insanın yakasını bırakmaz
aşk kadar
Aşk kapıyı çaldığında
Aşk ki
Aşk ki Sevgili Kızım
Aşk kitabı
Aşk Kocaman Bir Kent
Aşk Konuşur Bütün Dilleri
Aşk Masalı
Aşk Mektubu
Aşk Mektubu
Aşk mı? Sık sık yaparım ama hiç sözünü etmem.”
aşk n’oldu
Aşk Onarır
Aşk Rahmettendir ..!
Aşk Resmi Geçidi
Aşk Risalesi
Aşk Romanları Okuyan İhtiyar
Aşk Sarkacı
Aşk Savaşı
Aşk Suresi 1
Aşk Şarkısı
Aşk Şarkısı
Aşk Şiir
Aşk Şiiri
Aşk Şiiri
Aşk Şiirleri
Aşk Şiirleri
Aşk Şiirleri
Aşk Türküsü
Aşk unutulduğunda, o nereye gider
Aşk Üstüne Aşk
Aşk Üzerine
Aşk ve Akşam
Aşk ve Aşık
Aşk ve Benlik
Aşk ve Hürriyet Şiirleri
Aşk ve Katil
Aşk Ve Kuyrukluyıldız
aşk ve ülke: kalınmaz
AŞK YAMA TUTMAZ
aşk yaraları da arada bir sızlar
Aşk Yorgunu
Aşk Zamanları
Aşk, Aralık’ta Bile Gül Açmaktır!
Aşk, biçimsizdir
Aşk, eşikte tutar insanı. Ayrılamazsın, yerleşemez…
Aşk, Kalpte Birikir ve Taşlaşır.
Aşka Çağrı
Aşka Çağrı
Aşka Dair
Aşka Dair Bir Şey Söyle
Aşka Övgü
Aşka Reddiye
Aşka Sevdalanma
Aşka Takoz
Aşkı Ayrılıkla Emzire Emzire
Aşkı Bulurum
Aşk-ı Lal
Aşkı müşkül gizlemek, halka ayan etmek de güç
Aşkım ebedidir erecek sanma zevale
Aşkımızı ele vereceksin
Aşkımla Boğazda kahvaltı keyfi :))
Aşkın Aslı – Elli Unutulmaz Aşk Kitabı
Aşkın Başlangıcı
Aşkın Bilançosu
Aşkın Cep Defteri
Aşkın da Köle Çağı Vardır
Aşkın Doğduğu Mevsime Düşülen Notlar
Aşkın En Güzel Yönü
Aşkın Felsefesi
Aşkın Hayatı
Aşkın Karanlık Metali
Aşkın kime yâr olur dâim işi zâr olur
aşkın kitabı
Aşkın Kitabı 2
Aşkın Kitabı 3
Aşkın kokusu
Aşkın Paradoksları
Aşkın Serinliğinde Boğ Beni
Aşkın Sıcak Olabileceği İhtimali
Aşkın Tadını Çıkar
Aşkın Ve Suların Öğleni
Aşkın Yazgısını Aşa Yaza Göçtü Babam
Aşkının şehidi ve müptelası olan Mela’ya bir an ol…
Aşkla Kedi Arasında Yedi Benzerlik
Aşkla Terketmek
Aşklama
Aşklar Aşklar İçinde
Aşklar İçinde
Aşklar İçinde Bir Kentin Herhangi Bir Kentin
Aşklar Şiirle Kanar
aşksız geçen günleri düşmeli ömürlerden
Aşkta Başarı Yolu
Aşktandır
aşktır
Aşktır Geride Kalan
Aşmak
Aşşşk
At Avrat Silah
Ateş
Ateş
Ateş Çemberi (Neco)
Ateş Yakana Kılavuz
Ateşböcekleri
Ateşböceklerine bakmaya gidelim
Ateşli Hastalıklar
Ateşte Unutulmuş Ferman
Ateşteki İbrahim’in Şarkısı
Ateşten Künyeler
Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak…
Atlar Gibi
Atsız Karıncada Ölümü Aşkın
Attila Jozsef’i Okurken
Aura
Auschwitz’den Sonra
Avara
Avare İlhamlar
Avarelik Yılları
Avcı
Avcı dişi bir karaca gördü ormanda,
Avcı yabanarısı
Avcının Akşam Şarkısı
Ave Praha
Avlu
Avlular Gazeli
Avşar Sokak
Avuntu
Avuntu
Ay Antolojisi
Ay Düşünce
Ay Kasidesi
Ay Kırmızı Aylar Kırmızı
Ay Sarhoşu
Ay Tutulması
Ay Valsi
Aya Tapma Günleri
Ayaklar
Ayakların
Ayakta
Ayaküstü Arabesk Sayıklamalar
Ayaküstü Yaşanmış Ölümsüz Aşk Hikayeleri
Ayastefanos Ufuklarında…
Ayazda Kalmış İslamcının Türküsü
Ayça
Ayda’ya Dört Şarkı
aydınlığın tek değil
Aydınlık
Ayışığı
Ayışığı Sonatı
ayışığında yalnız başına içmek
Ayinler
Aykırı Çiçek
Aykırı Sevda Sözleri
Aykırı Yaşamak
Aylak Göz
Aylak Göz
Aylı Karanlık
Ayna
Ayna
Ayna
Ayna
Ayna İçindeki Kuş
Aynadaki Görüntüye Tepki
Aynalar
Aynalar
Aynalar Risalesi
Aynalar Ve Zaman
Aynı Adam
Aynı Evde İki Yalnız
Aynı Hikaye
Aynı Lambalar
aynı odada
Aynı Topraklarda
Aynı Yalınlıkla Ölmek İsterim
Aynı Yıldız
Aynı Yürek Lekesi
Ayran
Ayrı Düşmüş Sevgililer
Ayrı Evlere Çıkmak
Ayrıcalıklı olaylar
Ayrığın Yüreği
Ayrığın Yüreği
Ayrılanlar
Ayrılar Gemisi
Ayrılık
Ayrılık
Ayrılık
Ayrılık
Ayrılık
Ayrılık Ayracı
Ayrılık Derdindeyiz Sevgili
Ayrılık Feryadı
Ayrılık Günü
Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete
Ayrılık İniltisi
Ayrılık Kavşağı
Ayrılık Öncesinde Veda
Ayrılık Provaları
Ayrılık Sevdaya Dahil
Ayrılık Şiiri
Ayrılık Türküleri
Ayrılık Vakti
Ayrılıklar İçin İyi Bir Anne
Ayrılıklardan
Ayrılıklardan
Ayrılıkta hastalık gibi yaşanır.
Ayrılıkta Söylenmiş Bir Yaz Türküsü
Ayrılış
Ayrılış
Ayrılmak
Ayşa Hanıma Mektuplar IX
Azad..
Azalan Ömre Gazel
Azalmış Ferman
Azap
Azap Bahçesi
Aze Yüreğime Dokundu
azize “ yerlilerin şarkısı”
Aziz’in Kararan Gülleri
Azm-i sefer ettin, dil-i nâçârı unutma
Azrail a.s. geldiğinde paydos zilini çaldığı için …
BA‘ğlaç
Bab Aziz
Baba
Baba
Baba Beni İşitiyor musun?
Baba Bu Kitap Sana (Baba Şiirleri Antolojisi)
Baba Evi
Baba Evi
Baba Gitme
Baba Oğul
Baba Olmak
Baba Tâhir Uryân
Baba Tahir Üryan Rubaileri
Baba, “hatıran belleğimde demirleyen bir gemi”
Baba, Anneme İyi Bak!…
Baba, yüreğim yangın yeri
Baba-Kız Diyalogları (Ekşisözlük)
Baba-Kız Diyalogları (Ekşisözlük)
Baba-Kız Diyalogları (Ekşisözlük)
Babalar bir kere sevildi mi hemen kısalıp ölüyor
Babalar Issız Ağlar
Babam
Babam ‘Trevanian’ Türkiye’de çok sevildiğini biliy…
Babam İçim
Babam İçin İki Şiir
Babam Öldü
Babam ve İstanbul
Babam ve Ustam
Babama
Babama Özlem
-babama sitemimdir-
Babamı çok mu sevdin anne?” “Sen olsaydın sen de …
Babamı rüyamda gördüğüm zaman çok seviniyorum, iki…
Babamın Bavulu
Babamın Gazeli
Babamın yanına gitmek istiyorum.”
Babamın yüzü gözümün önüne geliyor
Babamız bir gün gerçekten ölür
Babanın Yokluğuna Gitmek
Babanız Yaşıyorsa Siz Hâlâ Çocuksunuz..‏
Babası Ölünce Şairin
Babasız Kızlar Balosu
Bab-ı Ali’de Yayınevleri
Babi Yar
Bacak bacağa dolaşır..”
Bademlerden Say Beni
Bağ Bozumu
Bağbozumu
Bağımsızlıktır En Güzeli; Ne Mutlu Erkeksiz Kadına…
Bağlar
Bağlı mısın, Bağımlı mı?
Bağrı yanık bir mermi*
Bağrım doludur gamzen oku yârelerinden
Bahar Başlangıcında Düşünceler
Bahar Dalı
Bahar geldi, gördün mü? Ben gördüm.
Bahar Gökleri
Bahar Hanım
Bahar Hastalığı
Bahar Kantosu
Bahar Yok
baharat yolu
BAHARDA GÜZ ŞARKISI
Baharla Ölüm Konuşmaları
Bahçe
Bahçe
Bahçe Görmüş Çocukların Şiiri
Bahçeli Rivayet
Bahçem
Bahçenin Fethi
Bahçeye Acıyorum
Bahçeye Hayalden Girilir
Bahçıvanın Türküsü
Bahis
Bahtsız Deve, Çöl ve Kutup Ayısı
Bak Fena Olur
Bak Sitanbûl’un şu Sadâbad- nev bünyanına
Bakarkör
Bakele
Bakışı Çağırır Beni Uzaktan
Bakışını İçimde Saklıyorum
Bakışların
Bakışsız Bir Kedi Kara
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Bâki’ye Gazel
Bakmak Aşktır
Baktım Ağladım
Balçığın Bileşimi
Baldamlası
Balık
Balık Ağzı
Balık Sözü
Balıkçılar
Balkon
Balkon
Balkon
Balkonda Akşamüstü
Ballade
Baltalanan İncire Ağıt
Bana Ayrılıktan Bahset!
Bana Baktılar
Bana Baktın Gözlerinle
Bana Beklet
bana bir mektup yaz Min’el
Bana Bir Şimşek Çak
Bana biraz hüzün ver usta, sek olsun!
Bana Böyle Bağırma
Bana Bulaşmasın
Bana Fazla Bana Az
Bana nasılsın diye sorarsan
Bana ne
Bana Olanlar
Bana Pan Öldü Dediler
Bana şiir gönder
Bana Şiir Gönder
Bana Yalan Söylediler Issız Adam
Banko
Banksy diye biri
Baran
Barbarları Beklerken
Barbaros Meydanı
Barış Diyarından Bir Esinti
Barış Manço – Gülme Ha Gülme
Barışma Rubaisi
Barok
Barut Hakkı
Basit Bir Yalnızlık da Yeterdi
Basit Yaşayacaksın
Başarısız oldum..
Başbaşa
Başım
Başım Dönüyor İkimizden
Başım Eğik Dilim Kapalı Gözler
Başımla Gönlüm
Başına neden böyle bir felâket geldiğini anlayamıy…
Başka
Başka Bir Kıyı
Başka Dünyaların Haikuları’ndan
Başka Şeyler
başka türlü bir şey
Başka Yerler Başka Düşler
Başkalarının Acısına Bakmak
BAŞKALARININ TOPRAĞINA KÖK SALAN AĞACA, DALLARINA …
Başkası Gibi
Başkasının Kederi Üzerine
Başkasının Kuğusu
başkaya acele iki bilet
Başlangıcın Çağrısı
Başsağlığı
Başyapıt, Padre
Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Batan Işığında
‘Batıda Kan Var’
Batık Gemi
Batıl Şiir Duası; Manifesto
Bâtınî
Bayağı
Bayan Lazarus
Bayılırım Kır Zambaklarına
Bayramlık Giysi
Bazen
Bazen birşey görünür gibi oluyor
Bazen insan öyle bir özlenir ki
Bazı
Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade
Bazı Gecelerin
Bazı İnsanlar
”Bazı insanlar, insanları uzak tutmak için çit in…
bazı kadınlar makyajını ağlayarak temizler
Bazı kapılardan bir kez çıkınca, bir daha girilmez…
Bazı Şeyler
Bazı Yaralılara
Bazıları Şiir Sever
Beceriksiz
Bedahşan İli Ve Yüreğim
Bedeli Ömür Olan
Bedelli İyilik
beden
Bediüzzaman’ın Üç Hayat Devri: Eski Said, Yeni Sai…
Bedri’ye Mısralar
Behçet
Bekar Gece
Bekle Beni
Bekle Dedi
Beklediği
Bekleme Hattı
Beklemek..
Beklemezken
Beklenen
Beklenen
Beklenti
Beklerken
Bekleyen
Bekleyen Kadının Günü
Bekleyenler İçin
Bekleyiş
B’ekliyorum gün-be-gün..
Bekri Musrafa Hayatı ve Fıkraları
Beladır Aşk
Belki Afrika Menekşelerinin Kokusunu Duymuşum
Belki Bir Gün
Belki Gelmem Gelemem
Belki Sana İnanırlar
Belki Sen Yoksun
Belki Yine Gelirim
Bellek
Bellek
Bellek İle Ölüm
Bellek, Şiir, Fotoğraf
belli bir yaşa gelenlere
Bembeyaz Düş
Ben Aşkı Bir Üveyikten Satın Aldım
Ben Başkasının Adası Olsaydım
Ben Başkasının Defteri Olsaydım
Ben Başkasının Dili Olsaydım
Ben Başkasının Evi Olsaydım
Ben Başkasının Kağıdı Olsaydım
Ben Başkasının Sokağı Olsaydım
Ben Başkasının Zalimi Olsaydım
Ben benden olgun insan isterim karşımda
Ben Bir Çocuğum
ben bir erik ağacıyım
Ben bir mekan-ı nȃsda mihmȃn idüm sana
Ben Bir Yıldızım
Ben Böyle Olmamalıydım
Ben cennete gitmek istiyorum / Orada güzelcene yat…
Ben de insanları ve özellikle işin içinden çıkamay…
Ben Değilim
ben denize hâlâ inaniyorum
ben dirimle doğrulurken
Ben dizeler toplayan, sen çiçekler devşiren
Ben Doğmadan Önce
Ben Dostlarımı Ruhumla Severim
Ben Eskiden de Severdim Seni
Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için
Ben gölge dediysem siz eşik okuyun
Ben hayatta en çok seni sevdim
Ben hergeleyi görmüşümdür
Ben İki Kişiydim O Yaz/ Göl Mevsiminde
Ben kafiye düşünüyorum…
Ben kapını çaldığımda
Ben Karnında Annemin
Ben mi? Evet..
Ben ne zaman
Ben Ölecek Adam Değilim
Ben Ölmedim Diyorum
Ben Ruhi Bey Nasılım
Ben rüyâların dokumacısıyım
Ben sadece, adam gibi özlemek istiyorum
Ben Sana Mecburum
Ben Sana Teşekkür Ederim
Ben Senden Ölürdüm
Ben Senden Önce Ölmek İsterim
Ben Seni Seviyorum Bunda Bir Kasıt Yok
Ben senin krallığın ülkene yetiştim
Ben Senin Yerine Ağlayacağım
Ben Senin Yüzünden Ölüyorum
Ben Sensiz Burda
Ben Sensizliği Yalnızlık Sanmıştım
Ben Sizde Hiç Kimseyim
Ben Size Ne Yaptım
Ben sizi ateşe düşmekten korumak için etekleriniz…
Ben Su Kenarında Kavrulan Ağaç
Ben Şiir Yazmazsam
ben şimdi gelmiyorum ya
Ben Tanığım Yok Senin Üstüne Bir Kadın
Ben Tıpatıp Sana Benzerim
Ben umardım ki seni yâr-ı vefâ-dâr olasın
Ben Üzre
Ben yitirdim, ben ararım, yâr benimdir kime ne
Ben Yokum
Ben Yokum
Ben Yokum, Beni Karıştırmayın
Ben, bu resmi çizebilirim Abidin / Sana inat !
Bence Malumdur
Bende İnsandım Azize
Bende Kalanlar
Bende kıyamet öyle bilindiği gibi kopmuyor
Bende Mecnûn’dan Füzûn
Bende Öyle
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Benden De Koyu Mai Bir Blues
Benden Sonra Bir Daha
Benden Sonra Mutluluk
Bengal
Bengi İz
Beni Anlamayışına
Beni artık sevmeyin
Beni Aşka Terkettiğin İçin Seviyorum Seni
Beni bağışla, seni seviyorum
Beni bir gün unutacaksan
Beni bir yaza gömdülerdi bir zaman
beni bu gece çocuk say Allahım!
Beni Bu Havalar Mahvetti
Beni Bu Yeryüzünde
Beni Candan Usandırdı
Beni Dünyaya Çağırma!
beni görünce yanmıyordu baba, görmezden geliyordu
Beni Güzel Hatırla
Beni Hayata Geri Verdiğin Sırada
Beni kucakla izmir
Beni mi Seviyorsun?
Beni nasıl öldürmek istersen öyle hatırla
Beni Öp Sonra Doğur Beni
Beni Rüzgara Verme
Beni Sade Sen Sevdin
Beni Sevdin
Beni Sevmek Zorunda Değilsin
beni sevmene asla izin vermeyeceğim
Beni Sorarsan
Beni tam buramdan sev
Beni Tarihle Yargıla
Beni Yanlışsız Sakla
Beni Yavaşlat Tanrım!
Benim
Benim Allahım
Benim Babam
Benim Başka Kimim Var ki?
Benim En Küçük Hakkım
Benim Güzel Allahım
Benim Kalbim
Benim kalbimi kırdın,
Benim Sevgilim
Benim Şiirlerim
Benimle mezara gelir dediğim ilk fotoğraf. Kimi k…
Bensiz Gittiğin Yerler
Bensiz Olacak Her Şey
Benzeş
Beraberlik
Berber Aynası
Berceste
Berceste Mısralar
Bercestesi
Berfo Ana
Berfo Ana’nın Ağıdı
Besbelli
Beş Kuruşa Aşk Şarkıları
beş vakit / sabah
Beş Vakit Namaz Eşliğinde Yaşam
Beş yılda geçse daha dün bırakmış gibi özleyeceksi…
Beşiktaş Tramvayı
Beşikteki Kedi
Beşinci Cemre
Beşinci Mektup
Beşinci Mevsim
Beşinci Mevsim
Beşir Fuad
Betül Mardin’den Kadınlara Öğütler
Beyaz
Beyaz Bir Gemidir Ölüm
Beyaz Ev
Beyaz Meselâ
Beyaz Ölüm Kuşları
beyaz peugeot
Beyaz Savunma
Beyaz tavus kuşu
Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar
beyazlık
Beyefendi
Beyhude Ömrüm
Beyitler
Beyler Bağışlar
Beytü’l – Hazen Kavramına Dair
Bıçağa Adanan Çocuk
Bıçak
Bıçak
Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila
Bıktım Böyle
Bıldırcın
Bırak Bırak
Bırak Konuşmak İhanetim Olsun
Bırakıp Gittin Beni
Bıraktığın Yerden Allahu Ekber
Bi daha yıkıldım kitapçı
Bi Düşün
Bi Sen Eksiktin Ayışığı
Bi Şeyim Yok
Biçimsel Paylaşım
Bid’at
Big Bang
Bikalem
Bil ki sen gitsen yanımdan tende cân elden gider
Bilardo Topları
Bile Bile Çöle Öle
Bileceklerin
Bileklerimde Şiir
Bilemezsin
Bilemiyorum
Bilinçaltı
Biliniyor her şey ve yeni bir şey getirmiyor yaşam…
Bilinmeyen
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilir Misin Bunu Da?
Bilirim En Acımaz…
Bilirim Sözcüklerin Gücünü
Biliyor musun
Biliyor musun?
Biliyor musun?
Biliyorum
Biliyorum Çok Geç Oldu
Biliyorum Gelmeyeceksin
Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı
Biliyorum; çıkıp geleceksin
Bilmece
Bilmediğim ölüler içinde
Bilmeyecekler
bilmez miyim hiç
Bilmiyorum
Bilmiyorum
Bilmiyorum Nerdeyim
Bilmiyorum, Yaşamakta mısın Öldün mü?
Bilsem Gelir En Güzel Gemilerle Sularında Kalırdım…
Bîmaram ey ecel, bu gece bekle yânım al
Bin Mısra Kaçak Sonbahar Ele Geçirildi
Bin Yıl Daha Ülkesiz
Binbir Gece Acıları
Binlerce
Bir
Bir “Zaman” Masalı / Düş Ağacı
BİR 7.65 ‘LİĞİM BİLE YOK
Bir Acıya Kiracı
Bir Ada Cıngılı
Bir Adamın Aklı
Bir Adın Kalmalı
Bir Adın Yolculuktu
Bir ağaç bir mezartaşını yutuyordu çarşıkapıda
Bir Ağaç Karşısında
Bir Ağaç Olsaydım
Bir Ağıt Olarak İnsan
Bir Ağıtla Övgü
BİR AN İÇİN … O AN DA …
Bir Anda
Bir Anne Atlamış Fırat’tan
Bir Annenin Notları
Bir Aşığın Duygularının Değiştiğinin İşaretleri ve…
Bir Aşk Hatırası
Bir Aşk Hikayesi Ya Da Bir Aşk Şiiri
Bir Aşk Türküsü
Bir Aşka Vuran Güneş
Bir Aşkı Açıklamak
Bir Aşkın Başlaması
Bir Aşktan Sonra Şehir Mahzunluğu
Bir Ayrılış Hikayesi
Bir Baba İçin
Bir Bahar Akşamı
Bir bahr-i gamda urmadayız dest ü pay kim
bir barbar kendin tartar bir barbar aşağlarda
Bir Başka Bahar
Bir Başka Şehirde
Bir Başka Tepeden
Bir Bayram Yemeğinde
Bir ben biliyorum
Bir Beyaz Sayfada Sana Bakmak
Bir bildiği yok konuşanların, bilenler sessizlik i…
Bir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler
bir buğdayın içini dökmesi
Bir buzulun çatlağından nasıl sızarsa su
Bir Cemal Bir Canan Birdir İkisi
Bir Cinayet ve İflasın Hikayesi; Kaplumbağa Terbiy…
Bir Coğrafyanın Tetik Boşluğunda
Bir Çay Bahçesinde
Bir Çiçek
Bir Çiçek
Bir Çiçek Sergicisi Der ki
Bir Çizgi Daha
Bir Çocuğa Layık Olmak
Bir Çocuğun Ölümü Üzerine
bir çocuk gibi, yaşadığım güzel an(ı)ları senden d…
Bir çocuk için kaygılarını korkularını dindirecek …
Bir Çocuk Sevdim
Bir daha bana benzeme angel
Bir daha hiç göremeyeceğim
Bir Daha Söyle
Bir Dahiye Rastladım
Bir dakika sakin olun ve on dakika sonrasını düşün…
Bir Daldan Bir Dala
Bir Damla Deniz
Bir damla su
Bir De Beni Ekleyin
Bir Dedem Vardı Vefalı, Şimdi Hindistan
Bir Değirmendir Ölüm
Bir Delinin Mal Beyanı
Bir Deniz Kıyısında
Bir derdim var sevgiliden hatıra
Bir devlet içün çarha temennâdan usandık
Bir dil-rübâya düşdü gönül mübtelâsı çok
bir dizenin ilk kelimesi nasıl doğar
bir dost dünyanın dibinde de olsa seni düştüğün ku…
Bir Dönüş Yolculuğu
Bir Düşün İçinde Bir Düş
Bir Düşünce Kurcalar Kafamı
Bir Eflatun Aşk
Bir Eflatun Menekşe
Bir Eflatun Ölüm
Bir El
Bir El Son Bir Kez Uzanırsa
Bir Eleştirmen Olarak Çocuk
Bir eski yapıydı babam
Bir fincan huzur…
bir fincan kahve
Bir Firar
Bir Formül
Bir Fotoğrafa
Bir Fotoğrafa Biraz Felsefe Katmak
Bir gecə baxırsan ki böyümüsən
bir gecelik yol
Bir Genç Kıza Öğüt
Bir genç kızın hikayem paramparça’dan altını çizdi…
Bir Genelev Kadını Ve
Bir Gezgin Adam
Bir Göl Nasıl Uyandırılır
bir gönlün içine dalar gibi
‘Bir gönüle iki sevda sığmaz’
Bir gözyaşı gözüktü gözlerinde
Bir gül bahçesine gömün beni öldügüm zaman
bir gül bir mektup
bir gül yaprağı gibi ince ve yalın
Bir Gülümseme
Bir Gün
Bir Gün Baksam Ki Gelmişsin
Bir Gün Bir Yerde
Bir Gün Çıkıp Geleceğim
Bir Gün İcadiye’de
Bir Gün İstanbul’da
Bir gün olur, hepsi biter Endişeler, o çocuk üzünt…
Bir Gün Sabah Sabah
Bir Gün Seni Yazmaktan Yazgeçtiğimde Anlayacaksın
Bir Gün Severken
Bir gün ver Tanrım, Ta çocukluğumdan kalmış
Bir gün yiter gider
Bir Güneydoğu Ağıdı
Bir Günün Dökümü
Bir Günün Sonunda Arzu
Bir Günün Sonunda Arzu
Bir hasîrüm yoğ iken külbe-i ahzânumda
Bir Hastalıktan Sonra
BİR HAYAL YAŞADIM, ÇOK KISA SÜRDÜ
Bir hayattan bir hayata geçmek
Bir Hırçın Yürek İçin
Bir hikâye kalır
Bir hikayemiz var mı?
bir huylanışın öyküsü
Bir Irmak Kıyısında
Bir Işık Görsem Uzaklarda
Bir İçki Şarkısı
Bir iddianamenin hukuk pornosu olarak portresi
Bir İlişki Nasıl Olmalıdır Birinci Manifesto
Bir İmkan Olarak Yalnızlık
Bir insanı tanımak diye bir şey yokmuş
Bir İnsanın Asılırken Tekmelediği Boşluk
Bir İntihar Akşamı
Bir İntiharın Önsözleri
Bir İş Arkadaşının Daha Denyo
Bir Kaç Deli Güvercin
Bir kaçağım ben
Bir kadeh rakı
bir kadın
bir kadın gidişinin bileti olarak saçlarını keserm…
Bir kadın tanımak
Bir Kadın Yaratmakta Sufice Vehimler
Bir kadın zehirledi benim ruhumu
Bir Kadın, Bir Erkek…
bir kadına dokunmayı özlüyorum
Bir Kadını Ağlatmak
Bir Kadını Astım
Bir Kadını Beklemek
Bir kadının erkeği olmak istedim
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadınla Konuşma
Bir kadınla yapılan üç şey
bir kantar memuru için incil
Bir Kapı Açıp Gitsem
Bir Karı – Kocanın Serüveni
Bir Karşılaşma Düşünün
Bir Kayığa Biner Geceleri
Bir Kayısı Ağacı
Bir Kedi Sahibini Yitirirse
Bir Kenti Bırakırken
Bir Kentin Dışardan Görünüşü
Bir Kere Sevdim, Kalbim Köreldi
Bir kez gönül yıkdunısa bu kıldugun namâz degül
Bir Kırık Ezgi
Bir Kış Gecesi
Bir Kış Gecesinde Wen Ting-Yün’e Gönderildi
Bir Kış Günü Anısı
Bir Kıyı Kahvesinde
Bir Kıyı Kahvesinde
Bir Kıyı Kahvesinde Uyandık
bir kız
Bir Kız Bana Emmi Dedi
Bir Kızın Babası Olmak
Bir Ki Deneme
Bir Kipriğin Bile Değmedi Tenime
Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemi
Bir Kokudur Bazen
Bir Komşu Kızı İçin
Bir Köprüdeki İnsanlar
Bir Kör
Bir Kuğu Şarkısı
Bir kuş ölmeye varırsa, ötüşü yaslı ve dokunaklı o…
Bir Kuşun Resmini Yapmak İçin
Bir Küçük Burjuvanın Süperakademikrealistik Şiiri
Bir liman gibi ihtiyarlamışım
Bir masala inanmak istemiştim
Bir Mayıs
Bir Mektup
Bir Mektup
Bir Mektup Geldi
Bir Misafirliğe Gitsem
Bir Molla Kasım gelir
Bir Mutsuz Aile Fotoğrafı
Bir Neden Bulur Kalp Üzer İnsanı
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Bir Nisan
Bir Nokta Hem Hiç Hem Dünya
Bir Oda Bir Saat Sesi
Bir Olay: Ruhi Bey ve Gülcünün Ölümü
Bir Orman
Bir Ölümden Kalanlar
Bir Ömür Yetmez
bir öpücüğüne (XXXIII. Rima)
Bir Özlemin İzdüşümü
Bir Pınara
Bir Pus Gibi İçimde
Bir redd-i aşk destanı: Zembilfroş
Bir Resim Olarak
Bir resim olarak
Bir rüya mıydı
Bir Saadet
Bir Saat beklemek Çok Uzun İş
Bir Sabah Sevgiyle Uyandır Beni
Bir safa bahşedelim
Bir sap gelincik
Bir Ses
Bir Sevda Türküsü
Bir sevgilisi var denirdi
Bir Sırrım Yok
Bir Sırrım Yok
Bir Sigara Tüttürürsün
Bir Sokağı Yürümek
Bir Sokak Orospusuna
Bir Sokakta Giderken
Bir Sonbahar Akşamı
Bir sonbahar sabahı istasyonda
Bir sonbahar tarlasındaki
Bir Soru
Bir Soyguncunun Yüzü
Bir Sözcük O
Bir Su Yılı Denebilirdi
Bir Süre Sonra
Bir Sürü Delikanlıya Dostça Öğütler
bir şair bisikletle
Bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa “siz” diyo…
Bir Şair Ölünce
Bir şairden tanıtım amacıyla beş- on şiir alabilir…
Bir şairin son şiiri
Bir Şarkıya Ağıt
Bir Şehit Mezadı
Bir Şehre Gidememek
bir şehre üç med cezir iki yalan ve bir araf..
Bir Şehri Bırakmak
Bir Şehri Bırakmak
Bir Şey Anlatayım
Bir Şey Kalır
Bir şey oldu bu memlekete. Kimse kimseyi sevmez ol…
Bir Şey Söyle
Bir Şey Unuttum
Bir Şey Var Aramızda
Bir şeyin son kez olduğunu bilmek yakıcı bir bilgi…
Bir Şeyle Mukayyetiz Serbest Değiliz Efendim
Bir Şeyle Mukayyetiz Serbest Değiliz Efendim
Bir Şiir Defteri İçin
Bir Şiir Üç Çeviri
Bir Şiir Yazmak
Bir Şiire Krallığım
Bir Şiire Sığmayan
Bir şiiri şiir yapan
Bir Şiirin Gelişi
Bir Şiirin İzini Sürmek
bir tanım
bir tanımı olmalı
Bir Taş Atarsın
Bir Tedirginlik Sanatı: Şiir…
Bir Tek Dileğim Var
Bir tek seni götürüyorum
Bir Tek Sensin Sen
Bir tek varlık, binlerce terk edişi karşılamaya ye…
Bir Tereddüdün Şiiri
Bir Ülke Olabilir Sevda
Bir Vakte Erdi Ki Bizim Günümüz
Bir vapur daha kalkıyor iskeleden
BİR VARDI /BİR GİTMİŞ
Bir Veda Havası
Bir Yabanînane
Bir Yağmur Sonrası
Bir Yalın Bir Uzak
Bir Yalnızlık İkindisi
Bir yangının külünü yeniden’ hep yeniden…
Bir Yanlış Dört Hüzün
Bir Yaz Gülü Gibidir Hayatım
Bir Yaz Günü İçin Şiir
Bir Yılın Bitimi
bir yılın en soğuk akşamında aşk övgüsü
Bir Yılın Son Günleri
Bir Yitişten Sonra II
Bir Yol
Bir Yolculuktan
Bir yosma çıkmasın karşılarına
Bir Yusuf Masalı
Bir Yusuf Masalı / Üçüncü Bab
Bir Yürüyüşün Sonunda Şarkı
Bir Zamanlar Ve Şimdi
bira ve kahve
Birakujî nedir?
Biraz Bahar Gerekiyor Allahım
Biraz da
Biraz Daha
Biraz Oyalanmak
biraz sonbahardınız
Birazdan Gün Doğacak
birazdan kıyamet başlayacak ; başlasın!
Birazdan ölürüz Esmeralda
Birbirine Karışsın Diye Saçlarımız
Birçok
Birden
Birgün
Birgün
biri gül yakmış olmalı ocakta
Biri söyletir biri susturur
Birikime İnanmak
Birikmişlik” bi tutam da “tükenmişlik”
Birinci Kaçış
Birinden artık hoşlanmadığımda ona karşı duyguları…
Birine mutlu demek için sonunu görmek gerekir
Birini kendine âşık etmek
Birini sevsem dimek lâzım gelür nâ-çâr şi’r
BİRKAÇ KUŞ
Birlikte
Birlikte onca şeyi sevdik
Birlikte Yalnızlıklar
bisikletin yanında koşan çocuk
Bismillah demeyi ve seni seviyorum.
Biten Bir Aşkın Belirtileri
Biten Bir Şarkıya
Biten Yaza Şarkı
Bitişik Nizam
Bitkisel
Bitmemiş Bir Şiir ve Hrant ve Zahrad
Bitmemiş Şiirler I
Bitmemiş Şiirler II
Bitmemiş Şiirler III
Bitmemiş Şiirler IV
Bitmemiş Şiirler V
Bitmemiş Şiirler VI
Bitmemiş Şiirler VII
Bitmemiş Şiirler VIII
Bitmesin Diye Bu Figan
Bitmeyen
Bitmiş Şair
Bitti O Sevda
Biyografi Şiir ve Kader
Biz (Zaten)
Biz aşkı çok sevmiştik
Biz dertleri yalnızca unutkanca izliyor ve duyuyor…
Biz gamsız sarhoşlarız, aydın karanlıklarız
Biz Kadınlar
Biz kaybettik, aşk da kazanmadı
Biz Olmadan
Biz Sizinle Ne Kadar Güzeldik
Biz Suçluyuz
Biz ve Sevilmek / Ahmet Altan
Biz yalnızız, korku yalnızıyız, bir başkasındadır …
Biz,
Bizansa Benziyor Aşkımız
bizden başkası bilmeyecek bizi…
Bizden Sonra
Bize miras kalan hep sonsuz keder oldu
Bizi Karşıya Geçir
Bizim derdimiz bize yetiyor da, keşke bir bülbül o…
Bizim Fidel
Bizim Şarkımız
Bizimkiler
Bizler Susuyorduk
Bizsiz Odalar
Blues
BLUES ŞİİRİ
Boaz Uykuda
Bob Marley – Is This Love
Bodrum Katı
Boğaziçi Notları
Boğaziçi’nde Sonbahar Düştü
Boğuntu
Bombiks Mori
bonsai
Borçlu Öleceğim Herkese
Boş ver be yaşı başı
Boşluğa İnen Ayet
Boşluklu Yaşamak
Boşlukta Bir Akarsuyum
Boşuna
Boşuna kokluyorsun çiçekleri
Boşuna Tutku
Boşversene biz aşık olmayalım birbirimize.
Boşversene Sen Niye Beklemeli
Boynumda Kendi Ellerim…
Boynun Issız Bir Yurt Gibi
Boyunayım
Boyunun Ölçüsünü Bilmek
Bozkırda
Bozkırkurdu
Bozkırkurdu
Bozulan Bahçe ve Beyaz Karga 2
Böcek İlacı
Bölge
Bölünen Kadınlar Şiiri
Bölünmeler
Bölünmeyen Bir Sessizlik İçinde
Böyle Başlamak İstemezdim
Böyle Başlar Sevişmek
Böyle Başlar Sevişmek
Böyle Ol Böyle Söyle
Böyledir Akşamları İstanbul’un
Böyleydi Eskiden
Böyleydi Şair
Br aşktan geriye suskunluk kalır
Bruegel
Bu adamlar zamanında kadınlarla iyi ilişkiler kurs…
Bu Altı Söz
bu ara
Bu Aşk Burada Biter
Bu Aşk Şiiri ‘Sana’
Bu Aşk Şiri ‘Sana’
Bu Aşk, Bu Şehir, Bu Keder
Bu ayrılığın beni hiç sarsmadığı söylenemez
Bu Bakire Fahişeyken
Bu Bir İstanbul Şarkısı ‘Vasiyet Sokağı’nda Yazılm…
Bu Bizimki
Bu Çıkmazda
Bu Çiçek, Senin İçin
Bu da Öyle Bir Aşk
Bu dünyadan ayrılmak o kadar çetin bir iş ki!
Bu Dünyanın Tadı
Bu Eller miydi?
Bu Gece
Bu Gece
Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim
Bu Gece En Hüzünlü Şiiri Yazabilirim
Bu gece yüreğim hüzün dolu
Bu Gemi Ne Zamandır Burada
Bu gün de ölmedim anne
Bu gün mah-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar
bu günler kesinlikle ‘kara bir dönem’ olarak hatır…
Bu İğdiş Gökler Altında
Bu İşin Sonu
Bu Kadar
Bu kadar!
Bu Kırlangıçlar Gitmemiş Miydi?
Bu Kızdan Bi Tane de Bende Var
Bu Mektup Sende Dursun
Bu ne biçim sonbahar
Bu not defterine sadece dostlarıyla yaşadıkları gü…
Bu Olsun Şiir
Bu sabah bütün cömertliği üstündeydi
Bu Sevda
Bu Sevgidir
bu son mezar kalbimde hicranla kazılan …
Bu Son Şarkı
Bu Şehir Böyledir İşte
Bu Şiir 30 Mısralık Bir Sevda Şiiridir
Bu Şiir Kömür Kokar
Bu Şiirin Bitmesini İstemiyorum
bu uçurumlar/ bu kan/ bu sancı
Bu Vakitsiz Giden Yaz
Bu Vatan Kimin?
Bu Yağmur
Bu yazıya ‘like’ atmayı unutmayın…
Bu yazıya tesadüfen rastlayıp okumadan terk edene …
Bu yıl ölümün kıyılarına yaptığım üçüncü yolculuk….
Bu Zincire Vuruluş, Bu Darağacı Ânı
Buda’nın Yanan Ev Kıssası
Bugün Aşk Benim
Bugün Biraz Kustu Gök Beni
Bugün Değil
Bugün Hava Güzel
Bugün İyi Uyanamadım Sevgilim
Bugün ne?
Bugüne kadar bir kitabımı çalan olmadı, ona üzülüy…
Buğdayın Türküsü
Buğulu sözlere övgü
Buhran
Bulandırma da su durulsun
Bulantı mı Ölüm müdür Bu Yaklaşan?
Bulmak
Bulmayacaksın
Buluşamadılar
Buluşma
Buluşma Vakti
Buluşma Yeri
Buluşmada
Buluşmak Üzere
Bulut
Bulut
Bulut
Bulut Geçti
Bulut Günleridir
Bulutlanma Sonnet Si
bulutlu yazılar
Bumerang
Bunaltı
Bundan İbaret
Bundan ötesi değil nümâyân
Bunu demek istememiştim
Burada daha ne kadar öleceğim
Buradan Bakınca Gökyüzü
Burası
Burası Türkiye Sultanım
Burç
Burçak beni sevmiyor
Burdayım Sözümde
Buruk Aşk
Buruk Bir Faşing Şarkısı
Buz Geceleri
Buz Gibi
Buz Üstüne Yazılan Şiir
Buz ve Ateş
Buzda bir balık gibi hissedenler; Tezer Özlü ve Pa…
buzlar nasıl erirse
Buzul
Bülbül
Bülbül
Bülbülün İniltisi
Bürde
Büsbütün yitirdi onu
Bütün Bir Hayat
Bütün bu karışıklığın üstesinden gelmek için şiir …
Bütün O Aşkları Yazdı Da Ne Oldu
Bütün Yaz
Büyü Şiir
Büyücüm
Büyük bir acıdan sonra…
Büyük Gözlü Çocuk
Büyük Gözlü Kız
Büyük Hayat
Büyük Hüner
Büyük İlân
Büyük Kurban
Büyük Olsun
Büyük Sevinç
Büyük, çok büyük acısı aşkın
Büyükanne
Büyükbabam
Büyümüş bir kız çocuğu
Büyüteçle Kağıt Yakan Çocuklar
Büyütülmüş Kar Tanesi
Büyüyen Eller
Cahit Zarifoğlu Şiirleri Bercestem
Cahit Zarifoğlu’nun eşi Berat Hanım’a yazdığı bir …
Cam Fanus
Cam ile Taş
Cam Kelepçeye Evet
Cam Odada Akşam
Cam Odada Akşam
Cam Seslerinden Bir Anı
Camdaki Hafıza: Ahmed Rasim, Fotoğraf ve Zaman
Camdan
Cami Işıklarına Bakan Çocuk
Campo Dı Fiori
Can Havli
Can Yoldaşı
Canan’a
Canım Ben Andan Buna
Canım İstanbul
Canımı yaktığın kadar büyüdüm
Canın Acımadı Ya
canlar
Canlar canını buldum bu canım yağma olsun
Canlı Doğada Aşk Anıları
Canlı Hava
Caz Çiçeği
Cehennem Benim
Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir; acı çektiği…
Cehennemde
Cehennemde Bir Mevsim
Cehennemlik Kadınlar
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkas…
Cellat ve Ağlayan Yüz
Cem Gibi
Cem’âh Süreya
Cemal Süreya
Cemal Süreya Şiirleri Bercestem
Cemal Süreya’yı Öldürelim Artık
Cemali – Şimdi Uzaklardasın
Cemil Meriç’ten Lamia Hanım’a Mektuplar
Cemil Meriç’ten Lamia Hanım’a Mektuplar
Cemre
Cenaze Hüzünleri
Cenaze Kaldırıcısı Adem
Cenaze Merasimim
Cenaze Merasimim
Cenaze Şiirimi Bir Şair Kılmalı
Cenazemde ağladım
Cengiz Aytmatov – Elveda Gülsarı
Cennet Çağrışımı
Cennetin Sonu
Cennetle Müjdelenen 11. Kişi – Aksi İspat Olunana …
Cennette Sessizlik
Cennetten Gelen Misafir
Cesedi Nereye Gömelim
Cesedi Nereye Gömelim
Cevâb nâme-i pesendîde-eser ez dehân-ı duhter-i zî…
Ceviz Ağacı
Ceviz Ağacı
Ceviz Mevsimi
Ceylanların Aşk Türküsü
Chang-Kan Türküsü
Charles Bukowski Kadınlar
Christian S.’ye Fresk Soneler
Chuang Tzu’nun Peşinden
Cigarayı Attım Denize
Cihânda Aşık-ı Mecrûha Sanma Râhat Olur
Cihânı hiçe satmakdur adı aşk
Cila Kül ve Kefen
Cin Masalı
Cinayet Kışı
Cinnet Modern
Consalvo
Coole’un Yaban Kuğuları
Corona
Cuma
Cümle
Cümleten İyi Yolculuklar
Cythere’ye Yolculuk
Çaadayev’e
Çağdaş Kaside
Çağdaş Kültür
Çağımızda Her Aşk
Çağımızın Şairlerine
Çağır Beni
Çağla
Çağrı
Çağrılmayan Yakup
Çağrışımlar
Çakıl
Çakıl Taşları
Çalab’ım bir şâr yaratmış iki cihan ârasınde
Çalar Saat
Çalı Çit Bahçe
Çalınmış Yürek
Çalışma
Çalışmak Yorar
Çalma Neyzen
Çam Kozalağı
Çamur
Çamur Etkinliği
Çapa
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çaya Methiye
Çayhane
Çaylar Kuyusu
Çehov’un bir öyküsünden Erdal Öz’ün bir öyküsüne
Çehov’un Öykücülüğü Üzerine
Çekilme
Çekme Düşüncelerini Benden
Çekmece
Çelişki
çelişkili kötü şiiridir
Çember
Çember
Çeşitlemeler
çeşitlemeli korku
Çeşme Küçük Kız Ozan ve Öbürleri
Çevirmen
Çıdam
Çığ
Çığlık
Çığlık
Çıkalı göklere âhım şererî döne döne
Çıkmaz Sinir
Çıkmazın Güzelliği
Çıkrıkçılar Yokuşu
Çıktığın Geceler
Çıldırmak Varken
Çılgın Hüzünlü
Çımacı
Çınardan Dökülen Kırk İki Yaprak
Çıngırağın Ölümü
Çınlama
Çıplak
Çıplak Bir Kıza
Çıplak Kal
Çırağın Şarkısı
Çırpınıp içinde döndüğüm deniz
Çırpınma
Çiçeğe Durur Gibi Uyanışım
Çiçeğimde Gizliyorum Kendimi
Çiçeğin açması da bir tür şiir belki. Bilmiyorum…..
Çiçeğin açması da bir tür şiir belki. Bilmiyorum…..
Çiçek
Çiçek kokan ağzı
Çiçek Sapını Kalbine Soktu
Çiçek Yerine
Çiçekle Konuşma
Çiçekler
Çiçekler / Ağaçlar / İnsanlar
Çiçekler kurumuş
Çiçekler Üşümesin
Çiçekleri Sulasan
Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!
Çiçeksiz Koku
Çiğ tanesi
çiğdemler gazeli
Çile bitmemişti…
Çim Devrimi
Çin Lokantası
Çince
Çingeneler
Çinli Malı Haftası
Çişenti
Çoban Çeşmesi
Çobanyıldızı
Çocuğan
Çocuğun Ölümü
Çocuk
Çocuk olamadım hayatımda ihtiyar doğdum
Çocuk Rubaisi
Çocuk Ve Hüzün
Çocuk ve Zaman
Çocuklar ve Trafik Lambaları
Çocuklara Dilekçedir…
Çocukların Ağıdı
Çocukların uçurtmalarına benziyorsun
Çocukluğum
Çocukluğumuz
Çocukluk
Çocukluk Çağı
Çocuksun Sen
Çoğunu ezbere bildiğim kızlar
Çok Ender
Çok Güzel İlerliyor
Çok hazin bir yakarış…
Çok iyi görünüyo buradan, harika oldu ya…
Çok Kullanılmış Bir İkindi Vaktinde Orhan Gencebay…
Çok Menekşe
Çok Sevdim Bir Zamanlar
Çok Sevmişti
Çok sevmiştim ben sizi
Çok sürdü bu âlemde konukluk
Çok Şey İstemem Senden
Çok Şey Var Ki Geride Kaldı
Çok Şükür
Çok Uzun Bir Gündü Aşka Dönüyordum
Çok Üşümek
Çok Yorgun Bir Adamın Ölümü
Çok Zor
Çorak Ülke
Çöl
Çöl
Çöl
çöl hattı
Çöl Issızda Gül Kokusu
Çöl öyküsü
Çöl Terzisi
çöl ve kilit
Çöl’de Aşk Yağmuru
Çölde Gizli Bezginler
Çöller
Çözemediğim
Çözülmüş Bir Sırrın Üzüntüsü
Çukurbostan Kaplumbağaları
Çuvaldaki Taşlar
Çünkü anılar, insanları birbirine bağlar
Çünkü Artık Mümkün Değil Aşk
Çünkü Ben Bir Gülüm
Çünkü Biz En Çok Aşkı Sustuk
çünkü kalpler Allah’ın iki parmağı arasındadır…
Çünkü limanlar
Çünkü Zordur Sevgi Özdeyişler, Düşünceler, Gözleml…
Çürüme de umut da hep olacak
Çürümek
Çürüyen Otlar
Çürüyen Otlar
D e n i z d e
Dağ Başında
Dağ Kadını
Dağ Öğretisi
Dağ Rüzgarı
Dağ Yolu
Dağçiçeği Sağanağı
Dağdan Onurlu İniş
Dağılan Gül
Dağılma
Dağın Yükü
Dağınık Terim
Dağlara Çıkmak
Dağlarca’dan Öğrendiğim Bir Şey Var
Daha
daha acı verir kanattaki yaradan/ kanat kırılmadan…
Daha Ben
Daha çok sevdikçe
Daha İyi Bir Dünya Bilmiyorum
Daha Sonra
Daha yaşayıp da ne yapacaksınız?
Daima Aynı
Daktiloya Çekilmiş Şiirler
dalda kalmak için çırpınan yaprak
Daldıkların her neyse seni baya oyalamış olmalı
Dalgakıran ve Martı
Dalgıç
Dalgıç
Dalgın Ölü
Dalgın Ve Ötesiz Berisiz
Dalgınlık
Dalına uçtu yeniden
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
Dar Dünya
Dar Kapı
Dar Zaman
Daralan Vakitler
Daralma
Darende Özlemi
Dargın
Darı
Darp
Dâüssıla
Davet
Davet
Davet
Davet
Dayan Dayanabilirsen
Dayan Kalbim
de gülüm
De ki işte
De ki, yolculuğa çıktın
Dedikodu
Dedikoducu
Dedim ki, güneşe dönen bir çiçeğim
Dedim ya işte, bocalıyorum. Yeniden yaşamaya başla…
Defter
Değil
Değil
Değil mi?
Değirmen
Değiş Tokuş
Değişen
Değişen Dünya
Değişen Nedir Güvercinleri
Değişim
Değişip Yok Olan Bir Kenti Anımsayarak
Değişiverdi Her Şey
Değişmez
Deli Kızın Aşk Şarkısı
Deli Kızın Türküsü
Delikanlıya İkinci Türkü
Delilirikler
Delinin Ölümü
Deme
demek ki hiç bi şey anlamadın
Demem O ki
demir tozu
Demiryolu Hikayecileri
Demiryolu Mecâzı
Dengeleme
Deniz
Deniz
Deniz Feneri
Deniz Feneri
Deniz Kızı İçin Şiirler
Deniz Meltemi
Deniz Meltemi
Deniz Mezarlığı
Deniz Suyu Balladı
Deniz Türküsü
Denizde Şarkı
Denizden Toplanan Umut
Denize Gidip Dönen Mavilerin Bire İndirgenen Üçlüğ…
Denize Övgü
Denize Övgü
Denizi Özleyenler İçin
Denizin Beklediği
Denizin Çağrısı
denizin eli
Denizin Sunduklarına Elveda
Denizle Başbaşa
Denizler geçiyor içimden
Denizlerin Ardında
Deplasmanda Plasebo
Deprem Senaryosu
Der Beyan-ı Şeref-i İstanbul
DER SITAYIŞ-I HACE EFENDI
Der(le)diğim Kiraz Şiirleri
Derdim Başka
Derdim Çoktur Hangisine Yanayım
Derdimi ummâna döktüm
Dergi, Hür Tefekkürün Kalesi
Derimin Altında
Derin
Derin değildi, kırıksız atlatır
Derin Göç
Derin Gürültüsüzlük
Derin Uyku
Derin Yara
Derin Zaman
Derinden bir düşkırıklığı benimkisi.
Ders
Ders alınmıştı aşk konusunda
Ders Sonu
Derviş ve Ölüm
Derviş-i Nureddin olmağa istidad-ı ezeli gerek
Desem ki
Destan
Destan Önü
Destansı Öykü’den
Destek
devrim yeryüzüne yalın bir bakıştır
Devrimiçi Sosyal Paylaşım
Deyrulzafaran Manastırı’nda
Dış Kapının Mandalı
Dışarda Kar
Dışına Akmak Bir Ülkenin
Dicle Üstü Ay Bulanık
Diclenin Sesi
Diğer Kayıplar
Diken
Dikkat, Okul Var!
Dil Budur Artık
Dile Gelen Taş
Dilek
Dilek
Dilek
Dilek
Dilek-Şart
Dilenci
Dilenci
Dilenciler
Dilimde ay tutuldu…/…dilsizim
Dilin Masumiyeti
dilsiz insan suyu çekilmiş kuyudur
Dîn ü millet sorarısan ‘âşıklara dîn ne hâcet
Dinamit
Dingilizce Gibiyim, Anlıyorum ama Konuşamıyorum
Dinle Azize
Dinleyin
Dinmeyen
Direnç Doğuran Bir Kadına
Diriliş Saati
Dirimin Yüklemi
Dirlik Düzenlik
Dişi Kuş
Dişlerimiz Arasındaki Ceset
Divan Şiirinde Güneş
Divan-ı Kebir
Divân-ı Pertev
Divina Irmağı
Diyalektik Mutsuzluklar
Diyarbekir Kalesinden Notlar
Diz çökmüş bir yargı varken, dokunulmazlıkları nas…
Dize Antolojisi
Dizeler
Dizeleriyle beni süsleyen bütün şairlere
Dizeye Düşen
Dodan’ın parçalandığı an
Doğançay’ın Çınarları
Doğançay’ın Çınarları VIII
doğruluğundan emin olmadığınız konuda fikir yürütm…
Doğu-Batı Divanı’ndan Seçmeler
Doğum Günü
Doğunun Geçitleri
Doğunun Kadınları
Doğunun Kalıtı
Doğunun Ölümleri
dokun tenine denizlerimin
Dokunma Korkusu
dokuz köyden kovulanın şiiri
Dokuzuncu Sonnet
Don Juan
Donmuş Dallarda Çiçek
Donuk Aşk
Dosdoğru Söylemek
Dost
Dost
Dost Arayan Şairler
Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn
Dost Günlerin Sonu
Dostça Konuşma
Dostlar
Dostlar Beni Hatırlasın
Dostlara
Dostları Olmalı İnsanın
Dostlarıma
Dostluk Üzerine
Dotmam
Dökül Yürek
Döküldü fesleğenin yaprakları:/ Sesleri hâlâ kulağ…
Dökülüş
Döndüler Evlerine
Dönemeç
Dönemeç
Dönme Dolap
Dönüş
Dönüş
Dönüş
Dönüşsüz
Dönüyor Mevsim
dört aşk şarkısı
Dört Şiir
Dört Yapraklı Çiçek
Dörtlükler
Dörtlükler
Döşeğimde birbaşıma
Döşeğimde uykusuz yatarken
Dua
Dua
Dua
Dua
Dua
Dua Ağacı
Dua’ya Dair..
Dualardan Bir Dua
Dudağında Yangın Varmış Dediler
Dudak dudağa yatıyorduk
Dudak Gazeli
Dudak payı
Dudaklarından ayrılan ben değildim
Duino Ağıtları
Duino Ağıtları – Rainer Maria Rilke
Dumurlar
Duracaksın
Durgun yıllarda gelmiş olanlar dünyaya
durulacağımı umuyordum
Durulma
Duruş
Duruşun bir ayrılık resmi çiziyor
Dutluk
Duvarcının Aşkı
Duvardaki Yazı
Duy Feryad Etmede Her An Bu Ney
Duy Tanrı
Duygu Yaraları’ndan
Duygularımı Dışa Vurarak
Duygusal Söyleşi
Duyguya Taş
Duyum
Duyumsadığım Her Şeye
Duyuş ve Düşünüş
Düello
Düello
Düello
Düello ve Ölüm
Düğün Deyişi
dümdüz olmayı dileyen bir dağ” hastalığı varmış b…
Dümen Suyu
Dün Bir Kadın Ağladı
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum
Dün Gece
Dün Gece O Sokaktan Geçtim
Dün, En belâlısından musallattır bu güne”
Dünya
Dünya
Dünya Geçidinde
Dünya İstasyonunda Yanlışlıkla İnmiş Keloğlan
Dünyada Olmak Acıdır Öğrendim
Dünyada Tükenmez Murat Var İmiş
Dünyadan Uzak
Dünyadasın. Bunun tedavisi yok.
Dünyanın Bütün Çiçekleri
Dünyanın En Kısa, En Hüzünlü Aşk Hikayesi
Dünyanın en sert ve en yumuşak madeni kalb…Ateşi…
Dünyanın Hali
Dünyanın ilk aşk şiiri
Dünyanın işleri hep aceledir
Dünyasal Şiirler
Dünyaya dair bir meseleye üzülüp kızacağım zaman, …
Dünyaya fatih olmaz zulüm ile rezalet
Dünyaya Teslim Olmak
Dünyayı Taşıyor Omuzların
Dünyede Pertev-i hoş-gû gibi şâir olmaz
Düş
Düş
Düş
Düş Beyazı
Düş Fırçası
Düş Gibi
Düş Gören Atın Şiiri
Düş Oyunu
Düş ve Dua
Düş ve Şiir
Düş(me) ler../..aşk bitti
Düş’mek ve “Düşen Kız”..
Düşe Çağrı
düşen kiraz çiçeği gibi
Düşerim
Düşerken Üstümüze Akbabaların Gölgesi
Düşler
Düşler Bir Ses Bulur Bende
Düşlerde Fener Olmak
Düşleri Çıkmayan Kadınlar
Düşlerimin ‘’Bozkır tenli’’ adamına
Düşlerin Ayrımı
Düşlerine Sarıl
Düşlüyor Ölümünü Ruhi Bey
Düşman
Düşmüş Bir Uçağın Karakutusu…
Düşsel Sorgu
Düştanbul
Düşte gibiyim, ölmüşüm sanki
Düştüğümde İnmiyorsam Kalbimi
Düşü Ne Biliyorum
Düşük Ciğer
Düşümde
Düşümde
Düşümde Gördüm Ki
Düşünce
Düşünce Özgürlüğü”
Düşünceler
Düşüncenin Kalbi Kitabevleri
Düşünen Çocuktur Baba
Düşünmüştüm ki, oruç tutarım, çok çalışırım, küçül…
Düşünürken Buldum Kayayı
Düz Bir Aşk Şiiri
Düzenli Dünya
Ebabil
ebruli ve sen gittin
Ebuzer
EBUZER’İN ÖFKESİ
ecce emor!
Ece
Ecel Meleğine Övgü
Ecel Temennisi
Eda
Eda Karaytuğ – Tükendi Nakdi Ömrüm
Edalı Zihin
edebi bir aşk
Edebiyat Karın Doyurmaz Çay İçirir 1
EDEBİYATIN EN ÖZGÜR HÂLİ: ÇOCUK EDEBİYATI
Edebiyatta kış kokusu
edi ile büdü
Edinburg Şarkısı
Edirne
Edith Piaf – Non, Je ne regrette rien
Eeee, zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varız…
Efendim
Efendim
Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir
Eflatun Görüntüler
Efsane
efsaneler ve miroloyiler
Efsunlu Şehir
Egemen Düşünce
Egemen Söyleme Karşı Eleştirel tanıklığın Şairi: N…
Eğer
Eğer anılacaksam, kalbimle anılmak isterim.
Eğer Beni Unutmak İstiyorsan
Eğer bir daha Allah’a işin düşmeyecekse
Eğer Bir Gün
eğer bir gün susarsam
Eğer bir kalbi korursam kırılmaktan
Eğer elimi denize vursam, her defasında İnci ve ce…
Eğer maksûd eserse mısra’-ı berceste kâfidir
Eğer Üşürse…
Eğilip Suyunu İçtiğimiz Çeşme
Eğreltiotu
Eğreltiotu
Eğretileme
Ekinoks
Ekmek Arası Patates
Ekmek Şarap Sen ve Ben
Eksen’den
Eksik Cinayetler
Eksik Ömrüm (II)
Eksilen
eksimeyen-
El Desdichado
El Die Cover
El Kızı
El Yazısı
Elde Var Hüzün
Elde Var Sıfır
Elden Geldiğince
Ele Geçirme
Elektra Kadınlar
Elektrik
Elem ile Doktor
Elemim Bir Yüreğin Kârı Değil
Elhân-ı Hazân
Elhân-ı Şita
Elifbamdan Arta Kalan
Elim Ayağım
Elimden Gelen Bu
Elizabeth Barrett
Eller bakar geçer kayıtsız
Ellere Gazel
Ellerimde Bir Demet Karanfil
Ellerimizin büyük boşluğu
Ellerin Avucumda İki Ateş Damlası
Ellerin Değince Denizlerime
Ellerin İçin Noktürn
ellerine şeker yerine şiir tutuşturulmuş bir çocuk…
Elma
Elsa Seni Seviyorum
Elsa’ya İlahi
Elsaya şiirler
Elveda
Elveda
Elveda
Elveda
Elveda
Elveda
Elveda
Elveda Amerika!
Elveda Bakü
Elveda Diyemedik
Elveda Gülsarı
Elveda! Boşa Gitmeyecek Dualarım
Elveda” denmemiş bir aşk
Emek
Emek istiyor, sabır istiyor… Hataları düzeltmede…
Emekli Edebiyat öğretmeni Ahmet Yüzeroğlu Mevlana …
Emektar öğretmen Ahmet Yüzeroğlu
Emin Değilim
EMİNÖNÜ – KARAKÖY.
Emir geldi ve kâlb atmaya başladı
Emrah Serbes Hikayesine Hüzünlü Piç Adını Vermesey…
En acısı da benim kızımın hiç fotoğrafı yok.
en ağır yük yalnızlığım
En Çok Ona Sarılmışım Hayatta
En çok üç şeyi severdi dünyada
En çok, gözlerinden korkuyorum senin..
en güzeli ne biliyor musun polis koydu dediğimiz p…
En Mutlu Gün, En Mutlu Saat
En Zoru
En zoru, bir ölüye aşık kalmak.
Endişe
Endülüs’e Ağıt (Feryadnâme)
Endymion
Ene’l Aşk
Enkaz Kaldırma Çalışmaları
Enstrumental
Entel
Envanter
Ephemera
Erdinç Durukan – (Uzaklarda bir sevgili var…)
Erguvanlar da yanar
Erik Ağacı
Erik Çiçekleri
Erik Zamanı
Eriyik
Erkeğin Aradığı Kadın
Erkeğin yaşamı bir yandadır, aşkı bir yanda
Erkek Aşk Kadın
Erkek Şairler Kurtarmak Deyince
Erken Öten Bir Garip Olarak Tırsî
Erken Rezervasyon
Erken sonbahar ve Seyhan Erözçelik
Erken Zamanlar
Ermeni Balıkçı ile Topal Martı
Eros İle Thanatos
Eros İle Thanatos
Erteleme
Erteleme
Esaretin Bedeli
Esbab-ı Mucibe
Esedullah Galib Divanı’ndan Seçmeler
Esenlik Bildirisi
Esinleyen Neydi
Esirgeme Kendini
Esirgemeyen ve Bağışlamayan Şeytanın Adıyla
Esirinin başından kaçamazsın
Eski
Eski
Eski Ağıt
Eski Ahit) Davud’un Oğlu, Kudüs Kralı Vaiz’in Söz…
Eski avluda
Eski Bahçenin Hafızası
Eski Bildik Yüzler
ESKİ BİR
Eski Bir Albüme
Eski Bir Dosta
Eski bir komşuyu gördüm sanki, taşınmış gitmiş kal…
Eski Bir Sokaktan Geçerken Akşamüstü
Eski Çocuk
Eski Denizlerden Kim Kaldı
Eski Dert
Eski Ev
Eski Fotoğraflar
ESKİ GÜNLERDİ
Eski Japon Ozanlarından Aşk ve Özlem Şiirleri
Eski Kış
Eski Nine
Eski Nisan
Eski Nisan
Eski Ormanlara Mektup
Eski Sahneler Eski Oyuncular
Eski Sevda
Eski Şarkılar
Eski Şiirlerim
Eski Yaram Tazelendi
eski zaman
Eski Zaman Âşığı
Eski Zaman Aşkları
Eski, Yeni, Ödünç Alınmış ve Mavi
Eskiden
Eskiden
Eskiden Terzi
eskil bir aşk öyküsü
Eskiler Alıyorum
Eskimeyen Yüreğim
Eskimo Şiiri
Eskisi Gibi Değilim Artık Ben
Eskisi Kadar Özlemiyorum Seni
Eskişehir Şiirleri
Eskiyen Kalp
Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi
Esridi dönmekten altın yapraklar
Esrik Gemi
Estetik Monodram
Estradıol 5.8
Eşekli Kütüphaneci “Yaptığın iş olduğu yerde durup…
Eşik
Eşikte
Eşime
Eşyadan yana zengin, zamandan yana fakir…
Etsujin’e Çağrı
Ev Karadır
Ev Türküsü
Ev Zamanı
Ev: Yalnızlık Senfonisi
Evde Yoklar
Evdeki
Evet
Evet Madam Gözleriniz
Evet O Bendim
Evimin En Yüksek Penceresinden
Evimize Gidelim
Evin Halleri
Evin Halleri
Evladı Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. …
Evler Evlilik
Evlerle İlgili Üç Şiir
Evlerle Savaş
Evlilik
Evlilik Hoş Olurdu, Olmasaydı Şu Dertler!
Evlilik Tabutu
Evlilik Üstüne
Evrenin Işığıyla Oynuyorsun
Evrenin Kalbi
Evsiz Bir Sokak
Evvel Zaman Kadınları Baladı
Evvel Zaman Şairleri
Evvel Zamandı
Ey acemi dudaklı yar
Ey Adına Narin Dediğim!
Ey Allah’ın Elçisi, helak oldum”
Ey âşık
ey aşkın kitabı
Ey başı kesilmiş ney; dilsiz, dudaksız olarak sırl…
Ey bu kupkuru yaşamda açan tek çiçek!
Ey Deniz!
ey esir kuş
Ey eski sevdalarım
Ey Gezgin Yalnızlık
Ey gönül! Ey gönül! Vazgeç, vazgeç bu sevdadan ve …
Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfal…
Ey Hayat
Ey Hayat Kucakla Beni…
Ey iman edenler!”
Ey İnsanlar
Ey kalbim, anladın mı?
Ey kardeşim! Dualarında beni de unutma!”
Ey Kavmim
Ey menekşem
Ey muhatap!
Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahûdî’dir…
Ey Nisviyyet… Şiir Nedir?…
Ey Sevgili
Ey Sevgili Yar!
Ey sevgili…
Ey Süleyman
Ey şiir vadisinde garip kelimeler satan kişi
Ey Zaman Kuşu
Ey, Güzel Koku!
Eyâ peri nicesin hoş musun safâca mısın
Eylül
Eylül
Eylül
eylül giyinmiş güz kızları
Eylül Rubai
Eylül Sabahı
Eylül Sonu
Eylül; Belki Son
Eylül’dü.
Eylülde Unut Bunları Çocuk (Hafıza Kayıpları)
Eylülün Sesiyle
Eyvah! yine hüzün
Eyvallah Üzerine
Eyvây dilim vay dilim vây dilim
EYVAY!
Eyyûb’un Gözyaşları, Tesbih Olabilir mi?
Ez rebana we kula dıle tede mayibim Xuda deste tew…
Ezbere Bir Türkiye Haritası
Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar
Ezgili Yürek
Ezilmiş Sinek Misali Ölü Aşk
Ezinç coşkular../..kül tutuştu
Eziyet
Fahriye Abla
Faili Malum Şiirler
Fakirliğim
Faktöriyel
Fantazya
Fantiri Fitton
Fanus
Farenin Ölümü
Farkında mısın?
Farkında Olmalı İnsan
Farklıdır sevmesi insanların
Fatih’e Döktüğüm İçimdir
Fatma Savcı
fatura
Fay
Fayda Sızım
Faydalı Bilgiler
Feci
Federico Garcia Lorca İçin Ode
Fekku’t-tâlasim “Bilmecelerin Çözümü”
Felaketlere Gülecek Kadar
Feleğin Çemberinin Durduğu An
Felek
Felsefe – Gül göçüğü
Fena
Fenafillah
Fener Alayı
Fener Taşıyan Kör
Ferahfeza
Feri Sönmemiş Ferman
Feride
Ferîdûn-i Muşîrî Şiirlerinden Mısralar
Ferman
Feryâd ki feryadıma imdâd edecek yok
Feryat-figan
Fesleğen
Fesleğen
Fesleğenler
FETRET
Fırtına
Fırtına
Fırtınadan Sonra
Fısıltı
Fikret Kızılok- Köroğlu Dağları
Fikret Kizilok A LEYLI LEYLI
Fikr-i Sabit
Filistinli Sevgili
Filozoflardan Öğütler
Final
Fincanı Okuyan Kadın
Firarperest
Fiyakalı Aşıklar Cemiyetinden Bir Müzeyyen
Fiyakası Nedir Hayatın
Flaş
Flora
Fol
Folie à Deux’un Müslüman Oluşu
Folklor Şiire Düşman
Fotograf
Fotoğraf
Fotoğraf
Fotoğraf
Fotoğraf
Fotoğraf
fotoğrafımdaki mühür
Fotoğraflardaki yaşlıların elleri niçin dizlerinde…
Fotoğraftaki Mezar
Fotoğraftaki Yağmur
Fred derlerdi ona
Fresk
Frida Kahlo: Aşk ve Acı
Fugue
Fugue VII
Fulyaların mevsimi geldi geçiyor
Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad ve Hamid Musaddık’ın şiirlemeleri!…
Furuğ Ferruhzad’ın kardeşi Feridun Ferruhzad’a yaz…
Fuzuli Gibi
Füg Çiçekleri
Galata Köprüsü
Galata Kulesi
Galata Kulesi ile Kız Kulesi
Galeyan-ı Aşk
Gam diyarında kodu gittiyse cananın garib
Gangster
Ganîdir aşk ile gönlüm ne mülküm ne menâlim var
Gar ve Tren
Garîb
Garîbseme
Garip Hal
Garip Kişi
Garip Kuşun Yuvası
Gazaba Uğramış Şiirler
Gazel
Gazel
Gazel
Gazel
Gazel
Gazel
Gazel
Gazel
Gazino
Gazze Avazı
Gazze Risalesi
Gece
Gece
Gece
Gece
Gece Bitkilerinden
Gece Bitti
Gece Bitti
Gece Buluşması
Gece Derin Karanlıktır
Gece Düşleri
Gece Emzirmeleri
Gece gibi iniyor gözlerime yalnızlık
Gece Görüşmesi
Gece Hazları
Gece Kelebeği Mezarlığı
Gece Nöbeti
Gece Onu Beklerken
Gece Seni Saklıyor
Gece Sisi Kaplamış Tepelerini Gürcistan’ın
Gece Sözleri
gece şarkısı
Gece Şiiri
Gece Treni
Gece ve Kadın
Gece Yalnız Geçilmez
Gece Yarısı Başlayan Bir Hüzünle
Gece, Aşk ve Şiir
Geceboyu Seni Anımsadım
Gecedir
Geceler ve Hayalin
Geceleri Hayal Edilen Şiirler
Geceleyin
Gecem Gündüzle Geldi
Gecenin İplerini Çektim
Gecenin Sesi
Gecenin Soğuk Caddelerinde
Gecenin soğuk dudakları
Gece-nin- Yüzü
Geceyarısı ayazında
Geceye Övgü
Geceye Şarkı
Geceye Şiir
Geceye Şiir
Geceyi Kaldır Omuzlarımdan
Gecikmiş Sevda
Gecikmiş Sevda
geç buldum çabuk kaybettim
Geç geldin ey Musa
Geç Gelen Ağıtlar
Geç Kaldım
Geç Saat
Geçen Şey
Geçen Zaman
Geçerim
Geçimsizlik
Geçiş
Geçiş
Geçiyordum uğradım
Geçmiş Bir Dua Kitabından 1
Geçmiş Ola
Geçmiş Yaz
Geçmiş Yinelenebilir mi?
Geçmiş Zaman Açıları
Geçmiş Zaman Olur ki
Geçmiş zamân olur ki hayâli cihan değer
Geçmişin Yükü
Geçti benden, geçti ah!
Geçtiği Her Şeyi Öpüyor Zaman
Geh kar yağar idi geh karanlık
Ge-Hinnom
Gel
Gel Bahar
gel ve gözlerimden öp
Gel Zoya
Gel” dedim sanacaksın
Geldi gam padişahı mahkeme-i hicrane / Yazdılar ka…
geldi geçti ömrüm benim
Geldiğinde Bana Sen
Geldim
Geleceğin Şiiri
Gelecek Günlerdir Beni Yoran
Gelecek Uzun Sürer
Gelecek Yıl İlkbahar Yokmuş
Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun isteme…
Gelemez kâfile-i şevk-ü ferâh semtimize Şâh-ı gam …
Gelincik
Gelincikler
Gelinlik Kızın Ölümü
Gelme Sakın Perişan Olacağım
Gelmeden Evvel, Geldin, Birlikte
Gelmedin
Gelmeyen
Gelmeyen Ziyaretçi
gelmeyin,burası derin!
Gelmiş Bulundum
Gelmiş Gelecek Zaman
Gelse de Trenden
Gemi
Gemi Gemi
Genç Bir Şaire Mektuplar
Genç çocuk ona demeti uzatırken eli kızın serin ve…
Genç Kızın Yakınışı
Genç Sevgiliye
Gençler
Gençler Şairlikte İvecenlik Etmeyin
Gençölmek
Gene Ben
Genel Aşk
Genelev Mektupları
Genizden Konuşan Prens
Georgia
Gerard de Nerval
Gercekten diyaloglar
Gerçek hadis imiş bu ki hûbun vefâsı yok
Gerçek sahaf odur. Kitabın fiyatı değil adamın fiy…
Gerçekte Yürek
Gerçekten Ne Oluyor
Gerçekten Sevmek
Gerçi enzar-ı ehibbadan dahi dûr olmuşuz,
Gerdanlık
Gereğinden Fazla Satırla Şiir
Gereksinimin Yenilgisi
Gereksiz Kaçış
Gerginlik
Geri Çekiliyoruz
Geri gelmeyecek Şeyler vardır, çeşitlidir-
Geri Vites
geride kalan kalbinizse, mutlaka geri dönersiniz.
Geride Kalanlara Mektup
Geriye Dönmeyecek
Geriye Kalan
Geriye ne kalacak bu yaşamdan
Get up, stand up, Stand up for your rights. Get up…
Gethsemâne
Gevher saçıp bezme seher doldu lebâleb jale gül
Geyikli Gece
Gezginin Üç Tılsımı
Gezi Adası
Gılgameş Destanı
Gılgamış Destanı
Gırnataya On İki Kandil
Giacimo Leopardi / Zibaldone
Gidelim Bâri Şehrinden
Giden Bir Sevgiliye
Giden Gelmez
Gidene
Gidenler arkalarında sadece kokusunu bırakmazlar
Gidenler genç kalır
Giderayak
Giderayak
Giderek daha uzak
Giderken
Giderken İçimden Geçeceksin
Giderken Konuşmalar II
Giderken Söylenmiştir
Gidersen Yıkılır Bu Kent
Gidiş
Gidiş
Gidiş
Gidiş ve Ayrılık
Gidişin Kadar Korkaktın
Gidişini Anlatıyorum
Gidişini Anlatıyorum
Gidişlerin Güneşi Olmaz
Gidiyim Ben
Gidiyor Gönül Elden
gidiyorsun
Gidiyorum
Gidiyorum. Beni Affetme
Gidiyorum/kendime
Gidiyoruz, Tozlanmış Yüreklerimizle
Git
Git
Gitme Aşkım Benim; Bana Sormadan
Gitme Baba
Gitme Cesareti
Gitme demiyorum, hobi olarak gene git
Gitme Kal
Gitme karanfil../..inadına yaşıyor aşk ve ölüm
gitme/sen
Gitmek
Gitmek
Gitmek biraz ölmektir
Gitmekle Kalmak Arasında
Gitmeler, Hiç Olmadığın Yerlerden…
Gitmenin Manifestosu
Gitti Gidecek
gittiğin her yer yalnızlığımdır
Gittiler
Gittim
Gittin
Gittin Amma ki
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık
Gittin ve kent üzerime yağdı
Gittin Ya
Giyotinsiz Karanfillere Ağıt
Giysû-yı Yâr
Giz
Giz
Giz Ses
Gizem
gizemli bir sofrada
Gizemli Gül
Gizledikçe Aşk
Gizli Cam Parçaları
Gizli İlişki
Gizli Oda
Gizli Sevda
Gizli Sevda
Gizli Şeyler
Gizlice Sevgilim
Gomei
Gözün Süzdüğü Şiir, Şiirde Görsellik ve G…
Göçebe
Göçebe
Göçmen çiçek
Göçmen Kuşlar
Göçmen Kuşlar
Göçmen Kuşlar İlkyaz
Göçük Üstü Ağaç
göğe bakma durağı
Gök Kaçınca Üzerimizden Ve Yıldız Dengi Çözülünce
Gök Öyle Mavi
Gökdelenler ve Melekler
Gökkuşağından Darağacı
Gökliman
Göksefası
Gökten Şiir Dökülür
Gökten ve Denizden Daha Güzelsin
Gökyüzü Matkapçısı
Gökyüzü Saatleri
Gökyüzü ve Şiir
Gökyüzü, Uçurtmasıdır Tanrının
Gökyüzünü Çevir Bana
Gökyüzüydü Göğsü
Göl
Göl
Göle Bakmak
Gölge
Gölge
Gölge ve Zaman
Gölgedeki Kadının Şarkısı
Gölgeler
Gölgeler Aşmakta Bizi
Gölgelik
Gölgesi İçine Düşen Göl
gömleğinin düğmesini açacak olsa gülsuyu kokar
Gömüt Üzerine Bir Avuç Toprak
Gön: Ahmed Arif
Gönlü Güvercinli Kadın
Gönlü Kırık Harami
Gönlü yanık kelebek, ateşten korkmaz
Gönlüm
Gönlümün İntihar Arzusu
Gönlümün Zâviyesinden
Gönlünü şu zamanın güzellerine kaptıran yorulur du…
Gönül
Gönül Çalamazsan
Gönül Dağı
”Gönül dağı’nda bir garip” : Neşet Ertaş (*)
Gönül İşleri
Gönül Mezarlığı
Gönül Verme Ölüme
Gönüllere gönülçelen bir sevgili yeter
Gönüllere Güz Çökse Bile
Gördüm
Gören Kâlp Mağazası
Görme Hevesi
Görmüşüz
Görü
Görünmeyen
Görünüm
görünür olma isteği
Görünürde kusuru olmayanlardan korkun
Göz
Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım
Gözdeki
Gözler
Gözlerim Gözlerinde
gözlerim uzak yollarda heves
Gözlerime Yağmur Yağıyor Anne
Gözlerimi kim kapayacak?
Gözlerin
Gözlerin
Gözlerin Gökyüzünde Bir Dolunay
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden
Gözlerinden Kayan Binbir Yıldız Masalları
Gözlerinin mavi limanında
Gözleriniz
Gözlüklü Hamdi’nin Notları
Gözlüklü Şiir
Göztepe Gazeli
Gözümüz yaş döker, kalbimiz hüzün çeker, fakat Ra…
gözünüzü seveyim kapıya dikkat edin
gözyaşından bir döşek
Gözyaşını Gördüm
Gözyaşları da Çiçek Açar
Gözyaşları ve Rüzgâr
Green
gri siyanür
Grili Çocuk II
Grizu
Guido Piva ‘nın ölümü üzerine
Guillermina acaba nerde?
Gurbet
Gurbet Benimle Anılır
Gururla Bakıyorum Dünyaya
Guvercin
Güç Bela Kurulmuş Cümleler
Güdümlü Papatya
Güftesiz Beste
Gül
Gül
Gül Alışverişi
Gül Artık
Gül Hırsızları
Gül II
Gül İçin İlahi
Gül Kokuyorsun
Gül Nar
Gül Olmak Külleşmeye Hazırlıktır
Gül Şiir
Gül Tutan El
Gül ve Kiraz
Gül Yaprağı Gibisin Yastığımda
gül zakkum ya da su boşluğu
Gülce
Gülcemal
Güle Serenatlar Yapmak
Güle Söylenen
Güle Şiirler
güle ve aşka veda
Güler’in Ardından
Gülerken Yüzün
Gülistane’de
Güllere Harcadım Bütün Paramı
güllere yakın durdum
Gülmek
Gülmeleri
Gülü Yaratacağım Senin İçin
Gülücük
Gülümsemene Tezahürat
gülümsemeni eksik etme yeter
Gülün İlkesi
Gülün niçini yoktur, açtığı için açar
Gülün Ömrü
Gülüşün
Gümüş Kuğu
gümüşali
Gün
Gün Ağarırken
Gün Ağarıyor..
Gün Batar Kuşlar Döner
Gün Bitecek
Gün Doğarken
Gün Doğumu Şiiri
Gün Eksilmesin Penceremden
Gün Gelir
gün kavuşsun
Gün Soldu
Gün Sonu Konuşması
Günah
Günah Eskizinde Yaşama Davet
Günahım işret olsun affeden Allah-ı Ekberdir
günahlar da dönüyor tövbe edildikleri yere
günahlarına kefaret
gündelik ayrıntılarda düşünüyorum seni..
Günden Güne Her Güne
Gündüz Ağacı
Gündüz Yarasaları
Gündüzünü Kaybeden Kuş
Güneş Çaldı Kapımı
Güneş Çiçeği
Güneş Delisi
Güneş Doğuyor
Güneş Filizi
Güneş Öğretmen
Güneş Rengi Kadehlerle Sonbaharın Bizi Daldırdığı …
Güneş Saati
Güneş Saati
Güneş Uçurtmamdı Benim
Güneş uykuya yatmış bu akşam bulutlarda
Güneş Yanığı
Güneş Yaprak
Güneş Yıldız
Güneş’e
Güneşe Ait Çocuk
Güneşe Kulum Ben
Güneşi Kötü Evler
Güneşi Sen Çekeceksin Buluttan
Güneşimi Vurdular
Güneşin Altında Mutluluk Var
Güneşin Altında Ölmek
Güneşin ışığı
Güneşin olsun gönlünde
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşin Serinliği Altında Söylenenlerden Berceste-…
Güneşte
Güney Denizleri
Güney Hastalığı
Günler
Günler Bana Bir Hikaye Anlattı
günler ne kadar kısa!
Günler Perişan
Günlerden Sızan
Günlerin Bulanık Sularında
Günlük Hayat
Günlük İşlerdenmiş Gibi Ölüm
Günlük Şiirler
Günlükvari
Günoldu… Yine Bir Şiir
Günün Simyası
Gürültülü Şiir
Güvenli Bölge
Güvensizlik Duygusu
Güvercin
Güvercin Avlayan Martı
Güvercin gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı Blog Arşivi 14000 Sayfalık e-k…
Güvercin Gerdanlığı Blog Arşivim
Güvercin Gerdanlığı Sevgiye ve Sevenlere Dair
Güvercin Gerdanlığı’nın Avlusuna Yuva Yapan Güverc…
Güvercin Güzergâhı
Güvercin Kardeşliği ve Halk Şiirinde Güvercin
Güvercin Telaşı
Güvercinin kaderi gerdanlık olmuştur boynuna
Güvercinin Ruhu
Güvercinler
Güvercinleri Sevindirin
Güvercinli Güvercinli
Güz
Güz
Güz
Güz Bahçesi
Güz Dizeleri
Güz Düşünceleri
Güz Erken Geldi
Güz Fotoğrafları
Güz İkindisi
Güz Klasiği
Güz Mevsimidir Bu
Güz Rüzgârı
Güz rüzgarları esiyor
Güz Şarkısı
Güz Temizliği
Güz Yorumcusu
Güz Yorumu
Güzde
Güzde Unutulmuş
Güzel
Güzel Aşık
Güzel Ayrılık
Güzel Gece
Güzel Irmak
Güzel İkizler
Güzel Suriye sahi sana ne oldu?
Güzel Türkçe Şiiri
Güzel ve Dokunaklı
Güzel, Ne Güzel Olmuşsun
Güzel’e
Güzelleme
Güzelleme
Güzelleme
Güzelleme
Güzellik
Güzellik Geride Kaldı
Güzellik Uykusu
Güzin’in Gençlik Yılları
Güzin’in Sonraki Yılları
Ha yanıp söndü ha yanıp sönmedi bir ateşböceği”
Haberci Bulut (Mega-Duta)
Habersiz
Haçlı Savaşlarında Bir Ahmet
Hadi, Beraber Gidelim
Hadisene
Hâfız-ı Şirâzî’den Gazeller
Hâfız-ı Şirâzi’nin Gazellerinden Seçme Beyitler
Hafif Yaralama
Hafifletmek ister gibi
Hafta sonunu kiminle geçirmek istersiniz?
Haiku
Haiku
Haiku
Haiku
Haiku Düeti
Haiku Gibi
Haikular
Hain
Hak olur pir-i mungan, sohbet-i hemdem de geçer
Haki Zamanlar
Hakir
Hal
Hala Koynumda Resmin
Hâlâ Yaşıyorsun
Haliç
Halk Albümü: Ceyhun Atuf Kansu
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Halkidikya Şarkısı
Hallaca
Ham Ferman
Hamam Sefası
Hamd ü Sena
Hamle Sırası
Han Duvarları
Hancı
Hangi Ateşten
Hangi Burç Nasıl Bir Aşıktır
Hangi El İle?
Hangi Eşikte
Hangi Sözler
Hangi şiir kalpte gizlenir?
Hangi yöne gitmeye karar verirsen ver, hata yaptığ…
Han-ı Yağma
Hanımefendi
Hani
Hani
Hani
Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden
Hapisteki Genç Kadın
Hapisteler Ama
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlüm
Hârâbatı görenler her biri bir haletin söyler
harf sürüleri dağılmadan gel
harfler ve Hölderlin
Harfler ve Kibrit
Harfler Ve Melâl
Harfzeden
Haritası Kayıp
Harnupun Bağrındaki Çivi
Harran
Has Tat
Hasar
Hasret
Hasret
Hasret
Hasret
Hasret Burcu’ndan Hikmet Burcu’na Kırk Uzun Yol
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretli, üzüntülü ve matemli değilim
Hasta Çocukların Duası
Hasta Gül
Hasta Kız
Hasta Yatağında
Hastane Ciddi Bir Yerdir
Hastasınız Siz
Haşr 14
Hat ve Had
Hatıra
Hatıra
Hatıra
hatıra ormanı
Hatırla
Hatırla
Hatırlama
Hatırlat da Haziran’ın sonlarında çocukluğumu yaka…
Hatırlatan
Havada
Havaya Çizilen Dünya
Havva
Hayal
Hayal
Hayal Bana Yakın Yar Bana Uzak
Hayal Bekçisi
Hayâl Günlüğü’nden
Hayal Hanım
Hayal Limanında Demirleyen Yelkeniyle
Hayal meyal
Hayal Şehir
Hayale benziyor şimdi
Hayali Cihan Değer
Hayalifener
Hayalimden Uyandırmasınlar Beni
Hayallerini
Hayat
Hayat
Hayat Bu
Hayat Bu mu
Hayat Burcundan
Hayat Güzel
Hayat hafif ve kısa bir şeydir
hayat hepimizden geniş ölüm her ömürden uzun
Hayat hikayem mi? Tarlaların kıyısındaki gelincikl…
Hayat Kadınının Şarkısı
Hayat üç buçuk ile dört arasındadır
Hayat, Kendi Seçtiğim
Hayat, teselli olmaktır
hayat: çocukluktaki oyunları unutma süreci
Hayata Cevap
Hayatı satın alamazsınız hayat geçip gider
Hayatım Sana Olan Aşkımdan Başka Bir Şey Değil
hayatın bu sarhoş denizinde/ umut gemim karaya otu…
Hayatın Kırıntısı
Hayatın Provası Olmaz
Hayatın Sessizliğinde
Hayatın Üç Mevsimi
Hayatla ölüm arası kaç adım?
Hayatta Ben En Çok Annemi Sevdim
Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim
Hayatta Ben En Çok Kendimi Sevdim
hay’dan gelen hu’ya gider”
Haydarpaşa
Haydi Abbas
Hayedeh, Feryat
Hayır Aşk Ölmez
Hayır ben gerekçe üretirim yaa gerekçe problem değ…
Hayır böyle tutkuyla sevdiğim sen değilsin
Hayır duası
Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır, Sanma Ki Acınmaya Değer Biriyim Ben
Hayırsız Ada
Hayy, Dar!
Hayyam’dan Dörtlükler
Hayyam’ın Sabahı
Hazan Bahçeleri
Hazan Gazeli
Hazan Şöleni
Hazır Kasabaya İnmişken Bir de Resim Çektirelim De…
Hazin Kurallar
Hazin Yalnızlık
He Shot Me Down Bang Bang
Hece Ve Ölüm
Heinrich Von Kleist
Helallik Şiiri
Hele Bir Başlasın
Helena
Helene İçin Sonnet
Helen’e Yeni Sone
Hem Sıkıntı, Hem Hüzün
Hem Yaralı Hem Yakını Bir Yaralının
Hemingway’ın Bir Hikayesinden Çağrışımlarla
Hemşirem İçin
Henüz
Hep Aşk
Hep boşa, boşluğa çektim kürekleri
Hep ‘Gelirim’ der
Hep sarhoş olmalı
Hep sevecek mi beni?
Hepsi Aynı
hepsi bu
Hepsi Bu
Hepsi O Kadar
Hepsi parayı alıyor, gerisine karışmıyor.
Her Akşam ki Yolumda
Her aşk ilk aşktır
Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin
her aşkın ardından ağlanır
Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor
Her Gidenden Bir Gülümseme Kalır
Her Gün
Her Gün Şarkı Söylemek
Her Harf Bir Melek
Her İki Adımda Bir Uygunsuzluğunu (Yalnızlığını) A…
Her insanda bir iskele bulur yanaşır acı
Her Kadın Kendi Ağacını Tanır
Her ölüm bize kendi ölümümüzü hatırlatır
Her sabah ezanında duamdı Tanrı’ya/ onu içimden sö…
Her Sevda…
Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz….
Her Şey Bildiğin Gibi
her şey dökülürken
Her Şey Ne Kadar Yakın Ve Nasıl Uzak Şimdi
Her Şey Şiirdir
Her Şey Tamam Bir Şey Eksik
Her Şey Yerli Yerinde
her şeye tıpatıp uyan ve her şeyi çoktan bilenleri…
Her şeye, herkese sadece katlanıyordum
Her Şeyi Bırakabilirdim
Her şeyi bırakır, başımı alıp giderim!
Her Şeyi Birden İstemek
Her Şiirin Uyaksızı
Her Taş Bir Kelime
Her Yeni Yaş İçindir
Her Yerdesin Nerdesin
Her Zaman Böyle Olmayabilir (it may not always be …
Herat ta Mutluluk
Hergele Şiirler
Hergele Şiirler
Herhangibirine Çağrı
Herkes Biliyor
Herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sa…
Herkes Dışarı
Herkes Gibisin
Herkes Gider
Herkes gitti, kimse dönmedi
Herkes kaderine boyun eğmeli
Herkes ve Birkaç Kişi
Herkes ve Herşey İçin
Herkese Benden
Herkese Günaydın
Herkesin Acıları Var
Herkesin İki Meleği Vardır…
Herkimsen şimdi ellerinde tutuyorsun beni
Herşey Ayartabilir Beni
Herşey Ölür
Herşey Yerli Yerinde
Herşey: Oda Kırbaç Ayna’dan
Hesaplanmadan Öldü
Heves
Hey
Hey Joe!
Heybeme Doldurduğum Mısralar I
Heybeme Doldurduğum Şiirler II
Heyecan ve Fırtına
Heykel
Heykel
Hezarfen (bin sanat sahibi) Hattat Üsküdarlı Necme…
Hıçkırıklar
Hırka Küs
Hırsız
Hız
Hızırla Kırk Saat
Hızırla Kırk Saat
Hızla Gelişecek Kalbimiz
Hicab u uzlet ü halvetle ol mestûr olan gönlüm
Hicret
Hicret
Hiç
Hiç
Hiç
Hiç Acımadı ki…
Hiç bir şey olmamış gibi
Hiç Bir Yere Doğru
Hiç Gitmediğim Bir Yerde
Hiç Kimse Beni Beklemiyor
Hiç Kimse Bilemez Beni
Hiç Kimseye Söylemedim
Hiç konuşmasa da olur
Hiç Nazma Çalışmamak Gerekmiş
Hiç Sevmedim (Neslihan)
Hiç Unutmadığım
Hiçbir merhamet gösterisi insanın içindeki acıyı h…
Hiçbir Pul Hiçbir Zarfa Yakışmıyor
Hiçbir Şey Olmuyor İki Kez
Hiçliğin Tadı
Hiçliğin Tadı
Hiçliğin Türküsü
Hiçsizliğe
Hidrofobi
Hikaye
Hikâye, anlatılandan ibaret değil
Hilminin Çocukluğu
Hint Edebiyatından Dizeler
Hirodiasın Açılışı
Hislerin Açıklanması
Hissen Yok Bu Akşamda Senin
Hissettiklerimi Söyleyerek
Hissi Kablel Vuku
Hişt, Hişt!..
Hoh’ladığım camda
Hoş Eser-Sin Ömrüme…
Hoşça bak zâtına
Hoşça Kal
Hoşçakal
Hoşçakal aşk mektubu, hoşçakal
Hoşçakal Vapur
Hoşçakal…
Hoşgeldin
Hoşgeldin / Erkekler sessiz Ölür!
Hovhannes Tumanyan
Hozan Dino- Oy Yare
Hummayi Aşk
Hurûfî
Hurûfî Melâl
huş ağacı hakkında bilgi topluyorum VIII
Huzur
Huzur
Huzur
Huzur
Huzur-ı Hilkatte
Huzursuz Ruhlar
Huzursuz Şiir..
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluk
Huzurunda Biraz Yenileceğim
Hüküm senindir.”
Hükümdar
Hülasa
Hür Kuşlar Tufanı
Hüsn ü Aşk 1-100 Bölüm
Hüsn ü Aşk, 151-208 Bölüm
Hüsran Sokağı
Hüsrev Hatemi Şiirleri Bercestem
Hüzn_ü Aşk
Hüznün Anlayışı
Hüznün Kuşları
Hüzün
hüzün
Hüzün Adres Değiştirir Zamanla
Hüzün Çocuklar İçin Arada Bir Yaşlılar İçin Sürekl…
Hüzün Denizi
Hüzün Eşliğinde Akşam Şiirleri
Hüzün Geldi
Hüzün Jpg.
Hüzün Mevsimi
Hüzün Şiiri
Hüzün Şiirleri
Hüzün Uçurumları
Hüzün ve Serseri
Hüzünce
Hüzünler Nehri (Nehru’l Ahzân)
Hüzünler Perim
Hüzünlerimin Defterinden Bir Yaprak
Hüzünlü Gezinti Güvertesi
Hüzünlü Gurbet
Hüzünlü Madrigal
hüzünlü piç
Hüzzam
HZ. ALİ KISA SÖZLERİ, HİKMET VE VECİZELERİ
Hz. Ali’ye Mektup
Hz. Ali’nin Oğluna Nasihatleri
I Can’t Seem To Make You Mine – The Clientele
I Wanna Hold Your Hands
Içime Doğan Işık
Ihlamurlar
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Ihlamuru Beklerken
III. Yanık Gül
IL CUORE
Irak Akşamlarda
Irmağa Dökülürken…
Irmağa Kapılmış Ferman
Irmağın Kıyısında Hasbihal
Irmak Su Ateş
Irmak Türküsü
Irmak-Boyu Tacirinin Karısı: Bir Mektup
Iskaladıklarımın Toplamı
Islak Bez
ıslak bir caddeye balıklama dalmak niyetindeyim
Islak Çeltiklere
Islak Öykü
Islak Yaprak
Islık ve Uçurum
Issız bir adaya düşseydiniz… Düşemezdiniz. Dünya…
Istifa(de)
Işığı Kesen Duvarlar
Işığım Söndü
Işığın Halleri
Işığın Örümcek Ağı
Işık Heceleri
Işık, Değişmiş
It’s Not Goodbye- Bu bir veda değil
İadesiz Taahhütsüz
İbn el-Arabi
İBN KUTEYBE’YE GÖRE ŞİİRDE YETENEK SORUNU
İbni Hazm ve Zahiri Mezhebi
İbrahim
İbrahim abim Ayşe ablam
İbrahim’in Kuşları
İbrahimin Yıldızları Yakaladığı Gece
İç Nefes
İç savaş, sabah selamlaştığın adamın akşam evine g…
İç Sıkıntısı
İç Zehiri Gir Koynuma Gökyüzü Tanrıçası
İçe Kapanış
İçelim
İçerde
İçerde
İçerde
İçerikler 2
İçerlek
İçgörü
İçimde ne var biliyor musun?
İçimde Sen
İçimde seni saklamaktan öyle yoruldum
İçimdeki Dansına Ara Verdi İspanya
içimdeki müzik
İçimden
içimden kuşlar göçüyor
İÇİMDEN ŞU ZALİM ŞÜPHEYİ KALDIR/YA SEN GEL YA BENİ…
İçime Damlayanlar
İçime oturan
İçimi Basan Efkar
İçimizdeki Şeytan
İçinden doğru sevdim seni
İçinden mi?
İçinden tren geçen şiirler
İçinden Vapur Geçen Şiirler
İçini İçime Döken Dil
İçkin
İçli Görüşme
İçuzak
İdam
İdiller Gazeli
İğde ağaçları ve gerçek
İğde Kokusu
İğneleme
İhanetin Uğultusu
İhtiyaç
İhtiyar Aşık
İhtiyar Maria
İhtiyarlar Balladı
İhvaniye
İihami Çiçek
iki ateş arası
İki Buçuk
İki Cihanda da Yitiriyor Aşkını
İki çay söylemiştim hani
İki Damla Gözyaşı
İki dosttan
İki Düş Arasında Beklenti
İki farklı GÜLE GÜLE hikayesi..
İki Gövde
İki Gözyaşı
iki gündür dolanıyorum sokakları kurumuş yapraklar…
İki Kadın İki Erkek
İki Kalp
iki kere gelmiş geçmiş ola
İKİ KERE GELMİŞ GEÇMİŞ OLA
iki kişilik ada çarpıntısı
iki kişilik ada sessizliği
İki Kişilik İlişki Yoktur
İki Mehtap Arasında
İki Olmak
İki Pencere
İki Sünnet Üç Farz
İki Şey
İki Şey, Pas ve Gam
iki yasemin tarlası
İki Yıl Sonra
İkilem
İkilem
İkinci Cemre
İkinci Ev
İkinci Kişi
İkinci Tesadüf
İkinci Yada
İkincinin Gecesi
İkinciteşrin
İkindi Güneşi
İkindiüstü Üsküdar
İkinin Şiiri
İkiz Sızı
iklim
İktidara muhalefet eden gelenek de en az onlar kad…
İlahi Komedya
İle / İlişki Defteri
İlel ‘ebed
İleride Bir Gün
İletişim
ilgisiz meşe
ilham yiter ve solar gül
İlhami Çiçek
İlhan Berk ve İklimler
İlik
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir
İlinti
İlişmek
İlk Aşk
İlk Aşk’la ‘Son Şans’ arasındaki rüya, gençlik ve …
İlk Buluşmalar
İlk Buz
İlk Cinayet
İlk defa sever gibi bir başka sevmeyi
İlk Düğme
İlk Gözyaşları
İlk Günün Ardından
İlk İntiba
İlk Kan
İlk Kar
ilk mektup
İlk Oruç
İlk önce harfleri kaybetti
İlk Söz
İlk Söz
İlk Unutkanlık
İlk Vasiyet
İlkbahar
İlkbahar Gecesi
İlkyardım Bilgisi
İlkyaz
İlkyaz Haikuları
İlkyaz Şikayetçileri 1
İlle düşünce
İmam Şafiî Şiirleri ya da Kitabın kitapçı rafındak…
İmge
İmge Dedim Adına
İmkânsız
İmkânsız Tesadüfler
İmlasız
İmroz’da Alageyik Çığlığı
İmru’l Kays
İnadına Başıboş Aşk
İnadına Şiir
İnandım Öleceğime
İnanma
İnanmak İstemiyorlar Bana
İnce Aşk Devleti
İnce Elek
İnce L, Lalena
İncelik
İncelikle Sevdiler Birbirlerini Uzun Zaman
İnci
İnci Dakikaları
İncinme İncitenden
İncitme
İnficar
İnfilak
‘inna lillahi ve inna ileyhi raciun’
İnsaf Kelimeleri
İnsan (1916)
insan dokunduğu ölüleri hiç unutmuyor
İnsan en az üç kişidir
İnsan En İyi
İnsan Kendisinin Rüyasıdır
İnsan Kısadır Oğlum
İnsan Nasıl Değişiyor
İnsan Sevdiğini Görmeyince
İnsan Telefon Defterini Temize Çekerken Bazı İsiml…
İnsan temelde özgürdür.
İnsan Tutkusudur
İnsan Üstüne Sorular-Yanıtlar
İnsan Ve Deniz
insan yalnız annesini sever
insan yürüdüğü yola benziyor
İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir
insan, kendi sesini, dâima, başkalarından önce işi…
İnsan, sakladıklarıyla insandır
İnsan, Tanrı’nın nimetlerini yiyip, Şeytan’ın sözü…
İnsana Giden Yollar
İnsanda Zehirler Kendini Akrep Gibi
İnsandan Bir Uçurum
İnsanın başına gelebilecek en kötü şey
İnsanın Bir Eşi Olmalı
İnsanın dönüp döneceği yerdir Çocukluğu
İnsanın Gurbetleri içinde
İnsanın Mülkü Yarasındadır
İnsanın Trajedisi Birinci Sahne
İnsanın Yedi Çağı
insanın yüreği yorulacağına bileği yorulsun, bilek…
İnsanlar
İnsanlar
İnsanlar
İnsanlar Arasında
insanlar gider şarkıları kalır
İnsanlar II
İnsanlar niçin o kadar uzun yaşamak ister ki; anla…
İnsanlar sana fetva verse de sen yine kendi kalbin…
İnsanlar ve Ay
İnsanlara gelince; artık hayatta olmayan ölümsüzle…
İnsanlarda şehvet, hırs, benlik, kibir, garez, gaz…
İnsanlardan Öte
İnsanların ölüm döşeğindeyken anlattığı 5 pişmanlı…
İnsanların Yakınlığında Gizemli Bir Çizgi Var
İnsanlığın köprüden atlayışı
İnsanlığın ortak budalalığı olan milliyetçilik, si…
İnsanlık Eğrisi
İnsanlıktan kaçmayan imam!
İnsanoğlu şahsiyetinin ve talihinin yarıda kalması…
insansız hava aracı
İnşirah
İntiha
İntihar
İntihar
İntihâr
İntihar Bir Yaşam Biçimidir Sevgilim
İntiharım Tartışılırken Hariçten Okuduğum Savunmam…
İntizar
İp
İpek
İpine Küsen Mandal
İpte Unutulmuş Gömlek
İrisin Ölümü
İsimsiz
İslam dünyasının bugünkü görüntüsü Batı’nın Ortaça…
İslâm Düşüncesinde Hüzün Kavramı
İsmene
İsmene
İsmet Özel – Şiir Okuma Kılavuzu
İspanyol Dansözü
İspanyol Ölüsü
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul ‘da Olmak isterdim
İstanbul Ağrısı
İstanbul Bana Bir Şiir Söyle
İstanbul Bildiğin Gibi
İstanbul böyledir
İstanbul Destanı
İstanbul Düşman İstilası Altında İken Çamlıca’da
İstanbul Gazeli
İstanbul Geceleri
İstanbul Gibi
İstanbul Halkının Ölüm Karşısındaki Duyguları
İstanbul Işık Işık
İstanbul Kışa Hazırlanıyor
İstanbul Mektubu
İstanbul Sabahı
İstanbul Seviş Benimle
İstanbul Şehremini Cemil Paşa’ya
İstanbul Şehrine
İstanbul Şiirleri Bercestem
İstanbul Şiirleri Bercestem
İstanbul Türküsü
İstanbul Ufuktaydı
İstanbul Unutkan Yosma
İstanbul Vakti
İstanbul’u seyrediyorum sarhoş kulaklarla
İstanbul’a Kar Yağıyordu
İstanbul’daki
İstanbul’dan
İstanbul’u Benim İçin Öp Anne!
İstanbul’u Dinliyorum
İstanbul’un Fethini Gören İstanbul
İstanbul’un Gözleri
İstanbul’un Hazan Gazeli
İstasyon
İsteksiz
İstersen
İstersen
İstersen Al Götür Beni
İstida
İstinye
İstiridye ve İnci
İsviçre Kuşları
İsyan
İsyanlı Sükut
İş Olsun Diye
İşaret Çocukları
İşitme engelli bir bebeğin anne-babasını duyduğu i…
İşte ben, Seni en çok o zaman..
İşte Bunlar Aşktır
İşte Gidiyorum
İşte Otuz Yıldır
İşte ölüm güvercini yaklaşıverdi
İşte vedalaşmışız
İşten Değil Aşk
İt Dalaşı
İtalyanca Konuşsaydım Sever miydin Beni..
İthaf
İthaf
ithaka
itiraf
İtiraf
İtiraf
İtiraf
İtiraf
İtiraf
İtiraf Ve Gizem
İtki
İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar
İy yârenler yâr yolına nem kaldı ki yanmamışam
İyi geceler
İyi Günler İlerde Anneanne
iyi şiir
İyi şiir yazmakla şair olunmaz… Siktir Git
İyi Tarafım
İyileşebilecek Yaralar İçin
İyileşme
İzdiham
izin verin de
İzler
İzlerin Büyüsü
izmir..sen benim erkeğim gibisin
İzmir’de “meçhul” mülteciler mezarlığı
J. Alfred Prufrock’un Aşk Şarkısı
James Blunt – Goodbye My Lover
Jane için
Janya
Japon
Jazz Dinlerken Ben Daha Çok Seviyorum Seni
Jelardis
Jestlerin Ölümü
John Ashbery’ye
Jose
jospi
just you”-
Jübile
Kaab İle Hırka
Kabaran Bir Dalga Gördüğünde Sen
Kâbe İlk Ne Zaman Yapıldı, Nasıl Yapıldı? Kâbe’nin…
Kablo
Kabuk
Kabuk Adam
Kabuktan
Kabul
Kabül
Kaç Dilde Şiir Yazdım Seni Yazamadım
Kaç Kere
Kaç Kişiydik
Kaç, Kurtul Benden
Kaçak Yaşama Vergisi
Kaçak Yaşamak
Kaçak Yolcu
Kaçar Gibi Bir Çocuktan
Kaçırılan Fırsatlar
Kaçış
Kaçış
Kaçış
Kaçış Gazeli
Kaçmak İsterken Vuruldu
Kadeh
Kader Hep Erken Zaman Hep Geç
Kader Yolları
Kadere Sitem
Kadere yenik düşen zaaflar
Kaderim
Kadın
Kadın
Kadın
Kadın
Kadın – Doğum – Kadın ve Çocuk
Kadın Bacakları
Kadın Bedeni
Kadın Erkeğin Geleceğidir
Kadın Göğsü
Kadın Makamı – Poetika Sayfalarından
Kadın Nedir, Çiçek Nedir?
Kadın Ve Giz
Kadın ve Nehir
Kadınım
Kadının Işığı
Kadınıyla son kez sevişerek onu terketti
Kadınlar
Kadınlar
Kadınlar Çıkmazı
Kadınlar da Islık Çalar
Kadınlar Sonbahar
Kadınlar…Kadınlar…Kadınlar​.
Kadınlara Dair
Kadınlara Masallar
kadınların en güzeli
Kadırga
Kafes
Kafes
Kafes ve Kış
Kafesin Dondurucu Soğuğu
Kâfir ağlar bizim ahvâl-i perîşânımıza
Kafiyenin Efendisi
kağıt (hamur) anneyse kalem de babadır
Kağıt Gemi
Kağıt Gemi
Kağıt Gemi
Kahır Kılıncı
Kâhir Ekseriyet
Kahpe felek sana n’ettim
kahvaltıdaki risk
Kahverengi
Kahverengi Peni
Kaktüs
Kaktüs and Teksas
Kaktüs Kadın
Kâküllerine ol mehin, ey şâne dokunma
Kal
Kal İstersen
Kal ve Unut
Kalabalık
Kalabalık bu aralar gönül ülkem
Kalabileceği, gizli bir yeri olmalı
Kalan Çocuklar
Kalan Günlerden Sonralar
Kalanlar
Kalanlar..
Kalanlara Selam Olsun
Kalbi eski düzenine dönememişti
Kalbî Hüseynî
kalbim
Kalbim Gerçekten Kırık
KALBİM GÜZEL EVİM
Kalbim İçin Harita
Kalbim kalbinde misafir kalsın bu gece
Kalbim Katlanma Bu Dünyaya
Kalbim Sağ Yanımda
Kalbim Ters Bir Aleve Benzer
Kalbim Unut Bu Şiiri
Kalbim Unutacağız Onu
Kalbim Uzun Menzilim Benim
Kalbim, Kovulmuşlar Bahçesi
Kalbim, Sorarım Sana
Kalbime sığmaz oldun
Kalbimin Çıkmaz Sokağı
Kalbimin Derinlerinden
Kalbimin En Doğusunda
Kalbimin Kalbisin Sen
Kalbimin yetim kayığı
Kalbin Emirleri
Kalbin Kararı
Kalbindir
Kalbine Gel!
Kalbine iyi bak sevgili sufi
Kalbini ferah tut
kalbinin zekâtı da unutmaktır
kalbiyle söyleşen
Kaldırım Çiçeği
Kaldırım Mühendisi
Kaleler
Kalıbını Secdeye, Kalbini Kıbleye Bırak
Kalıt
Kalk Düğüne Gidelim (*)
Kalk Gidelim
Kalkışma
Kalp düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi.
Kalp Kalesi
Kalp Kalesinde Kilitli Bir Aşk
Kalp Kapakçıkları
Kalp Yapraklı Çalı
Kalp Zamanı
Kalp, çölde rüzgarın içini dışına dışını içine çev…
Kalpler Daralıyor İnsanlar Büyüdükçe
Kameriyeli Mezar
Kamış
kan
Kan
Kan ağlasın bu dide-i dür-bârım ağlasın
Kan Atlası
Kan Kalesi
Kan Kalesi
kan reçetesi
Kan Taneleri
Kan Uyku
Kanama
Kanama
Kanamalı Gazel
kanat çırpı(nı)şlarıdır ; adı AŞK…
Kanat Terzisi
Kandırmak İstemem Kendi Kendimi
Kanıyorsan
Kaniçiciler Taşlaşabilir mi?
Kanla Kirlenmiş Evrak
Kanlı masal
kanlı zambak
Kanto’lar
Kapalı Mekân
Kapat Kapıları Gece Girmesin
Kapı Ağzı
Kapı Eşiği
Kapılar Açık Kalsın
Kapımızın Önünde Bir Salkım Söğüt
Kapına Geliyorum Bugün
Kaptan
Kar
Kar
Kar
Kar
Kar Altında Hüzün Denemesi
Kar Kasidesi
kar kesti yolu
Kar Mûsıkîleri
Kar Sesi
Kar Taneleri
Kar Ve Ben
Kar Yağarken Pencere
Kar Yağdığı Günler
Kar Yağışı
Kar Yağıyor
Kar Yağıyor
Kar Yağıyordu Karanlığa
Kara
Kara Adam
Kara deliklerin çarpışmasından sana ne?
kara gözlerin
Kara lâle
Kara sessiz gemiler geçiyor geceden
Kara Sevda
Kara Sevda
Kara Şarkı
Kara Yılan
Karabağ Şikestesi
Karabasan
Karabatak
Karabatak
Karadut” şiirinin hikayesi
Karagün Dostu
Karakamu
Karakavak (1)
Karakavak (2)
Karakavak (3)
Karakavak (4)
Karalamalar
Karamela
Karanfil Karinesi
Karanfil Sokağı
Karanfilin Üç Rengine
Karanlık
Karanlık Adam
Karanlık Duvarlar
Karanlık Güvercinler Kasidesi
Karanlıkta Geçen Gemiler
Karar ve özgürlük…
Karasevda
Karasevda
Karda
Karda Işıltılar
Karda İzler
KARDAN ADAM VE KARLAR ERİDİĞİNDE DONMUŞ BULUNACAK …
Kardeşim
Kardeşlik
Karıma
Karıma
Karıma Altıncı Evlilik Yıldönümü Armağanı
Karıma Mektup
Karımın İstanbul’dan Yazdığı Mektup
Karınca Kumu
Karıncaların Dili
Karısı için bir şiir yazdı ozan
Karin Karakaşlı
Karina
Karla Gelen
Karmakarışık
Karmakarışık
Karne
Kars 1946
Karşı Bahar
Karşı Pencere
karşılaşalım derim yeni baştan: kimseyi almadan ar…
Karşılaşırsak Yıllar Sonra
Karşılaşma
Karşılığını Bulamamış Sorular İçin
karşılıklı istismar
Karşın
Karşındakinin adam olup olmadığını, aşıkken değil …
Kartacalı Yıkıntı
Kasabalarda uluslararası ilişkiler olur mu?
Kasım Ziyareti
kasîde der tevhîd-i hazret-i bâri
Kaside Der Vasf-ı Der İstanbul
Kasîde-i Bürde
Kassandra
Katil Bulunana Dek Her Ceset Masumdur
Katran
Kav
Kav
kavak ile söylediğimdir
Kavalım
Kavminden ayrıldığı için kalbinde onun kederler va…
kavşak
Kavşak
Kavun Kabuğunda da Yeşerir Tohum
Kavuşma Bitti
Kavuşmalarımız ağır aksak, ayrılıklarımız koşar ad…
Kayayı Delen İncir
kaybedenler kraliçesi -1/3-
Kaybedenler Kulübü & Ne Yapar Şimdi
Kaybolmuş Bir Çocuğum Ben Adresim de Yok
Kaygısızca Uykuya Dalıyoruz Aşkın Kollarında
Kayıp Çocuk
Kayıp ilânı vermek istiyorum evlâdım!
Kayısı bahçelerine gökdelen diken uzaylılar var ar…
Kayser Eminpur
Kaza Süsü
kazadan beladan sakınır gibi
Kazâ-yı mübremi tedbîr ile tağyîr mümkün mü?
Kazım Koyuncu Umay Umay Ropörtaj
Keçiyi Yardan
keder atlası
Keder Denizi
Keder Gibi Ödünç
Keder gibi ödünç
Keder Sana Yakışmıyor
Kederli Bir Öykü
Kedi Ağlaması
Kedilerin Alışkanlıkları
kefâret
Kekeme
Kelebeğin Ateşe Yolculuğu: Klasik Fars ve Türk Ede…
Kelebek
Kelebek
Kelebek Etkisi
Kelebek Kanadında Aşk
Kelebek’in kanatlarında yanan tütsü
Kelimeler Maskelerini Çıkarırken
Kelimeler… Kelimeler…
Kelimelerden Sandallar
Kemanın Dört Teli
Kendi feryadımdır ancak ses veren feryadıma
Kendi Kalbinin Tanrısı
Kendi Kendine
Kendi ölümüne beni hayattayken hazırlamaya çalıştı…
Kendiliğinden Kırıldı Kalemim
Kendimce
Kendime Gecikmiş Öğütler
Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Benim İçin Bir Gül Ver
Kendine Gaddar
Kendine Sürgün Kadın
Kendine Veda
Kendine yetişemeyenin sayıklamaları
Kendine Yolcu
Kendini Aramak
Kendini Dünyadan Alacaklı Hissetmek
Kent
Kent Kırıkları
kerrat cetveli
Kervan
Kesik Esintiler
Kesiksiz Övgü
Kesme nevanı içine salsalar da keder
Kesmedim ümmîd vaslından, kesildi her emel / Havf-…
Kestim Kara Saçlarımı
Keşke
Keşke
Keşke dikenler anlayabilse
Keşke diyorum; Gitmeseydiniz..
Keşke rüya olsa”
Keşke sarı bir kuğu olsam da yurduma geri uçabilse…
KEŞKE,
Kılıcım, Çekicim, İnce Gül Dalım
Kılıç Artığı Poe-tik-ler
Kır Çiçekleri
Kırgın Arkana Bakma
Kırgınlığım Bir Bayrak
Kırgınlık Şiiri
Kırık Anafor
Kırık Ayn’a
Kırık Bir Kemansa Yaşadığımız Hayat
Kırık Değirmen
Kırık Kalpler
Kırık Kalpler
Kırık Kibrit
kırık laleler kırık vazolarda çok yaşamaz
Kırık Mozaik
Kırık Vazo
Kırılan Ümit
Kırıldığı Yerden Sız(l)ar İnsan
Kırılgan
Kırılgan
kırılma noktası
Kırılmış İşte
Kırın Tepesindeki Ağaca Övgü
Kırk Yaşın Eşiğinde Bir Şiir
Kırk Yerinden Kırık Şiir
Kırk yılda bir
kırkbinçiçek
Kırkı Çıkmamış Sevdamıza Şiir
Kırkikindi Yağmurları
Kırkikindiler
Kırlangıç
Kırlangıç Yuvası
Kırlangıçlar
Kırlangıçlar
Kırlara Veda
Kırlarda çiçekler bensiz açacak
Kırlardan Geliyorlar
Kırlaştı Saçlarım
Kırmızı
Kırmızı Bahçe
Kırmızı Ferman
Kırmızı kurdele sevinci
Kısa Anlar İçin Uzak Şarkılar
Kısa bir andı
Kısa Bir Not: Konakta Son Gün ve..
Kısa Ferman
kısa kesikler
KISA ŞİİR / bir
Kıskançlık
Kış
Kış Bahçesi
Kış Bitti
Kış Buluşması
Kış Dayandı Kapıya, Kapının Kanadı Aralık
Kış Gecesi
Kış Güneşi
kış günlüğü
Kış Medıtatıonları
Kış Şiiri
Kışa Giderken
Kışbahar Hüzün
Kışın Bana Yaptıkları…
Kışın ilk yağmuru
Kışın Vakti Dar Olur
kışındır
Kışlanın Dışında
Kıştan Kalan Soğukluk
Kıtalar
Kıtlama
Kıyamet
Kıyamet
Kıyam’et
Kıyamet Taburu
Kıyıda
Kıyıdaki Elma’ya Bir Ses
Kıyıdaki Ev
Kıyıdaki Tekne
Kıyısız Bir Deniz
Kıyısızım
Kız Kardeşim İçin
Kız Kardeşimin Türküsü
Kız Kurusu
Kızaran nara benzersin, dalın tepesinde
Kızarır bozarır hanımlar, inanırız onlara biz de,
Kızgın Kedim
Kızıl Reisi Nasıl Kaçırdık
Kızım
Kızım (Julia) İçin Kelimeler
Kızım Bekliyor Kapıda
Kızım bugün seni bu yuvadan okuluna yollarken seni…
Kızım Dans Ediyor
Kızıma Mektup
Kızkulesi
Kibrit çakıyorsun karanlıkta
Kim Bilir
Kim Bilir
Kim biriktirdi
Kim Bu Çocuk?
Kim Çalışır Toprakta Daha Çok
Kim Gölgesinden Kaçabilir ki?
Kim İzin Verecek Rüzgara
Kim Olduğumu Henüz Bilmiyorsun
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
Kim Şairdir
Kim tartabilir çektiklerimizi
Kimbilir Kaç Kişi Sevdi Seni
Kime gönül verir isem benim ile yâr olmadı
Kimi, Nereye Götürür Şiir?
Kimin Var ki
kim-lik
Kimlik Belgemi Kaybettim
Kimse anlamasın
Kimse Hatırlamıyor
Kimse Soğutamaz Beni
kimseler, arkadaşlar, herkesler
Kimsesiz Akşam
Kimsesizlik
Kimseye Bir Şey Söyleme
Kimseyi değiştiremezsin hayatta
Kimyevi Ayrılıklar
kin’ den sorumlu değilim
Kindar sabahı
Kiracıyım Bir Acıya
Kiraz Bahçesi
Kiraz çiçeği gibi kızarırım hemen
Kiraz çiçekleri
Kiraz Çiçekleri
kiraz çiçekleri
Kiraz Çiçekleri
Kiraz Dalı
Kiraz Devşirmeye Gitmiştin Hani
Kirazlar
Kirazların tadından vaz mı geçmek istiyorsunuz?
Kirlenmiş Kâğıtlar
Kişi sevdiğini hep sonradan mı anlar?
Kişi Yurdundan Uzak Kaldığında
Kişisel Bir Sorun
Kitabe-i Sengi Mezar
Kitabevinde 1 liraya satmaya çalıştığımız kitaptan…
‘Kitabevinin Camlarını 10 TL’ye Silebilir miyim?’
Kitâbı bırak, okumaya bak!
Kitap hırsızlığının kısa tarihi
Kitap okumamak hiç kimseyi câhil bırakmaz
kitap satın almak kitapçılarla yazarların karınlar…
Kitap Sevmeyen Yayıncı
Kitap, Kurşun, Çığlık
KİTAP, MENEKŞE, TIRNAK
Kitapçılar biner biner kapanıyor 
Kitapçılık bir nevi şövalyelik
Kitaplar Arasında Çiçekler
Kitaplar Kitabı’ndan
Kitlelerin Dehası
Koca adam
Koca Mustafapaşa Koca Mustâpaşa!
Kocaman Bir Çocuğu Öpüyorsun
Kocaman Bolu
kokla şair
Koku Ve Ses
Kokuların Anası
Kokuna Özlem
Kokusu Düş Kırığı
Kolay Değildi
Kolları Bağlı Odysseus – Melih Cevdet Anday
Koma Azad – Muhtace Te Me
Kommageneli Ozan Iason Kleander’in Üzüntüsü
Komşular
konu bu değil
Konuğum Ol
Konuş
Konuş benimle ne olur
Konuş Çocuğum
Konuş(ma)…
Konuşmalar
Konuşmanın imkânsızlığı üstüne bir diyalog
Konuşsam Sessizlik Sussam Ayrılık
Konyak, Kitap ve Kahve
Kopan İp
Kopuşma
Kor Düşseydi
Korkak kadınlar şiiri
Korkarım çabucak ele verecek
korkmayın unutuluyor
Korku
Korku
Korku Çiçekleri
Korkunç Güzel
Korkunç Korkular Yaşıyorum
Korkuyor
Korkuyu Beklerken
Koro Her Zaman Haklıdır
Korolar
Korse
Koru Kendini
Koruganlar
Koşma
Koşmalar
Kova burcu insanları
Kovulduğum Bütün Kapılara
Köle olmayı reddedenlerin hepsi, baş kaldırsın
Kömür
Köpeğini insanlardan daha çok seven Filozof: Schop…
Köprü
Köprüde Sabah
Köprünün Çocukları
Köprünün Geceleri
Köpük
Köpük
Kör
Kördüğüm
Körebe
Körün Parmak Uçları
Köşe
Köşe Şairi
köşe taşı
kötü şiir
Kötü Zamanlardan bir Aşk Şarkısı
Kötüler Hep Kazanır
Kötüleşen Durum
Kötülükte bulundun mu kork
Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz?
Köyünü Bırakanın Ağıdı
Köz Taşırız Cehenneme
Kristal Denizaltı
Kriz Zamanında Naat
Kûfe’de Bir Hüseynî Akşam
Kuğu Ezgisi
Kuğular
Kuğular mı Salmamıştı…
Kuğunun Ölümü
Kuğunun Şik’ayeti
Kum
Kum
Kum
Kum ile Su
Kum Saati
Kum ve Köpük
Kumral Bukleli Kadın
Kumsalda İki Çocuk
Kunâla
Kundak
Kuran’a Öykünmeler
Kurander
Kurban
Kurban: Sınıra yakın durmak
Kurbanda Asıl Gaye Allah’a Yakınlaşmaktır
Kurbati
Kurdela
Kurma Bebek
Kurşun
Kurşun Gazeli
kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak
Kurşuna Dizilme
kurtalan treni’ne gazel
Kurtulamayan
Kurtuluş Bir Semt Adıdır
Kuru Ayaza Bıraktın Beni
Kuru İskele
kurumuş ve ağacından ayrılmış bir yaprak gibi
Kuş
Kuş Bakışı
Kuş Burnu
Kuş Koysunlar Yoluna
Kuş Mitingi
Kuş Ölümleri
Kuş ölür, sen uçuşu hatırla
Kuş Rab Hayat
kuş sadece bir kuştu
Kuş sesi ürkek
Kuş Yuvalarını Kuyu Ağızlarını
Kuşbakışı
Kuşkonmaz
Kuşlar
Kuşlar Sanatı
Kuşlarda Ölür
Kuşları Siktir Et
Kuşlarım Üşüyor
Kuşlu Gazel
Kuşun Ölümü
Kutsal Kalabalık
Kutub-u Şikeste
Kuytuda
Kuyu
Kuyu
Kuzeydeki Pencere
Kuzeyden
Kuzgun
Kuzguncuk Oteli
Kuzuları ve oğlakları kucağına alarak öptü. Ahırda…
Küçük
Küçük Acılar
küçük dere
Küçük Haberciler
Küçük İskender
Küçük Kızım Su ya
Küçük Naat
Küçük Ölüm
Küçükhanım
Küçükken babam bana masallar anlatırdı. Birgün ban…
Küçük-Öpücük
Küfran
Küfrüm Edebimi Aştı Bu Gece
Kül
Kül Altındaki Kor
Kül Rengi
Kül ve Veda
Külbe-i Ahzân Şiirleri Bercestem
Külçe
Külfet
Küllendi Sana Olan Aşkım
Küllenen
Küller
Kültür, “şuracıkta kotarılan” bir sistem olabilir …
kün
Kün
Kün
Küpe Çiçeği
Küpe Destanı
Kürk Mantolu Madonna
Kürtçe yazmaya devam edersem belki sesimdeki, şiir…
Küs
Küs Nefes
Küskün
Küskün Yolcunun Türküsü
Küskünlük
Kyteros’da Hiza
Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh
Lâ ilâhe illallah kıyamet günü karşına geldiğinde…
La Tahzen
Labirent
Labirent
Labirentim
Lahinde Narkı
Laleler
Lali Berte’ye Mektuplar
Lâmia Hanım
Lanet Gemi
Latika
Lavanta
Lavinia
lavinia
Lavinia İçin Sonnet
Layya – bir
Layya – iki
Lê ezingên min? (Peki ya benim odunlarım?)
Lehlik
Leke
leman neşe koyutürk
Leon The Professional – Shape Of My Heart
Lepra
Leroteist
Leşker
Lethe
Lethe
Lethe
Lethe
Leyal-i Sahiriyyet
Leyla
Leyla
Leyla
Leylaklarını Anlatıyorum
LEYL-İ RUZEM
Leyl-i Veda
Li Po
Lilâ
Lili’ciğim (Mektup Yerine)
Lilith’in Çocukları
Liman
Liman
Liman Kırıntıları
Limon Çiçeği
Limon kokulu, yağmurlu kadınlar vardır
Lir Ve Orfe
Lirik İntermezzo
Lirik Serseri
Lirikler-1
Listana
LİZİ (Bir bardak suda kurulan hayal)
Lodos
Lodos Fırçası
Lokantadaki Kadın
Lokman Hekimin Sev Dediği
Lola Verpakovski
Loreley
Lucca
Lüzumsuz Adam
M
M Treni Patti Smith
Macera
Maddenin Haritalarında İşleyen Şehvet
Madrid’de Kahvehane
Mağaradakiler
Mahallede Bomba Patlıyor
Mahkum ve Kadın
Mahvolmuş Hayatlar
Mahzun Durmak
Mahzun Tarafım
Mai Deniz
makas
Makas
Makber
Makber’in Mukaddimeleri
Makdem-i Yâr
Maktul Yürek
Malatya’dan Deli Hatıraları
malatyalı abdo için bir konuşma
Malatyalı Aşhan Ananın Oğluna Mektubu
Malatya’nın 50 Yıllık Sahafı Muharrem Amca
manastırlı hilmi beye birinci mektup
manastırlı hilmi beye dördüncü mektup
manastırlı hilmi beye ikinci mektup
manastırlı hilmi beye üçüncü mektup
Mandalina güzel kokan bir kelimedir
Mandan Hoca’dan günümüze OF’Lİ HOCA: İronik Şablon…
Manevi Mücadelemizden
Manolya
Manşet
Manzara Gülüşlü Kız
Manzara Gülüşlü Kız
Mâra
Mâra
Mare Seranitatis
Marguez’den Yaşam İçin 13 İfade
Maria Missakian
Marienbad Ağıdı
Marifet
Marizibill
Marquez’in veda mektubu
Mart Öncesi
Martha
Martı Serçe ve Bürokrat (6.hayal)
Martılar ki
Martılar Sokak Çocuklarıdır Denizin
Martin Eden
Maruri Sokağındaki Pansiyon
Marya
Masa da Masaymış Ha
Masada Senin Gülümsemen
Masal
Masal
Masal
Masal Gibi Sevdim Ben Seni
Masalcı
Masalsız Çocuklar
Maske
Masum Şiir
Masumiyet Defteri
Mathilda F
Matilde’ye Sone
matmazel bu akşam ölebilir miyim
Matsuo Başo – Haiku
Matsuo Başo kuzeye giden ince yol ve diğer gezi no…
Maveraünnehir Dökülmez!
Mavi
Mavi Bir Ölüm
Mavi Gök Orda Mı
Mavi Gözlü Dev
Mavi Gözyaşları
Mavi Kar
Mavi Kelebekler
mavi kuş
Mavi Maviydi Gökyüzü
Mavi Randevu
Mavi Ruh
Mavi Yağmurluk
Mavilikler Ülkesi
Maximus Kendi Kendine
Maydanoz
Mazideki Yaşam – Malatya
Mazlumun âhı öyle etkili bir silâhtır ki, bir anda…
Mazrufun Sesi
Mâzursun
Mecanin-i Kütüb
mecazlar üzerine bir hikaye denemesi
Mecnun
Mecnun İle Leyla
Mecnun isen ey dil sana leyla mı bulunmaz
Meçhul Bir Kadına Mektup
Meçhul Öğrenci Anıtı
Meftun
meğer yeniden kavuşmuşuz
Mehtapta Hüzün
Mekik
Mekik
Mekke’de benim için ev bırakmadılar!
Meksika Sınırı
Mektup
Mektup
Mektup
Mektup
Mektup
Mektup Neresi
Mektupları Yakıyorum
Melahat’a
Melâl Perisi
Melankoli
Melankoli
Melankoli
Melankoli
Melce
Melek
Meleklerin Unuttuğu
Meleklerle Arkadaşlık Etmek
Mem û Zin
Memet Abi’nin sesi
Memiş Emmi
memleket fotoğrafları / istanbul
Memleketimden İnsan Manzaraları
Men tā senün yanunda dahî hasretem sanā!
Mendilimde Kan Sesleri
Menekşe
Menekşe Alanı
menekşelerden bir çiçek demeti
Menekşeli Vadi
Meneviş Rengi
Merak
merak
Merak Kediyi Öldürür
Meral Okay’ın Şarkıları Kalbimizde Kaldı
Merdiven
Merdiven
Merdivenden İnen Bir Nü
Merdivenlerde
Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek
Merhaba
Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâ
Merhaba…
Mersiye
Meryem
Meryem’in Dağınık Düşünceleri
Mesel
mesela işte…
Mesnevi okuyup sigara içen mütesettir kızlar beni …
Mes’ut Bir Tesadüf’e Altıncı Ve Son Mektup
Meşe Ağacının Solunda
Metafizik
metalik gri
Metrodan Çıktığım An
Metruk Şiir
Metruk Şiir
Metruk Şiir
Mevsim Dönüyor
Mevsimler’den
Mevsimlerden Yaz
Meydan Okumak
Meyva
Meyvesiz Erik Ağacı
Mezar
Mezar
Mezar Taşı
Mezar Taşı Yazısı
Mezar Taşına Dokunurken
Mezar Taşları
Mezar Taşları
Mezar ve Gül
Mezarlığa gidin!
Mezarlık
Mezarlıkların ve gömütlüklerin çekiciliği o kadar …
Mezartaşı Yazısı
Mıknatıssız Pusula
Mırıldandığım Şeylersin
Mırıldanmalar
Mısır Ağıtları
Mısır Dönüşü
Mısır’da
Mısraların İzdiham’ı
Midemdeki Asit!
Mikail’in kalbi durdu
Mil Çekilmiş Sözler
Milan Kundera – Bilmemek
Milena’ya Mektuplar
Milenyumun İlk Özeti
Milleti millet kılan hüznüdür
Milyon kere Ayten
Mine
Mini Mini Şiirler
Minik bir yavrunun ölü bedeni sahile vurmuş
Minnet
Minnet
Minyatür Sessizliği
Mirabeau Köprüsü
Miras
Miriam’a Son Sözler
Misafir
Misafir
Misafirlik
Misket
modern aşk
Modern insanın süratli yaşamında bir kırmızı ışıkt…
Modernle başa çıkabilen tek silahımız şiir
MOESTA ET ERRABUNDA
Mohsen Namjoo – Ey Sareban
Mona Roza
Monarşi
Monna Rosa
Monogami
monoklinik notları 101
Montreal Mektupları – Onüç
Mor Karbasi
Mor Külhani
Mor Külhani
Mor Rüya Barı
Mor Sevgilim
Morduman
Mosmor Salkım
Mr. Parkınson
Muallâka
Muallim Nâci’nin Diliyle Hâfız-ı Şirâzi ve Kelim-i…
Muhabbet
Muhabbettir
Muhatap
Muhayyer Münacat
Muhayyer Sünbüle
Muhibbi Divanı’nda Şiir ve Şair ile İlgili Değerle…
muhtelif hüzünler geçidi
Muhteşem Ayıplar
Mukaddime
Mukavemetsiz Şiir..
Muleta
Mum Gibi
Muntazam
Murabba
mural
Murphy Yasaları
musalla taşında açan gül
Musibetin Beteri
Muska
Mustafa Gezgör
Mustafa Pehlivanoğlu’nun Ailesine Son Mektubu
Mut
Mutlu Aşk Yok ki Dünyada
Mutlu Bir Hayat
Mutlu Olanlar
Mutlu Olma Şansı
Mutlu Sevgili
Mutlu Şair
Mutluluk
Mutluluk
Mutluluk Anıtı
Mutluluk Cesaret İster
mutluluk fotoğrafı – 1
Mutluluk Veren Hasret
Mutsuza kim bakacak?
Mutsuzluk Evi
Mutsuzluk Gülümseyerek
-Muzaffer kenara çek…ağlayacağım galiba…
Muzaffer Ozak’tan Özlü Sözler
Mühür
Mühürlü Alyans
Mülkiyet
Mülteci
Mü’min kul (ölünce) dünyanın yorgunluk ve ağrılar…
Münacaat
Münacaat
münacaat
Münacat
Münâcât
Münâcât
Münacat (Koro)
Müntehirler
Münzevi
Münzevi bir hayatın edebî çilekeşi
Münzevinin Aynaları
Münzevinin Aynaları
Münzevinin Aynaları
Müphem Şiir
Mürekkep Balığı Kemikleri
Mürit
Mürşidim Kocakarı
Müslüman Halkların Geri Kalmışlığı
Müslüman Kadın Olmak
Müslüman Müslümanları ‘Allah Rızası’ için katlediy…
Müslümanların Karl Marks’ı çıksa da “Bu din afyon”…
Müslümanlık Nedir
Müsveddeler
Müştakınım ey ecel kerem kıl
Mütereddit Şiir
Müteşabih
Müzeyyen ile Ben
Müzmin Bir Şaire
N´oldu Bu Gönlüm N´oldu Bu Gönlüm
Naat
Naat
Nagehan aşkın sataştım dürr-i bi hemtasına
Nakd-i ömrün
Nakış
Nâm ü nişane kalmadı fasl-ı bahârdan
Nan Gibi
Nancy Sinatra Bang Bang
N’apacaksın Tanrı?
Nar Kalpler
Nar Sûresi
Nar Taneleri
Nara Benzerdin
Nargile
Nargile
Narkissos
Nasıl Anmazsın
Nasıl Bilirdiniz
Nasıl da Eskimiştir
Nasıl Doğuyorsa Çölde Palmiyeler
Nasıl kavuşursa
Nasıl Nezle Olunur
Nasıl Saklarım Sonbahar Olduğumu
Nasıl?
Nasıldı
Nasihatler Kitabı Yunus Emre
Nasr ile Mevlana üzerine
Nasrettin Hoca Fıkraları
Nat-ı Dîger
Nazar
Nâzım Hikmet
Nazım Hikmet’in, annesiyle Yahya Kemal arasındaki …
Nazir Akalın Diye Hüzne Künye Düştüler
Nazlı Bu: Dostum. Reelden
Nazlı Sevgiliye
Ne
Ne acınacak hali vardı
Ne açar kimse kapım bâd-i sabâdan gayrı
Ne Ben Benim, Ne Sen Sensin
Ne beyân-ı hâle cür’et ne figâna tâkatım var
Ne bir mezar taşı istiyordu ne de herhangi bir yaz…
Ne Böyle Sevdalar Gördüm Ne Böyle Ayrılıklar
ne çıkar ateşböceği sansalar bizi
Ne Çok Enkaz
Ne Çok İsteği Var Tatlı Yârin!
Ne Diyebilirsin!
Ne geçmiş ne de gelecek, dem bu demdir…
Ne Gelir Elimden
Ne güzel şey küçük şeylerle mutlu olmak
Ne İçindeyim Zamanın
ne içirdiniz bana lan
Ne İdi?..
Ne İstiyorsan O
ne kadar yakınsın?
Ne mutlu o güne ki, uçacağım o dosta
Ne o beni kandırmıştı
Ne Olacak
Ne Oldu?!
Ne Sözcüklerden Söz Ediyorum
Ne Tuhaf
ne tuhaf değil mi
Ne Var ki Avucunda
Ne Varsa
Ne varsa harap bir kalpde var
Ne Yapsak
Ne zalimdir şu erkekler! Bize aşkı öğretirler, son…
Ne Zaman Geldim Sana
Ne zaman yüzün düşse yâdıma
Necid Çöllerinden Medine’ye
Nedamet
Neden
Neden mi Sevdim Seni
Neden Sonra
Neden Sonra
Neden yaşlılığımda beni çaresiz bırakıyorsun?!
Nedense
NEF’Î FELEK İLE NEDEN SÖYLEŞMİYOR?
Nehir Üzerinde
Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm
Neme Yetmez
Nen Var Kardeşim
Ner’de… ağaç ner’de, babam ner’de
nerde bir sevda kelimesi
Nerdesin
Nerdeyse Eksiksiz
Nerede Bulabilsem Seni
Nereden Bileceksin
Nereye
Nereye gidersek gidelim
Nereye Gidersin Sevdiğim
Nereye Gidiyorum Böyle
Nereye Kadar Gençsiniz
Nesebim belki
Nesli’yle Konuşmalar
neşe ve adalet
Neşideler Neşidesi / Süleyman Peygamber
Neşredilmek üzere değildir
Nevmîdlik âteşine yandım Bil’llâh bu vücûddan usan…
Ney
Neydi O Bir Zamanlar
Neyi ararsanız onu bulursunuz. Burada ironi arayan…
Neyi Kaybettiğini Hatırla
Neyi Ki Çok İstersen
N’eyin Ben
Neyin Var
Neylerin Çağırdığı
Neyse
NEYZEN TEVFİK (YAŞAMI, KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ)
Neyzen Tevfik’in Şiirinde Mısır Günleri
Nezaket Kuralı
Nicomedia – Troya Hattı
Niçin Ağlıyorsun, Mutlu Değil Miyiz?
Nidem ben bu gönül ile benim ile bile durmaz
Nigar Hanım’dan Mısralar
Nigâr-ı Gülizâr Âteş
Nihayet Faslı
Niko’nun Kahvesi
Nilgün Marmara
Nilgün ölmüş
Nilgün’ün Göztaşı
Nilüfer
Nilüfer Vakti
nim sofyan – senden bana yar olmaz
Nina Simone – Don’t Let Me Be Misunderstood
Niobe
Nirvana
Nisan – Sevda
Nisan Tezleri
Nisan Yüzlü Sevgilim
Nişane
Nişanlı Koltuğu
Nişanlılık
Niye Gitmeli Türkiye’ye
Nizar Kabbani
no: naftalin kokusu
Nobel Ödülü
Nokta
Noktalar
Noktürn
N’olur Bırak Beni
Non Dolet
Non dolet = artık acımıyor
Non Dolet 2
Non Dolet-2
Nuh’a Gemi Resimleri
Nuri Bilge Ceylan: Bu ödülü birisine adamak istiyo…
Nutk-i Şerif
Nükte Ve Nüktenin Aracı Olan Edebî Sanatlar
O
o AN
O Belde
O Büyük Fırtınadan Önce
O Dönmeden Önce
O Erken Sabahlar
O Eski Bir Güvercindi
O Gece
O Geçilmemiş Yollardan Geçti
O gitti
O Gün Gelince
O gün, bütün çabalarına rağmen bir tek kişiyi bile…
O Günler
o hariç hepsi bizim oldu”
O Kara Kırlangıçlar Dönecek
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler
O Sessiz Efsane
O Şiir
O şiir’i yaşarken…
O Taraf
O Ve Ben
O Yıkasın Beni
O Yılın
O, Gelsin Üstümü Örtsün
Oaristys
Oda Numarası 5.0.5.
Odaya Kapatılan Gökyüzü
OF NOT BEING A JEW
Oflama
Oğlum
Oğluma
Oğlumu Çok Özlüyorum
Oğlumun Gölgesi
Oğlunun Doğumu Dolayısıyla
Oğul
Oğulla Buluşma
Okulda Öğretilmeyen Şeyler
Okuma Sanatı Üzerine Bir Deneme
Okuntu
Okurken
Okuyucunun Bana Şiiri
Okuyucuya
Olağan
Olağanüstü Hal’de Avukatlık ve Bir Silivri Anısı
Olayların oyuncağıdır insanoğlu gerçekte
Olduğun gibi gel!
Olmadı gönül terk-i diyâr eylemeyince
Olmadık Yerde Biten Rakının Ardından Yazılan Şiird…
Olmak
Olmak ve Ölmek Arasına Atılan Ad’ım
Olmak ya da olmamak, İşte bütün mesele bu
Olmak ya da olmamak, İşte bütün mesele bu
Olmayacak Temennî
olmayana övgü
Olric
Olsam Olamam Sonesi
Olsun da Gör
Olur ya!
Olvido
Olvido
omeyra
Omurga Flütü
Omurganın Kavalı
Omuzumda
Omzumda Yük Alnımda Ter
On Altı Ton
On Ayrılık Şiiri
On Birinci Sonnet
On Derste Birisi Ölünce Ne Yapmak Gerekir
on iki mısralık savunma
On Ölüm Şarkısı
On yedi haiku
O’na
O’na de ki…
Ona Doğru Koşmak İçin
Onar Mısra
Onbeş nolu sınır taşı
Onbinküsürüncükez
Ondokuzuncu Asır
Ondört asır evvel, yine böyle bir geceydi
Onlar ve Biz
Onlara de ki, bir halk ancak yazarlarına para veri…
Onu bağışlayın
onu bana bağışla
Onu düşününce içim titriyor; elim- ayağım- soluğum…
Onu gördün ve hala yaşıyorsun öyle mi?
Onu nasıl unutabilirim?”
Onun Çölünde
Onun İçin
O’nun ilk aşkı olmayabilirsin
Onun mağlubuyum
Onüç Günün Mektupları
Opus 4
Orada
Orada Duran
Orada Olsaydım
Oralarda
Orda
Orda Kaldım
Orda ne haliniz varsa görün!
Orhan Veli Yaşıma Veda
Orhan Veli’den Nahit Hanım’a
Orman
Ormanda Yürüyordum
Ormandaki Vaaz
Ormanların Gümbürtüsü
Orpheus’a Soneler XI
Orpheus’a Soneler XX
Orşilim Kızları
Orta Asya’da Bir Fincan Dibi
Ortadoğu IV
Ortak Bir Işık
Osman, biraz dinlenelim mi?
Osmaniye’de Ağıt Söyleme Geleneği ve Osmaniye Ağıt…
Otağ
Otel Odası
Oto Portre
Otobiyografi
Otobiyografi
Otoportre
Otopsi
Otuz Beş Yaş
Otuz Üç Kurşun
Otuzbirinci Nesil
Otuzyedi Gün Kaç Gündür
Ova
Oxymoron
Oysa aşk, biz kadınlar için, hayatın kendisidir
Oyun
Oyun Oynayanlar
Oyunbozan
Oyuncak Bebek
Oza
Ozan ve Sesler
Ozymandias
Ödev yaparken, küçük ‘’e’’leri ve küçük ‘’a’’ları …
Ödül
Ödünç Gece
öfkenin yerini hüzün
Öğle Rakıları
Öğle Uçurumları
Öğrendim Ki…
Ölçü bozulduğu zaman önce gözün ölçüsü bozulur, so…
Öldüğüm gün
Öldüğüm zaman, bir daha kitap okuyamayacağım
Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yasla…
Öldüğümde Ellerin Olsun Ellerimde
Öldükten Sonra
Öldürdüğümüz Aşklar İçin
Öleyim, ondan sonra yaz Ermeni olduğumu
Ölmeden Önce Bir Kez Olsun
Ölmek
Ölmek Konusunda
Ölmüş Bir Arkadaştan Mektup
Ölü
Ölü
Ölü
Ölü Bir Deniz Yıldızı
Ölü Bir Ozanın Sevgili Karısını Görmeye Gitmek
Ölü Çizgi
Ölü Çocuklara Ninni
Ölü Diller Arşivi
Ölü Doğanlar
Ölü Sirenler
Ölülerin dönüp dolaşıp bizde yaşamasıdır yalnızlık…
Ölülerin Güneşiyim
Ölüm
Ölüm
Ölüm
Ölüm
Ölüm belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bi…
Ölüm Bile
Ölüm Bir Skandal
Ölüm Böyle Biter
ölüm düşüncesi izliyor beni
Ölüm Fotoğrafları
Ölüm Fügü
Ölüm Gelecek Ve Senin Gözlerine Bakacak
Ölüm Gibi
Ölüm Hayatı Kuşatalı Beri
Ölüm Hazırlığı
ölüm kapıda bekler
Ölüm Manzumesi
Ölüm Noktürünü
Ölüm Risalesi
Ölüm Risalesi – Kendi Ölümüme Ait Bir Deneme
Ölüm Şarkısı
Ölüm Ülkesinde Aşk
Ölüm ve Genç Kız
Ölüm ve papatyalar
Ölüm ve Zaman
Ölüm Yıkanması
Ölüm Yıllar Önce
Ölüm: Ellerim Bağlı Gözlerimde
Ölümcül Şiirler
Ölümde Hiç Risk Yok
Ölüme Dair
Ölüme Dair
Ölüme Dair Konuşmalar
Ölüme Dair Konuşmalar
Ölüme Gazel
Ölüme Saygı
Ölümfügü
Ölümle kavga etmekten vazgeçmemiz gerekiyor
Ölümlü Yaşamaya Hergünkü Çağrı-1
Ölümlü Yaşamaya Hergünkü Çağrı-2
Ölümü Hatırlatan Kadın
Ölümü seven şair: Ziya Osman Saba
Ölümümden Söz Ettim
Ölümün Arifesinde
Ölümün Bıyıklı Bir Resmi
Ölümün Estirdiği Düşünceler
Ölümün Güzelliği
Ölümün Kıyısındayım
Ölünceye Kadar Senin
Ölünün Ardında Bıraktığı
Ölünün Kıyıları
Ölür oğlum bu kuş
Ölürken
Ölüye İlahi
Ölüye Mektup
Ömr-i Muhayyel (Hayal Edilmiş Ömür)
Ömrüm Bana bağışla bu şiiri
Ömrüm Diyorum
Ömrüm Gölgelendi
Ömrüm Seni
Ömrüm Yolunda Tükendi
Ömrümle Öderim
ömrümü böyle uzatıyorum
Ömrümün Soğuk Kışı
Ömrün ah hali
Ömrün Bir Ânı
Ömür Hanım’la Güz Konuşmaları
Ömürsüz Mavi
Ömüryiyen
Ön Niyaz
Önce
Önce
Önce Göz Ölür
Önce mimozalar gelir… Önce daima mimozalar gelir.
Önce Ölür Babalar
Önce Özetler
Önceleyin
Öncesi
Önden Yırtılan Gömlek
Öndeyiş
Öneri
Önsözler entelektüel itiraflardır
Öp Beni Konuşturma
Öperek Uyandırdım Bu Sabah Ayrılığı
Öptüm Seni
Öpücük
Öpüldüğü Yerlerden Kanar Aşk
Öpüş Tadında
Ört ki ölem!
Örtü
Örtü
Örümcek Ağı
örüp ince bir tığla
Öte
Öteki
Övgü
Övladlıq
Öykü
Öyle Bir
Öyle Bir Gitmek
Öyle Bir Hayat Yaşıyorum ki
Öyle Bir Yere Gittin ki Bu Sefer
Öyle Böyle Değil
Öyle çok beklerim ki sarhoş olur zaman…
öyle durma
Öyle Günler Gördüm ki
Öyle Güzel Bir Gül
Öyle Güzel Bir Yorgun Adam
Öyle güzel unutmuştun ki kıyamadım hatırlatmaya
Öyle ki artık Müslümanlar İslam’dan nefret eder hâ…
öyle sitemkar susma nolur
Öyle Yukarıdan Değil
Öyledir Öyle Başlar
Öylesine Bir Aşk Şiiri
Özdemir Asaf Sözleri
Özeleştirili Şiir..
Özenle
özgeçmiş
Özgeçmiş Yazmak
Özgürlüğe Doğru
Özgürlüğün, yaşamının farkına varman olacak.
Özledim
Özledim Seni
Özlem
Özlem
Özlem
Özlem
Özlem
Özlem
Özlem hüzünlüdür – hüzün de özlemli
Özlem Şarkısı
Özleme Mekan
özlerim
Özleyen
Özruhsal Öykü
Özü Geçici Olan Güzeldir Gerçekten
Özür
Özür
Özür
Pablo Neruda’dan Çeviriler Yaparken
Pâdişâh-ı ‘aşkam u dil defter u dîvân bana
Paldır Küldür Yaşam
Palyaço
Palyaço
Panayır
Panter
Panter
Papatya
Papaz Efendi
Paragraf Başı
Paranoya Kırlangıcım Paranoya
Paraşütler Sevgilim Taşıyabilir Bizi Yukarılara
Parça Tesirli
Parçalanmış Gerçeklik
Parıltı
Paris Akşamları
Paris’te İlk Günler
Paris’ten Geçti Sonbahar
Parkta Serenad
Parlamento Tutanakları
Parmak İle Boyanmış Bir Naat
Parmaklarında Kırık Harf İzleri
Pars
Pars
Pas Sarısı Kaos Söylentileri
Pastörize Sevgi
Patricia Kaas – If you go away….
PAUL ELUARD’IN ANISINA
Pay
Paydos
Payıma Düşen
Payıma Düşen
Pazartesi Gecesi
Pâzubent
Peki Nerdesin
Peki yüzünün ne işi var, dalda titreyen yağmur dam…
Pelin Onay
Pembe Yalı
Pencere
Pencere
Pencere
Pencereden göründüğü kadarmış hayat
Penceredeyim
Pencerelerden seyret içlerine girme
Pencerelerden seyret içlerine girme
Penceremde Buğu
Penceremde Dolanma Ayışığı
Penceremden Görünmeyen
Penceremin Yanındaki Sığırcık Yuvası
Pençe Defteri’nden
Pepuk Kuşu Efsanesi
Perçemli Sokak’tan
Perço Yordanov’un Coşkulu İçkonuşması
Perdeler
Peri Masalı
periler ölürken özür diler
Perîşân-hâlün oldum sormadun hâl-i perîşânum (Mura…
Pervane
Pervin İtisami: İran Şiir Semasının Pervin’i
Peyami’nin Dediği Gibi: Yalnızız
Piasora II
Pil
Piramit
Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri – 18 Ekim 19…
Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri
Pire
pirinç
Pişmanlık
Pişmanlık Duyguları
Pişmanlık hikâyenin sonu değil, ortasıdır.”
Pişmanlık şarkısı
Pişmanlık Türküsü
Pişmanlık Ve Çileler
Piyadenin Şarkısı
Piyale
Piyano Soloları
Planör
Poliglot
Pollyanna’ya Son Mektup
portakal satın alırken
Portakalı Soydum
Portre
Postadaki Aşk
Prangalar
Prenses R
Prozac
Puella Mea
Pusula
Pusula
Qiblegeha Aşiqan
Quantum
Queen – ‘The Show Must Go On’
Rabbim, Nihayet Sana
Rabbin, onların, sinelerinde gizlediklerini de, a…
Râbia Hâtun Şiirleri
Radio Tarifa Sin Palabras
Rahatı Kaçan Ağaç
Rainer Maria Rilke
Rakı
Rakı İçtiğin Gün Ölmezsin: 26 Mart “Ölmeme Günü”
Rakı ve Kadın
Rakıya Övgü
rakıyı severim. kadınları da severim. ama rakı içe…
Raks etsin Leman
ramazan bizi camiye götür!
Randevu
Rapunzel
Rasgele Değil, Kar Ödülü
Rasûlullah’ın Eşlerine Bir Ay Küs Durması
Reading Zindanı Baladı
Recim
Reddedilen Kitap: “Fusus ül-Hikem”
Reddediş
Remaurian’da
Ren Gecesi
Rengarenk Bir İstanbul Akşamıydı Yüzün
REQUIEM 10628
Requiem
Requiem
Resim
Resim Arkası
Resim Dersi
Resimde
Resmim İçin
Resulullahla Benim Aramdaki Farklar
Reşit Galip
Retime
Rıh ve Gazel
Rıhtımda
Rıhtımda Uyuyan Gemi
Rica
Ricat
Rilalizar`a mektup bile değil
Rindlerin Akşamı
Rindlerin Ölümü
Riprap
Riyâh-ı Leyâl
Roboski ve ‘İstenmeyen Çocuklar’
Roboski Versus Noel
Rondo
Rubâî
Ruh halimin güvercin tedirginliği
Ruh Huzuru
ruh söküğü
Ruhi Bey Anlatıyor: Bir Düğün Günü Ve Sonrası
Ruhi Bey ve Limonluktaki Yangın
Ruhuma Sinen Şehir
Ruhumun Oğlu
Ruhun Ateşli Aşkı
Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecek
Rüknettin’in Kalbi İçin Kehanetler
Rüştü`den Gelen Mektup
Rüveyda
Rüya
Rüya
Rüya
Rüyâ Gibi Her Hâtıra
Rüya Görüntüleri
Rüya Hakkındadan Fazla
Rüya İçinde Rüya
Rüya Suresi
Rüya Taşı
Rüyada Bir Düğün Gördüm
Rüyalar
Rüyam Gördü Seni
Rüyamız
Rüyası Merak Edilen Çocuk
rüyasında kelebek olduğunu gören Wang
Rüzgar
Rüzgar
Rüzgar
Rüzgâr
Rüzgâr
Rüzgâr
Rüzgâr Dolu Konaklar
Rüzgar Gülü
Rüzgara Yazdım Adını
Rüzgârda Kayıp
Rüzgârı Acıtan Doğu
Rüzgârı Seziş
Rüzgarın Yırtık Yeri
Rüzgarını Özlüyorum
Rüzgârla Yoldaş
S
Saadet, hayatı olduğu gibi kabul edip, insana yükl…
Saat Kaç?
Saat On’da Kalkacak Vapur
Saat Sekizi Geç Vurdu
Saate Bakmak
Saatler Geyikler
Saatler Geyikler
Sabah
Sabah Erkenden
SABAH SÖYLENEN AŞK ŞARKISI
Sabah Yıldızı
Sabahın Bir Yerinde
Sabahları Ve Akşamları Okumak Için
Sabret
Saçıma Dokunma
Saçlar
Saçlarda Bir Yarımküre
Saçlarda Bir Yarımküre
Saçların İsyan
Saçlarını Sancıma Sür
Saçmalık
Sadece Birkaç Saatliğine
Sadece Dekorlar Kaldı Geride
Sadece Deli Sadece Şair
sadece edip cansever kalsa şairlerden
Sadece güllerle söyleşiyorum derdimi
Sadece güllerle söyleşiyorum derdimi
Sadece Hatırlıyorum
Sadece Renk
Sadece senin yüzün
Sadece Ses Kalıcıdır
Sadece Sevmek İstiyorum Seni
Saf Sabır
Safir Dilek
Safirnâme
Sağ çıksalar ne olacak, çıkmasalar ne olacak?
Sağlama
Sağlık Olsun
Sahaf’ın Söylediği
Sahaflar Şeyhi Muzaffer Hoca
Sahi Ne Zaman
Sahi siz Allaha sarılıp ağlamak istemediniz mi hiç…
Sahibini Arayan Şiir
Sahilde Kafka
Sahip
Sahir Üzümcü
Sahne
Sahne-i Ömrümden Nefs-i Emmareye Hitabım
Sahster Kıyılarında
Sahtiyan
Saim Bey’in Gazeli (II)
Saint-Antoine’in Güvercinleri
Sait Faik’i Yaşatamadık
Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası
Sakın Geç Kalma Erken Gel
Sakın Ha
Sakın Şaşırma
Sakıncası yoksa, şiirin bir köşesine yaslanıp dinl…
Sakız Ağacı
Sâkî
Sâkiyâ mey sun ki bir gün lâlezâr elden gider
Saklanan Yalnızlık
Saklı
Saklı Ceylan
Saklı Kalan
Saklı Kristal
Sal
Saldırı
Salınacak
Salihat-ı Nisvandan Saffet Hanımefendi’ye
Sallanan Eller
Samiha Ayverdi’nin Yusufçuk’u Üzerine
Samson Ve Dalila
San
Sana
Sana
Sana
Sana Aşık Olduğum Günler
Sana Bakmak
Sana Bakmanın Tarihi
Sana Bir Ara Aklımda Kalanları Anlatırım
sana bir güzel öleyim bana bir güzel ağla
Sana bir sığınak yapabileceğimi ummuştum
Sana Bu Yaradan Ölüm Yoktur
Sana Bunca Yangından
Sana Büyük Şehirlerden Bahsedeceğim
sana da yağdı mı kar
Sana diyeceklerim çok birikti Allahım
San’a Gazel
Sana Geldim
Sana Geliyorum
Sana İlişkin
sana küstüğümde sen yoktun daha
Sana Ne Söylesem
Sana Ne Yaptılar
Sana onları adayacağım
Sana Saklayacağım Yer
Sana seslenemeyişim
Sana Son Mektubum
sana şehir gelecek
Sana Yakın
Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair
Sanal Rüya
Sanat
San’at
Sanayi Devriminin Toplumun Psikodinamiğine Etkiler…
Sandalda
Sandalıma Aldığım Şiirler
Sanık
Sanılar
Sanırım Keder Acıya Dönüştü Ve Biz Hissetmedik
Sânihâtü’l Acem
Sanki
Sanki Yokum
Sanma ancak baña bu dîde-i giryân aglar
Sanma ciddiyyet ile sarf ederim san’atımı
Sanma ey hace ki senden zer ü sim isterler
Sanman taleb-i devlet ü câh itmege geldik
Sante Hapihanesi’nde
Sapı Kırık Çiçek
Sappho
Sarah Blasko – All I Want
Saray Köftesi
Sardunyanın Yazgısı
SARHOŞ GEMİ
Sarhoş Kiraz Çiçekleri
Sarı Asma Kuşu
Sarı Ferman
Sarı Lira Gibi Ömrümüz
Sarıl Bana
Sarkaç
Sarkis Çerkezyan: Ben bu ülkede olmanın acısını çe…
Sarmaşık
Sarmaşık
Sarmaşık Çiçeği
Sarnıç
Sarraf
Sarya
Satranç Dersleri
Savaş Alanında
Savaş Bitti
Savaşa Karşı
Savrulan Külleri Ömrümüzün
Savurgan Çocuk
Sayfalar
Sayım
Sazım’a
Sazlıkların ayağında bir ayna
Seamus Heaney
Sebeb-i Telif
Sebepsiz Hüzünler Sultanlığı
Seç
Seçenek
Sedan Sal e
Sedat Bozkurt ile Türkiye’nin ve Siyasi Aktörlerin…
Seferis ile Üvez
Seher vakti burda kimler ağlamış Çimenler üstünde …
Seher vakti çaldım yârin kapısın
Sekizinci Ağıt
SeksenDört – Simdi Hayat
Sela
Selam Olsun
Selam Olsun Bahçeye
Selam olsun, hurmalıkta vedalaştığım Resüle
Selam Oza
Selda Bağcan Bundan Sonra
Selika
Selma…Sen de Unut Yavrum!
Semaver
Semender
Semender
Semiramis Pekkan – Sevgilim Der Misin?
Semper Eadem
Sempozyumda ‘Mavi bir kelebek’: Didem Madak
Sen
Sen aklıma getirdin sen bitir bunu
Sen Aşk Şiirisin
Sen Aşkta Büyüksün
Sen Ben misin Bilmiyorum
Sen benim şiirimsin
Sen Bensiz Orda
Sen Bilme Sevgili
Sen Bu Şehirden Gidince
Sen Daha Başından
Sen Durursun Ben Önünden Geçerim Bazen
Sen Duymazsın Biliyorum Konuşansam Kendime
Sen Elimden Tutunca
Sen Geliyorsun
Sen Gelmesende
Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir
Sen Gideli
Sen Gidince
Sen Git
Sen git ben dağınık kalayım
Sen gittin
Sen hiç ateş böceği gördün mü?
Sen hikayelerini ve bir bardak çayını alıp gittin
Sen Hüznünü Alsan
Sen İstanbula Aldırma
Sen kalbi kırıkların Rabbisin Yani önce, en çok be…
Sen ki Gülsün
Sen kimin şeytanını taşlıyorsun?
sen kokuyor yüzeyi bedenimin her gözeneği
Sen Kuş Olur Gidersin Bir Trenle
sen masal söyle
Sen Nerdesin?
Sen Olmasan
Sen Sen Sen
Sen seni bil, sen seni.
Sen Söylemeden de Biliyorum
Sen şimdi git../..ama sonra..
Sen türkü yak ben mermi
Sen Uykudayken
Sen ve Başkaları
Sen ve Ben
Sen Ve Siz
Sen Yaşat Beni
Sen Yokken
Sen… dedi, iki gözüm Neriman, sen fokstrot oynam…
sena
Sende Solmak
Senden Ayrılırım
Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül
Senden Hala Haber Yok
Senden İstediğim
Sen’den payıma düşen
Senden Sonra
Senden Sonra Ey Yedi Yaş
Senden söz etmekten yoruldum
Senden söz etmekten yoruldum
Sendin
Senfoni
Senfoni
Seni Andım Dün Gece
Seni Anmakla Artıyorum
Seni Arıyorum
Seni Ben Nasıl Sevmem
Seni Bırakıyorum
Seni çok özleyeceğim gülüş. M. Çolak
seni çok özlüyorum, elan…
Seni Düşündüğüm Türkü?
Seni Düşündüğüm Zaman
Seni Düşünmek
seni düşünmek böyle birşey olsa gerek, istanbul.
seni eksik seviyorsam tamamlarsın değil mi?
Seni gördüğüm rüyalardan uyanıyorum
Seni Hep Sevdim
SENİ İÇİME GÖMDÜM BİR ACI ROMAN; BİR SIR, TANRIM, …
Seni Korumak İçin
Seni Ne İhtiyarlattı?
Seni Öpsem
Seni Öylesine Düşledim ki
Seni Saklayacağım
Seni Sevdim
Seni seven âşıkların
Seni sevene sende sevgini açıkla
Seni Seviyorum
Seni Seviyorum
seni yalnız seni
Seni Yaşamak
Seni Yaşamak
Seniha’nın günlüğünden 2
Seniha’nın Günlüğünden 3
Seniha’nın Günlüğünden 4
Seniha’nın Günlüğünden 5
Seniha’nın Günlüğünden 6
Senin Bir Ceylan Gibi O Mahsun Bakışını
senin de mazin var mı
Senin Gidişine
Senin İçin
Senin İçin Bir Şiir
Senin Kalbini Taşırım
Senin Korkularını Benim İnceliğimi
Senin mahzûnun olmak
Senin Yanında
Senin yüzüne o kadar çok bakmışım ki, Var olan her…
Seninle olmanın en güzel yanı
Senle Ben
Sensiz
Sensiz
Sensiz Gece
Sensiz Geçen Yaz
Sensizliği Yitirdim
Sensizliğin Adıyım Ben
Sera Oteli
Serçe deli gibi uçuyor
Serçe Ötüşü
Serçe Ve Kedi
Serçem yâre salâ’m söyle…
Sere Serpe’nin Hikayesi
Serenad
Serenad
Serenad
Serenatlar
Sergey Yesenin’e
Sergüzeşt
Serin Oluyor Artık Akşamlar
serin saat
Serseri
Sert Erkekler Şiir Yazar
Serüven
Servistan
Ses
Ses (İm) Duvardan Düştü… /… Kaldırın
Ses-Gölge
Sesim Karada Ölürse
sesimde anıların sessizliği
Sesimi Arıyorum
Sesin Rengi
Sesin Rengi
Sesinde Ürperen Yağmurlar
Sesine Yaslandığım
Sesinin tonunda beni tedirgin eden bir şey var
Sesler ve küller
seslerine yaprak hışırtısı karışan kızlar
Sessiz
Sessiz
Sessiz Düşünceler
Sessiz Gece
Sessiz Gemi
Sessiz Kaldım (habe ich geschwiegen)
Sessiz Kıyıda
sessiz rüyalar görmek istiyorum
Sessiz Saat
Sessiz Sabırlı Bir ÖrümceK
Sessiz Senfoni
Sessiz Sinema
Sessiz Şehir
Sessiz Vedaların Kışı ve Anne Michaels
Sessizliği Arıyorum
Sessizliğin Yorgun Yüzü
Sessizlik
Sessizlik
Sessizlik Yerine
Sessizlikten bir önceki söz
Sestiniz Sesi Gördüm
Setubal Yalnızı
Sevda
sevda kaç renktir berfin
Sevda Peşinde
Sevda Şiirleri
Sevda Üstüne
Sevda üzre
Sevda Yaratan
Sevdadır
Sevdalar Çocuk Kalır
Sevdanın Son Kerem’i
Sevdiği Olmalı İnsanın
sevdiğim gözyaşları biriktiriyorum
Sevdiğimin Gömüsü Nergis Kokar
Sevdiğiniz Kaybolduğunda…
Sevdiklerim Erken Dönmeli Erken
sevdim seni
Sevecek
Sevemedik Müzeleri
Severmişim Meğer
Sevgi
Sevgi
Sevgi Burçları
Sevgi Durağı
Sevgi Duvarı
Sevgi Öldü
Sevgi Üstüne
Sevgi ve Aşk- Ali Şeriati
sevgide ölçüyü kaçırmak
Sevgiler
Sevgilerde
Sevgili
Sevgili
Sevgili Arkadaşım
Sevgili çocuk
Sevgili Çocuk, Sevgili Kız!
Sevgili Dost
Sevgili Dost
Sevgili Dost!
Sevgili Dost, Yoksa Görmüyor Musun
sevgili humeyni
Sevgili Kızım
Sevgili Yakınlığı
Sevgili Yer
Sevgili Yürek, Niçin Hor Kullanıyorsun Beni?
Sevgilim
Sevgilim Ben Şimdi
Sevgilim benim
Sevgilim Bir Kır Şiiri
Sevgilim ihanet
Sevgilim Meltemdir Söyleyen
Sevgilim Ne Zaman Sokaktan Geçse
Sevgilim Sandılar Seni
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Sevgilim, Sözcükler ve Sonsuzluk
Sevgilime İftira
Sevgilimi gördüm düşümde
sevgilimin battaniyesi
Sevgilimsin
Sevgilinin elleri bir çift kuğu
Sevgilisi Dahil
Sevgiliyi Paylaşmak
sevginin adları
Sevginin Temelleri
Sevginin Yalnızlığı
Sevgiyi Boyutlandırmak
Sevi
Sevi Şiiri
Sevilen
Sevincin İzini Sür
Sevinç İle Hüzün
Sevinç ve Hüzün
Sevişmeler Korkak Değil… /… Düşler Yaralı
Seviyordum Sizi
Seviyorum
Seviyorum Suskunluğunu
Seviyorum Susmanı
Sevmek
sevmek de yorulur
Sevmek İnsanın En Büyük Acısıdır
Sevmekten
Sevmenin tabakaları
Sevmeye Başlayınca Birini
Sevmiştim seni…
Sevmiyorum Dememden Bileceksin Sevdiğimi
Sevmiyorum Seni
Seyfi Baba
Seyidimin Şarkısı
Seyyah Oldum Şu Alemi Gezerim
Sezai Karakoç Şiirinin İrfani Kökleri
Sezilmemiş Aşka Gazel
Shawshank Redemption OST – The Marriage of Figaro …
She Left Home
Sıcak Buz
Sıcak Kan
Sıfır Kalibrede Ölüm
Sıfırın Altında İki Bin
Sığda
Sığınak
Sığınak
Sığınak
Sığınılacak çocukluğumu özlüyorum
Sığınmacılar
Sıkılmak
Sıkıntı
sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah’a arz…
Sımsıcak Çok Yakın Kirli
Sınavda Çıkmayacak Sorular
Sır
Sır
Sır Meseli
Sıradaki Ezan Sevip de Kavuşamayanlar İçin Gelsin
Sıradan İnsanın Şarkısı
Sıradan Pencereler
Sırası Gelince
sırnaşık çalı yoncaları
Sırtımızdaki küfe
Sızı
Sızı
Sızımın Gizi; Ölü Ruhta Yara İzi
Sibernetik
Sigara Şiirleri Bercestem
Sigara Yaktıracak Bir Hikaye
Sigara Yaktıran Bir Mektup
Sihirli Değnek
Silezyalı) Dokumacılar
Simge Kadınlar
Simge Kadınlar – Ben Bengisu, İlk Düşünüz
Simurg’un Peşinde
Sincabın Sakladığı Sözcükler
Sinéad O’Connor – Nothing Compares 2U
Sinema Kapıları
Siper Sanatı
sirk hayvanlarının kaçışı
Sis
Sis
Sis
Sis
Sis Çanları
Sis Oldu Şarkılar
Sisifos’a Öğütler
Sisifos’un Köyü
Sisle Örtülü Yollar
Sislenen
Siste
Siste Söyleniş
Sitare
Sitem
Sitem
Sivas Acısı
Sivriada Geceleri
Siyah
Siyah Beyaz Kızlar
Siyah Bir Çığlık İçin Gitar Taksimi
Siyah bir pars gibi düşlerime giriyorsun
Siyah Ferman
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Siyah Kar Kasidesi
Siyah Martı
Siyah-Beyaz
Siyahüzüm
Siz Aşk Nedir Bilmezsiniz
Siz aşk’tan n’anlarsınız bayım..
siz bana bir adamı hatırlatıyorsunuz
Siz bu aşkı haketmediniz!
Sizden Saklı
size bakmanın tarihi
size nasıl anlatabilirim
sizi hiç sevmiş miydim?
Sizi Rahatsız Etmeye Geldim
Sizi Sevmekte Ölüyorum
Sizin Hiç Babanız Öldü mü?
Sizin Memlekette Eşek Yok mu?
Sofra Adabı
Soğuk Dağ
Soğuk Doruktaki Adam’dan
Soğuk Geçen Yıl
Soğuk Kış Gecesinde
Soğuk Mevsimin Başlangıcına İnanalım
Sokak (Kûçe)
Sokakta Giderken
Sokaktan Geçen Kadın
Sol Elim
Sol Elle Yazılanlar
Sol yanım çok acıyor anne
Solan Gül
Solarken
Solfasol Otobüsü
Solgun Bir Gül Oluyor
Solmayan
Solmuş Çiçekler
Soluk Soluğa
Soluk Soluğa 1
Somut Şiiri
Son
Son
Son
Son Ağaç
Son Aldatış
Son Anda
Son Armağan
Son Aşık
Son Aşk
Son Aşk
Son Aşk
Son Beklediğim
Son Bir Günün Şiiri
Son Bir Kez
Son Buluşma
Son Bûse
Son Çağrı
Son Çiçekler Hep En Tatlısıdır
Son Damla
Son Deyiş: Şair Kuşlara Veda Ediyor
Son Düello
Son Gül
Son Gürlük
Son Hatıra
Son İçin Dua
Son İlkbahar
Son İstek
Son İtiraf
Son Karşılaşmanın Şarkısı
Son Kitabı Gelmiştir
Son Kuşlar
Son Kuşlar
Son Mektup
Son Mektup
Son Otobüs
Son Oyun
son satır
Son Sığınak
Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Yenildik ve y…
Son Söz
Son Şiir*
Son Şiirim Olabilir
Son taşı günahı olmayan atsın Azize
Son Yaprak
Sona Doğru
Sona Kalsa
Sonbahar
Sonbahar
Sonbahar
Sonbahar
Sonbahar Bir Kadındır
Sonbahar Şiirleri Bercestem
Sone
Sone
Sone CL
Sone CXL
Sone CXLIR
Sone V
Sone VIII
Sone XI
Sone XX
Soneler
Soneler
Sonlar Kuşağı
Sonludur Aşk da
Sonnet
Sonnet
Sonnet
Sonnet
Sonnet
Sonra İstersen Bırak Beni
Sonra seçiyorum: insanları, cümleleri, kitapları, …
Sonra Sen Geldin
Sonra sessizce köşeme çekildim
Sonraki Sigaranın Yeri
Sonraları
Sonrası Ayrılık (Bir Kitabın Basılış Serüveni)
Sonrasızlık
Sonsöz
Sonsuz
Sonsuz Aşk
Sonsuz Şiir
Sonsuz Turne
Sonsuz Üç
Sonsuz ve Öbürü
Sonsuza Dek Sophia
Sonsuzluk
Sonsuzun Uçları
Sonuç
Sonuna Geliyoruz
Sorarım, aşk özlemi ne zaman daha derinden yaralar…
Sorma
Sorma
Sorma Bana
Sormuyorsun ama iyi değilim ben
Sorsam Usulca
Soru
sorular
Sorular
Sorular Kitabı
Sorular Tıpadır Deliklere
Sorularla
Sosyal Medyada Reklam
soyulmuş
Soyunma Odası’nda,
Soyut Bahçe
Söyle Bana, Çıplak mıdır Gül
Söyle be Ustam
Söyle Peki Sen Hiç
Söylem
Söylemeyeceğim Adını
Söylence
Söylenir
Söylenmemiş Bir Şeyler Kalsın
Söylenmemiş Şiir
Söylenmemiş Şiir
Söylersin onu şimdi yeni ve anlamlı bularak
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi
Söyleyin Leyla’ya beni unutsun
söz tükenmiş, aşk sütliman
Söz tükenmiş, aşk sütliman
Söz uzar, kesmek gerektir vesselam…
Sözcü
Sözcük Mesafesi Sıfır
Sözcükler
Sözcükler
Sözcükler Acımızı Doldurmayacak.
Sözcükler IV.
Sözcükler Sözcükler
Sözde Sararır
Söze İlahi’den
Sözgelimi
Sözler, Yaprak
Sözleri Bastıran Yağmurun Söylediğidir
Sözleri Kuş Kadınlar
Sözün Acıydı
Spinoza ve Aşkın Diyalektiği
Spleen (Melâl)
Stratejik Konum
Stratis Talasinos Bir Adamı Tanımlıyor
Su
Su
Su
Su
Su
Su
su birikintisi
Su Gibi
Su Isıt Sevgilim
Su İsteyişine
Su Masalı
su mercimekleri
Su Ölümleri
Su, Rüzgâr ve Namus
Sucul Şiir
Suçlu Şiirler
Suçlu Şiirler
Suçluluk Duygusu
Suda Dalgın Halkalar
Suda Yiten Ayışığı
Sûfîler Sûfîsi
Suhte
Sular Karardığında Yekta’nın Mezmurudur
Suların da bir arkadaşlığı olur diye
Sulh Bir Hatıra Oldu
Sultan
Sultan Abdülhamid Han’ın Ruhaniyetinden İstimdat
Sultan Ahmet Çeşmesi
Sultana Mektuplar 1
Sun sâgarı sâkî bana mestâne disünler
Sunam Aman
Suna’ya Şiirler
Sungu
Sunu
SUNU
Sur mağdurları anlatıyor
Sûre-i Velleyl okurdum dün namâz-ı şâmda
Surkontr
Sus
Sus Çıkmazı’nın Bekçisinden
Sus Yoksa Vururlar Bizi
Susamak Özgürlüğe
susanların kulağı
Susarak
Susesi… Kahvaltı ötesi bir mekân
Suskun
Suskun
Suskun Kelimeler Lügati
Suskunum Sana
SUSMA
Susma Durağında İnecek Var!..
Susmak mesele değil
Sustu
Sustum
Susuyorum
Susuzluk Güldürüsü
suya düşen kir
Suya Su Demek
Suyu Bulandırmayalım
Suyu Dinleyen Çöl/ Sözün Yırtıldığı Yer Bölüm II
Suyum Unum Buğdayım
Suyun Altından Mektup
Suyun Ayak Sesi
Suyun Boğma Arzusu Kolların Sarmasını Geçti
Suyun da Hafızası Var
Sühan Kasidesi
Süheyl Ünver Kendi Dilinden Hayatı
Sükûnet
Sükût İçindeyim
Süleyman
Sünbülzâde Vehbi Efendi
Sürekli Randevu
Süren Harfler
Süreyya Berfe – Seferis ve Üvez
Sürgün
Sürgün
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine – 1
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine -2
Sürgünden Dönüş
Sürgünden Şiir
Sürgünler
Sürgünlere Sürülmüş Bir Sürek
Sürgünün Yakınmaları
Sürûd-ı Emel
Sürü Sürü Kuşlar Ölüyor
sürüklenip giden tekne
sürükleniyorum
Süsen çiçekleri açtı ayaklarımda
Süveydâ
Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne
Sylvia
Şadi
Şafak Türküsü
Şahane Serseri
Şahdamar
Şair
Şair
Şair
ŞAiR
Şair Herkes İçin Söyler Türküsünü
Şair İşçidir
Şâir Nâbî (Yusuf)’den Oğluna Nasihat (Hayriye)
Şair Nigâr Hanım’ın Hikâyesi
Şair Olarak Düşünür
Şair Telefonda Sevgilisiyle Konuşuyor
Şair’e
Şaire Ağıt
Şairin Açmazı
Şairin Görevi
Şairin Hayatı Şiire Dahil
Şairin Ölümü
Şairin Ölümü
Şairin Şapkası Konuşuyor
Şairler
Şairler Çok Yaşamıyor
Şairlerin Vasiyetleri
Şairlerin Yağmurlu Mısraları
Şairlik alınyazısıdır, kaçamazsın.
Şakacı
Şakayık
şakayık ki dağların lâlesi, seni bekler gizli gizl…
Şapka
Şarabın Sözleri
ŞARAP İÇMENİN TERBiYESİNİ VE YOLUNU BİLDİRİR
Şarkı
Şarkılar
Şarkılar
Şarkılar
Şarkılar
Şarkılarda süren bir aşktı onların ki..
Şarklı Kadınlar Ve Ağıt
Şaşırdım Kaldım İşte
Şaşırtıcı Karşılaşma
Şaşkın
Şathiye
Şayet Aşk
Şeddelere Dikkat Molla
Şeftali çiçekleri
Şehadet Ederim Ki Hiçbir Kadın
Şehir
Şehir ve Doğa Burcundan
Şehirden Ayrılış
Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine
Şehirden Kaçıp Köy Hayatı Yaşamaya Karar Verenleri…
Şehirlerdir Acıtan Kalbimi
Şehit
Şehre Girdik Ve Tartıldık Ağırız
Şehrin Ölümü
Şehrin Şiiri
Şehriyar
Şemsi Ahmed Paşa Külliyesi
Şen olasın Halep Şehri
Şen Olasın Halep Şehri
şenliğin kalbine
Şevkız ki dem-i bülbül-i şeydâdâ nihânız
Şevki Yok
Şeyh Said ve Arkadaşlarının İdam Edilmelerinin Cum…
Şeyhe duyulan ihtiyaç
Şeytanî Fısıldaşmalar ve Kulis Faaliyetleri
Şibumi
Şiddetli Geçimsizlik
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir
Şiir ancak nazım ve ahenk itibariyle münasip düşen…
Şiir Antolojisi
Şiir Banarım Yarama
Şiir Belki
Şiir Bitti
Şiir Çalışmaları
Şiir Çalışmaları
Şiir Çalışmaları
Şiir Çoğu Zaman
Şiir Dediğin
Şiir En Güzel Ülkedir
Şiir fesleğen çiçeği gibi
Şiir Gibi Cevap
şiir gibi ya hu!
Şiir gibi yaşamak…
Şiir Gönlün Dili
Şiir Gücünü Nereden Alır
şiir hakkında
Şiir Hakkında Konuşma
Şiir Hevestir
Şiir ile Ankara
Şiir insanları sevmeye yarar…
Şiir mi Denir Onlara
şiir nedir
Şiir Nedir?
Şiir neye davet eder insanı?
Şiir Okuyan Kızlar
Şiir Portakal Hasan Varol
Şiir Sanatı
Şiir Sanatı
Şiir Sanatı
Şiir Sanatı
Şiir Sanatı
Şiir sanatı ve onu öğrenmenin yolu
Şiir Savaşlarım
Şiir Sensin
Şiir Sokakta” mı?
Şiir sonunda öldürür.
şiir şiir şiir
Şiir Taşı
Şiir Üstüne
Şiir Üzerine Aforizmalar
Şiir ve Ahmaklar
Şiir ve Sen
Şiir yaşadığına içerlemektir.
Şiir Yazamama Notları – Şiirin Kor Kıyısı
Şiir Yazarı Şair Manisa Kırkağaçlı Muharrem Coşkun…
Şiir, ihtiyacı olanındır!
Şiir, onu yazana ait değildir, ona ihtiyacı olana …
şiir, söylemekten ziyade bir susma işidir.
Şiir/Ağıt
Şiir/lerde Çocukluğumuz
Şiir; hakikat ve şair…
Şiirde Açan Gelincik Çiçekleri
Şiirde Göçer
Şiirden Anladığım
Şiirdir Baba
Şiire Eşlik Eden Fotoğraf
Şiire maruz kalan genç
Şiire Önem Ver
Şiire Tutunmak
Şiire Yetmeyen Zaman
Şiir-fotograf ilişkisi(zliği)
Şiiri Uçan Çocuk
Şiiri Yazılamayan Şehir
Şiiriçi Hatları Vapuru
Şiirim
Şiirim
Şiirin Attıkları
Şiirin Deliliği Deliliğin Şiiri
Şiirin Dip Sularında
Şiirin Sıcak İkliminde
Şiirin Üç Kuralı
Şiiriyet
Şiirle Demlenen Çaylar
Şiirleme
şiirler
Şiirler Okudum Bugün
Şiirlerden Dökülen Yapraklar
Şiirlerden yağan yağmurlar
Şiirlere Saklandım / Bul Beni
Şikayetler Gazeli
Şimdi
Şimdi
Şimdi Ben Ne Dersem Diyeyim
Şimdi beni de garip bakışlarla süzenler var. Ben o…
şimdi biliyorum ki kazanamayız
Şimdi bir dilek hakkım olsa
Şimdi biraz zaman dileniyorum ölümden
şimdi bütün sevinçler
Şimdi Gel
Şimdi Gelsem ki
Şimdi Gitmeliyim
şimdi iyi şeylerden susmalıyım
Şimdi kim bağışlayacak beni
Şimdi Sevişme Vakti
Şimdi Yoksun
Şimdiden Bir Hatırasın
Şiraza’den Şiraze’ye
Şiraze
Şirazlı Şeyh Sadî
Şirinevler Kitabevi
Şişedeki
şizofren
Şöhretim isyan benim sen afv ile meşhûrsun
Şu anda bu satırları okuyorsan
Şu anda yine tek düşüncem o.
Şu Geniş Dünyaya Sığmayan Gönül
Şu kısacık ömrümü
Şuara Suresi
Şubat
Şurası kesin ki yaşama isteği uzatır yaşamı
şurdan burdan hazırlanma’ya
Şükrü Erbaş ve Bir Şiirin Oluş Yapılış Yazılış Sür…
Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçek…
Şüphesiz kadın, erkeğin şakayığıdır.
Tâ ezel “kâlû belâ”dan eyledim ikrâr-ı aşk
tâ, sîn, mîm
Tabiat Bize Gülüyordu
Tabirsiz Rüyalar Atlası
Tabl-ı tehîden gümdür suhanler Bî-hûde Gaalib ef g…
Tablo
Taburcu
Tabut
Tabut
Tahammül mülkünü yıktın Hülâgû Han mısın kâfir
Taha’nın Gül Muştusu
Tahattur
Tahattur Et (Hatırla)
Tâhir Riyad
Tâhirü’l-Mevlevî’nin Koşmaları
Tahmîs bâ-ıstılâhat-ı zenân der vâdî-i nush ü pend…
Tahmîs-i Gazel-i Nevres (Hüznî)
Tahmis-i Rüşdî
Tahrik
Taktik ve Strateji
Talih her felâkette, çare olarak açık bir kapı bı…
Tam aklımdan geçiyordun ki
Tam Öğle Vaktiydi Gittin
Tamam Yavrum Meteliğimiz Yok Ama Yağmurumuz Var
Taneler
Tango
Tanıdık Rüya
Tanıdım Seni
Tanklar Kabe’ye dayanmadan, Mekke Savaşı başlamada…
Tanrı Bana Uğramadı Bu Gece
Tanrım ! müsait bir yerde inebililir miyim artık ?…
Tanrım Beni Yavaşlat
Tanrım Konuş Benimle
Tanrım Öldür
Tanrının Antonıus’u Bırakmasıdır
Tanrısız
Tanrı’ya Mektup
Tanrı’ya Mektup
Tapu Sicil Muhafızı
Tardiyye
Tarih Beni Çağırıyor Sevgilim
Tarih Bitti
Tarih Geçidinde Bir Damla Gözyaşı
Tarih Kötüdür
Tarihe geçmek
Tarlabaşında Bir Ben Varım Bir Senin Yokluğun
tarlakuşu
tarlakuşu neden uçmasın
Tartıda
Tasavvur
Tastamam Yorulmak
Taş
Taş bina
Taş Bir Sözcük Düştü Parçalandı
Taş da Çürür
Taş Gazeli
Taş Gemi
Taş Parçaları
Taşa Sarılmış Şiir
Taşlanmaksızın Ayrılmak
Taşlı Yol
Taşra Günleri
Taşra Kızının Deliceleri
Taşralı Uzak Akraba
Tatar Çölü
Tatlı Bir Düşüş
Tatlı Tuzlu Yaşamak
Tavan Arası
Tayfalar
Tecde’de bir sonbahar günü
Tecdid-i İzdivaç
Tecelli
Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındır
Tefsir
Tefvizname
Tehlikeli Belki
Tehlikeli Oyunlar’dan
Tehlikenin Yönü
Tek
Tek Başına
Tek Bir Yıldız Altında
Tek Hece Aşk
Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire
Tekfurun Kızı
Teknenin Ölümü
Tekrar Buluşma
telaş içinde anımsananlar
Telaşlı Penguen
Teldeki Kuş
Telefon
Telefonda
Telezaman
Telgrafhane
Temalar II
Temas
Temas I
Temaşa Suresi
Temâşâ-yı Hazân
Temâşâ-yı Leyâl
Temiz tutmalısın onu
Temmuz Bulutu
Tempo
Ten Orda Yırtılır
Ten Vakti
Tenhâ
Tenha Şiirler
Terastaki Havlu
Terci-i Bend
Tercüme
tereddüt
Tereddüt
Terennüm
Terennüm
teresa diye bağıran adam
Teresa’ya
Terk
Terkeden
Terkedilmek
Terketmedi sevdan beni
Terk-i can etsem de kurtulsam şu mihnethaneden
Terkib-i Bend
Terleten Kelimeler
Tertemiz Şeylerden Sözedeyim
Teselli
Tesellim Olan
Tesirsiz Parçalar
Tesirsiz Parçalar 11-15..
Tesirsiz Parçalar 19-25..
Tesirsiz Parçalar 26
Testi
Teşekkür Ederim Baba
Teşekkür Sana
Teşekkürler
Teşekkürler Hayat (Gracias a la vida)
The Cranberries – Zombie
THE WAY THEY LIVE NOW (Uyarlama Denemesi)
tı jı bınî nızanê
Tılsım Ve Trajedi
Tırabzan
Tıraş Olurken
Tırmanış
Tırpanladığım Ölüm Şiirleri
Ticaret
Tik Tak
Tipi
Tireleme
Tiryakinin Sigara Bırakma Günlüğü
Titrek Bir Damladır
TK
Tolstoy’un Ölümü
Tomas’la Vedalaşma
Tomris Uyar İçin Bir Şiir Kurma Çalışması
Tomurcuk
Toprak
Toprak
Toprak Ana
Toprak Yanlış Yapmaz
Toptan ölür madenciler
Topuz mopuz dinlemem
Torino Atı
Torino Atı
Tortu
Tören Giysileri
Trafik
TRAGEDYALAR 1
TRAGEDYALAR II
TRAGEDYALAR III
TRAGEDYALAR IV
TRAGEDYALAR V
Tramvayda Birisine
Tren İnsanın Çocukluğudur
Trenler de ahşaptır…
Trenler De Gecikir
Trenlerin Ardından Koşan Yalnız Köpekler ve Kadın…
Troya Önünde Atlar
Tufan Sonrası
Tuhaf Bir Aşk
tuhaf bir yaratıktır geçmiş
Tuhaf Duygu
Turgut Uyar
Turuncu Tren
Tutkularım Bitti
Tutkulu Kadın Meral Okay
Tutsak
Tutsak Yolcu Dileği
Tuttum, Sevdim
Tutunamayan (Disconnectus Erectus)
Tutunmadan Akıyorum
Tutuşmak Üzere Yeniden
Tuvaldeki Öpüş
Tuz Ayarı
Tuzu Özleyenler İçin
Tüketeceksin
Tül-Hayâl
Tüller Ve Silah
Tülsü’yü Sevmek
Tüm gerçeği anlatabilmek ise beceri işidir..
Tüm keşiflerimizin sonucu…
Tüm zamanların en büyük kitap hırsızı: Kont Guglie…
Türbe
Türk Edebiyatı’nın açmamış çiçeği; Şükûfe Nihal
Türk Şairi ve Babası
türkçe sözlü hafif bir acı verebilirim sana
Türkçem Bitti Yanmışım
Türkiye Kadar Bir Çiçek
Türkü
Türküler Dolusu
türküsü ağaca takılmış güvercinler
Tütün Közü
Tzu-An İçin
Ucundan Tutarak
Uçarken de ölür mü kuşlar
Uçma Özlemi
Uçun Kuşlar
Uçurtma
Uçurtma
uçurtma olsam gökyüzünde
Uçurum
Uçurum
Uçurum Su Kırlangıç
Uçurumda Açan
Uçuyor Troyka Yel Gibi
Ufka Damlayan Alınteri
Ufuk Hasreti
Ufuklar
Uğraşacağım
Uğultu
Uğultu
Uğurlama
Uğurlama
Ulak
Ulu Orta
Uludere (Roboski) Katliamı – Ağlama Anne, Güzel Ye…
umarsız ve ifadesiz bakışlarla yürümelisin…
Umut
Umut Bizi Terkettiğinde
Umut ve Beklenti
Umutsuz Bir Şarkı
Umutsuz Bir Şarkı
Umutsuzca üzgündü
Umutsuzlar Parkı
Umuttur
Unut Gece Bitince
Unutamam ki Seni
Unutkan Yürek
Unutma
Unutma
Unutma…!
Unutmak Azize
Unutmak Yok
Unutmalıyım
Unutmamak
Unutsaydın Arardın
Unutulan
Unutulan Gömlek
Unutulan’dan
Unutulmayan
Unutulmuş Bir Mektuptur Aşk
Unutulmuş Bir Yaz İçin
Unutun O Kadını
Unutursun
Unutuş
Unutuş
Unutuyorum Sensizliğe Alıştığımı
Upuzun Bir Kılıç Girmese Aramıza
Urla
Urla
Usandım
Usandım
Uslanmadım
Usta İki Çay; Biri Açık Olsun
Uyan
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan
Uyan Yarim
Uyanacağım Senden
Uyandırmak İçin Seni
Uyandırmaya Gücüm Yetmedi
Uyanık Uykuda
Uyanış
Uyanıyorum, bakıyorum yok. / – Ölüveririm belki …
Uyarı Levhası
Uyarılan Şair
Uyarılar
Uyku
Uyku
Uyku Kardeşim – Fikret Kızılok
Uyumak İstiyorum
Uyumak istiyorum, çok yorgunum,
Uyumaya Gidiyorum
Uyumsuz
Uyuyamıyorum
Uyuyan Masallar
Uzak
Uzak
Uzak
Uzak Bir Ülkedir Gülmek
uzak çok uzaklara bakmakla nişanlı
Uzak Fesleğen
Uzak Fırtına
Uzak Gözler
Uzak Haziran
uzak ilahi
Uzak Kaderler İçin
Uzak Sevgililer
Uzak Yakınlık
Uzaklarda
Uzaklardaki Birine
Uzakta Ölen İçin Ağıt
Uzaktaki Diego’ya mektup
Uzaktaki Sevgiliye
Uzaktan sevmek
Uzaktır Aramız Yollar Ağlasın
uzanacağım ve ağlayacağım
Uzanmak Gölgesine Solgun ve Dalgın
Uzanmış Uyuyor Göğsümde
Uzlet Köşesi
Uzun
uzun
Uzun anlardan sonra
Uzun Bir
Uzun Kanatlı Kuş Sürüleri Diliyorum
Uzun Sürdü Hazırlığım
Uzun Yıllardan Sonra
Uzun Yol
Uzun Yol Meseli
Uzun Yolları da Göze Alabilen Bir Dostluk
Üç Ağaç
üç aşağı beş yukarı
Üç Beş Kişi
Üç Dil
Üç Frenk Havası
Üç Gencin Kalbi
Üç Kez Seni Seviyorum Diye Uyandım
Üç Rüya
Üç Tekerlekli Kırık Bisiklet
Üç Ve
Üçkağıtçı Şaman
Üçleme
Üçlükler
Üçüncü Kişi
Üçüncü Şahsın Şiiri
Üçüncü Temrin: Ardiye
Ülke
ülkemin şiir atlası
Ünlem
ürkek bir anı oldum
Ürperen Harfler
ürpermeyen kalp
Üryan Geldim Gene Üryan Giderim
Üsküdar
Üsküdar İskelesinde İki Lostracı Çocuğun Konuşması…
Üsküdar’da Sabah
Üst Kattaki Terörist
Üstad Necip Fazıl’ın Çile’hanesinin penceresinden …
Üstâdım Hüzün
Üstü Kalsın
Üstüme Sinmişliğin Var
Üstüne titrediklerimizin ölümü
Üşüme
Üşümekten Değil Korku
üşümüştüm…
Üşür Ölüm Bile
üşüyorum … sesimi ört
Üşüyorum!
Üvercinka
Üveyka
Üzerinden Sevişmek
üzgün kediler gazeli
Üzgün Kızların Gizli Tarihi
üzgün kuşlar
Üzgün Mektup
üzgünüm / hüzünlüyüm / el aman
Üzüleceksin
Üzülme
Üzülmek İçin Gerekli Malzemeler
Üzüm
üzüntülüydüm
Vadideki Zambak/ Henriette’in Félix’e yazdığı mekt…
Vadim o kadar yeşildi ki
Vaha
Vakit Tamam Galiba
Vaktimiz bitti. Ben artık gitmeliyim”
Valiz
Var
Var
Var mı Vaktin
Varış
Varlığa Ve Yokluğa
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varsa Ev
Vasiyet
Vasiyet
Vasiyet
Vasiyet (mezar taşıma)
Vasiyet Bahşet Gölgeye
Vatana Dönüş
vâveylâm
Vay Kurban
Vazgeçmedim
Vazgeçmenin Rengi
Vazgeçtim Bu Dünyadan Tek Ölüm Paklar Beni
Vazonun içindeki kır çiçekleri
Ve Adam Ve Çocuk Ve Kırlangıçlar
Ve Artık Hükmü Kalmayacak Ölümün
ve bir haber, yoldaki
Ve Çocuğun Uyanışı Böyle Başladı
ve gece…
Ve Gittikçe Irayan
Ve gözlerinde binlerce resim
Ve Hüznüm Doğduğunda…
Ve İşte Elveda
Ve lamba söndüğü zaman
Ve Ne Kadar
Ve sevdiğim herşeyi yalnız sevdim
Ve Sonra
ve sonra kalbim olaysız bir şekilde dağıldı
ve taş düşmeye devam ediyor bir yıldız derinliğine…
Ve Tek Kare Bir Film
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda
Veda Gazeli
Vedâ Hutbesi
Veda Mektubum
Veda Notu
Veda Sahnesi
Veda Şarkısı
Veda Şiiri
Veda Yazısı
Veda Yürüyüşü
Veda: Yas Tutmak Yasak
Vedia
Vefa bazen unutmaktır
Vefalı
Veled-i Rüzgar
Velet
Veni, Vidi, Vixi
Venüs Gecesi
Venüs ve Adonis
Venüs’le Buluşma
Verasus
Vesvese
Vezn-î Âhâr
Via Dolorosa
vicdanın olması da bir anlamda trajik bir olaydır
Vietnam
Viran kalası hanede evlâd-ü ‘iyâl var
Virginia Wolf
Virginia Wolf’un Dama Taşları
Virginia Woolf’un eşi Leonard’a bıraktığı veda mek…
Virtüöz Ölüm
Viva Celevbato
Viyanalı Ermiş’in İtirafları
Vurulduk yapayalnız, Ceylan gibi…
Vuslat
Vuslat Çayırı
Walter Benjamin (1892-1940)
Wang-Fo Nasıl Kurtarıldı?
Wernicke – Korsakoff Sendromu
‘ya
Ya o belsoğukluğu?
Yâ Rabbi Muheymin… Bizden hayır yok… Sen göze…
Yabancı
Yabancı
Yabancıların en yakınıydın sen!
Yabancılaşma
Yabancıyı Tanımıyorum
Yabandan Gelen Kız
Yabani
Yâd Et
Yâd-ı Sabâvet
Yadında mı doğduğun zamanlar?
Yadsıma
Yael’in Bakışları
Yağma
Yağmur
Yağmur
Yağmur
Yağmur Arkası
Yağmur Bizi İzliyor Sevgilim, Yalnızca Biz
Yağmur Damlalarını Kıskanırım
Yağmur Dindi
Yağmur Duası
Yağmur Iscağı
YAĞMUR İÇ, GÜNEŞ ISIR, AY ÇİĞNE
Yağmur Kaçağı
Yağmur Mûsıkîsi
Yağmur Ormanları
yağmur ve fransızca
Yağmur Yağmasaydı
yağmur yatağı
Yağmura Kaçan Şairler
yağmura karışan aşkın çaresi yoktur
Yağmurcuk ile Yasemin
Yağmurda
Yağmurda Ölürüm
Yağmurda Unutulan Şarkı
Yağmurdan bir ev
Yağmurdan Fazlası
Yağmurdan Sonra
Yağmurdan Sonraki Güneş
Yağmurlu göz şiire bakıyor
Yağmurlu Şarkı 1
Yağmurun Elleri
Yahya Kemal İçin Rübai
Yakarı
Yakarış
YAKARIŞ
Yakazât-ı Leyliyye
Yakın Aşklar
Yakınma
Yakınmam
Yakışıklı Ütopya
Yalan
Yalan
Yalan Yere Yemin
Yalancı Kehribar
Yalancı Şahit
Yalansız
Yalın Ölüm
Yalınlığın Anlamı
Yalıoba Günlüğü
Yalnız
Yalnız
Yalnız
Yalnız
Yalnız
Yalnız Adam
Yalnız Adam
Yalnız alnıma değsin ellerin
Yalnız Bir Kadın
Yalnız Bir Opera
Yalnız Değiliz
Yalnız hüznü vardır kalbi olanın
Yalnız İnsan
yalnız kalan kadın ağıdı
Yalnız Kaldığım Günlerden Biri
Yalnız Serçe
Yalnız Yerdir Cehennem
Yalnız(ca) sitem
Yalnızca benden kaçma yeter
Yalnızca Çocuk Kitapları Okumak
Yalnızca Kanatlarına Güven
Yalnızca Sabahleyin Duyulan Güç
Yalnızım
Yalnızım
Yalnızım gecenin ıssızlığında
yalnızım, yalnızsın, yalnızız
Yalnızım. Yalnız büzülüveriyorum
yalnızım; çünkü siz varsınız!
Yalnızın Durumları
Yalnızın Şarabı
Yalnızız Cemal Abi
Yalnızlığa Çağrı
Yalnızlığa Veda
Yalnızlığı Denemek
Yalnızlığım Karanlığı İncitmesin
Yalnızlığımda
Yalnızlığın Ayrıkotları
Yalnızlığın Büyüdüğü Anlar
Yalnızlığın Hüznü
Yalnızlığın Sesi
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlık Bir Tarihtir
Yalnızlık Cinayettir
Yalnızlık Efendi
Yalnızlık Hülyaları
Yalnızlık Kayzer’den Daha Güçlüdür
Yalnızlık Macerası
Yalnızlık Şiirleri
Yalnızlıklar
Yalnızlıklar 1
Yalnızlıklar 9
Yalnızlıktan Sarkan İp
Yalnızsın
Yan Yana İki Ülke Gibiyiz Seninle
Yana Sızıla
Yanan Aşk Ağıdı
Yanan Yüz
Yandım
Yang Guifei
Yangı
Yangın
Yangın
Yangın
Yangın Gülü
Yangın ve Saklambaç
Yangın Yer Yer Devam Ediyordu…
Yangın Yeri
Yanık
Yanık İzi
Yanılgı
yanılgı çiçeği
Yanılıp Yakana Bakışımı Taktığında
Yanılsamalar
Yanıma yakışır mıydın? Bilmiyorum
Yanımda yürüyordun, bir düşünsene yanımdaydın.”
Yankı
Yankı
Yanlış Anka Destanı
Yanlış Bilmesinler Beni
Yanlış Hayatın Peşinden Koşmayacaksın!
Yanlış Parantez
Yanlış ve Yabancı
Yanlışını Sevmek
Yanlızlığa Güzelleme
Yanma
Yanmaktayım
Yanyana Dalgınlık
Yapı İskelesi
Yapışma
Yapracığı Gören Balık
Yaprak
Yaprak
Yaprak
Yaprak Dökümü
Yapraksız bir bahçe
Yar Çekimi
Yar Gidiyor
Yâr’a…
yara
Yara Bandı
Yara İçinde Yara
Yaralar
Yaralı Olduğunu Sanan Birisinin Hüznüne Gazel
YÂRE
Yarı Aydınlıklar Ki Sahipsiz
Yarı Yol
Yarı Yolda!
Yarıda Kalan
Yarıda Kalan
Yarıda Kalan Mısralar
Yarım Kalan Bir Mevsim
yarım kalmış uzun şiirler değil kısa şarkılar söyl…
Yarım Saat
yarım şiir
Yarımada
Yarın Erkenden
Yarın Gece
Yarın Gece
Yarın Güzeldir
Yarın Seni Benden Soracaklar
Yarındaki Dünler
Yarısından Bir Fazla
Yarısını Dinlediğim Bir Masal
Yarim Çiçek Olmuş Burnumda Tüter: Mehmet Âkif’in M…
yarim şiir, arkadaşım şiir
Yasak Şiirler
Yasaların vicdanların içinde çalışıyor olması gere…
Yase’de Aralık Ayı
Yasemin Ay
Yasemin Senfonisi
Yaseminlerin Sabahı
Yasmin Levy Adio Kerida
Yaş
Yaş
Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir
Yaş Dolar Yüreğime
Yaş ve Şiir Üzerine Tomris Uyar’dan Edip Cansever,…
YAŞA ve YAŞAT
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadım ve yaşlandım İstanbul’da
Yaşam (ki) 1-14
Yaşam (ki) 15-21
Yaşam (ki) 22-25
Yaşam (ki) 26-30
Yaşam (ki) 31-40
Yaşam (ki) 41-44
Yaşam İçin Öneriler
Yaşam İlahisi
Yaşam ki…
Yaşam Şuncağız Bir Şey İşte
Yaşama İsteği
Yaşama Uğraşı
Yaşamak
Yaşamak / Cahit Zarifoğlu
Yaşamak Bundan Sonra
Yaşamak Güzel
Yaşamak mı zor çince mi
Yaşamak Umrumdadır
Yaşamaya Dair
Yaşamayı Deneme
Yaşamın, yükündür
Yaşamıştım Aklımda Kalmış Özür Dilerim
Yaşanmamış Çocukluğun Türküsü
Yaşar Güvenir – Çaresizim
Yaşar Güvenir – Çok Görmeyin Ne Olur
Yaşarken
Yaşarsın şiirimde sevenlerin gönlünde
Yaşasın O
Yaşayabilme İhtimali
YAŞAYAN HECE
Yaşım İlerledikçe
Yaşım Su
Yaşıyorum Demek
Yaşlandığın Zaman
Yaşlanmak mı sükunet mi?
Yaşlı Bir Adam
Yaşlı Bir Adam
Yaşlı Bir Adam
Yaşlı Kadınlar Cemahiriyesi
Yaşlı kişinin kalbi iki şey üzere gençtir. Uzun y…
Yaşlı Profesör
Yaşlılar Korosu
Yaşlıların Cilvesi
Yat ve Uyu!
Yatağım
yatağında yalnız mısın?
Yatağında Yalnız mısın?
Yatılı = Şair
Yattığım Kaya
Ya’u
Yavaş yavaş delirdim, kimse farketmedi. Hayat çok…
Yavaş Yavaş Geçtim Kalabalıkların Arasından
Yavaş Yavaş Geçtim Kalabalıkların Arasından
Yavaşça dokun yaralarıma
Yayın Arası
Yayla Dumanı
Yaz Akşamı
Yaz Ayı
Yaz Bitti
Yaz Bitti
Yaz Dörtlükleri
Yaz Fotoğrafları
Yaz Kalbiyle Gelir
Yaz Kapılarında
Yaz Kuşlarının sisine gömdüm acılarımı
yaz serin geçer sanmıştım
Yaz Tüketmiş Yaprak Gibi
Yaz Üzüntüsü
Yaz Yadırgaması
Yaza Sızıla
Yazar
Yazarın parayla imtihanı / Şaheserler yazdılar ama…
Yazarın Yazgısı
Yazarken Bu Şiiri…
Yazarlar ve Aşkları
Yazdı, Bitti!
Yazdım Yeryüzünün Kalbine
Yazgının Kalpsizliği
Yazgınız, sizinle Tanrı arasında bir sırdır
yazgı’ya dair…
Yazı Uçar
Yazılmaması Gereken Şeyler
Yazılmamış Şeyler
Yazın Bittiği
Yazın Dağlarda Kalarak
Yazın Sonu
Yazıt
Yazlar Az Kaldı
yazma.. o zaman bekliyor insan
Yazmam Daha Aşk Şiiri
Yedek Sevgili
Yedi Beyaz Güvercin
Yedi Dağın Ardındaki
Yedi Fincan Çay
Yedi Güzel Adam
Yedi İnceltme İmi İnceliği
yedi işaret
Yedicanlı Olmak
Yedinci Adam
Yehudam
Yel Değirmenleri
Yelek
Yelkensiz Gemi
yelkensiz teknelere döndüm
Yeminler Ediyor
Yeni Aşk
Yeni bir aşk, din değiştirmeye benzer
Yeni Bir Aşktan Önce
Yeni Bir Dünya
Yeni Bir Koltuğun Döşemelerini Sökerim
Yeni Bir Şey Yok Yaşamda
Yeni Kantolar’dan Mısralar
Yeni ne varsa şimdi viranede kalmıştır
Yeni Söylenmiş Gibi
Yeni Şeyler
Yeni Yıl Dansı
yeni yıl hediyesi: buruk bir aşk şeysi
Yeniden
Yeniden
Yeniden Babaevinde
Yeniden Doğuş
Yeniden güçlü -yapabilir- olmak
Yeniden Hüzünle
yeniden merhaba diyeceğiz
Yenidoğan
Yenik Bir Aşk Öyküsü
Yenik Serçe
Yenildin Hayatın Akışına
Yenilgi
Yenilgi
yenilgi günlüğü
Yenilik İsteği
Yeniliş
Yenilmişler İçin İkinci Parça
Yeniyıl Armağanı
Yer Yatağında İki Sevgili
Yer Yok Bana
Yerçekimli Karanfil
yerim yurdum gözlerindir
Yeryüzü Aşk İçindir
Yeryüzü Aşkın Oluncaya Dek
Yeryüzü Ayetleri
Yeryüzünün Paylaşılması
Yeşeren Otlar
Yeşil Çayır
Yeşil Yağmur
Yeşilyurt Bedduaları
Yeşilyurt’un Lakapları
Yeteeer!..
Yeter çalındın ey hâce fenâ mülkün metâına,
Yetim İstanbul
Yetişir
Yetmez mi sana bister ü bâlin kucağım
Y-Faktörü
Yıkanan Bir Kadın
Yıkılma Sakın
Yıkılma Sakın
Yıkılmış Enkaz
Yıkım
Yıkım Kararı
Yıkıntı Ve Çöküntüyü Yaşamak
Yıldan Yıla
Yıldırım Aşkı
Yıldırım yemiş bir çınar gibiyim
Yıldızlar
Yıldızların Efendisi Ömer Hayyam’dan Rubailer
Yıldızların Nerede Amsterdam
Yıldızlı Gece
Yıldönümü
Yılgın
Yıllar Değerini Artırır İnsanların
yıllarca bir övgü cümlesi olarak üst cebimde taşıd…
Yırtılan Kâğıt Gibi On Yıl
Yiğidi Gül Ağlatır
Yiğit kocamaya görsün
Yine de
Yine Hâl
Yine Seninle Kundakladım Sensizliğimi
Yine zevrak-ı derûnum kırılıp kenâra düştü
Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı
Yirmi Bir Yaşında
Yirmi birinci yüzyılın insanlarına
Yirmi Sekiz
Yirmialtılar Baladı
Yirmibeş Yıl Önce Yine Beraberdik
Yitik
Yitik
Yitik Bahar
Yitik Mektuplar
Yitikçi
Yok
Yok Artık Sandalla Çıkmak Mehtaba
Yok benim gibi gamlısı
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedim
Yok Gibi Yaşamak
Yoklama Defteri
Yokluğun Aynaları
Yokluğun İklimi
Yokluğunda
Yokluğunda her şey kokusunu kaybediyor.
Yokmuş bir aha ey gül-i rana tahammülün
Yoksa Ben Ölmek Yerine Durum Şiirleri mi Yazsam
Yoksa seni içimsıra çok mu hızlı yaşadım
Yoksul Yokuşu
Yoksulluğun Sğınağı
Yoksulluk beyin gelişimini etkiler mi?
Yoksulluk Bilgisi
Yokuş
Yokuş Kasaba
Yokuş Yol’a
Yol
Yol
Yol
Yol Arkadaşı
Yol Ayrımında
Yol Düşüncesi
Yol İkiye Ayrıldı
Yol İşareti
Yol Sonunda Reddiye
Yol Şarkıları III
Yol Türküsü
Yol Üstündeki Semender
Yol Yolcu ve Yolculuk Şiirleri Bercestesi
Yol’a Çıkış..
Yolcu
Yolcu
Yolcu
Yolcu
Yolcu
Yolcu
Yolculuk
Yolculuk
Yolculuk
Yolculuk
Yolculuk
Yolculuk İyidir
yolculuk ve hüzün
Yolculuk Ve Şiir
Yolda…
Yoldaki Soru
Yoldaki Yalnız Kadın
Yoldan Geçen Biri
Yollar
Yollar
Yollar ve Zaman
Yolumuz dar, çarpışma kaçınılmaz
Yolun Sonu
Yolun sonunda
Yolunda İyi Giden Birşeyler Var
Yorgun
Yorgun Sevi
Yorgun ve hüzünlü kelimelere umudu aşılayıp şiire …
Yorgunluk
Yort Savul
Yoruldum patron
Yoruldum Yaşamaktan Yurdumda
Yoruldum Yokuşu
Yorulmaz İşçileriyiz Aşkın
Yoruluyorum
Yorum Korkusu
Yorumsuz
Yorumsuz
Yorumsuz
Yosma Akşamıyım İstanbul’un
Yosun Tutan Yürek
Yugoslav
Yukarda
Yukuta
Yumurcak
Yurdavarış, Hısımlara
Yurt
Yurtsuz Umutlara Ağıt
Yusuf
Yusuf Atılgan ve eşi Serpil Hanım
yusuf ile zeliha
Yutkunma Resimlerimin Öyküsü
yuvasını bozduğum kuşların ahı desem çocuktum
yuvasını bozduğum kuşların ahı desem çocuktum
Yüksek Topuklar
Yüreğe Uygun Acılar
Yüreğe Yapılan Dövme
Yüreği Çatlayan
Yüreği Gerilmiş Delinin İpinin Çekilmesini Anlatır…
yüreğim
Yüreğim Parmağımın Ucunda
Yüreğim Senden Yana
Yüreğim Sızladığı Zaman
Yüreğim yangın yeri
Yüreğimde Uskur Sesleri
Yüreğime Veda Ediyorum
Yüreğimin Acemi Elleri
Yüreğimin Hava Raporu
Yüreğin Dört Yandan
yüreğin nereye gider
yüreğin pusulandır!
Yüreğindeki Kırışıklıklar
Yürek
Yürek
Yürek Çağrısı
Yürek ki Paramparça
Yürek Müzikali
Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbi’yim, hoş hal…
Yürek Sandalı Hayata Çarpanlar
Yürek Ve Ten Masalı
Yürek Yüreğe
Yürek: Kutup Tan Vakti
Yürekten düşkünsen karına
Yürü Bire Yalan Dünya
Yürüme
Yürüme
Yürürtaş
Yürüyelim Seninle İstanbul’da
Yürüyüp gittiğin yola bakakalmışım
Yüz
Yüz Havlusu
Yüzler Ve Sözler
Yüzlerce Savaş Uçağı Dolaşıyor Gözlerinde
Yüzleştim Yüreğimle Ağlayarak
yüzmeyi öğrenmeden öldürülen oğullar
Yüzü çevrilmiş olmaya yakın zannedilen ilgisiz ama…
Yüzü Yağmura Gömülü Düşüm
Yüzük
Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri
Yüzüm Güvercinlere Emanet
Yüzümdeki Eşik
Yüzümdeki Kuyu’dan
Yüzümü Size Çeviriyorum
Yüzümüzü Yapıştırarak Göğün Yanaklarına
Yüzün
Yüzün
Yüzüne Nasıl Bakarız
yüzünün ne işi var
Yüzüstü Kalakalmışlar
Yüzüyor ve Ağlıyorum
Yüzüyorsanız Boğulmayın…
Zaaf
Zahmet Vakti
Zakkum
Zaman
Zaman buldukça uğra
Zaman İçinde Bir Yeni Zaman
Zaman Kekemeydi
Zaman Kırıntıları
zaman nedir? günler ne?
Zaman O’na yıl yazmamış…
Zaman Onları Değiştirmeden
Zaman ve Maske
Zaman… Geçerek… ten
Zamana Benzedik
zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar
zamanı öldürmek, intiharın nazik bir şeklidir
Zamanın Gözü
Zamanın Kitabı
Zamanın Ritmi
Zamanın Salkımları
Zamanla
zamanlar sorular
Zamansız Gül
Zambaklı Padişah
Zannetsin iyi bir iş yaptı da mükafaat aldı
Zara’da
Zarafet
Zarf
ZARİF BİR ŞAİR PORTRESİ
Zarif Efendim, Buğular Girdi Aramıza
Zaten
zatürre
Zavallı Etem
Zehir Zakkum Zamanlar
Zehira
Zehirinde Açan Zambak
Zehirli Ağaç
Zehirli Mantarlar
Zehrab
Zeki Müren Kahır Mektubu
Zemheri Kesiği
Zende-Rud’u Geçerken
Zerdali Ağacı
zeynep beni bekle
Zeynep ve Uzaktan Fırat Üzerine İkili Anlatım
Zeytin Ağacı
Zeytinlik
Zima Kavşağı’ndan
Ziya Osman Saba ile anılar yolculuğu
Ziya Osman Saba’yı Unutmak
Z’ORDA ÇOK KALIRSAM,ÖLÜRÜM
zorluk derecesi
Zulümler yağmur gibi yağmaya başladığında
Zurnanın Zırt Dediği Yer
Zümra Zülal Çalış
استقلال مارشی
الحان شتا
شعر اچون «كوز یاشی« دیرلر
مردیون
یاغمور
پس سخن كوتاه بايد و السلام

Gidiyor muyum Kaçıyor muyum?

İnsanlara hayal kırıklığı payı 
bırakmam gerektiğini öğreten
Mehmet Başkak’a

Ve ey saçı ak gönlü ak
Anneciğim pencerede ağlayan .
Ah biliyorum güç gelecek sizlere
Ama artık gitmek geliyor içimden
Bir sabah masmavi bir bulutun peşinden
Dönüşü olmayan yerlere…

Ataol Behramoğlu

Ne vakit babamın yokluğuna gitsem
Babam bana bir şey diyor.

Birhan Keskin

Benim bunda kararım yok, ben burdan gitmeğe geldim
Bezirganem metaım çok, alana satmağa geldim

Yunus Emre

Gitme aşkım benim, bana sormadan
Bütün gece direndim uykuya
ama şimdi ağırlaştı göz kapaklarım
Uyurken seni kaybetmekten korkuyorum
Gitme…

Tagore

“Babamın yanına gitmek istiyorum.”

Mehmet (yaş 8)

Gitmekle kalmak arasında kıpırdamayan gün,
katı bir saydamlık kalıbı.

Octavio Paz

Baba, bu film başlamadan bitmiştir, bunu unutma..
Baba…Ne olur gitme!….
Baba…Beni unutma…….

Ali Kınık

Şimdi şiirin burasında durup düşündüm de,
Hani sevmediniz , onu anladık da
Keşke diyorum;
Gitmeseydiniz..

Dilek Kartal

Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey…
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Pakize Suda

kurtarmazmış öğrendim insanı şiir
bunu sindirerek gitmeliyim aşk’a ve kavgaya

Bünyamin Durali

Gitmek..Kendi suçunun bekçiliğini yapmaktır
mezar taşlarında.

Ali İhsan Atiş

belki de gitmektir aşk, sadece gitmek
avare bir kederi sarıp yaralarına
rüzgarın devirdiği bir ağaç gibi
köklerini sessizce bırakarak toprağa

Ayten Mutlu

Gitme yani
Bak, hobi lazımsa ben olurum hobi
Gitme
Bir daha söylemiycem

Bahadır Cüneyt Yalçın

Geçmedik belki, gitmedim belki ben
Sen orada uzaktan el sallarken
Rüzgâr sustu, dalgalar durdu
Ne çok gidiş, ne az ayrılış

Oruç Aruoba

Eyvah! senden ayrılıyorum dönmemek üzere bir daha.
Parçalanıyor kalbim söylerken bunları.
Göremeyeceğim bir daha bu gözleri,
duyamayacağım sesini N’olur Elvira, söyle
Gitmeden önce bir öpücük verecek misin bana.
Tek bir öpücük tüm yaşamım boyunca?

Giacomo Leopardi

Gönlüm ister gitmeyi cânâ bu mâtemhâneden
Korkarım ki gittiğim yer de olur ammâ garîb

Abdülbâki Gölpınarlı

Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden;
Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden!

Necip Fazıl Kısakürek

Bazen gürültülü bir coşku anında
Bir şölende, geniş bir salonda
Aniden susup, gitmek zorunda olduğunu
Bilir misin?

Hermann Hesse

çünkü gitmek yeniden başlamaktır kendine
ve eksik kalan ne varsa…

Altay Öktem

kadının gitmesi gerekiyordu.
oturdu
şarap içti
sustu bir hayli

uzun baktı adama
anladı
acıdı içinde bir yer
usul usul ağladı

Ayten Mutlu

idam mahkumlarıdır aslında ihtiyarlar
ölüme koşullanmış bütün davranışları
yorgun öksürükleri oturup kalkışları
yaşayıp durmaktan gizlice utanırlar
her gece artık gitmek vaktidir sanırlar

Attila İlhan

Gitmesün aşkın ki bir genc-i nihân elden gider
Bil ki sen gitsen yanımdan tende cân elden gider

Hatâyî (Şah İsmail Safevî)

giderim gitmesine lakin
oyuncaklarım kimin olacak
beş vakit tuttuğu anneciğimin
kollarım kimin, parmaklarım kimin olacak

Gülten Akın

Ana babası hayatta olan kişi onları bırakıp uzaklara gitmesin. Eğer gitmeye mecbursa, güzergâhı belli olsun ve dönüp geleceğinden şüphe ettirmesin.

Konfüçyüs

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

Özdemir Asaf

kalmakla gitmek arasındaki farkı bilse ne
bilmese ne
şen hayat yok
varsa sadece ölüm

Kenan Çağan

Ahmedin tâkati yok k’ede kapından seferi
Ayağı balı durur gidemez ey yâr dahi

Ahmet Paşa

Ama gerçek yolcular gitmek için giderler;
Yürekleri balonlar gibidir, hafifçecik,
Ve, niçin olduğunu bilmeden, derler,
Yazgıları önünde boyunları hep eğik.

Charles Baudelaire

Bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru

Sunay Akın

Hiç değilse giderken içimden geçeceksin.

Veysel Çolak

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Ahmet Telli
inanmak istesem de
senin gidişin yalandır bende.
 
Birhan Keskin
“Ah, o gidiyor işte” dedi;
“Sessizce sevdiğim genç adam.”
Bense, kalıyorum güller ve
Sarı menekşelerle burada.
Nasıl da isterdim, bunları vermeyi oysa;
Artık, çok uzaklarda olan o delikanlıya.
Johann Ludwig Uhland
Biraz önce senin dağdan aşağı gittiğini gördüm 
Batan güneşin altında küçük kapıyı kapattım 
Gelecek ilkyazda elbet çayırlar yeşerecek yeniden
Ama bir daha dönecek mi uzaklara giden?
 
Wang Wei
Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun
Melih Cevdet Anday
bu nasıl bir gidiş böyle..? 
hastalık bulaşmış bir köyü terk eder gibi 
suya sabuna karışmadan akıp gider gibi 
suç işlemişcesine vatanından kaçar gibi 
bu nasıl bir gidiş böyle..? 
 
Pelin Onay
En iyisi hatrım kalmadan gidiyim ben,
Hadi, kalbine emanet.
Bervaj Şerif
Gidiyor gönül elden yardım edin ey gönül sahipleri Allah aşkına!
Yazık, yazık aman çıkacak gizli dert açığa!
 
Hâfız-ı Şirâzî
Gidiyorum..
Beni affetme..
Günyeli
Gidiyoruz, tozlanmış, onca yitirişten
nicedir katılaşmış yüreklerimizle.
Yalnız bizi dinlememeleri değil mesele,
sağırlaşmışlar da üstelik, tozlanmış
inlemeleri duyup yakınamayacak kadar.
 
Ingeborg Bachmann
Git. En fazla hırçın kayalarda parçalanır teknen,
kalbimdeki fener söner. Ah şairdir bütün fenerciler.
Kaza süsü verilmiş bir intiharla içini çeker
fitilin ucundaki alevi, tedavülden kalkmış
İbrahim Baştuğ
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!
 
Cemal Safi
Bazen tüm bağları koparıp gitme cesaretini buluyorum kendimde.
İşte o an, keşke nereye gideceğimi bilsem !
Giderim herhalde.
P. Auster
“GİTME KAL” var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
 
Arif Damar
Umutla bekleyiş de gitti, sabır da gitti, çünkü onlar gittiler
Gittiler, oysaki onlar kalbimin en gizli yerine yerleşmiştiler
Üzüntülü ve kederli bir adamdan onlara selâm söyle
Kavminden ayrıldığı için kalbinde onun kederler var de
İbn Arabî,
Dizginleyemedim kendimi.
Aldım başımı gittim,
Gittim ışıltılı geceye;
O yarı gerçek ve kafamda
Yarı belirlenmiş zevklere.
Ve baş döndürücü şaraplar içtim
Şehvetle kucaklaşmaktan
Korkmayanların içtiği
 
Konstantinos Kavafis
Gittin, boşandı içimde sevincin yayı
Kim öğretecek bana ah, sensiz yaşamayı
Sedat Umran
Gittin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârân-ı bile
 
Neşâtî
“Hekimhan” ilçesinde demir yolu geçerdi.
Gitmek isteyen herkes trenleri seçerdi.
Celal Yalvaç
Tek gidiş bir de tren bileti vardı
Gitmeyi düşündüğünden değil, ama kaçmak zorunda kalabilirdi
Bunların dışında normal biriydi
Her sabah işine gider, akşam evine dönerdi
Hiç anahtar taşımamıştı yanında
 
Leon Felipe
“Sen biraz dur,” demiş babası ona,
“bir yere gitme, bekle beni, geleceğim.
Bu sakallı iyi amcalar bakacak sana.”
Sessiz sakin bir çocukmuş, usluymuş,
“Tamam,” demiş, “gitmem, beklerim.”
Roni Margulies
Anımsa beni ben gidince,
Tâ uzaklara, sessiz ülkeye gidince,
Artık benim elimi tutamayınca

Christina Rossetti

Gece tek başına acile giden hastayla
Kendisine hiç el sallanmayan yolcu, aynı insandır aslında.
Şarkıların temizleyemediği bir lekedir yol,
baktıkça artar.

Zeynep Tuğçe Karadağ

Güneşim, gidiyor musun?
dilsizlik âlemine,
bildiğin yerler mi?
Yapayalnız,
acıyla, neşeyle
bunca yıllık arkadaşlığımız vardı
çok kolay, çabuk gidiyorsun.
sarhoş ettin beni, yıkık bir haldeyim,

İsmail Hakkı Altuntaş

Usûlî’den gönül aldın dönüben yerlere çaldın
Çü bizi firkate saldın gidelim bâri şehrinden

Usûlî

İşte gidiyorum;
Birşey demeden
Arkamı dönmeden
Şikayet etmeden
Hiçbirşey almadan
Birşey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

Kazım Koyuncu

Birden aklına çarpıcı bir fikir geldi: “Her şeyi bırakır, başımı alıp giderim!” diye düşündü. Ama hemen anladı hiçbir yere gidemeyeceğini. Hiçbir yerde hiç kimsenin ihtiyacı yoktu ona. Hayal ettiği hayatı da hiçbir yerde bulamayacağını anlamıştı.

Cengiz Aytmatov / Beyaz Gemi

bakarsın göneniriz gidip dönelim
ben yılmam taş çekerim çamur kararım ben
senin de gürül gürül saçların var nasıl olsa.

Turgut Uyar

Üryan geldim gene üryan giderim

Karacaoğlan

Artık gidiyorum,
Beni uğurlayan kardeşlerim,
Hepinize eğilerek ayrılıyorum.
Yalnız sizin son ve nazik sözlerinizi bekliyorum,
Uzun zaman komşuluk ettik ama
verebildiğimden çok aldım.
Şimdi gün ağardı,
karanlık köşemi aydınlatan lamba söndü,
Bir davet geldi ve ben yol için hazırım.
Bu ayrılık gününde bana bol şans dileyin
arkadaşlarım,
Beraberimde ne götüreceğimi sormayın.
Seyahatime boş eller
ve ümid eden bir kalple çıkıyorum…

Rabindranath Tagore

Gidelim kelimelerin anayurduna
Susmayı deneriz belki şiirlerin
koynunda
Yorgun adımlarla geçip gidelim
bizi içlerine almayan şehirlerden
Geçip gidelim sevdiklerimizin
Düşlerinden

Şehmus Ay

Havadır iç çekişler ve havaya gider.
Sudur gözyaşları ve denize gider.
Kadın: anlat bana, sen biliyorsan eğer,
Aşk unutulduğunda, o nereye gider?

Gustavo Adolfo Becquer

Senin bu şehirden gidişini izlemek,
Bir babanın; sırtını sıvazlayarak oğlunu askere göndermesi gibi.

Yağız Gönüler

Sâkiyâ mey sun ki bir gün lâlezâr elden gider
İrüşür fasl-ı hazan bâg ü bahâr elden gider

Avnî (Fatih Sultan Mehmed)

ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle

Cahit Zarifoğlu

Ama bir sevda sözkonusu olunca insan hiçbir yere yalnız gidemiyor, hüsranları ve ayrılıkları hep beraberinde götürüyor.

Mario Levi (Bir Şehre Gidememek)

kırtiplim bomboğum esiriklinin biriyim
dünya yıkıldı altında kaldım sanki
anlaşılan bu birisinden kazık yedi diyorlar
sen gitmeseydin de keşke
Metin Eloğlu
Soluk soluğa bağırdım: “Şaka,
Tüm bu olanlar. Gidersen beni öldürürsün.”
Güldü tüyler ürperten bir rahatlıkla
Ve dedi: “Rüzgârda durma üşürsün.”
 
Anna Ahmatova
Nereye gidersek gidelim, hep geç kalırız
bulmak için yola çıktığımız mutluluklara.
Ve hangi kentlerde kalırsak kalalım,
geri dönmede geç kaldığımız o evler,
ayışığında bir gece geçiremeyeceğimiz bahçeler
ve sevmede geç kaldığımız o kadınlardır hep
elle tutulamayan yakınlığıyla bizi kahreden.
Henrik Nordbrandt
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
 
Cemal Süreyya
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=FL67CXrDSpQ?feature=player_embedded&wmode=opaque]

Gerçekten gitmezsen huzur bulamazsın, tekrar geri dönersin. Yani az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş olursun amma bir arpa boyu yol gitmemiş olursun. Kendi çukurunu derinleştirmiş olursun. Bütün yolculuklar burada, buradan başlamayan bir gitmek seni gerisin geri bulunduğun çukura gömer. Gerçekten git dostum. koşullarını zorlayıp değiştirerek, daha cesur ol. İçerisinde kaçma olmayan bir gitmek. Sana layık olan da bu, sana huzuru verecek olanda bu. Bir başka yerde yabancı olmak gitmek değildir. Hayırlı yolculuklar. Yolun açık olsun.

Mehmet Başkak
Çekip götürüyor seni yazgı
yaşamın tozlu yollarına, taşına toprağına;
sen de bırakıp gidiyorsun baba evinin sessizliğini,
mutlu düşler ve alışık olduğun yanılsamaları.
Giacomo Leopardi
Bıraksalar uyurdum diyor ahmet
bıraksalar uzaklara giderdim
ah… o heryerde olmanın
bir yerlere gitmenin o derin, derin hazzı.
 
Kemal Sayar
Oturup soğumuş -ama acıyla yanan- alnım ile
Yitip giden günlerimi ekliyorum birbirine.
Ah! Bir ömrü telef ettim bu yolda boşu boşuna
Çektiğim özlemler kaldı tek avucumda!
Nîmâ Yûşic
kuşlar vardır
yuvalarını terk eden
başka yere giden
ve yuvalarının rüyasını gören
 
Ziyâ Muvahhid
Bakarak yüzüme üzgün, suskun
Sallıyor başını, gidiyor yavaşça.
Heinrich Heine
boşadır ayrılığı anlatmaya çalışmak
anlarsa ancak yüreği anlar bir çocuğun
annesinden ayrılmışsa)
 
çıkıp gidiyor şiirden, yollarda bir suskunluk
 
Akgün Akova
Ama beni yalnız bırakıp giderken,
Bakışlarınla yıkılmış,
Gidişinle kimsesizim…
Son sahnemiz bu olacaktı demek bizim,
Arada yüksekte bir Kan Kalesi
Ve giderken arkaya bakış atan
İki suskun.
Hüsrev Hatemi
Rüyalarına geleceğim bazen
Beklenmedik bir konuk gibi uzaktan.
Sokakta bırakma beni
Kapıyı sürgüleme üstümden
Usulca geleceğim 
Oturacağım ses çıkarmadan
Gözlerimi dikeceğim seni görmek için karanlıkta
… Bir öpücük konduracak ve çıkıp gideceğim
 
Nikola Vaptsarov
Sevgilim, ömrü derdim gibi bitmeyesi,
Bu sabah bütün cömertliği üstündeydi.
Bir göz atıverdi bana geçip giderken:
İyilik et denize at mı demek istedi?
Ömer Hayyam
Soğuk
Ve yorgunum
Gitmeliyim
Ama yorgunum
Susmalıyım artık
-ki dinleyen de kalmadı!-
Çok yorgunum

Ali Lidar

Rumelihisarı’nda Orhan’ın mezarı
Ne gittim ne gördüm gitmek de istemem
Taze ekmek bir parça beyaz peynir
Şimdi olsa şuracıkta rakı içer
Denize mi bakar kim bilir

Oktay Rifat

Gittin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile.

Neşati

Diriğâ k’ez miyâan ey yâr reftî
Be derd ü hasret ü bisyâr reftî.
(Yazık ki ortalıktan kayboldun ve gittin ey yâr
Hem ne gidiş birçok dert ve özlem bırakarak gittin.)

Mevlâna

Anı hoş tut garibindir Efendim, işte biz gittik
Gönül derler ser-i kûyunda bir dîvânemiz kaldı.

Hayali

Yâr ile ağyârı hemdem görmeğe olsaydı sabr
Terk-i gurbet eyleyip azm-i diyar etmez m’idim.

(Eğer ülkeme dönünce sevdiğim ile, başkalarını birlikte görmeye tahammülüm olsaydı
Gurbette yaşamayı terk ederek ülkeme dönmez miydim?)

Fuzuli

Ey ruhumda olan, sonunda nereye gittin
Evimizden kayboldun, havaya mı gittin
Sen benim yürekten verdiğim sözü bilirdin ama ahdimizi bozdun sen
Kuş gibi birden uçtun ey dost nereye gittin ki?
Sen benim ruhum içinde bir bakış attın sonra ruh içinde bir sefere çıktın
Halka bir baktın sonra halktan uzaklara gittin
Sen saba rüzgârı mıydın, onun kadar çabuk esip gittin
Gül kokusu benzeriydin, gül kokusu gibi saba yeliyle gittin
Ne saba rüzgârıydın sen, ne de havada uçan kuştun
Tanrı ışığıydın sen
Yine Tanrı ışığına döndün
Ey bu evin beyi, ey bu evin mumu
Yanan mumun isi gibi, tavana yükseldin, semaya gittin
Ey yâr sen yanlış iş yaptın, başka bir yar ile gittin
Kendi işini gücünü bıraktın başka bir iş peşinde gittin
Yüz defa hoşgördüm, bunu sana belirttim
Sen, kendini beğenmiş, bir defa daha gittin
Yüzlerce defa uğraştım, seni dikenlerden uzak tuttum
Sen gül bahçesini  tanımadın, başka bir dikenle gittin

Mevlâna

O gidinceye kadar Ada dopdolu idi…
Gider gitmez benim için boşalıverirdi…

Yahya Kemal

ve nedense bir vapur bizi alıp götürecekmiş gibi bakarız bir-birimize
unuturuz sonra alıp başını gitmeyi de
yeter ki iki dudak arasına konsun gelincikler

Edip Cansever

Kişi ardına bakmadan gitmelidir
Orfe’den beri malumdur ki,
Geriye bakmak tehlikelidir.

Hüsrev Hatemi

Giden sendin, gelenlerden bana ne?
Eski gelmelerin çekildi gerilere,
Bundan böyle, bürünmüş grilere,
Kalacak gözümde gidiş ânın.
Ah çocuk, gri giymeyi de nerden buldun,
Gitmek mi sis rengi giydirdi sana?
Yamaçları sıyırıp göğe ağar gibi,
Akşam karanlığında savrulan kar gibi,
Bu ellerde geç kalmağa korkar gibi,
Gittin çocuk, sislere büründün de.

Hüsrev Hatemi

Yavuz’du ilk giden, unutmamak gerek, zaten kalmaya
niyeti olmayan biri, ne o bize ısınabilmişti ne de biz
onu benimseyebilmiştik, evet ama diye atılıyor Nilgün,
ilk o gitmiş olsa bile, hatırlarsan aynı dönemde Mete’de
karar vermişti New York’a gitmeye, demek ki çözülme
bir tek Yavuz’la başlamadı,  hem kalanlar da gitmeyi
akıllarından geçirmeyenler değildi, çoğumuz adını
koyamadığımız bir tarihe erteliyorduk içimizde saklanan
yolculuğu,

Enis Batur

Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım:

Mehmet Akif Ersoy

işte, ayaklarım bir iklimden diğerine duruyor
hiçbir yere, ah! bunlar hiçbir yere gitmiyor

Orhan Alkaya

Annem yok artık. Bu kesin. Gelinecek bir yere gitmedi.

Ataol Behramoğlu

Gitmek, şairin kendine dönmesidir

Osman Hakan A.

Ve hazırım yeniden
En uzak yollara gitmeye;
İçimde bir sevinç
Dudaklarımda bir gülüşle;

Jose Marti

bir trene binmek ve rastgele defolup gitmek istiyorum

Attila İlhan

Herkes bir yere gitme telaşındaydı –
nereye? Ne yapmaya? Kendilerine ayıracak zamanları
yoktu, soyunup yatacak,
kendi bedenleri içinde düş görecek, aynada kendilerine,
ya da birbirlerine bakacak zamanları,
Yalnız başkalarının gözlerinde görüyorlardı kendilerini –
orada ne görebilirlerdi ki?

Yannis Ritsos

Sonra kelimeler geldi
Ve oturdu karşısına kalbin
Gitmedi.

Bejan Matur

Derim ki sana :
Nehirler boyu git ve gör nehirlerin nasıl yol aldıklarını
sen de bir nehirsin ey yolcu
Senin de varmak istediğin bir yer var
Gerçekten varmak istiyorsan oraya, nehirlere iyi bak
Engeller
nasıl aşılır, öğren nehirlerden
Yarı yolda yokolup gitmek değildir
amaç, nehirler gibi akıp, nehirler gibi ulaşmaktır oraya
Varmaktır oraya, ey yolcu

Hasan Hüseyin

Bir kez bir taş sözcüğü görmüştüm
Hedefine varmadıysa kıvrana kıvrana
Tanıdık bildik sözcüklerin
Dur gitme diyen anlamlarına
Yan yana ölüydün sen kendinle yatağında

Cesedi nereye gömelim

Cevdet Karal

Gitmeyelim artık. Denize eğilmiş bir çam biliyorum… Bu ağacın altında sabahlamıştım bir zamanlar. taşocağından yeni yonyulmuşcasına yepyeniydim şafakta.

Yorgo Seferis

gitmeliyim buralardan
bana özgülenmiş soylu bir ata binerek
ardımda bir virgül dahi bırakmaksızın
karışa karışa gitmeliyim toza-dumana
varsınlar kuşatsınlar yollarımı

Bünyamin Durali

Kiraz devşirmeye gitmiştin hani
Çilek kokuyorsun vakte yabani
Unutma sana bergüzarım var
İntizarım yoktur, inkisarım var.

Bahaettin Karakoç

Uyan yârim evimize gidelim;
Dağ Amanos, ova Amik ovası
Yaramadı bize suyu-havası
Gurbet Eller bize hep dar geliyor…

Bahaettin Karakoç

sonsuz bir derbederlikten söz edilebilirdi, hazırdı sanki
gitmeye: Aslında çoktandır geciktiği uzak bir yere.

Enis Batur

Alıp gitmek vardı seni o an
‘Bana bir şiir oku’ dediğinde

Alıp gitmeliydim seni…

Refik Durbaş

beni çağıranlar çoktan gitmişler.

Rafael Alberti

insan sevdi mi gitmeli
ayrıl karından ayrıl çocuğundan
ayrıl dostlarından kadın erkek
sevdiğinden ayrıl sevgilinden ayrıl
insan sevdi mi gitmeli

Blaise Cendrars

Kendime ait bir hayat istediğimi anladım..
Sadece bana ait bir hayat..
Acıların, düş kırıklarının, korkuların,
Olması gerekenlerin, adanmışlıkların,
Başkalarının kurallarının yönetmediği bir hayat..
Pişmanlık gibi değil..
Gitme zamanının geldiğini nasıl anlayabilir insan..
Nasıl anlatabilir..

Oruç Aruoba

Gitmek fethetmektir
Yahut yenilmektir kan kusarcasına

Kemal Sayar

Vaktiyle İzmir’e gitmiştim
Ömrümde ilk defa
Aşıklık yüzünden.
Şehre girerken ışıklar uçuşuyor
Rüzgar okşuyordu saçımı tren penceresinde,
Kalbim bir bayrak gibi çırpınıyordu.

Cahit Külebi

Ne gitmeleri biliyorum ne kalmaları
Gecede şiirin izini sürüyorum
Artık hüznü ustaca yaşamanın zamanı

Yasin Erol

Belki de alıp başımı gideceğim
Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin
Nereye, ama nereye olursa gitmenin
Hüzünle karışık bir ağrısı

Edip Cansever

Yolculuk, her zaman düşündüm onu;
İçimde bu azgın davet ne demek?
Oraya, neredeyse güneşin sonu,
Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek.

Necip Fazıl Kısakürek

Her kim dostı severise dostdan yana gitmek gerek
İşi güci dost olıcak cümle işden olur âzât

Yunus Emre

İşte buradayız şimdi, dostum, gitme benden,
hemen gitme, hayır hiç gitme …

Erik Stinus

Hani büyük korkular başlayınca insanda,
Sıkılır yüreği, ölecek gibi olur;
 Ne dost sevgisi, ne yar sevgisi,
 Ne varsa hepsini bırakıp gitmek ister
 Nereye, kime, niçin?
Demeden.

Mehmed Kemal

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia

Özdemir Asaf

Bırakıp gitmek istiyorum, fakat yollar kapalı
Omuzlarımda da bir çift kanat yok
Saçlarım zaten beyazlarla kaplı
Öyle durup düşen yaprakları seyrediyorum,

Po Chu-I

Duran bir şey var bende,
ağaç gibi.
Onu ayaklandırıp, oradan oraya
gitmem zor.

Birhan Keskin

Gelmek irâdet gitmek icâzet

Lâ-edrî

Sefer sen eyledin ammâ beni garîb ettin

Lâ-edrî

Yâ seferdir yâ tahammül anla aşkın çâresi

Nedîm

Cihânı hiçe satmakdur adı aşk
Döküp varlığı gitmekdür adı aşk

Eşrefoğlu Rûmî

Buz üstüne yazmak isterdim
Bütün bu şiirleri
Ve sonra çekip gitmek
Dalgın bir cırcır böceği gibi.

Ahmet Erhan

Aşk
Bir ayrılma anında kaldırımda
Karşıya geçip hızla döndüğünde
Gitmemiş olandır

Hayriye Ünal

hiç gitmedim kendimden uzağa, diye düşünürken
sıla oldum ona.

Kemal Varol

Gelip caydırabilirdin beni gitmekten
Oturup sigara içer anlaşabilirdik…

Edgar Allan Poe

Anlayacaksınız;
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bir daha…
Çekip gitmek en güzeliymiş gibi gelecek
ama çekip gidemeyeceksiniz…
İşiniz,
alışkanlıklarınız,
derme çatma düzeniniz,
çocuklarınız,

Hasan Ali Toptaş

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
Birisi kapadığın kapılardan gitmiyor
Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o
Bir yerin üşüse onun sıcaklığı
Öbürü en içten çağrını işitmiyor
Alıp tutmaksa o basıp gitmekse o
Bakışları kıyısız deniz uzaklığı

Attila İlhan

Kıstırılan insanın sıkıntısını almalıyım yanıma,
İçbükey yalnızlığımı, kapıdan sızan ışığı,
Öyle apansız olmalı gitmem
Öyle çok yaraladı ki beni dünya
Bütün rezillikleri bırakıp gitmeliyim

Ahmet Ada

zaten herkes teğet geçti yüreğime 
kimse demir atmadı 
küçük bir yol kenarı lokantasıyım 
hep gitmeye yazgılı konuklarım 
bari sen gitme 

S.Engin

kederliyim; bir bulut gibi.
gitmeliyim bu gece.
sadece yalnızlık gömleğimin sığacağı valizi
alıp gitmeliyim, bu gece.

Sohrab Sepehri

söz ver bana,
aniden,
sessizce gitmeye…

Bertolt Brecht

çekip gitmeye çalışan biridir şair
ve bir türlü gidemeyen biri

Tadeuz Rozewicz

Ben gitmem ya bilesin
Bırakıp gidersen beni 
Kayalıklar orada 
Omurgam paramparça

Vüs’at O. Bener

-Ah..Gukuk kuşu—
Ne kadar gitmeliyim, birine
rastlayana kadar.

Usuda Arō

Şu sıralar çiğnenmiş bir vasiyet gibi üzgünüm.
Anladım ki, adına dünya denilen şey, bana göre değil. 
Bütün ışıkları yanıyor üzüntümün 
Gitmek istemezken gittiğim o yer 
Güneşin yok saydığı çelimsiz günler, 
Bir anlık öfkeye verdiler beni; 
Dünya zemin kat, yüksek kader…

İbrahim Tenekeci

Esirinin başından kaçamazsın.
Sen onun başında esir kalırsın.
Kaçacak diye nöbet tutarsın,
Uyku bile uyuyamazsın.
Gitmesin istersin, gitsin istersin.
Ne yapacağını bilemezsin,
Esir olursun beklemeye, seni salsın istersin.

Sahir Üzümcü

Ne yormak istedim seni,
Ne de yormak kendimi
Çok çalıştım
Gitmeye de kalmaya da…
İkisi de aynı acı.
Kolay değil!

Çisel Ona

Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
Yollar, ya da anılar boyunca.
Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Behçet Necatigil

Ne zaman nereye gitmedimse,
Hiç kimseyi incitmedimse,
Konular birikti kendiliğinden;
Ben ne kadar biriktirmedimse.

Özdemir Asaf

Elveda, elveda aşkım;
Gitmeliyim bugün!
Bir öpücük, tek bir öpücük ver bana;
Çünkü, sonsuza dek ayrılıyorum senden.
Elveda, elveda aşkım sana!

Johann Ludwig Uhland

şiirler yazan, uçurumun kıyısında
uyuyan ve uyanan
gider mi gider gitme desen de

Tuğrul Asi Balkar

yolum sana varmayacaksa
gitmenin ne anlamı var

Adige Batur

Bazen gürültülü bir coşku anında 
Bir şölende, geniş bir salonda 
Aniden susup, gitmek zorunda olduğunu 
Bilir misin?

Hermann Hesse

bana kalsa buna gitmek demezdim / gitmek
istememek de demezdim / biz buna kabulleniş
diyemezdik/ biz bunda direniş de aramamalıydık
/ bu belki bir bağdı / koparılamayan / müşterek /
oluşumuzun içinde.

Erdem Beyazıt

Yaşamın, gitmek isteyebileceğin yerdir —zaten,
bu yaşamı yaşadığına göre, oraya gitmek istemişsin, 
istiyorsun demektir : yaşam, gittiğin —ve gitmek 
istediğin; zaten de gideceğin— yerdir. 
— Zaten, işte, oradasın…

Oruç Aruoba

Hiçbir şey tutamaz beni artık
Bu bahar, bu ağaçlar, bu rüzgâr
Hoşça kalsın en eskisi en yenisii aşklarımın
Gitmek mi, gitmek ne demek kaçacağım.

Turgut Uyar

Gitmek. Gitmek.
Taştan ağır gül.
Gurbete düşen ay.

Şimdi adından esen üşüme…

Şükrü Erbaş

Bilmek istemiyorum sevip sevmediğini beni,
Onunla gitmek istiyorum, sevdiğimle.

Bertolt Brecht

Gün güne taşındı, yıl yıla
Gitmedim, gidemedim

Edip Cansever

Gitmek hangi acıyı onarır ki

Şükrü Erbaşgitmek-siirleri

Bercestem

Ağlamak

Anne

Aşk
Ayrılık
Baba

Babalar ve Oğullar

Bellek
Cahit Zarifoğlu
Cemal Süreya
Çay
Çocuk/luk 1
Çocuk/luk 2
Çocuk/luk 3
Çocuk/luk 4
Çocuk/luk 5
Çocuk/luk 6
Elif
Fihrist
Gitmek
Gelincik
Gülüş
Güneş
Güvercin

Hatırla/mak

Hüsrev Hatemi
Hüzün
İhtiyarlık
İmam-ı Şafiî
İskele
İstanbul
Kader
Kar
Kalp 1
Kalp 2
Kalp 3
Kalp 4
Kalp 5
Kenan Çağan
Kiraz
Kulbe-i Ahzân
Kuş

Mahmud Derviş

Mezar
Müntehirler
Ölüm
Pencere 1
Pencere 2
Rakı
Sandal
Seçtiklerim 1
Seçtiklerim 2
Sigara 1
Sigara 2
Sonbahar
Suskunluk
Şirâzî

Teselli

Tren
Usanmak

Uyku

Vapur
Yağmur 1
Yağmur 2
Yağmur 3
Yaprak
Yol/cu/luk
Yorgunluk
Yalnızlık
Zambak

2012 Şiir Yıllığı
2013 Şiir Yıllığı

2014 Şiir Yıllığı
2015 Şiir Yıllığı
2016 Şiir Yıllığı
2017 Şiir Yıllığı

2018 Şiir Yıllığı

Güvercin Gerdanlığı Alfabetik İndeks (7600 paylaşım)

Binlerce şiiri onlarca defa tarayıp bercesteler yapmaya çalıştım. O geldi baktı; “dizelere göm şair beni” yazıp paylaştı, “bu da benim bercestem” dercesine. ondan güzel değil hiçbiri.berceste

Br aşktan geriye suskunluk kalır

dediler: kalbi susmuş bir adamdır bu! terk edin!
eli düzgün yüzü güzel bir ölüm getirin ona!

Veysi Erdoğan

 

Bari sen susma, yolun kıyısında açan gelincik
Sustuk biz, kendi içimize gömüldük

Ahmet Erhan

 

marifet susmaktır demiş
bir derviş, bilmiyorum kim
unutmak olmalı belki

Mehmet Solak

 

ya da bir adamın eskisi
bir adamın eksiği mesela
hep karanlıkta açması kendini
ve sürekli suskunluğa düşmesi

Kenan Çağan

 

Söz biter, gönül susar
Felakettir…

Adige Batur

 

 

Olgunun halinden ah, anlar mı ham?
Söz uzar, kesmek gerektir vesselam.

Mevlana Celaleddin Rumi

 

Senin ölçün —kendin için kullanacağın mihenk taşı— olacak o: Ona layık olamazsan, hiçbirzaman hiçbirşeye yaramamışsın, demektir——
O zaman —öyleyse; öyle ise—, büzül — küçül; ve, işte, yok ol———

O işte şimdi hesabını soruyor o sahici senin, senden : ne yaptın sen sana?!…

Oruç Aruoba

 

Herkes konuştuğunu yazar, bense sustuklarımı
Herkesin konuştuğu bir dünyada
ben sustum!
ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
kendimle konuşuyorum şimdi yalnız…
yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
kimse duymuyor…

Nuri Can

 

bu karanlıktan ve suskunluktan yorgun
dedim ki ey uyku, başparmağın yeşil bahçelerin anahtarı
gözlerin, dinginliğin balıklarının karanlık havuzu
ağlayan çocuğumun yarattığı yükü çekip al
ve beni unutmanın peri suretli ülkesine götür

Furuğ Ferruhzad

 

Susmalıyım artık
-ki dinleyen de kalmadı!-
Çok yorgunum

Ali Lidar

 

Sustu bülbül gazel döktü bağlarım
Her gün hatırlarım her gün ağlarım
Veysel ağlamanın zamanı geldi

Aşık Veysel

 

Tariz ve kinayeli sözleri ue gömülü bir hastalık addet
Şiirinde göz yaşı dökeceğin zaman
Günün birinde sabahın erken saatlarında ayrılan (dost)lara, ve hevdecler içinde
sefer yapan hanımlara
Üzerine bir hüzün çöker (o vakit) zaptetmelisin
Gözlerde masun kalmış olan göz yaşlarını
Şayet (bir dostuna) sitem edeceksen
Vaadi tehdidle ve yumuşaklığı serılikle karıştırmalısın
Böylece sitem ettiğin şahsı bırakmış olursun

Naşi Abbas (Ali b. Abdullah b. Vasıf)

 

Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem! (*)

Mehmet Akif Ersoy

 

Yine endîşe bilür kadr-i dür-i güftârum
Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf degil

Nef’î

 

Susmak mesele değil. Susar insan. Başka çaresi yoksa susar. Haksız olduğu için susar bazen, bazen de haksızlık karşısında susar. Çok konuşmuştur vaktinde o yüzden susar. Ya da hep susmuştur, üşeniyordur konuşmaya o yüzden susar. Susmak mesele değil. Ama söyleyeceği şeyler içinden boğazına kadar yükselmişse, istediği için değil mecbur kaldığı için susuyorsa o zaman susmak ızdırapların en büyüğü olur. Diline kadar gelen ve dışarı çıkamayan söz, en acı zehir gibi ruhunu yavaş yavaş çürütür…

Ali Lidar

 

şimdi iyi şeylerden susmalıyım uzun uzun
alnımda kaynayan göğün müptezel alevinden
damlayan atları koşmalıyım intişar caddelere
ilkin kavmime susmalıyım kavmim bana susmalı

Hüseyin Cahid Doğan

 

Şeyhî bu defteri oda yak var sükût kıl
Usanmadın mı şi’r-ü gazelden ne fâide

Şeyhî

 

Firkât demidir ko şi’ri, Ahmed
Mahşer gününe terâne sığmaz

Ahmed Paşa

 

…şiir, söylemekten ziyade bir susma işidir. İşte o sustuğum şeyleri hikaye ve romanlarımda anlatırım.

A.H.Tanpınar

 

Seviyorum susmanı, yokluk gibidir çünkü.
Öyle uzak, acılı ölüp gitmiş gibi sen.
Yeter o zaman bir söz, bir gülümseyiş bile.
Sevinirim, başka şey yok öyle sevindiren.

Pablo Neruda

 

 

Sonsuza dek konuşabilecek olanlar
en çabuk susanlardır genelde.
Sonra kadınlar gelir ki
onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla.
Sonra şairler…
En son ölüler susar!

Emily Dickinson

 

Sustum!
sustu dudağımdaki şarkı,
gözlerimdeki şiir
yaraları yalayan rüzgar
sokaklarında kahrolduğum şehir
gözlerim konuşuyor yalnız!

Nuri Can

 

Ne umduğuna nail olabilmiş virgül,
Ne de içimdeki çığlığı susturabiliyor nokta.

Bilal Tırnakçı

 

Sus, kimseler duymasın,
Duymasın, ölürüm ha
Aymışam yarı gece,
Seni bulmuşam sonra
Seni, kaburgamın altın parçası
Seni, dişlerinde elma kokusu
Bir daha hangi ana doğurur bizi?

Ahmet Arif

 

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş..

Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde….
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor…
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim …
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde …..

Aziz Nesin

 

Bazen bazı şeyleri söylemeye hakkım var diyorum,
ama söylersem karşımdakine haksızlık olacak,
susuyorum.

Lord Chesterfield

 

Sus
Ne bulduk iki yüzlülüğünde seslerin
Sus büyüsün bu derinlik
Büyüsün öğreneceklerin

Sennur Sezer

 

Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum

Adnan Yücel

 

Suskunluğun sevindiriyor beni, uzakta gibi göründüğünde.
Ve şikayet ettiğin şey, üveyen bir kelebek.
Ve işitiyorsun beni uzaklardan, ulaşmasa da sesim sana.
Öyleyse bırak susayım suskunluğunla senin.

Pablo Neruda

 

Ben ne susuyorum, sen ne anlıyorsun…

Murat Özel

 

başkalarının yaşadıklarına
tütün ve tuz olan
kelimeler
aşkların telef ettiği kalp susuzluğuna
düşen pay
kendine kazdığın kar kuyusundan
su taşır herkese kısık çeşmeler

Murathan Mungan

 

Sözler doğru ve yalandan ibarettir. Susmak ise hilesi ve yalanı olmayan bir doğrudur.
Bunun için insanlar konuşurken ben hep sustum.
İnsanlar, konuşanlar ve susanlar diye ikiye ayrılır. Ben suskunlardanım. Benim dışımdakiler habire konuşurlar. Dilsizler ve bebekler ise Allah’ın ağızlarına vurduğu mühür dolayısıyla konuşmazlar. Oysa ben, kendi ağzımı kendi elimle mühürledim. Ben susmanın tadını anladığım halde, konuşanlar konuşmanın acılığını anlayamadılar.

Mihail Nuayme

 

ah güzel çocuk konuşmayalı çok oldu seninle
hala susuyor musun
hala seni başkalarından mı dinliyorsun

Gassan Satar

 

çocuklar kızmazlar bana gidersem
susarlar derslerde -bu iyi- denklem çözmezler
fatih istanbul’u alır mı bilmem
ama maveraünnehir dökülmez!

Altay Öktem

 

bu gece susmaya gelsem sana
sıcak bir düşün terine
ayaz yedim bütün gün
bana şarap versen
kırmızı pembe beyaz
içimde küskün bir çocuk var
usulca örtsen üstümü gözlerinle

Zeynep Uzunbay

 

artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz

Hasan Hüseyin Korkmazgil

 

boş bir sayfaydım kitaplarda unutulan
sustuğum yalnızlığımdı

Abdullah Eraslan

 

susmuşsam bana kahretme
kelimelerim ölümün ta kendisidir

Müştehir Karakaya

 

Bir susuş
bir küçük sessizlik
vurur öldürür adamı..
Sen bana susmayı değil
ölmemeyi öğretsene..

Dilek Kartal

 

ayet gibi, karanlıkta, sessizce,
ölüm yüzüme indi ve gördüm
iyilik olsun diye sustum ve öldüm.

Tozan Alkan

 

ölüm diye mırıldandı gün boyu
sonra duru duru sustu hep

Akgün Akova

 

Böyle yastıkta görenler yüzünü,
Avuturlarken uzun sözlerle,
O susup baktı derin gözlerle,
Evi rüzgâr gibi bir sır gezdi,
Herkes endîşeli bir şey sezdi.
Bir sabah söyledi son sözlerini,
Yumdu dünyâya elâ gözlerini;

Yahya Kemal

 

Can vermeyi bilmeyen bülbül sussa ne olur
Aşkların pırıltısı pervanede kalmıştır

Esrâr Dede

 

Sen, penceredeki suskun kadın :
Hayatımda ol, kal, öl, istiyorum.

Enis Batur

 

söylesem hüzün olur, söylemesem de hüzün;
zaten sözler de bezgin… kime anlatılsın?

ve giderek aynada nedensiz kırılmalar;
dil bitti!.. söz susuyor!.. bende bulutlanmalar…

Hilmi Yavuz

 

Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar
Geçmedi üşümem
Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum…

Şükrü Erbaş

 

Cesâret kalbim, cesâret!
Sustun bütün kış, ürktün kırılmaktan;
Çok gerilerde kaldı derken kar,

Hüsrev Hatemi

 

susardım sonra susardım sonra susardım
büyük ağaçların altında oturur susardık
arkadaşlar sevgilim ve yeni bir nehir
bir ses; acılarınıza dönün şiir oradadır

Tuğrul Keskin

 

susma artık bakıp bakıp uzaklara
şimdi seninle gerçekten yaşamak vardı
ve şiiri tam burada bırakmak
ve çıkmak
yağmurlara
yağmurlara.

Sıtkı Caney

 

unutulmalı yağmurda ve “susanlara
hiçbir şey sormamalı”

Haydar Ergülen

 

Yeter ama yeter, ölüler için de, diriler için de!
Ayıp, çünkü bakın, Tanrı konuşmak için
Sizin susmanızı bekliyor.

Cahit Koytak

 

Susanlara hiçbir şey sormayınız.

Behçet Necatigil

 

Susacak ne çok şey var
Gemiler ayrılacaklarını bilmiyor kıyıdan
Susacak ne çok şey var
Kıyı duruyor hep ayrılıyor gemiler.

Celal Fedai

 

Eğer bir gün susarsam, bu artık söylenecek hiçbir şey kalmadığı içindir; her şey söylenmiş, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile.

Kendimi öldürmeyi hiç düşünmedim ama, sessizce yok olup gitmeyi hayal ettim defalarca. İşte öyle anlarda sözcüklerim gözyaşlarım oldular. Ertelenmiş umutların arasında ne kadar dayanabiliyorsa insan ben de o kadar dayandım. Varoluşu düşünüp dururken anladım ki, düşünerek değil, acı çekerek varolabiliyor insan..

Samuel Beckett

 

Sustu. Konuşmak lüzumsuzdu. Bundan sonra kimseye ondan bahsetmeyecekti. Biliyordu anlamazlardı.

Aylak Adam-Yusuf Atılgan

 

artık rolleri değişiyoruz sevgili
sana şimdi anlamak
bana da susmak düşüyor
yaşattığın için biliyorum,
yüreğin biraz titreyecek
hazır mısın..?

Pelin Onay

 

Susardın, durmadan susardın
Ve kar yağardı

A. Hicri İzgören

 

öyle sitemkar susma nolur
beni hüzne ihbar ediyorsun
tarih boyunca en ince sızlayan yürek kimindir
ve o zı şimdi evrenin neresindendir diye sorma
bu azap nerde başlar
ve nerde biter bu suskunluk
bunu en iyi sen biliyorsun

Hasan Tan

 

boş onu susturmak
elde değil onu susturmak
tekdüze bir ağlama
su nasıl ağlarsa
rüzgâr nasıl
yağan karda
elde değil onu susturmak
ağlıyor uzak şeyler uğruna

Federico Garcia Lorca

 

Söyledi hemen: “Sana serin
Bir mezar kazıyorum, sus!”
Çukur birden açıldı derin,
Böyle der demez güzel kız.

Heinrich Heine

 

Bakarak yüzüme üzgün, suskun
Sallıyor başını, gidiyor yavaşça.

Heinrich Heine

 

Kim öğretti size bu şarkıyı
Esen gökte uçan kuşlar?
Susun! Kalbim duyarsa
Gene kıvranmaya başlar.

Heinrich Heine

 

şevkimi kırdılar / sebep(?)
kelimelerden yana nasibimi murdarladılar
oysa ben de susunca zehir zannediyordum dilimi
ne fena
cana değmenin can yakmaktan başka yolunu bilmiyorlar
misal ben, yenilmek koymuştum bu senle aramda olana

Dilek Kartal

 

Alnım omzuna dayalı olarak ihtiyarlayacağım
sanıyordum oysa ben.

Ekaterina Yosifova

 

ey ipini boynuma doladığım balon,
sende duyuyor musun, yüzlerce yılın
suskunluğunu konuşuyor martılar
şafak alacası vuruyor şehrin yüzüne
çocukları namaza kaldıracaklar.

Elif Akyol

 

şimdi soğuk geceler büyütüyorum koynumda
daha az gülüyorum daha çok susarak
aşk eksilmez bir yaradır kalbimde Zehira
büyüyen bir yaradır ki aşk
ben yalnızca aşkta küçülüyorum

Adem Erdoğan

 

Ooh, gel… Ruh-i tabiat gibi malımür ü hamüş,
Bu vefasız gecenin koynunda
Kalalım bir ebedi saniye dalgın, bi-hüş…
Kim bilir, belki de son leyle-i sevdamızdır;
Bunda her lahza biraz örnr-i saadet sayılır!

Tevfik Fikret

 

susmak! akşamın sözüne kadar;
susmak! dile çile olup dört duvar;
her şeyi bırak da, çekil erguvanlara…

Hilmi Yavuz

 

susulur, orda işte, sesindeki kargaşaya aldanır gönül
bir gün bir çocuk mecbur sorar:
bu nasıl gitmek
kahır, korku, sabır; vedâ bile mahrum bana
yalnız, etten ve kemikten bir ses: gitme!
hüküm soran donuk annedir
öpüp başıma koyduğum bir el
gıyâbında yargılanır kalbim
anlatılır: buymuş sana sebep

Kemal Varol

 

“Bunlar güvercin” dedim, “gövdesinin inceliğinden..”
“kumru olsa..” dedim, ona baktım
baktım beni dinlemiyor
güvercinler uçtu, sustum

Gülten Akın

 

Boğdum, sükûn-ı kahr ile, aşk-ı muhâlimin
Vahdet-güzîn-i kalbim olan yâr-ı lâlini;

Ahmet Hâşim

 

Gözyaşı tufanıyla taşıp gidiyor ovalar.
“Nereye bu göç?” diye sesleniyorum kuşlara.
Bakıp bakıp arada açan geçen güneşlere,
Karım bana soruyor: ” Sana ne oldu? Neyin Var?”
“Hiç” diye susuyorum. Ama bir hoşum, avara.

Ahmet Muhip Dıranas

 

Babam yıllarca sustu kelimeleri sevdi
bilmedi kuşların omuzlarını terkettiğini

Haydar Ergülen

 

– akbabanın süslenip püslenip
yüreğimin başına konmasından,
orada boğuk boğuk ötmesinden
ve yüreğimin ebediyen susmak, ebediyen
yok olmak arzusundan
kuvvet bulan sessizlik

Cahit Koytak

 

Suskunluk boğucu! Soluk alacağım biraz, elimdeki şu kalemle.

Pierre Abeilard

 

Güzeldir karşılıklı susuşmak
Daha güzeli de gülüşmek,

Nietzsche

 

Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.
Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları
Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları
Konuşurlar
İsterler
Susarlar
Dinlememişseniz nice yıl kalbinizi
Ev meslek iş para geçim diyerek
Düşünün şimdi bir de
Şehirlerde kasaba ve köylerde
Başını eğmiş kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu

Cahit Zarifoğlu

 

Kendimi nelerle avutuyorum bir bilseniz (sen biliyorsun)
Aşıklarının öykülerini okuyorum, inanıyorum bütün o delilerine
Suskun, başı önde ve düşünceyle dolu her biri

Ahmet Murat

 

Sessizliğe bürünse ortalık, herkes susacak olsa
yine de kısılmayan bir sesle konuşan ağzımızı görsün

Kemal Özer

 

al, göm göğsüne dağlanmış suretimi
al da susalım biraz

Yılmaz Odabaşı

 

Bir tek ben bilirim değerini
Ağzından ağzıma akan sözlerin.

Kim neyi susarsa canımda gölleniyor.
Bu aşkı ben senden sonra da söylerim.

Şükrü Erbaş

 

Dil yarası ağır dedim susmadın

Şükrü Erbaş

 

Günlerdir mektapsuzum. Asırlardır diyecektim. Bu yaştan sonra her gün bir asır. Mezar taşı gibi bir sükut. Üşüten ürküten, asabileştiren.

Unutmayın ki sevginin büyülü dünyasında her kopuş, her kayıtsızlık, her yanlış adım tehlikelidir. Nasıl ve niçin susarsınız? Ben hayalinizin bir an için gölgelenmesini bir cinayet sayar, kahkahadan kaçar ve kendimi mutlak bir ruh ve vücut bekaretine terkederken, sizden kitaplarımı kıskanır, yazdığım her satırda sizi bulur, sizi yaşar, sizi düşünürken susuyorsunuz. Hangi hakla?

Cemil Meriç

 

Sözü vardı bize suskun dudaklarının ne oldu?!
Yıllanmış şarabı vardı aşk kadehinin ne oldu?!

Hüseyn-i Vefâyî

 

Hafiz; sus ve hâlis altın değerindeki bu özlü
sözleri korumasını bil. Çünkü şehir kalpazanları
aynı zamanlıda sarraftır; şiirin iyisini kötüsünü
birbirinden ayırırlar.

Hâfiz

 

ah, şu kar altında uç veren
dağ zambakları yok mu
yalınlığı sevdim onlar yüzünden;
az az söyleyip susmayı,
aşk kılmayı her yolculuğu

Ahmet Uysal

 

Henüz belirlenemeyen
ve belki de hiç belirlenemeyecek nedenlerle
Hakkımı helal etmeme hakkını
Susma hakkımın yanına
Asr suresiyle beraber asıyorum.

Murat Özel

 

Bazen gürültülü bir coşku anında
Bir şölende, geniş bir salonda
Aniden susup, gitmek zorunda olduğunu
Bilir misin?

Hermann Hesse

 

Susarak anlattım bütün gizliyi
Sakladım duygumu ben konuşarak

Mehmet Akif İnan

 

susmanın ilminden geçtim
aşkın kadim toprağından

Perihan Baykal

 

Bir keman gibi boynuna sokulmak düştü bana
ellerine bakarken ellerimi anlamak; bir aşktan
geriye hangi suskunluklar kalırsa, öyle bakakalır
durgun bir göl kendine, içine bir zümrüt düştü
sanır, ben senin esrikliğin sanırım içtiğim şarabı.

Ersan Erçelik

 

Ölen bir kişinin son bakışıyla bakmak dünyaya
Yaşamanın büyük bir şaka olduğunu anlamak
Allah büyüktür der ve susarım, buraya kadardır cümlem

Mustafa Akar

 

Sen nasıl sustun öyle yan yana ama birbirine karışmayan denizler
Ben eski Türkçe sularla akarken
Sen sanki Farsça sustun İbranice ve Sanskritçe
Biz seni yenilirken sevdik diyen ayetlerle doluyken bağrım

Süleyman Unutmaz

 

Susmakla başlayan her elveda bir çerçeve parçalar
Duvara sığmayan görüntüdür hüzün
Kuşların olağan göçü sanırız
Meğer ki bir çiçek kendini erken soldurmakta…

Cihan Oğuz

 

Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin
Katı bir yalnızlık bu bilmelisin
Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin.

Erdem Beyazit

 

öylesine uysaldım ki sen bile şaşardın
kayıtsız susarken bütün imalara
böyle değil mi paylanan her çocuğun
suçunu başını eğerek kabul etmesi

Selami Karabulut

 

Acımın acısından susmuşum
Ki suskunluğum göklere sığmıyor
Böyle bir acıyı kimlere nasıl anlatacağım
Gönül dar geliyor sevgime

Aziz Nesin

 

ölümlere ağlanırdı, tozu alınırdı küçük yaşamların
nerde gülmesi gerektiğini bilirdi herkes
nerde susması gerektiğini. gitmesini bilmezlerdi ama
çünkü gitmek yeniden başlamaktır kendine
ve eksik kalan ne varsa…

Altay Öktem

 

sen, çınlattığın yaşam dolu kahkahalarından sonra da uzayıp giden ölümcül suskunluklarınla, bana, hep, birşey haykırıyordun -susmanla bağırıyordun- sessizliğinle feryat ediyordun, birşeyi bana; ama ben anlayamıyordum bunu -hala da, doğru dürüst anladığımı söyleyemiyorum
-zaten söylenecek birşey
de kalmadı
artık:
bağışla
beni-

__seni hep yaraladım.
o en başta farkına vardığım yaralılığın da, birşeyler öğrenmeme yaramadı, işte…

Oruç Aruoba

 

Her sözde ayrılık fark etmeden yeşerir
Ve öfkenin hasadı biçildiğinde
Söz biter, gönül susar
Felakettir…

Adige Batur

 

Şehirden çıkamazsın, geceden de
Ama bir kalpten çıkarılmışsındır, ansızın.
Sus, diye başlıyor artık adın. İsimlerin bile yok.
Hiç yaşanmamış gibi
Bir varmış bir yokmuş gibi
Her şey’in hiçbir şey’e eşdeğer
Metruk bir han gibisin.

Adige Batur

 

Sustunuz ikiniz de, gözleriniz daldı
Boğdu sevincinizi sularda kıskanç
Bir hava kabarcığı

Behçet Necatigil

 

Bir ölüm düşlüyorum, başımda
Başımda o mavi erkeğim
Bir ölüm…geniş odalarda pembe
Devinirken mutluluk
Uykulara varır gibi usul usul
Usul usul susuyor yüreğim.

Şükrü Erbaş

 

Ne konuşmalarımızda bir tat
Ne susmalarımızda bir hikmet
(Hep aynı boşluğa açıldı dar kapılar)

Olur olmaz şeylerden alınır kırar olduk
Zamana benzedik iyice, çekilmesi zor.
(Aynaların ardında aynı kirin pası var)

Şükrü Erbaş

 

boşadır ayrılığı anlatmaya çalışmak
anlarsa ancak yüreği anlar bir çocuğun
annesinden ayrılmışsa )

çıkıp gidiyor şiirden, yollarda bir suskunluk
hele kutup yıldızını görseniz o nasıl suskunluk

suskunluk, geriye dönmeyecek diye

Akgün Akova

 

uzun uzun susuyorsun bir gülü koklarken
hatırlamak böyle bir şey olmalı diyorum

Ahmet Telli

 

seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül
yetiştir her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat
geniş odalarda. bir oksijen çadırında.
ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim.

Lale Müldür

 

Ah dalmış konuşmuşum uyanıp susayım
Yaşamıştım aklımda kalmış özür dilerim.

Mevlana İdris Zengin

 

Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça…

Ahmed Arif

 

Yorulduğun zaman söyle
Susalım, hiç konuşmayalım istersen
Sussak da, hiç konuşmasak da, sözlerin senin
Açık denizler gibidir zaten elimde

Edip Cansever

 

sûr’um. susuyorum, kavmimin incinen gözüyle
bakıyorum burçlardan çöle. kaab uzak, hırka
küs..hüseyin ki artık kalbimizde süs!

Metin Kaygalak

 

aman dilemek değil susuşum
kendime bir son olmaktır asıl maksadım
ve giderayak hepinizi affediyorum..

Hasan Tan

 

Soruldukça yoruldum ben
Yoruldun mu diye sormadığından
Ağıt ve kalemle
Kına’dım bu sensizliği ellerime,
Sen hiç susmadın..

Emre Gökçe

 

Bırak, suskunluğum senin şarkın olsun!

Georg Trakl

 

Susarak katlanırsın, onlarsa anlamazlar seni
Ey kutsal varlık! Solar gidersin susarak;
Çünkü ah, boşuna ararsız barbarlar
Arasında yakınlarını günışığı içre.

Hölderlin

 

Susmayı bilenindir en haklı neden, varsa

Eugene Montale

 

Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil

Fuzulî

 

Yazın, boğucu öğle sıcağında,
Gölgelik bir yere götüreceğim seni;
Orada susacak bütün üzüntüler

Thomas Godfrey

 

İnsanlar bağırmaya başladığında sen sus!

Gerald Messadie

 

Bakışlarında tüm sevgiler…
Suskunluğunda tüm sesler…

Ahmed Samlu

 

Sustu kalpler; sessizliğin saltanatına,
Boyun eğdi her şey.

Antanas Baranauska

 

Artık susabilirsin..
Dinlen artık. Yeterince yenildin.
Hiçbir işe yaramadı
Kıpırtıları içinin;değmez bu dünya iç çekişlerine.

Giocomo Leopardi

 

Sen susarak katlanırsın,onlarsa anlamazlar seni
Solar gidersin susarak

Hölderlin

 

Unutma!
Bir süre güvenmeyeceksin kimseye kendine sığınacaksın.
Aşk konuşulduğunda sen susacaksın

?

 

-Sevmek nedir olric?
-Sevmek sessizliktir efendimiz…
-Susarsam bilmez ki sevdiğimi olric?
-Susarak haykırınız efendimiz…

Oğuz Atay

 

Sustum. Sustum. Sustum. Başkalarının ilgili yollarına
adım atan ayaklarına susarak baktım. Yanımdayken kalktın.
Gövdeni gövdemin karşısına, sana ilgili gövdelerin
yanına bıraktın. Sustum. Seni yabancı olduğun gövdelerin
arasından çekip çıkaramıyordum.
Bunu yapmayacak kadar büyümüştüm. Kendini yormanı
sessizce izleyecek kadar büyümüştüm.

Birhan Keskin

 

Duruşun bir ayrılık resmi çiziyor
Akşamın incelen sularına
Susuşun yıkıyor beni en zayıf yerimden
Bilmez miyim içindeki kederi
Yüzü yağmura gömülü düşüm

Şükrü Erbaş

 

Sessizliğe borcum var birkaç çığlık,
Sustum, yıllarca sustum kan içinde
Ödeyemedim borcumu onca şiirle

Murathan Mungan

 

kadının gitmesi gerekiyordu.
oturdu
şarap içti
sustu bir hayli

uzun baktı adama
anladı
acıdı içinde bir yer
usul usul ağladı

Ayten Mutlu

 

sustum, her sustuğum yerdeki kaybolmalar
çağırır akşamı…
akşam,
uysaldır, boynunu bükerek gelir,
ve teslim olur bana şiirler, elvedâlar…

Hilmi Yavuz

 

bundan sonrasını kendime susacağım
kimse bilmeyecek kıyısız yalnızlığıma vuran gözlerini
ve sözlerin en güzelini bana sustuğunu
hiç kimse bilmeyecek
bu şiirden çıkıp gideceğim..

Hasan Tan

 

ve susmak da bir şarkıymış
bilmiyordum.

Hasan Ali Toptaş

 

Kişinin en kolay mutsuzluğu
ağlamaktır, geçiştirir umutsuzluğu.

Daha zoru var, susmak zor,
susmak bir ağaç dallarında,
susmak, ağlamaları da tutuyor.

Özdemir Asaf

 

Susmakla ağlamak arasında
Yenilmek

Cemal Süreya

 

seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.

Lale Müldür

 

Susmanın kalesine sığınıyorum

Erdem Bayazıt

 

Ey oğul!
Susarak kaçırdığın bir şeyi telâfi etmek konuşarak gücendirdiğin bir kalbi tamir etmekten daha kolaydır.
Tulumdaki suyu muhafaza etmek, ağzını sıkı bağlamakla olur.

Hz. Ali (r.a.)

 

yarın hava bulutlu olacak dedin
sustum, yarın yoktu
ve sen şiir sevmiyordun

Enis Akın

 

Yaşanacak hayat,
Şiirden uzun,
Kavgalar şiirden zorlu,
Ve gözyaşı,
Şiirden çok daha parlak
Olduktan sonra,
Odalardaki hüzünlü suskunluk,
Küstürmesin seni çocukluğuna.

Melisa Gürpınar

 

Ve suskun ve sarmaş dolaş bulacak bizi
Güneş, bir yığın acılar içinde

Gabriela Mistral

 

Susacak kadar büyütürüz ya çok şeyi
ben en çok yoksulluğumuzdan korkarım
nasıl da yoksuluz sessizliğin karşısında
korkuyoruz kelimelerin de bunca yükselmesinden
ya düşerlerse aramıza! Harflerden kumu
üfleyince çöl görünür mü bilinmez, fakat
sözler kaybolunca görünen ufukta, hayat
herkesi ıssız adasına indiren gemi…

Haydar Ergülen

 

Göklerdeki yıldızları saydım bir bir;
Gel, sevgili, gel: sabahladım: belki gelir.
Gelmezse, görünmezse içim parçalanır,
Ağlar yüreğim, suskunum: elden ne gelir!

Baba Tahir Üryan

 

Susarız, katlanırız
Uçsuz bucaksız rengini alırız bir daha hiç konuşmamanın
Sorularımız ancak kalır, sıkıntılarımız.

Edip Cansever

 

ah herkes mi susuyor
kalbimi kalbine bağladığım dostum
ah herkes mi susuyor
kalbi kalbimize benzeyen dostlar

Arkadaş Zekai Özger

 

Her şey, hepsi, gülen, susan, kamaşan
Rengiyle toplanır bende ve akşam
Rüzgârla tarümar, mevsimle sarhoş
Gelir ta kalbimde düğümlenir…

Ahmet Hamdi Tanpınar

 

Ardında fırtınadan arta kalan pişmanlık
Önünde kalbi kırık bir suskunluk denizi
Muhabbet sarayında bir peri ağlamıştır
Kirpiğinden yanağına
Çaresizlik dökülür
Gözyaşı
Nedamettir…

Adige Batur

 

Susmak ve gizlemek
Daha yaraşır aşığa

Halil Cibran

 

kendini unutturmak için mi susuyorsun?
arada bir uğra, sitem et, kalbimi kır, şiir yolla

Fulya Codal

 

Ardına bakmaların olmasaydı mahzun,
Bu kadar ağrımazdı belki kalbim…
Ama beni yalnız bırakıp giderken,
Bakışlarınla yıkılmış,
Gidişinle kimsesizim…
Son sahnemiz bu olacaktı demek bizim,
Arada yüksekte bir Kan Kalesi
Ve giderken arkaya bakış atan
İki suskun.

Hüsrev Hatemi

 

Çoğu kimse kayıp güzellik hakkında yazar,
aniden başa gelen ve terk edilmiş suskun bir kalbin
içine sürünen talihsizlik hakkında.

Zvonko Maković

 

ve giderek aynada nedensiz kırılmalar;
dil bitti!.. söz susuyor!.. bende bulutlanmalar…

Hilmi Yavuz

 

Bir gün dünyaya edince veda
Peşimden istemem gözyaşı ,susun
Ağlayıp sızlamak yerine dostlar
Herkes bildiğince şiir okusun.

Captain Hook

 

Sonra bir mezarlıkta
Bir çukurun başında
Bir kapının ağzında
Herkez susar
Konuşur ölüm
Ve sürer hayat.

Erdem Beyazit

 

Suskun ve gururlu bir acı içinde ayrıldılar,
Bazen ve ancak düşte gördüler yitik sevgiliyi.
Öldüler sonunda, mezar ötesinde buluştular…
Fakat orada da tanımadılar birbirlerini.

Mihail Lermontov

 

Sevgilim, eğer bir gün
Durur bakarsan mezarıma,
Ve taşın etrafında taptaze
Çiçekler dalgalanırsa,
Bil ki, çiçeklerin her zaman yaptığı gibi
Dalgalanmıyor çiçekler,
Ya da ilkbahar onlara emir verdi de
Taşa boyun eğiyorlar sanma!
Onlar yüreğimdeki
Söylenmemiş şarkılardır;
Ölümün susmaya zorladığı
Aşk sözcüklerimdir.

Hovhannes Toumanjan

 

Bir güvercin hüznünde susan geçmiş zamanlar!

Affedin beni daldığım oluyorsa eğer,
Neyleyim gönlümce değil bu olup bitenler.

Cahit Sıtkı Tarancı

 

hüzün derindeki izidir aşkın
birlikte susarlar yol ayrımında

Ayten Mutlu

 

Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla
Sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?

Sergey Yesenin

 

Anılarımdan uzak düştüğüm zaman,
düşlere dalarım içlerinden gülücüklerin, hüzünlerin, aşkların
ve suskunlukların yükseldiği.

Mari Nasır

 

Susmak yalnızlığın ana dilidir, Ömür hanım, şiiridir, beni konuşmaya zorlama ne olur. Sözün sularını tükettim ben, kaynağını kuruttum. Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde, kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük…Yalnızım Ömür hanım, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik, öyle üzgün,yalnızım… Sularım toprağa sızıyor bak. Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş saklanıyor içimde. Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?

Şükrü Erbaş

 

Kabul et, uzaklardaki sevgilim,
Kalbimin vedasını,
Dul kalmış eş gibi,
Bir mahpusluk öncesi,
Dostuna suskunca sarılan,
İyi dost gibi.

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin

 

Sustu, sonra ben konuştum: “Dostlarım kaçtı yanımdan
Umutlarım gibi yarın sen de kaçarsın yanımdan.”
Dedi Kuzgun: “Hiçbir zaman.”

Edgar Allan Poe

 

Hatırlarım bugün gibi sessiz geçen son geceyi
Başın öne eğik bir suçlu gibi bana verdiğin hediyeyi
İki küçük kol düğmesi bütün bir Aşk hikayesi
İki düğme iki ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda
Akşam olunca sustururum herkesi her her şeyi
Gelir kol düğmelerimin birleşme saati

Barış Manço

 

altıncı kata bir denize yükselir
anlatır haftalarca
telefonda susta duran

Cahit Zarifoğlu

 

kırılmış dal gibiyim
suskun güz birikimi

yorgunum
savrulmuş harman yeri
bitti
yitirdim bir şeyleri

Ayten Mutlu

 

suskunluğu telâşsız sözlere sarıyorsun
yüreğim örselenmiş kırık kanatlarıyla
düşerken avucuna
anlamıyorsun
böyle mi biter aşklar

Ayten Mutlu

 

Bilmem nedendir, sustu şarkım.

Sağol, beni karşıladın,
Şimdi de bulvar ve köprülerinde,
Heryere taşıdığım dertlerimle,
Beni başbaşa bırak.

Hüsrev Hatemi

 

doluyor sesine, düşüyor ortasına dediğinin,
sevdiğine susmasını buyuruyor;

Daha katı günler yolda, yakın.

İngeborg Bachmann

 

Güneşin
Koskoca beldeye suskunluk yaygısını serdiği
Yazlar yok
Yok artık altında suskun yolları saklı tutan
Karla örtülmüş kırların kışı
Gitti giden, yerine gelmedi başka biri

İsmet Özel

 

Ben sana haykırışı suskunluk biliyorum

Faysal Soysal

 

hayatın yalanını yüzüne vurmamak için
sustuk. sabrımız sınadı dilimizi. meğer
içimiz bir deniz gibi gidip gelirmiş
acının yüreğine

M. Sadık Kırımlı

 

Bazen sözcükler de yorulur ve siz onları daha fazla hırpalamamak için biraz susarsınız. Biz de öyle biraz sustuk işte…

Levent Yılmaz

 

suskunluk —ne güzel çelişki
sabırla bir araya gelen sessizlik
donması suyun suyla

Zafer Yalçınpınar

 

Dinleyin artık
susun da!
Belki de
son
aşkıdır
bu
gökyüzünün:
onulmaz yarası
kanar da kanar
veremli ciğerlerimin dokusunda.

Vladimir Mayakovski

 

Bir adam belki de en çok bir rüzgârdır şimdi
Sisli yabancı gölge gibi gezgin bir rüzgâr
Şehri bir yabancı gibi dolaşıyor
Şehrin mabetleri bir bir tükeniyor
Başlıyor içinde sonsuz susuzluk
Avuçlarının içi terliyor.

Erdem Bayazıt

 

bir şehri terk ederken susmak bu kadar güç müdür
kadere dönüştüren nedir sıradan bir yolculuğu

Attila İlhan

 

serviler boşalır boşluklardan
bir mehtap karanlığına
gazelhanlar susmuş
çalgıcılar perişan
bir ben ki sabahlara kadar böyle
münzevi bir kanûnla söyleşirim

Attila İlhan

 

En küçük kıpırdanış yok yapraklarda,
Kuşlar ormanda suskun,
Sabret yakın birgün sende huzur bulursun.

Goethe

 

Ve sonunda her canlı gibi öldü sevincim, yalnızlıktan…
Ve şimdi öldü sevincimi, ölü hüznümle anımsayabiliyorum.
Ve yüreğimde kardeş anıları, rüzgârda mırıldanıp düşen
Suskun ve solgun güz yapraklarını andırıyor şimdi…

Halil Cibran

 

Bir ağlayışı sustuğun belli
Şarkılarını söylerken

Ergin Günçe

 

çok önce miydi, elimizdeydi bir masada saatlerce susmak
boynumuzda güvercin gölgeleriyle kalkardık çınaraltından

Akif Kurtuluş

 

herkes susuyor
yâr gidiyor

Pelin Onay

 

Tüm yangınlarda ilk susulacak bir söz kalır
Lügatimde başka sözlere yer yok
Konuşmak beyhude, susuyorum; hayır.

Murat Özel

 

Kaderle fazla inatlaşmam,
Daha son sözümü susmadım.
Gördüğüm her şeyi nisyan hanesine
Kazıyorum
Kadınlar gördüm kimisi yar, kimisi har
Ah çektikçe inleyen teşbihler de var

Şimdilik susacaklarım bu kadar

Murat Özel

 

sustum buruk kelimeler nüksetsin istemedim

Abdurrahman Adıyan

 

Sus! Daha da derin batmaya diken yüreğine:
Onun dayanışması güllerle

Paul Celan

 

Birazdan çıkıp Haydarpaşa iskelesine takılan tanıdık bi martı var oralardaysa sustuklarımı ona konuşacağım o anlar beni.

Kasım 2011

 

Bir şey söylemeyen
kişi
düşünür ki
kendi suskunluğunu çevreleyen
suskunluk
her şeyi söyler.

Niels Hav

 

Aşk Hayret’e varır, susulur. Her aşk yolculuğunun mumdan kayıklarla ateş denizlerini geçmek olduğunu bir kere daha anlarız.

Şeyh Galip

 

sen gittin ve herkes ölmeye başladı

birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. sonra yeşil öldü benim için sonra kahverengi. sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar. on iki yıl geçti susmak ne kısaymış. sen böyle ne güzel sonsuza kadar susalım diyorsun. sonsuzluk bir gün herkesle konuşur sevgilim bunu da biliyorsun.

Emrah Serbes

 

sussam zayi olacak sözlerim
konuşsam çok üzüleceksin
ne yana döneceğinden habersiz
savrulup duran bir uçurtma gibiyim

Fulya Codal

 

Umutsuzluk susar. Kaldı ki susmak bile, eğer gözler konuşuyorsa, bir anlam taşır. Gerçek umutsuzluk can çekişme, mezar ya da uçurumdur.

Camus

 

Eğer bir gün susarsam, bu artık söylenecek hiç birşey kalmadığı içindir; her şey söylenmiş, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile.

S. Beckett

 

Rüyalarına geleceğim bazen
Beklenmedik bir konuk gibi uzaktan.
Sokakta bırakma beni
Kapıyı sürgüleme üstümden
Usulca geleceğim
Oturacağım ses çıkarmadan
Gözlerimi dikeceğim seni görmek için karanlıkta
… Bir öpücük konduracak ve çıkıp gideceğim

Nikola Vaptsarov

 

Acısı çıkıyor sustuklarımın.
Oysa ben iyiyim görünürde.

İbrahim Tenekeci

 

Sus bakalım sen de bıcır böceği
Hişt
Ot musun fasulya çiçeği misin
Seni dinleyecek değiliz

Edip Cansever

 

Sus artık. İzle son kez
Yıkılışını umutlarının. Vermemiş bize kader
Bir armağan ölümden başka.

Giacomo Leopardi

 

Çevrilir dest-i kaderle bu şu’unun filimi,
Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer.

Neyzen Tevfik

 

bir aşktan geriye suskunluk kalır-

Haydar Ergülen

 

Bungunum ve suskun,
Boğazımda yıllanmış bir çığlık.

Susuyorum, sustukça yüreğim küfleniyor.
Konuşsam faydası yok;
Sözlerim dağılıp harfleniyor.

Metin Altıok

 

suskun göz yaşlarımla
yetmiş beşime basışımın
yalnızlığıma kurban gidişini kutlamaktayım

Lou Salome

 

kimseye yakın değilim inan
susmaktayım, uzağında değilim unutmanın

Birhan Keskin

 

Ayağa kalk, yaklaş, dilini döndür ağzında
de ki:
Ben onunla denizin dövdüğü dilsizzz
taşlar üstünde sustuydum.

Birhan Keskin

 

Sözlerin bumerang gibi
döner yaralarsa seni
ağzın dilin gereksizdir
susarsın

Gülten Akın

 

Şarkı söyleten ve susturan her şey sensin

Louis Aragon

 

İcap ederse susup tek kelime etmeden
İçimden geçenleri buluttan bir kayıkla yollayıp sana
Beklerim..

Ali Lidar

 

Sustu: Çok da uzun sürmedi çıkıp gitmesi ruhunun
O susan sesle birlikte; ve akşam öncesiydi henüz
O ilk ve son mutlu günü gözden kaybolduğunda.

Giacomo Leopardi

 

göz susunca kalp
kalp susunca göz görürmüş

Hüseyin Alemdar

 

Gonca gülsün gül açılsın cuy feryad eylesin
Sen sus ey bülbül biraz gül-şende yarim söylesin

Nabi

 

acı çektim günlerce
acı çektim susarak
şu kısacık konuklukta
deprem kargaşasında
yaşadım birkaç bin yıl
acılara tutunarak
acı çekmek özgürlükse
özgürdük ikimizde

Hasan Hüseyin Korkmazgil

 

Konuşmanın ne anlamı var diyordum
İnsanın yankısı olmazsa
Suskun konaklar gibiydim
Kapıları gittikçe çoğalan

Bejan Matur

 

sustum içimdeki türküyü.. .

Hilmi Yavuz

 

Saçlarını kesecek oldu
Sonra da sustu sustu sustu
Akşama dek
Hüzünler acılaşıyor Hilmi bey
Geceler katı ve parlak
-Ansızın yere düşen
Laciverdî bir kestane sesi-
Acılar da acılaşıyor gittikçe
Sanki
Bir azarlanmayla ölümünü düşünen çocuklar gibi.

Edip Cansever

 

Soğuk
Ve yorgunum
Gitmeliyim
Ama yorgunum
Susmalıyım artık
-ki dinleyen de kalmadı!-
Çok yorgunum

Ali Lidar

 

Gidelim kelimelerin anayurduna
Susmayı deneriz belki şiirlerin
koynunda
Yorgun adımlarla geçip gidelim
bizi içlerine almayan şehirlerden
Geçip gidelim sevdiklerimizin
Düşlerinden

Şehmus Ay

 

Yaz bitti, dedi, az önce yaktığı ateşte ısıttı ekmekler
bir çağ kapandı sanki…Ürperen akşam
suskunluk olup kondu dudaklarına
yaz bitti, dedi, kalbim seninle çarparken yaz yaz bitti…

Zerrin Taşpınar

 

Binlerce yılmış gibi ömrü, onlarca yıl susabilir;

Nihat Behram

 

Söyleyeceklerini susuyorsun, ben sustuklarımı konuşuyorum
Düştüm. İnkar etmiyorum.

A.Kadir Bal

 

Gideni kolay uğurlayan
Geleni heyecansız ağırlayan ve uzun uzun susan bir adama döndüm
Çocuk değilim artık.
Yüzümün coğrafyasından anlarsın bunu

A.Kadir Bal

 

Şimdi ne anlatsam size tuhaf kaçar, susayım

Bülent Parlak

 

ama sonsuz olmayan şeyleri öğretmediniz
efendim
baskının zulmun kıyımın açlığın
bir yerlere kıstırılıp kalmanın susturulmanın
aşk mutluluğunun ve eski hesapların
aritmetiğin bile

bunları bulmayı bana bıraktınız
size teşekkür ederim.

Turgut Uyar

 

Ben yazdıysam ben sustuysam ben gittiysem
Sizi doğurmak içindi sizi öldürmek içindi
Sizi yaşamak içindi…

Şükrü Erbaş

 

bu aşkı herkese susmak
şarapsız çalmam kadar ayıp kapını
içimdeki müziğin susması
altındaki tabureyi tekmeleyip kemancının
çalması gibi son notalarını…

Özge Dirik

 

insan neden uğraşır içinin kumaşıyla?
neden susar, bağırır, ağlar, dağılır?
bir taşa neden derdini anlatır durmadan?

Veysi Erdoğan

 

henüz dur demedin deme

suçlu değiliz
yaşadığımız
bağ bozumu anların ihmal aralığı
sus müebbetinde yalnız hücresinde aşk

Selma Özeşer

 

Aşkı ve öfkeyi söyleyemediğinde insanın konuşmaya dair hevesleri de bir bir yok oluyor.
Susuyorsun.

Tarık Tufan

 

Adet ettin aşk dersini asmayı
Hüner sandın sırra kadem basmayı
Yetti artık çok denedim susmayı
İsyan eden bayrak açar sevdiğim

Cemal Safi

 

artık alıştım
kimseye kırgın değilim
susuyorum

ve susuyorsam
kelimeleri insanlardan daha çok
sevdiğim için susuyorum

Jan Ender Can

 

Duy sesini, düşen çiğ tanesinin.
Sustu kalpler; sessizliğin saltanatına ,
Boyun eğdi her şey.

Antanas Baranauskas

 

Ve yenildim ve sustum

Edip Cansever

 

Olur, aramam seni ve kimseyi
Anıları pas tadında bırakırım
Konuşacak ne kaldıysa kalsın
Susmaktır birşeylere saygılı kılan
Ayrılık da bir olanaktır bilirsin
İnce bir sis, bir hüzün örtüsü

Ahmet Telli

 

Ama susmaktan sesimi yitirdim
Nasırlaştı dilim.

Sennur Sezer

 

Kürtçe konuşmayı bilen bir derecik olmak orada;
Kürtçe mırıldanmayı bilen ve Kürtçe susmayı…

Cahit Koytak

 

Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe. hep aynı yerde
Karşılaşırdık tesadüf bu, birer tomurcuktuk hayatın
Kollarında, birer çiğ damlasıydık bahar sabahında gül
Yaprağında, dedim ya hiç yoktan susturuldu şarkımız
Yüreğim kanıyor, yüreğim kanıyor
Bitmeseydi bizim öykümüz böyle

Gözüm yaşarıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle

Yusuf Hayaloğlu

 

Susturun şu narin söğüt dallarını içimde
Böylesi bir yenilgiyi beklemiyordum bilin
Kuyuya düşen Yusuf
İhbar edilmiş İsa: Beni siz tanırsınız ancak
Bana gölge yok söğüt dallarından soluklanacak

Bülent Parlak

 

taşa rastlayan bir çivi nasıl susarsa
öyle eğileceğim her kuşkuya
sandım ki söğüt ağaçlarına ağlayan
ürkek süvarileri susturabilir

Kemal Varol

 

Şimdiyse suskunluk var kalbimde bir tek,

Georg Trakl

 

önümde hikayesi gönül güçsüzlüğünün
bundan fazlasını söyleme sus artık.

Ali Şeriati

 

Ah, nasıl susayım? Ah, nasıl susayım?

Gılgamış Destanı

 

biliyorum her susuşun ardında bir yalnızlık var
bir özlem, bir kahır var
bilinsin ki, bir yanı yangındır susuşlarımın, bir yanı ölüm
aşkın kor ateşlerinde sınanmış bir semenderim ben

Nuri Can

 

Yargı kesin: Acı duymak ruhun fiyakasıdır
kin, susturur insanı; adına çıdam denir
susulunca tutulan çetele simsiyahtır
o siyah öcalmakcasına gür ve bereketlidir

İsmet Özel

 

çok daha fazla, ah evet
çok daha fazla, susabilir insan
saatlerce
ölülerin bakışları misali kıpırtısız bakışlarla
bir sigara dumanına dalabilir insan

Furuğ Ferruhzad

 

Bir güzel susmak geliyor içimden

Can Yücel

 

bir salkım söğüt vardı
suskunluğumu bir o anlardı
her şafak vakti gün doğarken
kapımızın önünde.

-yıllardır kapımızın önünde her bahar arzı endam eden
salkım-söğüt, bu bahar sus-pus, onun da yaşlandığını
farketmekte gecikmişim galiba-

Müştehir Karakaya

 

susmuşsam bana kahretme
kelimelerim ölümün ta kendisidir
bırak içimde zincirli kalsın
susacaksan sus artık
beni dilsizce bırak

Müştehir Karakaya

 

susarsan, öfkem yitik bir vadide yankılanır
denizgülüm çiçeklenmez dinmeyen bir yağmurda
susarsan, yüzüm bir suçluya yakıştırılır
yorulur, sevdiğim, bir çocuğun sevinci öksüz kalır

susarsan, acıları kuruyan o ırmağı geçemem
sırtımda kabaran yenilgi kenti git gide büyür
sararan bir mevsim gençliğimi kanatır
çalarım kapını, açılmaz, boşlukla kalırım.

Tuğrul Asi Balkar

 

V.

elin alnında
otların hışırtısına kulak verdiğimiz
o geceyi unutma.

içinde çok dönmüş
paslı bir anahtarla gelirdi ölüm sana
gözlerin o zamanlar bir dua sessizliğiydi
unutma.

halkalanan bir deftere yazdık o geceyi
harfler belki susar sandık
bütün kelimeler bizi de an der gibi bakıyordu bize
unutma.

kimselere demeden çözdük iplerimizi
unutuş dedik sabaha karşı
dünya uzun bir unutuş
bir meleğin kanatlarını elledik o gece
unutma.

sabahına ela bir ayrılıkla veda ettik..

konuştuklarımız değil
sustuklarımız doğruymuş o gece
unutma.

bu yaşımda da gel gör beni.
gel sen kapa gözlerimi!

Kemal Varol

 

bana düşen artık susmaktır

Pelin Onay

 

Suskunluk anlamdan
Çıkar
Suskunluk soruyla
Girer
Suskunluğu dilsiz bırakırım
Rüzgârın beni bıraktığı gibi

Vedad Benmusa

 

hiçkimse bilmiyor içimin yangınını
ah herkes mi susuyor
kalbimi kalbine bağladığım dostum
ah herkes mi susuyor

Arkadaş Zekai Özger

 

Uzun yıllardan sonra
Sana bir daha rastlarsam
Seni nasıl selamlamalıyım
Susarak mı, ağlayarak mı?

Lord Byronsuskunluk-siirleri-antolojisi

Bu Kadar!

Daha birkaç ay öncesine kadar burada Sarı Gülüm vardı. Yaklaşık 10 yıl boyunca hayatımda oldu ve ben ölünceye kadar da olmaya devam edecek. Aslında o hep oradaydı biliyor musunuz? Ne zaman farkına vardığımı hatırlamıyorum. Fark ettiğimde ise artık hayatımdaydı. Kapıdan çıkar çıkmaz onun karşısına çıkar, onunla gülümserdim. Eve girmeden son gördüğüm, gülümsediğim yine oydu. Aşk, aralık ayında açmaya devam etmekmiş.

İki yıl önce işaretlerini vermişti aslında. Biraz budadım, biraz konuştum, toprağını çapaladım, gülümsedim, hüzünlendim. Olmadı. Geçen yıl hızla solma sürecine girdi. Son yıl gülü/msemesi azaldı, rayihası azaldı, yaprakları azaldı. Bu bahar son bir ümit dibinden kestim. Son gülünü verdi, son tebessümünü gösterdi. Olmadı. Sarı gülümün toprağına yaptığım bakımdan dolayı gür bir şekilde çiçekler çıkmış. Belki bir önceki yıl deneseydim, veya düşünüp teşebbüse geçirmediğim profesyonel yardımı alsaydım sonuç değişir miydi, bilmiyorum. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile görüşmemiş olmam içimde ukde kalacak.

Bu neden böyle oldu? Aslında bu sabah bunu net bir şekilde idrak ettim. Evden çıkmadan, başrolünde Julianne Moore’un olduğu Beni Unutma filmini izleyip çıkmıştım. Aklımda, Alzheimer hastalığı teşhisi konulan dilbilimci Alice’in, kızı Lydia’nın “Nasıl hissediliyor?” sorusuna verdiği cevap vardı: “Her zaman aynı olmuyor işte, bazen iyi günlerim oluyor bazen de kötü. İyi günlerimde aşağı yukarı normal bir insan sayılabilirim. Kötü günlerimde ise kendimi bulamıyormuşum gibi hissediyorum. Kendimi hep zihnimle tanımladım ben, sözlerimle, konuştuklarımla, şimdiyse bazen sanki sözcükler karşımda asılı duruyor ve onlara ulaşamıyorum. Kim olduğumu bilmiyorum, bundan sonra neyi yitireceğimi.”

Aslında sorunumuz, yitirmeden bir şeyler yapmayı bilmememizden kaynaklı. Efendimizin; “Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganîmet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, hastalanmadan önce sıhhatini, fakirliğinden önce zenginliğini, meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve ölümünden önce hayâtını!” uyarısını bilmemize rağmen. Zaten bilmediğimiz, unutacağımız bilindiği için uyarılıyoruz ya.

Filmin can alıcı sahnelerinden biri de Alzheimer Derneği’nde yaptığı konuşma:
”Hayatım boyunca anılar biriktirdim, bir şekilde en değerli malvarlığım oldular. Kocamla tanıştığım gece, ilk kitabımı elimde tuttuğum an. Çocuk sahibi olmak, arkadaş edinmek, dünyayı dolaşmak. Hayatımda biriktirdiğim her şey, uğruna deliler gibi çalıştığım her şey artık benden teker teker sökülüp alınıyor. Hayal edebileceğiniz ya da bileceğiniz gibi, bu cehennemin ta kendisi. Acı çekmiyorum, mücadele ediyorum. Bir şeylerin parçası olmak, eskiden olduğum kişi olarak kalmak için. Anı yaşa diyorum kendime. Yapabileceğim tek şey bu. Anı yaşa!”

Hayır hayır, konudan uzaklaşmış değilim kuzum, neden o beş şeyin kıymetini bilmiyoruz, sorunlara odaklanamıyoruz, anı yaşayamıyoruz? Ben, sabah Beni Unutma’yı, gecenin ilk yarısında Steinbeck’in Fareler ve İnsanlarını  izliyorum, çıkıp sarı gülümü yâd ediyorum, sabahın ilk ışıkları ile aracıma biniyor, tüm camları açıp sabah rüzgarını ciğerlerime doldurup göl kenarında martılara, dalgalara selam vererek ilerliyorum ve aniden E-5’e giriyorum. Bana ait olan, olmasını istediğim, olmaktan hoşnut olduğum bu şeylerin toplamı 5 dakikadan daha az. Filmi izlemek için ise uykusuz sabahlamam gerekiyor. Kendime, eşlerime, çocuklarıma ayırabildiğim süre bu. Bu kadar! Efendimizin dünyayı tanımlamasına ne kadar da uyuyor değil mi? “Benimle dünyanın hali ancak bir ağacın gölgesinde bir müddet dinlenip de bırakıp giden bir yolcu gibidir.”

Kendimi trafikte bulmamla sarı gülümü unutmam bir oluyor. Fonda ise 2 gündür Oğuz Aksaç’tan ‘niye çattın kaşlarını’ çalıyor.

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=hSw1f8zDHVc?feature=player_embedded&wmode=opaque]

“Yaşlı kişinin kalbi iki şey üzere gençtir. Uzun yaşama sevgisi ve mal çoğaltma sevgisi.”

Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum

Turgut Uyar


Ey hüzünlü ruhum,ihtiyar budala

Charles Baudelaire

– Neydi ayrılık delikanlı?
– Hiç. Benden kaçması ihtiyar bir atlının.

Süreyya Berfe


Bitti aşk dolu günlerim, artık aklımı
Alamaz eskisi gibi başımdan
Kızların, evli kadınların, dulların çekiciliği,
Terk etmeliyim o hayatı eskiden yaşadığım,
İki kafanın uyuşabileceğine inanan o saf umudum geçti,
Geçti aşırı şarap kullanmalarım,
Yaşlı bir beyefendiye yakışacak bir günah için
Sanırım para tutkusunu arkadaş edinmeliyim.

Lord Byron

Modern toplum düzeni, delileri, sakatları olduğu kadar yaşlıları da görünmez kıldı. Ayak altında dolanmamaları, hayatın akışında bir sekteye yol açmamaları icap eden, bu sebeple de mümkünse buharlaşan, silikleşen unsurlara dönüştüler: Bir yük, bir ayak bağı, yavaşlatan bir kaygı unsuru.

Ahmet Murat

Yaşlı bir adamdan duymuştum:
Bir bildiği yok konuşanların, bilenler sessizlik içinde.
Eğer o yaşlı adam Yol’u bilenlerden biriyse
Neden beş bin kelime yazmak zorunda kaldı ki.

Konfüçyüs

Kuru dalı ağacın
Artık çok yaşlı, beli solgun
Ve yok tomurcuklanmak umudu

Cahit Zarifoğlu

Ördeklerle uçma özlemi içindeyim
Yaşlı bir kaplumbağa gibi kabuğumun içinde sabırlıyım

Kayser Eminpur

hüzün çocuklar için arada bir, yaşlılar için sürekli

Gülten Akın

Ey yüce gökleri yükselten!
Neden yaşlılığımda beni çaresiz bırakıyorsun?!
Genç iken herkesten üstün tutardın beni;
Yaşlılık çağımda neden alçalttıkça alçalttın beni?!

Firdevsî

Ve sefil yaşlılığının küskünlüğü içinde
hayatını nasıl boşa harcadığını düşünüyor
güçlü, yakışıklı, sazı sözü yerindeyken.

Yannis Ritsos

Hep duldalı güz şarkıları mırıldanır yaşlı kadınlar
Cennetle Cehennem arasındaki A’râf’ta
İlkbaharları, yazları geçmiştir ömürlerinin
Kışları birer buz çiçeğidir tozlu rafta

Bahaettin Karakoç

Kurtlara yenilmemekti dileğimiz,
Bizler de olduk birer tilki…
Şimdi ne kadar bizden uzak kalbimiz,
Bize ne kadar yakın kin, ne uzak sevgi.

Hüsrev Hatemi


Rahmetli ninem derdi ki “Bak oğlum!
Beni tek inciten, tek üzen var ya?
O yıllar söylenen aşk suçlarıydı.
Gönül kovanımda ilk gezen var ya?”
Dedemi göstererek:
“Aha şu haşarı kızıl arıydı!”

Ahmet Süreyya Durna

Gençler bütün haşarı
Yaşlılar büsbütün kederlidirler.

Cahit Külebi

bir somun ekmek çalan
yaşlı kadındır aşk

ve çok fazla ve
fazlasıyla erken kullanılan
bir sözcüktür aşk.

Charles Bukowski

pencerede oturmuş
yaşlı adam
gözleri yorgun
saçları ak
ağzı kötümser
kimin yolunu bekler
ölümünden başka

Attila İlhan

Serüvenlerin yorgun yeniği
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Unutma

Ahmet Telli

Vâkıâ ben de yoruldum, o fakat pek yorgun…

Mehmet Akif Ersoy

Dün akşam gün batmadan
Yaşlı ölülerin arasına
Bir küçük misafir geldi.
Çocuk bahçesinde kovası kalmış
Kumların üstünde küçük küreği.
Besbelli çok yorgun hemen uyudu.
Doğruldu yerinden yaşlı bir ölü
Örttü üstünü:
Madem ki annesi burada yok,
Bu küçük kız bize emanet,
İlerde yatan bir başka ölü
Yavaşça seslendi:
Başındaki kurdelayı çözüp katlayın
Ütüsü bozulmasın.

Baki Süha Ediboğlu

Ah, Yaşlılık günleri yorgun, bezgin günler,
Uykusuz geceler geçiyor acılarla:
Ey gençlik günlerimin altın zamanları,
Neden dönüp gelmiyorsunuz yeniden bana!

Robert Burns


on yılları uçurup
yaşlılığa doğru kayarken

Charles Bukowski

Geçim parası için
nice yaşlının
eski İstanbul evlerinden
getirdiği eşyalar
üstüne kar koyulup
satılıyor antik
acılar çarşısında

Sunay Akın

orta yaşlı bir kelebeğiyim istanbul’un
her ayrılık bir hüzün bırakır yüzümde

Sunay Akın

İhtiyârım ama bir gece sen beni adam akıllı bir sev de, seher çağında koynundan genç çıkayım

Hâfız

Bir çocuk sevdim uzaklarda
Bir elinde yarın öbür elinde dün
Erken ihtiyarlamaktan sanki biraz üzgün
Dünyanın haline bakıp güldü geçti

Metin Altıok

«İhtiyarım, hazan yaprağı gibi kuru;
Karım yok, yalnızım, bir ayağım çukurda;
Belim bükülmüş, Tanrım, mezarıma doğru,
Nasıl eğilirse suya, susuz bir boğa.»

Victor Hugo

ya da ucuz bir pansiyon odasında
Marilyn Monroe’nun fotoğrafıyla yaşayan bir ihtiyar

Charles Bukowski

“İnsan ne yaparsa yapsın ölümlü bir varlık. Vücudu yaşlanıyor; hemen değil hayır, önce gözleri ya da bacakları ya da kalbi yaşlanıyor. İnsan parça parça yaşlanıyor. Ve bir gün ruh yaşlanmaya başlıyor. Çünkü vücut ihtiyar olmak istiyor, ama ruhun hâlâ özlemleri, hatıraları var ve hâlâ arıyor, seviniyor, arkadaşlarını özlüyor. Ve mutluluğa duyulan özlem kaybolduğunda sadece hatıralar ya da kibir kalıyor; ve insan o zaman gerçekten sonsuza dek ihtiyar oluyor.”

Sandor Marai

Yaşım 27 -İnsan
kökü çürümüş çınar gibi
apansız ihtiyarlar-
Azaltmıyor, azaltmıyor
müezzinin sesi
göğsümdeki kederi

Ahmet Oktay

Cami avlusunda
İkindiyi bekleyen ihtiyarlar gibi
Beklerdim gelişini
Oysa sen
Sehiv secdesi gibi geldin her seferinde
Bizimki iki tövbe arasında aşktı
Belli ki…

Adige Batur

Çardak altları bitti, bitti üzümün tadı,
Artık ihtiyar çamlar, selviler saltanatı,
İşte bir kere daha haraboldu bahçeler.

Ziya Osman Saba

Artık yanarak değil, tüterek yaşıyorum.
Nemli bir tomar gibi.
Kanatlarım her gün bir parça daha ağırlaşıyor.
Galiba ihtiyarlıyorum…

Cemil Meriç

deneyimlerim sesleniyor ki
bitimindeyiz zamanın
yaklaşan bir sonu var
ya senin, ya ihtiyar akbabanın

Furuğ Ferruhzad

Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.

Ömer Hayyam

Bir ihtiyar delikanlılık taslarsa gülünç olur,
Ama bir delikanlı yaşlı gibi olsa bu da hüzün verir!

Nikoloz Barataşvili

Güz-
kuşlarla bulutlar bile
yaşlı görünüyorlar

Başo

istanbul dönüşü yaşlı kucağına atlardım
kırkında bir olgun adammış o zaman
şimdi ihtiyar diyorlar, ben onu bu yaşıma değişmem

Ömer Faruk Hatipoğlu

Bazı el sanatçıları yirmi yıllık tecrübeleriyle övünürler. Oysa aslında bir yıllık tecrübeyi yirmi kere geçirmişlerdir. Sen bu hataya düşme. Senden büyüklerin tecrübe avantajına da kızma. Unutma ki onlar bu tecrübeyi kazanmak için karşılığım hayat keselerinden ödemişlerdir. Yemden doldurulamayacak bir keseden.» Otake-san hafifçe gülümsedi. «Sonra yaşlıların tecrübelerinden mutlaka yararlanmak isteyeceklerini de hatırından çıkarma. Ne de olsa ellerinde ondan başka bir şey kalmamıştır artık.»

Şibumi

Gecenin bir yarısı Lalelide ölüm raporu düzenlediğim yaşlı adam da hafızamdaki mezarlıkta yerli yerinde duruyor. Anladım ki, insan dokunduğu ölüleri hiç unutmuyor. Ya şu önümüzdeki bilmem kaç piksellik ölüm fotoğraflarına da dokunsaydık… Ya dokunanlar… Ya sevdiğimiz birinin ölüsüne dokunmak…

Zehra Betül

Yaş da geldi yaşlılığa erdi ya, herkese her şeye bir veda gözüyle bakıyorum artık. Eskiden gördüğüm, duyduğum dokunarak geçtiğim her eşyadan, her insandan, her yerden son bir kez daha görerek, duyarak, dokunarak geçeyim istiyorum.

Ali Asker Barut

Dualar bir işe yaramıyor ve inatçı yağmur, yaşı gereği toplulukta yağmurun tutumunu herkesten daha iyi bilen en yaşlı adamın uyarısından sonra diniyor: “yağmak mı istiyor? bırakalım dilediği kadar yağsın”

Louis Althusser

ben, yeryüzünün yaşlı şairlerinden biri,
taşların, otların, kuşların dilini
çözmüş sanırdım kendimi.

Cahit Koytak

Yanımdaki masaya bir genç kız oturuyor,
On yedi on sekiz yaşlarında.
‘Ne çıkar’ diyorum kendi kendime,
‘Güneşli bir ikindi değil mi yaşlılık da?’

Ahmet Ada

– “Sağ ol, sağ ol genç adam. Kaç yaşındasın sen?”

“Seksen,” diye yanıtladım.

– “Ah ah, şimdi seksen olmak vardı!”

“Peki ya siz? Siz kaç yaşındasınız?”

– “Seksen dört, Evet, aynen öyle, seksen dört. Hiç inandırıcı gelmediğine eminim. Arkadaşlarım otuzlarımda gösterdiğimi söyler”

Irwin D. Yalom

…Gencim, ne ki, eriyor
tükeniyor gençliğim, tıpkı yaşlılığım gibi.
Korkuyorum yaşlılığımdan daha uzaklarda
olmasına karşın. Yok bir farkı
ömrümün baharının ondan.”

Giacomo Leopardi

Mutluluğun capcanlı anıtını gördüm geçen gün
Dimdik bir yokuştan çıkıyor
Çok yaşlı bir kadınla bir erkek
Kol kola elele
Dayanmışlar birbirine
Bakışları gülüşleri titrek titrek
Sanki yapışıp kaynaşmışlar

Aziz Nesin

kardeşler ben çalayım siz görün
nasıl geçilir kiraz rengi sokaklar
soluk soluğa yeni aşklarla
yorulmaz yaşlı bir yürek bile
gülüşler ona akar da

Haydar Ergülen

Eskiden her konuda konuşurdum istekle
Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi

Şükrü Erbaş

Oğul bakıyor
yürümeyi bile göze alamayan yaşlı anaya
adım atsın diye koluna giriyor
ve düşünüyor yıllar öncesini o anda:
“Onun gibiydim bir zamanlar
ayaklarım güvensiz titrek…
Beklerdim uzatsın diye kollarını
esirgesin beni yürümeye başlarken…”

Kemal Özer

Artık yüzün
Yaşlı bir adamın yaşlanmaya başlamış yüzü,
Uzun süredir yolcuların inmediği
Bir hanı andırıyor gözlerin

Ülkü Tamer

Tanabay, “Böyle olacağını bilsem hiç bugün yola çıkar mıydım?” diye hayıflandı. “Şimdi ne ileri gidebilirim ne de geri. Yolun ortasında kalakaldım. Atı iyice yorup bu hallere düşmesine sebep oldum.”

Cengiz Aytmatov

Âşinâ, çehre azaldıkça duraktan durağa,
Acı bir hâtıra enkazı çöker ortalığa.

İbrahim Alâettin Gövsa

Yaşlı adam, yaşlı çocuk, yaşlı kız
Savaşın sağladığı eşitlik!

Şükrü Erbaş

Yaşlılık işte. Bardak doldu, ama damlası eksik. Onu bekliyorum efendim.

Ercan Kesel

Ben yaşlılığa inanıyorum, sevgili dostum. Çalışmak ve yaşlanmak, işte yaşamın bizlerden beklediği. Günün bitiminde ihtiyarlamak, ama her şeyi anlamaktan hâlâ çok uzak bulunmak, öyleyken yeniden işe koyulmak, öyleyken sevmek, öyleyken sezgilere açık olmak ve yıldızlara varıncaya kadar uzakta yer alan ve dile gelmeyen ne varsa, tümüyle ilişki içinde yaşamak.

Ralner Maria Rilke

‘Oğlumu benden önce almayın’ diyen
Yaşlı bir adamın bakışları
Karanlıkta
Vicdan gibi.

Bejan Matur

Bir zamanlar olduğumdan daha yaşlı olmayı isterdim. daha dingin, deneyimli, bütün olumsuzluklardan kurtulmuş, dünyaya yukardan bakabilen biri. Belli yaşa gelmiş, tutkulardan arınmış, durulmuş oturmuş kadınlara hayranlık duyar, imrenirdim. onları hayatlarının hesap sağlamasını yapıp kadınlık sınırını aştıklarını, gözyaşlarını arkada bıraktıklarını, sevilmeye fazla gereksinme duymadıkları için artık acı çekmediklerini düşünürdüm. Şimdi gençliğimde özlediğim yaşlardayım, ama hâlâ olmayı umduğum kadın değilim. Bu modelin bana pek uyduğunu da sanmıyorum ayrıca. Olgunluğu niteleyen bütün iyiniyetli sözcüklerin arasında başıboş dolaşıyor, yan yollara sapıyorum bu yüzden.

İnci Aral

-87’yim! Ama bir türlü kendimi yaşlı gibi hissetmeye başlayamadım. Sanki orta yaşlıyım. Sanki  yapacağım daha çok şey var…

Betül Mardin

Malum, ölüme hazırlanmak üzerine çok kesin sözler söylenebilecek bir mesele değildir. Ama eğer seçme şansım olsaydı son gün gelip çattığında Schmid gibi sıradan, sevdiğim bir gün gibi yaşayabilmeyi isterdim. Yağmur sonrasının rayihasıyla tüten bir avuç toprak, limon kokulu yaprakları ürperten serin bir rüzgar, sevdiğim bir şiirin eksik hatırladığım mısraları, taze bir bahar kokusu ve yaraları iyileştiren ‘insan olma’ mucizesine derin şükranla…

A. Esra Yalazan

Gölgeler yerleşiyor pencereme;
Çağınız başlıyor ey hâtıralar

Cahit Sıtkı Tarancı

İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek. Sahi yaşlılık, derin bir iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür hanım?

Şükrü Erbaş

Herşey herşey belli
Ortada ve açık
Birlikte çekilmiş resimlerimizden pişmansın
Resimde sarıldığın yaşlı adam
Üç beş yıla kalmaz ölür
Kalıtı arasında resimlerin görülür
Onurun iki paralık olur
Herşey herşey belli
Yazdığın mektuplarından pişmansın
O güzelim sevi sözlerinden
Ki yaşlı adamın uğruna can vereceği

Aziz Nesin

Bir anlasam şiirden
şiirden ne anladığımı bilsem
Aşktan -yalan-
yaşlılıktan -doğru- anlarım
Belki bilirim yaşlı olanları
sadece onları
Yaşlı karmaşık ilişkileri
Yaşlı sıkıntıları bıkmaları
Yaşlı istememeleri ve sonuçlarını
ve benim gibi bütün yaşlıları
Yaşlarına göre geç de olsa anlarım
Aşktan ve şiirden
ve insan sevgisinden
ve senden anlamam
Şiir olsun diye değil
sahiden anlamam

Süreyya Berfe

Sanki birçok hayat yaşamışım gibi
Çok yaşlı hissediyorum şimdi kendimi.
Belki de hiç bilemeyeceğim artık
Deli olduğum için mi,
Yoksa yazgımın isteğine uyarak mı
bunları yaptığımı.

Gary Snyder

Her yıl bir yaprak daha düşüyor çınardan
Yaşlı bir aslanın boynu bükük dönmesi gibi ormana
Dibine kadar mağlûp, dibine kadar mağrur, dibine kadar munis

Cihan Oğuz

Yaşlı bir adamı gömmüştük
Uzundu, zordu, bulanık ve tenha
Öldükten sonra da babamdı…

Şükrü Erbaş

Ama ben yaşlı bir kadınım artık. Bunu duymaya alışık olmayabilirsiniz, yani bir kadının kendi kendini ele vermesi sizin için şaşırtıcı bir şey olabilir. Olsun. Ben gerçekten yaşlı bir kadınım. Bir zamanlar diri birer aşk ikonu olan göğüslerim şimdi güneşte kalmış bir sigara paketi gibi solgun ve yorgun. Ama içlerinde hala tütün, hala aşk var. Çünkü zaman yalnızca bedeni yakar.

Martha Nicole King

herkesin gençliğinde
yaşanmamış bir çocukluğun,
yaşlılığında da yaşanmamış bir gençliğin
gömülü olduğunu biliyor

Cahit Koytak

Ey ölüm, yaşlı kaptan artık gidelim!

Charles Baudelaire

Yaşlı ve yorgun ruhum
vedalaşıp uzaklaşıyor gölge ve ışıktan

Hüseyin Atlansoy

“Yaşlı kişinin kalbi iki şey üzere gençtir. Uzun yaşama sevgisi ve mal çoğaltma sevgisi.”

Hz. Muhammed S.A.V.

aşlı bir komşum var, ahvâli güzeldir
Yaşlıları severiz;
Gel, bir çayını içmeye gideriz

İbrahimî Feyzullah Yalçın

yaşlı bir köpek şimdi şiirim
ne kulağı duyuyor ne yüreği

Haydar Ergülen

kırk yıldan fazla oldu martha,
anımsa beni lütfen
seninle bir kahve içelim
eski günlerden bahsedelim
şiirler, yazılar ve martha,
her şeyim sendin,
senin her şeyindim
yarını hiç dert etmedik
kederlerimizi kaldırdık rafa
yağmurlu bir günde indirmek için
kendimi çok yaşlı hissediyorum
sen de yaşlandın tabi
kocan, çocukların nasıl?
biliyorsun, ben de evlendim
şanslısın, seni koruyacak birini buldun
o günlerde çok gençtik,aptaldık
şimdi olgunuz ve güzel günler geride kaldı

Tom Waits

Ne kadar uzakta görünüyor yıldızlar
Ve ilk öpüşmemiz ne kadar uzak
Ve ah, yüreğim ne kadar yaşlı”

William Butler Yeats

Sen de öyle incineceksin sonunda.
Ama ben yaşlıyım, sen gençsin
Ve barbarca bir dille konuşuyorum ben.

William Butler Yeats

Yalnız bir taze kadın yaşlılığı arıyor;
Yaşlılığım, yaşlılığım! Diye yalvarıyor.
Sırları dökülüyor baktığı aynaların;
Söndürüp yürüyor bir bir aynaları kadın

Ahmet Muhip Dıranas

Ah kırlaşan başım, sevecen yumuşaklılığıyla
Yaşlılık’ın karlarını eritmeye yetmez;
Şu yaşlı bedenim, saçsız ya da başsız,
Batıyor Zaman’ın soğuk öfkesine.

Robert Burns

yaşlı şairlere iş kalmıyor demektir, yârenler,
yaşlı şairlere iş kalmıyor,
sessiz sessiz ağlamaktan başka;

Cahit Koytak

Bazı yönlerden sen benden daha yaşlısın. Asla derin bir şekilde aşık olmadın. Belki de asla olmayacaksın. Aşk insanın yakasını bırakmaz. Erkeklerin yakasını. Yeniden yirmi yaşına döner insan, yirmi yaşında olduğu gibi acı çeker. Yirmi yaşının bütün saçmalıkları. Şu anda sana çok mantıklı görünüyor olabilirim, ama kendimi hiç de öyle hissetmiyorum. Bana telefon ettiğinde, heyecandan neredeyse altıma kaçırıyordum. Ben aşık olmuş yaşlı bir adamım. Eski neslin komik bir figürü. İyice bayatlamış. Hatta komik bile değil.

John Fowles

Yaşlılık, karasevdaya döndürecek gözlerini
Yalnız, yapayalnız olacaklar
Perde kapandıktan sonraki sahne gibi.

Lo Men

Yılların, azgınlıklarının yıprattığı,
belini büktüğü yaşlı bir adam, bitkin
ağır ağır yürüyor dar sokakta.

Konstantinos Kavafis

Giderek azalınca kaygıların,
Bir an gelip adın yaşlı olur,
Yaşlılığa teslim olma yine de,
Kale ol fethedilemeyen.

Şota Nişnianidze

kırığım ve yaşlıyım nasıl onarsam kendimi

Gülten Akın

Uykuya dalan bahçeyi uyandırmadan geçti de yağmurlu güz,
kışı atlatamadı, toprakla kucaklaştı sokağın yaşlıları.

Oya Uysal

sözverdiğimiz yerde buluştuk
sözverdiğimiz zamanda değil.
ben yirmi yıl erken gelip bekledim
sen geldin yirmi yıl geç
ben seni beklemekten yaşlıyım
sense beklettiğin için genç

Aziz Nesin

Yaşlı bir çocuğum ben, çocukların en yaşlısı
Ağzımda sakız tatlısının hiç eksilmeyen tadı
Sevilince kendimi tadıyorum bir de
Kendime dönüşüyorum

Edip Cansever

Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,

Ahmet Altan
kardeşler ben çalayım siz görün
nasıl geçilir kiraz rengi sokaklar
soluk soluğa yeni aşklarla
yorulmaz yaşlı bir yürek bile
gülüşler ona akar da
 
Haydar Ergülen
Yolun başından başlamak için
Yolun başına kadar yürümek gerekti
Yaşlıydım
Mevlana İdris Zengin
ben ona sabah olamasam da 
dingin bir ikindi olayım istemişimdir 
her şeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin 
yüzünde uçuk bir gülümsemeyle 
yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına 
serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını 
dinlendireyim istemiştim 
üşütmek istememiştim.
 
ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında 
gecikmiş… ince… güzel ve uzak… 
biraz da kendime istemiştim 
sevgi adına
 
Şükrü Erbaş
Şarap içti mi, dilenci sultanlaşır;
Tilki çıkar deliğinden, aslanlaşır;
Yaşlı başlı adam delikanlaşır;
Delikanlı yaşca başca olgunlaşır.
Ömer Hayyam
Sanki birçok hayat yaşamışım gibi 
Çok yaşlı hissediyorum şimdi kendimi
 
Gary Snyder
Yanlış kıyılarda çırpınıyor bu yaşlı deniz
Bu ağır suyu bu ince kum kaldıramıyor…
Şükrü Erbaş
Üstelik günlüğü yoktur hüznün
hiçbir zaman da tutulmayacaktır
Serüvenlerin yorgun yeniği
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Unutma
 
Ahmet Telli
Neden, niçin aşık oldun bana?
Minicik kız, yazık sana.
Yüreğine anca bir kelebek sığar, ama
Sen tuttun, yaşlı bir kartalı hapsettin oraya.
Rupen Sevag Çilingiryan
Şu çiçeği yurt edinen,
bir çiğ tanesi değil,
benim yaşlı yüreğim.
Her esintisiyle meltemin
tiril tiril titreyen.
 
Ki Tsurayuki
yaşlanmak hatıra denizinde boğulmaktır
Kenan Çağan
birlikte yaşlanmayacağımızı bilmenin yaş farkı
 
Murathan Mungan
Bir ahşap gibi yaşlanmayı isterdim
Haydar Ergülen
Yaşlanmak, gözyaşları olmadık hüzünlerde
Sızar, görürsünüz çoğunuz
Kıyı köşe, durmayın üzerinde
Gördünüz mü giderim.
 
Behçet Necatigil
Yalnızlığa dayanırım da, birbaşınalığa asla..
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka..
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla…..
Elif Şebnem Akal
farkında mısın? akşamlar da yaşlanmada artık …
 
Hilmi Yavuz
Bedenimin ve yüzümün yaşlanması
korkunç bir hançerin yarası
dayanılır gibi değil.
Sana dönüyorum, ey Şiir Sanatı,
merhemlerden az çok anlayan,
düşlerle,
sözcüklerle avutmasını bilen.
Korkunç bir hançerin yarası.
Getir merhemlerini, ey Şiir Sanatı,
hiç değilse bir süre sızıları dindiren.
Konstantinos Kavafis
İnsan yaşlanır, ama gönlü yaşlanmak istemez. İşte öyle, arada sırada, bir silkinir, birden doğrulup koşmak ister.
 
Cengiz Aytmatov / Elveda Gülsarı
Değişmiş çok, yaşlanmış da
Sigaramı yakıyor durmadan
İstemem diyemiyorum – ama yakmasa –
Edip Cansever
sanki bir çocuk
daha ilk gülümsemesiyle birlikte yaşlanmıştır
 
Furûğ Ferruhzâd
Oysa, yaşlanmak vardı seninle
Ve paylaşmak tüm yaşamı
Sabahı birlikte karşılamak
Birlikte yaşamak akşamı…
Başaramadım sevdiğim,
Bağışla…
Sevdalar çocuk kalır…
Suna Tanaltay
Yaşlanmak, o her şeyin biraz biraz yettiği..
 
Behçet Necatigil
Gönülleri yaşlanmamış;
Tutku ya da elde etme isteği,
Nereye giderlerse gitsinler, hâlâ yüreklerinde.
W. B. Yeats
Ahlat ahların ağacıydı,
Yaşlanmaya başlayanların,
İtiraf edilememiş aşkların,
Evde kalmış kızların.
 
Didem Madak
Sizinle beraber yaşamanın ve yaşlanmanın.
hayalini bile kurdum gizli gizli,
Sahir Üzümcü
Elini tutup çekiyorum
Yaşlanmakta olan elimle
Saklıyorum bakışlarını
Feri sönmüş gözlerimde.
 
Endre Ady
Hiç kimseyle birlikte yaşlanmak istemiyorum. Kendimle bile.
Tezer Özlü
“Çok, ama çok yaşlıyım. Kafa kağıdıma göre altmış filan, ama kaydım yapıldığında çoktan koşturduğuma bakılırsa yetmişime yaklaşmış olmalıyım.”

Luis Sepulveda, Aşk Romanları Okuyan İhtiyar

Aynasına bakıyorum ömrümün
Bir nice yüz ki ben miyim şu, o mu ben
Bir liman gibi ihtiyarlamışım
Bir düdük sesi kaldı her gemiden
Ne icinde yolcu, ne anbarında yük
Ne işaret, ne kampana, ne düdük
Bir limansız gemide boş gemiyim.

İlhami Bekir

Yıllardan beridir ağaran teller,
Bu akşam parıldar şakaklarında.
“Bu gece ömrümün en son demi, der,
Büsbütün ağarsın varsın yarın da…”

Ahmet Kutsi Tecer

Çocuk olamadım hayatımda ihtiyar doğdum, onun için oyun kardeşliği edemezdim sana ama hikayeler anlatırdım, ekmeğimi bölüşürdüm.

Cemil Meriç

Bir ayağın çukurda, ihtiyar Maria,
geldim seninle gerçekleri konuşmaya:
Bir tesbihin dizili acıları oldu hayatın
ne seven bir erkeğin oldu, ne sağlık, ne mal mülk,
ancak açlık vardı paylaşılan.

Che Guavera

onlara ün mü gelir bazı ses mi duyarlar
yumuşak bir kedere ufalır bakışları
idam mahkumlarıdır aslında ihtiyarlar
ölüme koşullanmış bütün davranışları
yorgun öksürükleri oturup kalkışları
yaşayıp durmaktan gizlice utanırlar
her gece artık gitmek vaktidir sanırlar
geçmiş günlerinden bir destek aranırlar
uysal bir gülümseme tek sızlanışları
idam mahkumlarıdır aslında ihtiyarlar
ölüme koşullanmış bütün davranışları

Attila İlhan

– Seni ne ihtiyarlattı?

– “Beni Hud Suresi ihtiyarlattı?”

– Hud mu?

– Hud.

– Hud da nedir?

– “Elif lam ra… Öyle bir kitaptır ki bu…”

Abdullah Harmancı/ Seni Ne İhtiyarlattı?

– Neydi ayrılık delikanlı?
– Hiç. Benden kaçması ihtiyar bir atlının.

Süreyya Berfe

Çok ihtiyarladığımı hissediyorum.
Halbuki biliyorsun,
henüz kırkıma basmadım.

Nazım Hikmet Ran

Yorgun ihtiyarlar bir de, gençliğini arayan

Nurullah Genç

Görgülü ihtiyarlar bir bir ortalıktan çekilir

Yaşlandıkça insan dünya başkalaşıyor.

Attila İlhan

Lâkin bu ikinci varlığımda,
Son devrede, ihtiyarlığımda,
Artık çekilince söz ve sazdan,
Ömrüm İç-Erenköyü’nde geçsin.

Yahya Kemal Beyatlı

Günler kısaldı. Kanlıca’nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbalarları.

Yahya Kemal Beyatlı

istanbul bir kadıköy vapurunda gazete okuyan asık suratlı ihtiyarlardır

Abdullah Harmancı

İhtiyarın bir oğlu vardı ve yirmi yıl kadar önce savaşta ölmüştü. Pek gençti öldüğü zaman ve şimdi onu Çordon’dan başka kimse hatırlamıyordu.

Cengiz Aytmatov / Oğulla Buluşma

Yaşam, belleği icat etmekle gaddarlık etmiş. En eski anılarımı ayrıntılarıyla içlerinde taşıyan ihtiyarlar gibi, ölümün kıyısına gelmişken belleğim, güneşin çevresinde dönüyor ve neleri aydınlatmıyor ki o güneş! Her şey mevcut, hiçbir şey yitmemiş.

Frida Kahlo


Anladığım kadarı ile sona doğru gidiyorum. Kendimde ihtiyarlık ve zayıflığı daha çok hissediyorum.

Ali Şeriati

Ah nasıl inanmışım nasıl da kanmışım sonra yaşlandım işte
Oysa ihtiyarlara kalan çok ağır ve çok kısa öyle ki rüzgar başka türlü eser onlara

Louis Aragon

Bu defa farkına vardım ki ihtiyarlamışım.
Hayatı bir camın ardında gösteren tılsım
Bozulmuş anlıyorum, çıktığım seyahatte.
Cihan ve ben aynı değiliz artık eski hâlette.

Yahya Kemal

Gidip o ihtiyara sormalı bunu
Kirpikleri ellerinden çok titreyen.

Şükrü Erbaş

ihtiyar bir adam neden hayattan öyle vazgeçer.

Enis Batur

Bu def’a farkına vardım ki ihtiyarlamışım.
Hayâtı bir camın ardında gösteren tılsım
Bozulmuş, anlıyorum, çıktığım seyâhatte.
Cihan ve ben değiliz artık eski hâlette.

Yahya Kemal

su bitti gül susadı her şey bitti
bir kurt ihtiyarladı ve soğuk bölgelere gitti

Turgut Uyar

belki de kırgın bir ihtiyar olduğum için artık
olanla yetinmeliydi kalbim; gel gör ki,

William Butler Yeats

«İhtiyarım, hazan yaprağı gibi kuru;
Karım yok, yalnızım, bir ayağım çukurda;
Belim bükülmüş, Tanrım, mezarıma doğru,
Nasıl eğilirse suya, susuz bir boğa.»

Victor Hugo

Ey hüzünlü ruhum.
İhtiyar budala.
Kanının kanatlarında hırçın bir kıvılcım yanardı,

Charles Baudelaire

Vakit ikindi.
Gün ihtiyarladı.
Güneş solgun rengini bırakıyor güller üstüne.
Hüzün renkli bulutlar sardı göğü.
Güneşin saltanatı bitmek üzere.
Zevale akıyor ışıklar.
Hatırla ki, sen de bir ömrün ikindisine yürüyorsun.

Mevlânâ Celâleddîn

İhtiyarlıyorduk, o bir dolu yaprak bense pınar,
O az güneş bense derinlik,
O ölüm bense yaşama bilgeliği.

Yves Bonnefoy

Sen aklıma düşünce
Üstüme yemek dökecek kadar ihtiyarlıyorum

Bülent Parlak

Dün gece rüyamda bir ihtiyar, aşk mahallesinde,
“Bizim tarafa gel.” diye işaret ediyordu bana eliyle.

Mevlânâ

“Ben şahsım itibarıyla vazife-i Nuriyeyi yapmaya tâkatim kalmamış. Belki ihtiyaç da kalmamış. Hem müteaddit tesemmümlerle ve çok ihtiyarlık vaziyetiyle ve hastalıkla, şimdiki hayatta kalmak, tahammülüm kalmamış gibidir. Şayet müştak olduğum ölüm elime geçmese de, zahirî hayatımda ölmüşüm gibi diye bu vasiyetimi yazıyorum.”

Bediüzzaman Said Nursi

Koltuğuna gömülür de güzin
Derdi ki ihtiyarlıktır önüm
Beni yalnız bırakacaklar ah
Yakında bütün aşıklarım

Sâlah Birsel

Her şairin bir gülle bahtiyar olduğunu
Bir sana bir göklere baktığım gün hatırla
Gönlümün kahrın ile ihtiyar olduğunu
Sigaramı sessizce yaktığım gün hatırla

Nurullah Genç

İhtiyarların cebinde bir yumak sicim,
Ve en fazla bir elli lira.
Bir de paslanmış bir çakı.

Hüsrev Hatemi

Azalınca ihtiyarlık çağlarında
Aşkın ateşi,
Bir sevdâ hatırasıyla ısınmak
Her ihtimale karşı.

Behçet Necatigil

Sıkıntım da benimle birlikte ihtiyarlıyor.

Oğuz Atay


Ben de
    Boğaziçi de bu bahar
Mavi sakalına erguvanlar takmış
Sarhoş bir İskele Babası kadar
Hem delikanlı
              hem deliler gibi ihtiyar

Can Yücel

Bir mektup geldi ihtiyar anamdan
İçinde kargacık burgacık harfler
Hasattan bahsediyordu, yaz hasadından,
Firenk üzümlerinden, kiraz ağaçlarından.

Pär Lagerkvist

Alnım omzuna dayalı olarak ihtiyarlayacağım
sanıyordum oysa ben.

Ekaterina Yosifovaihtiyarlik-siirleri

Kenan Çağan Şiirlerinden Mısralar

inandık ve aldandık!

aldanmaktaki kekre tat
hayatın tadıydı
a n l a d ı k ….

***

tedbirsizdik ve iyi ki tedbirsizdik
yağmuru ve geceyi sokakta karşılar
bu serencam bir ömre sığacak sanırdık

***

en azından kaybımızı bilsek
tekrardan yönümüzü belirlesek
yola düşsek

***

denklerimizi toplayalım
eşlerimizi sürülerimizi
fırtına kopmadan
sur üflenmeden
bu belalı vadiden geçelim

***

zamansız ölüm yoktur
amenna
ama bir başka babda
her erkek zamansız ölür illa

***

3. ve tanrım
söze sonradan girmeyeceğim
ilk konuşup son sözü söyleyeceğim

gencölüm yeğdir
yaşam sarasına tutulmaktan

***

mendilimde gizli o ağır yarayla yürüyeceğim
ardıma bakarsam yenilgim olsun
gözlerine inemezsem yenilgim

***

istedik mi sahiden

***
 
insan yalnızdır.
insan ne çok yalnızdır
***
tanrı elimden tutunca kaybım azalıyor
***
sebep olsa da olur
olmasa da
yeniden yazıldığımda aşka yenileceksem
işte her dilden yazıyla yeniden yazıldım
aşktım.
 
sayalım ki sadece heves ettim.
***
anımsamalıyım tabi
andaç hafıza kaybıdır
anımsamalıyım
insan yarının kaybıdır
***
 
hepsinden beterini söylemeliyiz
susmak kanatır bir adamın ömrünü
namlu soğur ayrılık eşini soyunurken
***
tek. tek bir hatıra: yani varsa
-madem ki var anlamında-
verilen söz hatırlanmalı
***
ufuk çizgisiyle tahripkar bir gündönümü
kalmakla gitmek arasındaki farkı bilse ne
bilmese ne
şen hayat yok
 
varsa sadece ölüm
***
demem o ki hayat asla taviz vermiyor
***
 
ya da bir adamın eskisi
bir adamın eksiği mesela
hep karanlıkta açması kendini
ve sürekli suskunluğa düşmesi
***
bir ömrün içinde yengiyle yenilginin
atbaşı gittiklerini anımsamalı
kendimi bütün korkulardan soyunmalıyım
***
 
hatırlanacak birşey yok
ne yaşanmışsa unutulmalıdır
***
ama bil yine de zafer için erken
***
 
yaşlanmak hatıra denizinde boğulmaktır
üzerine alma sen
zaten ne zaman senin için konuşsam
senden kendime doğru bir kuruma nöbeti
***
hiçbir tedbir
hayatın haşarı sürprizlerini karşılayamaz
ben de diretmeyeceğim
bütün tedbirler için doğrulmayacağım
***
 
acıyı acıyla yuğmaktı yaşamın şifası
anladım.
***
şimdilerde
çiçek tozlarına karışmış uçuşan dudaklarına
bir düşte rastlamak düşündeyim
***
bütün dillerimi bir iç yangınında yitirdim. dilsizim.
çölde kum tanesi yüreğim. aşka yeltenemeyecek kadar yüreksizim.
***
bir kadınla bir adam arasında tutuşuyor deniz
***
 
dört koldan da aksak karşılaşmayacağız
başkasının ağzıyla konuştukça karşılaşmayacağız
***
ilham yiter ve solar gül;
kalp su alan bir sandaldır işte.. ne kadar görkemli de olsa
***
karşılaşalım derim yeni baştan: kimseyi almadan araya
***
kimse kolay olacağını söylemedi zaten
***
 
bu söyleyeceklerim kendime
hiç taşınmadan eskittiğim evsizliğime
***
geçtim artık anlatacak değilim
çünkü kimselere gözükmeden kaybolmanın sırrını
çekemez kendi gölgesindeki
hiçbir ince dal
***
ey kentli güzel kendinlesin
tıpkı bir düşmanlaymış gibi kendinle
***
yarım ağızla çağırdığımız çağırmayacak bizi
***
 
varlığıyla emniyet yokluğuyla endişe
***
gittiğin yok kaldığını kimse anımsamıyor
***
 
mürted denilecek
tıpkı aşka heves denildiği gibi
***
ayan olduğum! son demim! aşkım!
beni kendine tapınan putperestlerle baş başa bırakma

Kenan Çağanbercestem

“Mü’min kul (ölünce) dünyanın yorgunluk ve ağrılarından kurtulur.”

Yorgunum, kırgınım, sıkıntılıyım ama,
Ondan uzaklarda ölmeği istemiyorum.

Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî

Aklımdan çıkmıyorsun dedim
Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya

Cahit Zarifoğlu

Ve bu yorgun, bu üzünçlü yüreği
Benim değilmiş gibi, benim değilmiş gibi
Kimse görmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam.

Edip Cansever

Uyumak istiyorum, çok yorgunum,
yorgun ve mutluluğum yaralı.
Çok yalnızım – en sevdiğim şarkı bile
yitti gitti ve geri de gelmiyor.

Selma Meerbaum-Eisinger

Öyle güzel bir yorgun adamdı ki babam,
böyle bir gülüşüyle ve susuşuyla
emeği, ekmeği, barışı
öğretiverirdi tastamam.

Dinçer Sümer

pişman olur muyum bilmem
yorgunum, bildiğim bu yalnızca.

Hermann Hesse

Hüznün kekre cemresi düşünce şiire
Sızlatıyor yüreğini gündönümleri
Ve yorgun dönüşler bıkkın serüvenlerden
hiç kaldırmıyor içi artık o hüzünleri
Bir hırsız gibi dönüyor kente

Ahmet Telli

Bir deli kuzgun gibiyim, yaşlı teleğimle
Göğü siliyorum duraksamadan,
Yorgunluktan değil, öyle sanıyorum
Yalnızlıktandır,
Hızla dökülüyor tüyüm teleğim.

Gülten Akın

Sırtınızda yılların yorgunluğu
Akşam erkenden eve.

Behçet Necatigil

-Yorgunum şimdi, yorgunum çok!
Birde sen cevap vermiyorsun.
Kolundan tutmak istiyorum, fayda yok;
Bırakıp beni gidiyorsun.

Cahit Külebi

Yorgunsam yorgunluğum benim
Size ne benim yorgunluğumdan?
Üç beş yıl yaşadım şu dünyada
Bir gün koyup giderim.

Cahit Külebi

Bozkırın yalımına direnen
solgun bir gül gibi yüzün
Acının, sabrın ve yalnızlığın
sessizliği sararıyor
yorgun güzünde alnının

Ahmet Telli

O yorgun gözlerinin ağırlaşan yaşları,
Kırgın, uyuşuk hali, hazları kasvet veren,
Hurdaya çıkmış silah gibi, mağlup kolları,
Yansıtıyordu narin güzelliğini hepten.

Charles Baudelaire

balkonuma yuva yapan kırlangıç telaş içinde,
aşk yorgunu denizde mor köpüklü sular duruldu
güneşin türküsü duyuluyor uzaktan,sabah oluyor
ışığı sönüyor iskeledeki yorgun fenerin

Bülent Güldal

‘Rüzgâr suyun üzerinde durdu, ve ben yorgunum,’
sanki kan, çocuk gözüyle, dağılıyordu göğe,
duvara asılan resim, örselenmiş bakışlar
iç-içe geçtikçe!
‘Ve ben yorgunum’ derken bir harf
yuvarlandı kan gölüne, göle. Ossessione!

Seyhan Erözçelik

Her gece yorgun kalbime trenlerin
Biri geldi, biri gitti
Başımda zonkladı vapur düdükleri
Huzurum kalmadı , umudum bitti.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Dünya
sırtına çevrilmiş hamalın
yorgun kalkışı

Cahit Zarifoğlu

ancak ben yorgun ve perişan
arzu dolu yolu bırakıyorum
yarim şiir, arkadaşım şiir
onun huzurlu eline ulaşıncaya değin gideceğim

Furuğ Ferruhzad

Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden

Yahyâ Kemâl Beyatlı

Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm
Değdi yorgunluğuma
Bi ölüm kaldıydı onu da gördüm
Beni pişman etmedi doğduğuma

Can Yücel

Yorgun bedenimi biraz dinlendirince
ıssız kıyıda yürümeye koyuldum yine,
sağlam basan ayağım hep daha geride.

Dante Alighieri

Gurûb vakti eşyanın yorgun huzûrunda
Görüyordu vaktin hacmini bekleyen bir bakış.

Sohrâb Sepehri

Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden

Yahyâ Kemâl Beyatlı

Suda yorgun, muzî tecelliler
Ediyor bir takarrübü ifşâ:

Ahmet Hâşim

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;

Ümit Yaşar Oğuzcan

Yolları yorgun düşüren yolcuydum ben eskiden, artık geçmiş
ve kalbim yorgun düşen.

Oya Uysal

Yalnız bir adam tanıdım,
Yüreği pamuktan.
Gönlü harap olmuş yorgunluktan.
Ellerindeydi kalbi,

Figen Yıldırım

Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti

Erdem Bayazıt

Utandı yorgunluktan alçalan kuşu vuran avcı

Tahir Abacı

Gözlerinin mavi limanında
Dağınık kayalara doğru
masum çocuk gibi koşarım
Geri dönerim,
ama kuş gibi yorgun.

Nizar Kabbani

mübalağa yorgunum bu ölüm bâzârında
gözlerimin akında cesedim ışıldıyor
acım dirhem etmezken ağır geldim hayata
münzevi bir gecede direnmek de hayli zor

Sefa Kaplan

Oturdu, ağır ağır bir sigara yaktı
– çoktandır. azaltmaya çalışıyordu –
içkisinden bir yudum aldı, gerindi,
esnedi, adamakıllı yorgundu.

Roni Margulies

Sessizlik yorgunluktur; yorgunluk değilse kederdir; keder değilse hasrettir; hasret değilse sızıdır; sızı değilse derin bir düşünce, bir anıdır veya bütün bunlardır veya bunlardan bazıları.

Mehmed Uzun

“insanın yüreği yorulacağına bileği yorulsun, bilek yorgunluğu geçiyor da gönül yorgunluğu çöreklenip kalıyor insanın içinde.”

?

bir şey söyle, yorgunluğumu alsın
eski sevgiler ışıldayan bir şey
gülüştüğümüz günlerin aydınlığı vursun yine

Hüseyin Yurttaş

Yorgun gülüşünü tanımasan da
Sürgünde söylenmiş şarkılar gibi
Yüreğine sessiz bir yağmur düşürecek
Sana bu gece bir konuk gelecek

Haydar Ergülen

Bir akarsuydu yüzün, gülüşün çırılçıplak
duyguların insan yorgunu. Orada birikip durdun
bir karanfil usulca çizdi bugünün şafağını
şimdi bir kez daha sensizlik
boynumda yeni bir yara.

Veysel Çolak

beni güzel hatırla
sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar…
gülüşümü….
gözlerimi…
sonra sesimi bıraktım
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka….

Okan Savcı

Özledi sizi yorgun bedenim
Komşumun küçük kızı
Nerde o yaz geceleri, kiraz bahçelerinden
Odama dolan türkülerin

Ahmet Uluçay

geri getirmişti eve. Eğere baş aşağı asılı iki beyaz
tavuk ve çok renkli bir horozla;
o baş aşağı duruşlarındaki rahatlık çok şaşırtmıştı beni –
belki de yorgunluktandı bu,
ya da yazgılarına boyun eğmekten? Kaçınılmazlığın dingin
bilgeliği!

Yannis Ritsos

Evden kaçıp gecenin bir vakti,
Sokağın sonundaki denize sığındım;
Uzun yolculuklardan yorgun, eski bir gemiyle söyleştim

Ali Asker Barut

Bir kitap gibi sonuna geldik
Yürüdüğümüz yolların.
Bir noktada ki, üzgün, yorgun
sığınmışız avuntusuna hatıraların.

Ahmet Altümsek

testisi kırık yorgun bir yolcuyum
hiç bir şey avutmuyor artık
kirpiklerimde yağmurlar duman duman
uçsuz bucaksız bir uçurum kıyısında kaldım

Nuri Can

Çoluk çocuğuyla kendi evinde rahat ve şen
Yaşayarak yaşlanan insandır asıl mutlu olan.
Kendi koyunlarının peşinden gider,
Oğlu da kuzuların arkasından koşar,
Eve yorgun döndüğünde karısı su ısıtır.

Tibullus

Yorgun düşüp uzandım altında asumanın;
Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı.

Arif Nihat Asya

Sözcüklerimin heceleri döküldüğünde yorgunluktan
ve saçma sapan hatalar başladığında daktiloda
uykuya dalmak istediğim
dünyada olup biten
ve engelleyemediklerime
yas için nöbet tutmak istemediğimde artık

Erich Fried

Tedirginlik ve acı. Böyle yaşar halkım.
Evlerde, sokaklarda, yarınlardadırlar
Ağa vurmuş bir balık kadar yorgun…

Ahmet Erhan

Yüreğimin tam ortasında büyük bir yorgunluk var. Asla olamadığım kişi beni üzüyor, ondan bana kalan anılardan neye olduğunu anlayamadığım bir özlem kabarıyor.

Fernando Pessoa

kinle boğuşan yorgun yüreği
aydınlansın diye anamın.

Orhan Kotan

rakı bardağı gibi uçarı, katılmışlardı neşeyle
peçeli kırık geceye. Adam, yorgun yalnızlığının
içinden, sazların dinlendiği bir an hatırlamıştı
Kemanî Sahak efendinin o unutulmaz unutulmuş
valsini: “Git kendini çok sevdirmeden”.

Enis Batur

Buğday başaklarının
Ayakta durmaktan yorgun düşmüşler gibi
Eğilmişti başları

Erdem Bayazıt

anladım neden yorgunluk
gülümserlik getiriyor insana

İsmet Özel

Kulak verin işe gidenlerin türkülerine
Yorgun argın dönüşlerini seyredin.

Necati Cumalı

Biliyorum, dünyadaki kalbi yorgunluklarımızın ‘’ebedi istirahatgah’’ da çok tatlı bir dinlencesi var. Eğer her yorulduğumuzda bunu hatırlarsak ve ferahlatan, gönüle su serpen fırsatları kaçırmazsak. Huzursuzluğun da yorgunluğun da ümitsizliğin de şifası elimizin kalbimizin ulaşabileceği yakınlıkta. Biliyorum.
Fakat bazen, dünyanın kalbime doldurduklarını nereye boşaltacağımı şaşırıyorum.

Zehra Betül

Savaşımım amansız, ve dönüyorum
yorgun gözlerle
ara sıra değişmeyen
görünüşüne toprağın,
fakat gülüşün vardığında,
yükseliyor göğe ve arıyor beni,
ve açıyor benim için
bütün kapılarını hayatın.

Pablo Neruda

gidiyorum; yorgun, solgun, ağlamaklı
viraneme doğru
sizin şehrinizden Tanrı’ya götürüyorum
perişan ve divane gönlümü

Furuğ Ferruhzad

Bir zamanlar göz yaşını sevmezdin
Şimdi neden yaşardı gözlerin
Hasta mısın, yorgun musun nen var
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar

Victor Hugo

Yorgunuz artık
Göremeseniz de
Yapraklarımız ağır
Dallarımız bezgin

Oruç Aruoba

Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında
Ve aklın dar yalnızlığında
Şehrin ve herşeyin
Ve kalabalığın yorgunluğunda
Saçların ve parmakların
Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında
Ve aynaların sığ görünümünde
Bunalıyorum.

Erdem Bayazıt

Tütün isçileri yoksul,
Tütün işçileri yorgun,
Ama yiğit
Pırıl – pırıl namuslu.
Namı gitmiş deryaların ardına
Vatanımın bir umudu…

Ahmed Arif

pencerede oturmuş
yaşlı adam
gözleri yorgun
saçları ak
ağzı kötümser
kimin yolunu bekler
ölümünden başka

Attila İlhan

Bilirim dostum, kısa bir yol var,
Bu zavallı vücut yorgun düşecek.
Bilirim: Aşk güçlü ölüm kadar.
Yok olduğum zaman, sen ol sevecek.

Zinaida Gippius

rabbim bana bir cümle
öğret ki amel edeyim
bir cümle
yorgunluk şeytanına karşı
içimdeki firavuna
kulluğumu hatırlatan bir cümle

Suavi Kemal Yazgıç

bu karanlıktan ve suskunluktan yorgun
dedim ki ey uyku, başparmağın yeşil bahçelerin anahtarı
gözlerin, dinginliğin balıklarının karanlık havuzu
ağlayan çocuğumun yarattığı yükü çekip al
ve beni unutmanın peri suretli ülkesine götür

Furuğ Ferruhzad

Bu kadar ürkek, yorgun ve güçsüz,
aç, üzgün, susamış, kör ve yitik olan ben,derinden yaralanmış kalbimle,
nasıl arzulayabilirim,
bütünüyle sana sahip olmayı?

Rabindranath Tagore

Dünyanın en uzun hüznü yağıyor
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun

Erdem Bayazıt

Bugünlerde ben iyi gibiyim
yorgun gri kaideler arasında
hüzünlü bir yeşilim,
Ya sen…
Sen… Nasılsın?
Göğsündeki ağrılar nasıl?
İyi misin?

Birhan Keskin

Yorgun bedenlerde gizlenen hüzün gibi gizledim seni

Ferman Karaçam

Serüvenlerin yorgun yeniği
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Unutma

Ahmet Telli

Vâkıâ ben de yoruldum, o fakat pek yorgun…

Mehmet Akif Ersoy

Mezarlık

Dün akşam gün batmadan
Yaşlı ölülerin arasına
Bir küçük misafir geldi.
Çocuk bahçesinde kovası kalmış
Kumların üstünde küçük küreği.
Besbelli çok yorgun hemen uyudu.
Doğruldu yerinden yaşlı bir ölü
Örttü üstünü:
Madem ki annesi burada yok,
Bu küçük kız bize emanet,
İlerde yatan bir başka ölü
Yavaşça seslendi:
Başındaki kurdelayı çözüp katlayın
Ütüsü bozulmasın.

Baki Süha Ediboğlu

Yorgun gelmiş bir kedidir insan
hayatı yinelemekten.
Kalbine koy, uyuyakalır
Tırnakları gevşer,
mırıltısı damlar damardan

Mahmut Temizyürek

Kalbim, diyorum
Yorgunsa da, yaralıysa da, hepimizin aşkına sevgili.

Edip Cansever

Eski, yorgun, kırık olsa da kalbiniz,
o şimdi içinizdeki kimsesiz
kalbinizi yanınıza alın şeyhim
gece yalnız geçilmez!”

Haydar Ergülen

oradan oraya taşınmaktan yorgun kalbim
dinleniyor
kendinde

Ketayun Amuzegar

Kafam yorgun.
Kalbim dinleniyor.

Süreyya Berfe

Elimde bir çanta, şurda burda dolaşıyorum
Hep bir yerlere gideceğim sanki
Güvercinler konuyor saçlarıma bileklerime
Uçuşuyorlar
Bir çınar yaprağı düşüyor ayaklarımın dibine
Kupkuru
Elime alıyorum, çiziyorum üstüne kalbimi
Kalbim, diyorum
Yorgunsa da, yaralıysa da, hepimizin aşkına sevgili.

Edip Cansever

bu tınıyı bir yerden tanır gibiyim
gecenin bıçakları kalbime saplanırken
sözlerinden sesime dökülen yorgunluğu

Ayten Mutlu

Kim katlanırdı, bu yorgun yaşamın yükü altında
Homurdanıp terlemeye,
Ölümden sonraki bir şeyin korkusu olmasaydı?

William Shakespeare

Yorgun bedenlerde gizlenen hüzün gibi gizledim seni

Ferman Karaçam

Bizse ılık güneşlerde
yorgun bir arzu ruhları sardığında,

Giosue Carducci

aşk yorgunu denizde mor köpüklü sular duruldu
güneşin türküsü duyuluyor uzaktan,sabah oluyor
ışığı sönüyor iskeledeki yorgun fenerin

Bülent Güldal

Ah, zaman yorgunu günebakan,
Güneşin adımlarını sayıyorsun.

William Blake

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.

İnsanlardan buz gibi soğudum,
İşte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.

Cahit Külebi

Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk,
arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz?
Akşamüstünün bir saatinde,
yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz,
omzumuza dolanan bir kolun,
başımızı yaslayabileceğimiz bir omzun,
belimizi kavrayan bir elin,
uzun yollara dayanıklı aşkların sahibi karşımıza çıktığında
tanıyabiliyor muyuz onu, değerini biliyor,
biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz?

Murathan Mungan

viran eylediğin gün yorgun hayallerini
ayrılıkla, hüzünle, aşkla sınandı ölüm

Nurullah Genç

Ben kimselerin anmadığı adam
Yüz yıl yaşamış gibi yorgun
Daha dün doğmuş gibi çocuk

Afşar Timuçin

Selamını almayacak kimse
Hava sıkkın, kapılar kapalı
Başlar omuzlarda
Eller gizlenmiş
Nefesler bulut, gönüller yorgun ve kederli
Billurlaşmış ağaç iskeletleri
Toprak ölmüş
Gökyüzü kısa
Güneş ve ay toza toprağa bulanmış
İşte kış.

Mehdi Ahavan Salis

yorgunum
savrulmuş harman yeri
bitti
yitirdim bir şeyleri

Ayten Mutlu

Bu bedeni ben taşıyacağım yıllar yılı
Sen arkamdan geleceksin..
Ben yorgun düşeceğim aşkdan
Kalbimi sen yükleneceksin…

Aynur Şakman

Öyle der babam, bizimki gönül yorgunluğu
İner merdivenlerden, göğsüne tutunarak
Ekmek derdi diyorlar, dertlerin en güzeli
Hangi dağı kaldırsam, kabuk bağlıyor toprak.

Nadir Aşçı

Yazmıyorum sana bugünlerde biliyorum
Şaşkınım belki.
Belki, yorgun ama
hâlâ sevdalıyım kadınım sana

Gassan Satar

Fırtına kuşları gibi içinde uçtuğunuz sert rüzgarlarla yorgunsunuz, günahlarınızla, hiç bitmeyen hırslarınızla yorgunsunuz, kavgalarla, düşmanlıklarla, kızgınlıklarla yorgunsunuz, avucunuzda sıktığınız bir ustura gibi sizi yaralayan bencilliklerinizle yorgunsunuz.

Ahmet Altan

– Nerde kaldın? Beni hiç yoklamadın evlâdım!
Haklısın, bende kabâhat ki haber yollamadım.
Bilirim çoktur işin, sonra bizim yol pek uzun…
Hele dinlen azıcık anlaşılan yorgunsun.

Mehmet Akif Ersoy

Üşümekten değil korku, ısınır olmaktan
Yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi

Gülten Akın

Elleri artık titriyor eski gibi değil
Başını sanki dünyayı taşıyormuşçasına yorgun tutuyor.
Burda bir Ahmet Erhan var uzakta

Ahmet Erhan

Ben kalkıp gideyim artık. Denize eğilen bir çam biliyorum. Öğleleri, hayatımız kadar ölçülü bir gölge verir yorgun gövdeye, ve akşamları, deri ve dudak olmaya başladıkları an ölümü yürürlükten kaldıran ruhlar gibi, garip bir türkü söyler çam pürleri arasından esen rüzgârlar. Bir kere sabahlamıştım o ağacın altında. Taş ocağından kazılıp çıkarılmış gibi yepyeniydim, şafakta.

Ah, bir böyle yaşayabilse insan -ama ne çıkar-

Yorgo Seferis

Gönlünü şu zamanın güzellerine kaptıran yorulur durur.
Ey filan ağır ol ki, güzellik seni oyuncak hale getirmesin.
Ahid veren hiçbir güzel yok ki ahdine hiyarret etmiş olmasın.

İbn Şucâ

Senden söz etmekten yoruldum
Ey düğünün gülü kasidede “Bağlı” kadın
Kimsin sen?
Bitişten başka bitişten başka.
Senden söz etmenin yığıntısı bende

Abdülali Rezaki

Kimin boş vakti varsa
Beni kovalıyor
Yoruluyorum..

Mevlana İdris Zengin

Tek başıma yorulmak istemiyorum,
sen de benimle yorul istiyorum.

Pablo Neruda

Yoruldum yaşamaktan yurdumda,
İçimde engin kırlara açılma özlemi,
Bırakıp gideceğim kulübemi,
Çekip gideceğim hırsız ve hayta.

Sergey Yesenin

sevmek de yorulur

Cahit Zarifoğlu

“Yoruldum, patron.. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından yoruldum. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri.. En çokta insanların birbirine kötü davranmasından yoruldum. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan yoruldum. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?”

Yeşil Yol / Replik

Zaman bedenleri yıpratır, dilekleri tâzeler, ölümü yakınlaştırır; umulanı uzaklaştırır, kim ona dost olur, onu elde ederse zahmete düşer, kim onu yitirirse yorulur, darlığa uğrar.

Hz. Ali (r.a.)

koşu bitince aşk bir yorulmadır kaçılmaz kırbacından

Cahit Zarifoğlu

ölümü düşünmekten yoruldum,
şimdi ölümü düşünerek dinleniyorum:

Cahit Koytak

Söz ver bana Soran.
Yorulmayacaksın değil mi?
Sen meylettiğinde ölümlere.
Bu sürgünlük çiçeğini ve sonbahar gecelerini gönlüne al.
Uyardım gelincikleri, üşüdüğünde gelip yaslanacaklar yüreğine.
Ama serçeler ve nergisler üzerine yemin ederim, artık yapamam dediğinde,
Ben yine gelir sırtımı sırtına veririm.

Fatma Savcı

Fakat acı çekmekten yorulan kâlbim
Bu kuşları hayranlıkla izlerken onlara imreniyor
Bu kuşlar ki hayattan sadece bilirler
Şarkı söylemeyi, sevmeyi ve ölmeyi!

François Coppée

Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen gibi sarılmadı
Işığımız sönmeden gidiyorum

Kazım Koyuncu

Bakmaktan yorulduğum dağın ağırlığı
Usulca yayılıyordu yüreğime
Ben yükseldikçe bir şeyler okunuyordu
Önceden duyulmuş fakat neden böyle yabancı!

Tugay Kaban

Sana şimdilerde kırka bölündüm desem
Her köşede bir uzvumla seni beklesem
Sana tehirden yorulmuş saçlarımla gelsem
Görmesen de sen bu kalbi duyarsın

İdris Ekinci

“Bu iş kalbimi zayıflattı. Hepsini hatırlamaya çalışıyorum… mezarları örterken toprağın sesi… kesilmiş vücutlar ve yüzler… oğullarını asla bulamayan anneler. Hafızam benim yükümlülüğüm. Hafızam benim katkım. Yoruldum, çok yoruldum..”

Zulkarnain Banday

Boyun eğiyorum ve neredeyse mutlu
Hissediyorum kendimi
Neredeyse mutlu, üzgün olmaktan yorulmuş
Biri gibi.

Fernando Pessoa

Açtım kendimi bir zambak arzusuyla.
Bir zambak nasıl isterse çiğini sabahın
Ve gece nasıl gölgeli ve nemliyse,
Öylece açıldı ruhum.
Son arzusuyla yöneldim suya
Köklerimle bir kuyunun ıslak
Duvarlarına tutundum.
Köklerimin bana fısıldadığı yol,
Ölümümdü.
Bitti aşkım
Yoruldum.

Bitirdim aşkımı
Ve onu bir zambağın
Gövdesine sakladım.
Bir zambağın kendini açma arzusuyla,
Kapanma isteği arasında geçen an,
O andı hayatı yapan.
Ölümü ve aşkı içiçe kılıp
Bizi kuyuda tutan o an.

Bejan Matur

yorulup taşımaktan hatıraları
topukları toprakla tanışır hükümdarın

A. Ali Ural

Elimden geldiğince görevimi yaptım
Gülümsedim hıçkırıklarımı boğarak
Sonunda kimsenin yorulmadığı denli yoruldum

Aziz Nesin

Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum.
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!..
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum.
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!..

Çisel Onat

Şairlerin flaşları kalpleridir
Dışarıya da parlamalı biraz
Kaldı ki ben içimde gezinmekten yoruldum
Sensin, iyi anlarsın beni

Edip Cansever

Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti

Erdem Bayazıt

Bu nâs ile yorulma
Kalbinden ırağ olma
Nefsinle dahi kalma
Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Yorulmaya değmiyor. Ve mehtapta dışarı çıkmak
bekleyenin yoksa değmiyor.

Cesare Pavese

uzun denizlerde yorulmazdı gözlerimiz
birbirimizin güneşine baktıkça
en yeni yerlerimizi birbirimize borçlandık
çünkü âşıktık, kararlıydık, haklıydık

Murathan Mungan

Çünkü bir ihtimal,
bir daha hiç yalnız kalınmayan bir aşk şekli var.
Ve hepimiz de onu arıyoruz yorulmadan…

Sahir Üzümcü

Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım, boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır.

Aşık Veysel

Burası Anadolu’dur
Zaman yorulur gönül yorulmaz
Ama sen
Sen uzaksın
Sen uzaksın balam, gönül özler
Beklerim, beklerim sabah olmaz.

Bahaettin Karakoç

Rûzigârın önüne düşmeyen âdem yorulur

Lâ-edrî

Yorulmaktır cihân-ı köhneyi ta‘mîre uğraşmak

İzzet Mollâ

Bir güzel uyumak istiyorum, bütün gün çok yoruldum
Ben
Gözlükten, taş hamurdan ve çarşaflardan
Ve biraz hiç çağrılmamaktan yapılmış Yakup
Uyumak istiyorum.

Edip Cansever

O’nu öğer öğerim, yorulmam ve usanmam. Affa sebep umarım;
Şairlikle, devlet memurluğuyla geçen ömrün bütün suçlarını..

İmam Bûsîrî (Kaab bin Zubeyr)

bir nehir gibi akıyorsa büyüttüğümüz düşler
yüzmeye başla, yorulduğunda seni tutmaya geldim

Pelin Onay

Sanki biraz da yorulmuşum kendimden,
sözümden,
bana benden hatıra her şeyden.

Masuma Ahadova

Kaç ölüm tasarlıyorsun çıkmazında
belli, yoruldun kendini denemekten.

Ahmet Oktay

akşamlara doğru yürümenin yoruldu adımları,
buz tuttu hayallere giden
bütün yollar

Fatma Savcı

Anne ben geldim, yoruldum artık
Her yolağzında kendime rastlamaktan
Hep acılı, sarhoş ve sarsak
Şiirler çırpıştıran bi adam

Ahmet Erhan

yoruldum. kendimi kurcalayıp duruyorum. yoruldum. kendimi
sahi ben biraz ölsem. sahi ben biraz ölsem. sahi ben biraz

İsmail Kılıçarslan

Ve Sen Tanrım!
Hâlâ çağırmadınsa İsrafil’i…

İşine karışacak değilim
Ben
Yoruldum sadece
Müsait bir yerde inebilir miyim…

Dilek Kartal

Aşkın bir adı da yorulmamaktır.

Erdem Beyazit

yoruldum seni beklerken vakit geçirdiğim dublörlerinden
sana yazdığım hikayeyi yanlış okuyorlar her seferinde

Murathan Mungan

Bir yanlışlık oldu, ömür de yoruldu
ömrümüz olmaktan. Hevesin huyu değişti,
yıldızları saymak geçmiyor içimden!…

Hüseyin Atabaş

Dinleneceksin artık ebediyen,
Yorgun yüreğim benim. Öldü artık o son hayâl,
Benim ölümsüz sandığım. Öldü o. Hissediyorum,
Yüreğim, içimizde o tatlı hayâllerden,
Arzu da söndü, yalnız umut değil.
Dinlen sonsuza dek. Fazla
Yoruldun. Yok hiçbir şey heyecanlarını
Hak eden senin, hiçbir şey lâyık değil dünyada
Acılarına senin. Acı ve sıkıntı,
Başka bir şey değil yaşam; ve çamur yalnızca dünya.

Giacomo Leopardi

yaşamaktan mı yoruldun itiraf et öyleyse
yorgunluğu duymak bile yaşama sevinci değil mi
bırak adımızı anmasın kimse

Bayram Balcı

İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur

Attila İlhan

şiir de yorar, şiir de yorulur, hiç başlanmamış, yarım kalmış şiirlerden söz etmiyorum, onlara heves yetmemiştir ya da heves o kadardır. Şu tamamlanmış gibi duran, yayımlanmaya hazır, hatta yayımlanmış şiirler de bazen ‘neyse’ yorgunluğunu taşır.

İnsan bazen en çok kendinden yorulur!

Haydar Ergülen

Anne ben çok yoruldum..

Erdem Arslan

Demek hepsi
Burada kalıyor öyle mi?
Boşuna yorulduk desene
Özgür bir yürek olmaktı en güzeli…

Mevlana İdris Zengin

N’olur git biraz
Yoruldu gönlüm

Selma Özeşer

Anlamakla yoruluyorum bazan
İçimde acı bir hüzün var

Annemin yüzünü hatırlıyorum bunaldıkça
Ve Allah’ı.

İlhami Atmaca

Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor
An be an çöküyor, insanın içindeki güç
Işığı sönüyor…
Beyaza dönüyor rengi git gide
Hissizleşiyor…

Çisel Onat

Yoruldum küçücük rolümden
Yoruldum boyaya bulanmış yüzümden
Buhurdanların yükünden yoruldum

Nizar Kabbani

Aşk da yorulur çok bedende gezinmekten

Arife Kalender

ilk o geldi rıhtıma demirlediği umutlarıyla
durdu. artık yaşamaktan yoruldum
diye yanıtladı oğlunu

Tuğrul Asi Balkar

Adam olmaktan yorulsam,
yorulsam ki yoruluyorum
kendimden, senden, kanayan
ve temiz bir biçimde kesilemeyen her şeyden,
her şeyden sökülüp gidemeyen bir iz bırakmaksızın koyu ve kirli.

Antonio Lopez

sen de mi demekten yoruldu sezar

Perihan Baykal

bir zaman yorulursun
hayat yorucu
hayat bıktırıcı tekrarlarda

Selim Temo

intihar eden şairleri hatırla
hatırla bazen yorulur insan kendisi olmaktan

Ümit Aydın

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Sabahattin Ali

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Nazım Hikmet

yorulduğun eski tüfek kalkışından belli

Babür Pınar

Aşk biraz yorulmaktır
Al götür beni o uzak akşamlara

A. Hicri İzgören

Benim o hep fırtınalarla boğuşan ruhum
Yorulmuyor yaşamaktan.

Midyat’lı bir gümüş ustasıdır, süryani
Ve yüzündeki çıban gibi
Yüreğinde yaralar
Taşımaktan.

Yorulmuyor yorulmuyor
Ağır işçi
Kedere ve aşka çalışmaktan

Behçet Aysan

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan
saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda
acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim.
Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın
başından başlayabilirim.

İsmet Özel

senin bir parçan değildim ama beni aldın
yorgundum../..yorulmuştum,
omzunu yasladın

Pelin Onay

yoruldum bir gül olmaktan. Tam solacağım derken,
derin bir iç çekiş değiştiriyor her şeyi.

Mehmet Erte

Yoruldum.
Kimsesi yok kimsenin.

Bejan Matur

Soruldukça yoruldum ben
Yoruldun mu diye sormadığından

Emre Gökçe

Eve dönmek istemiyorum albayım. Ya gelmemişse. Ne dediniz? Yazacak oyunlarımız mı var? Onlarla mı uğraşırız? Nedense bugün içimden gelmiyor. Ben artık biraz çöktüm albayım: Aklıma yeni bir şey gelmiyor. Oyunlar beni de yordu galiba. Tabii Bilge’ye belli etmedim, ama ben herhalde bu oyunlara artık devam edemeyeceğim.

Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay

Ve otel müşterileri, onlar
En inandırıcı ölülerimdir benim
Her biri ölümü her gün yeniden yaşar
Camlara yapıştırılmış yüzler gibi
– Unutmak utanmaktır, siz bilirsiniz –
Hüzünsüz, anlatımsız, soğuk
Akşamüstü rengindedirler ve yorgundurlar.

Esip Cansever

Her akşamdan vücudum bu akşam daha yorgun.
Öyle istiyorum ki bu akşam biraz sükûn,
Bir cami eşiğine yatıversem diyorum
-Rabbim, şuracıkta sen bari gözlerimi yum!

Ziya Osman Saba

Attar’ın öldüğü yaşa geldim
yorgun, öfkeli; içimde belli belirsiz
bir hızla sönen mum: Fitil bitti
bitecek, yağ sürüyorum boşuna:
Belki de yarın olmayacak, diyorum.

Enis Batur

Kimi zaman asarlar kendilerini tütün dumanına
bir akşamın en ince yerinde
yorgun yorgun,

Hasan Ali Toptaş

Belki benim sana böyle sığınan
yapayalnız ve öylesine yorgun
kimliği duvarlarda kalan bir kaçak

Ahmet Telli

Büyük yorgunlukların ardından oturup sigara içerdi
En büyük zevki yalnız kalmaktı

Cesare Pavese

sevişme sonrası içilen sigaralar gibi yorgun ve uykuludur yüreğim

Pelin Onay

Geçti ömrüm iklimden iklime
Yuva yaptım kaç paket cigaranın bacasına
Yorgunum, kahvem çamur gibi
Batmaya da razıyım, artık beni anla
Yeter ki sen beni
Hiç yazamayacağım bir romanın kollarına atma.

Didem Madak

Hepsi ve her şey tuhaf ve yorgun şimdi
Yokluğum seni üzmesin
Gecenin alnına sür atını
Hayat seni korkutmasın
Uçabildiğin kadar uç
Ve şu benim çocuk yüzümü unutma…

Engin Turgut

Yorgunuz, kaybetmişiz, dalgınız, kırgınız, küsmüşüz

Mevlana İdris Zengin

Sen hangi aşkları içinde taşıdın da
Şimdi ölümün
Yorgun tayını gözlüyorsun

Mustafa Özçelik

Dinleneceksin artık ebediyen,
Yorgun yüreğim benim. Öldü artık o son hayâl,
Benim ölümsüz sandığım. Öldü o. Hissediyorum,
Yüreğim, içimizde o tatlı hayâllerden,
Arzu da söndü, yalnız umut değil.
Dinlen sonsuza dek.

Giacomo Leopardi

pencerede oturmuş
yaşlı adam
gözleri yorgun
saçları ak
ağzı kötümser
kimin yolunu bekler
ölümünden başka

Attila İlhan

Yalnız gideceğim oraya
Tanrılara ağlayacağım bu defa
–Tanrılar ağlanmaktan yorgundur oysa–

Bejan Matur

Başımı avuçlarına bırakıyorum
Avuçlarında dinleniyor ruhum, ellerin benim vatanım
Orda soluyor düşler, şiirler…

Else Lasker-Schüler

Bu garip dünyada ben yadırgadım yerimi…
Yıllardan sonra bir gün görüp çektiklerimi,
Tanrım, bir meleğine emredecek: “Yetişir!”
Gözlerimi o saat sessiz kapayacağım.
Beni bekleyedursun artık ılık yatağım,
Bütün yorgunluğumu alacak bir teneşir.
Bir yükü atmış gibi sırtımda bir hafiflik,
Oraya geçmek için aşacağım bir eşik.
Bir lâhza tutacağım bana uzanan eli.
Bir el gözlerimdeki perdeyi sıyıracak.
Onları bulacağım!.. Ve annem şaşıracak:
“Oğlum! Ne kadar da büyümüş ben görmiyeli.”

Ziya Osman Saba

Yorgunluk benim genel halim. Bana, ‘Nasılsın?’ diye soranlara, en sık verdiğim yanıtın ‘Yorgunum,’ demek olduğunu keşfettiğim günden beri, daha bilinçli olarak ‘Yorgunum’. Şu memlekette yaşayıp da yorgun olmamak mümkün mü? Beden yorgunluğu dediğinden ne olacak, iki-üç dinlenmeyle geçer, ama ben aslında vatan yorgunuyum! Ruh yorgunuyum, gönül yorgunuyum, hayat yorgunuyum; öğrenmek, bilmek, anlamak, anlamamış gibi yapmak, düşünmek, hissetmek, tanımak, tanık olmak, katlanmak, anlayış göstermek, görmezden gelmek, üzerinde durmamak, idare etmek, üzülmemiş görünmek, alışmak, alışamamak, sabretmek, katlanmak, beklemek yorgunuyum. Tam da artık bu memlekette hiçbir şey şaşırtamaz beni sanırken, her seferinde yeniden şaşırmak yorgunuyum.

Murathan Mungan

Bu, son savaşımız olacak Olric. Sonu nasıl gelirse gelsin, yorgun ordumuz son savaşını veriyor. Askerler, yorgun ve isteksiz. Zafer ya da yenilgi onlar için aynı anlama geliyor artık. Artık savaşmak istemiyorlar.

Oğuz Atay / Tutunamayanlar

Nasıl tanıyorum bilsen geçtiğin sokakları
Biraz mahmur oluyor bakışları, fersiz, çaresiz
Ölü kelebekler görüyorum sokak köşelerinde
Duvar diplerine bırakılmış acılar
Yorgun ihtiyarlar bir de, gençliğini arayan

Nurullah Genç

Bir cenaze geçirilmişti. Resulullah (salallahu aleyhi ve sellem): “Hem o istirahata kavuştu, hem de ondan istirahata kavuşuldu” buyurdular. Bunun üzerine, yanındakiler: “Ey Allah’ın Resulü, “istirahata kavuşan” ve “ondan istirahata kavuşan” kimdir, bu ne demektir?” diye sordular. Şu açıklamayı yaptı: “Mü’min kul (ölünce) dünyanın yorgunluk ve ağrılarından kurtulur. Tacir (ölünce) ondan da kullar, memleket, ağaçlar ve hayvanlar kurtulur.”

Hz. Muhammed (S.A.V.)

akşam eve yorgun ve yufka
yüreğimi sorgulamış olarak dönmeme rağmen
hava karardığı zaman
kol kanat germiş bir vaziyette durmuyor
sorgulayıcı bir edayla sarıyordu üstümü çatı

İsmet Özel

Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân,
Güller gibi… sonsuz iri güller,
Güller ki kamıştan daha nâlân,
Gün doğdu yazık arkalarında!

Ahmet Haşim

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar.

Yavuz Bülent Bakiler

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş….

Bekir Sıtkı Erdoğan

Gelmiş ve kalmış o yorgunluklar…

İbrahim Tenekeci

Ve kimim ben, düşe kalka dolaşan
yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
Ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah
yolculuğa çağırır?

Birhan Keskin

Eski, yorgun, kırık olsa da kalbiniz,
o şimdi içinizdeki kimsesiz
kalbinizi yanınıza alın şeyhim
gece yalnız geçilmez!”

Haydar Ergülen

Sen ey güzel sesli kuş tutsaksın benim gibi,
Ağlıyorsun, yorgunsun, perişansın bak kolun kanadın yok.

Pervin-i Bamdad

fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını

Nurullah Genç

bütün savaşlardan yorgun çıkacağız ve yenik

Baki Ayhan T.

Kime yenilmeliyim söylemiyor toprak
papatyaların kehanetinden yorgunum
yorgunum yüzüme defnedilen mahşerden
niyedir bilmiyorum ama
geceyarısı şeytan deresine vuran
ayışığına teslim ediyorum seni
ilk defa kendimi yenmekten dönüyorum

Şeref Bilsel

Bakışı, gözlemekten öylesine yorgun ki
parmaklıkları, bir şey tutmaz olmuş artık.
Binlerce parmaklık durur önünde sanki,
dünya yok ötede, yalnız binlerce parmaklık.

Rainer Maria Rilke

yorgunsam da bildiğiniz yorgunluklardan değil,
yine de büsbütün yabancı değilim size
diyeceğim o ki yorgunum,

Suavi Kemal Yazgıç

*nedir kıyı?
dalgaların yorgunluğu için yastık.

Adonis

insanlar yorgun,
hayat tarafından cezalandırılmış,
ya sevgiyle ya da sevgisizlikle
sakatlanmış.

Charles Bukowski

Dün geceydi
Sormadan yanıma aldım seni
Göğsünde soluklandı yorgun bedenim
Korktum haber uçuramadım
Kimseler duymasın dillere dolanmasın.

Seher Keçe Türker

Ve çıktığım her yolculukta
Yorgunluğuma aldırmadan
Düşler kuruyordum.

Bejan Matur

Şimdi kavaklar budanır bizim oralarda
Rahatlar yorgun gövdeleri ağaçların
Dallarda ilkyazı muştulayan o göksel koku
Balkır babamın yüzü gibi
Güneş karşı tepelerde

A. Kadir Paksoy

Soğuk
Ve yorgunum
Gitmeliyim
Ama yorgunum
Susmalıyım artık
-ki dinleyen de kalmadı!-
Çok yorgunum

Ali Lidar

Gidelim kelimelerin anayurduna
Susmayı deneriz belki şiirlerin
koynunda
Yorgun adımlarla geçip gidelim
bizi içlerine almayan şehirlerden
Geçip gidelim sevdiklerimizin
Düşlerinden

Şehmus Ay

başlarını koymak için yorgun dizine
sen hazır tut dizini anne
o mükemmel güne

Nevzat Çelik

İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev ev
İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar
Boyunları bükük
Yorgun asabi kederli kindar
Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor

İlhan Berk

Ah hüznü bırak
Yorgunuz bizi bekleyen başka aşklar için,

William Butler Yeats

Ah, Yaşlılık günleri yorgun, bezgin günler,
Uykusuz geceler geçiyor acılarla:
Ey gençlik günlerimin altın zamanları,
Neden dönüp gelmiyorsunuz yeniden bana!

Robert Burns

Yorgunsan, uzatamam sana elimi.
Ya da açsan, seni besleyemem.
Sanki yaşamamışım bu dünyada, hiç yokmuşum.
Unutmuşum sanki seni.

Bertolt Brecht

Akşamları getirdiğim yorgunluk beni anlatmıyor..

Gonca Özmen

Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin

Edgar Allan Poe

çünkü sevmeyi beceremiyorum artık, dünyevi bir aşkla
çünkü bana dokunma
çünkü yorgunum, bitkinim sonsuzca
çünkü çok acı çektim

Edward Stachura

yamalı bir kum torbasına dönmüşüm
kendimi dövmekten geliyorum
bir iş dönüşü saati
yorgunum, bitkinim
dargınım kendime!

Reha Yünlüel

Yorgun başımı göğsünde emniyette bileyim;
Artık taslarımız ayrı çeşmelerden dolmasın.

Cahit Sıtkı Tarancı

bu kadar saf bir insanın yorgun görünmesi,

Ahmet Güntan

testisi kırık yorgun bir yolcuyum
hiç bir şey avutmuyor artık

Nuri Can

Ilık bir aydınlıkla yıkayıp yorgun ellerini
Görgülü ihtiyarlar bir bir ortalıktan çekilir

Yaşlandıkça insan dünya başkalaşıyor.

Attila İlhan

senin yorgunluklarını
hastanelere makbuz yaptılar
çekingen duruşunu intihara karşı
kullanıyorlar koğuşlarda

İsmet Özel

Zaman bir kum gibi akıyor ayaklarımın altından.
Kalbim bir saat gibi işliyor.
Aşk takatiyle çok yorgunluğa talibim.

Münire Daniş

Sen hangi aşkları içinde taşıdın da
Şimdi ölümün
Yorgun tayını gözlüyorsun

Mustafa Özçelik

Yorgunluğun o çiçekleri sulayan
Koca bir nehir olacak
Baba, acıların sürgün…

Ahmet Erhan

Uyumuş… yorgun… ya da hasta numarası yapar,

T.S.Eliot

Sırata adım atamayacak kadar yorgunum

Cihan Oğuz

şimdi ah… yorgunuz

Yelda Karataş

Yorgunum yaklaşmaktan,
Yorgunum dokunmaktan,
Yorgunum, önce sarılıp, dayanıp,
Sonra yıkılıp dağılmaktan.

Böyle iyi, böyle iyi,
Şimdilik böyle çok iyi!

Cahit Koytak

Yorgun ama hâlâ içinde o yakıp tüketen özlemi
bilinmeyenin.

Cevat Çapan

Çekildi derin bir uykuya
Artık kalmadı yorgunluğu.

Emily Dickinson

Peşinden koşmaktan yorgun düşerim

Necati Cumalı

Bedenim öylesine yorgun babam öylesine ölü

Cahit Zarifoğlu

suya sabuna sapmadan
hınzırca çekiyorum o ipi boğazımdan
gerçek nedir diye sorgulamamalısın artık
mütemadiyen yorgunum

Fulya Codal

Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum..
Biraz kırgın..

Özdemir Asaf

Ayrılık acısıdır damarlarımda kıvranan
Yorgunum, yaralıyım; no’lur, bırakma beni
Şahikasın; şavkınla tutuştu hücrelerim
Esirinim; ey nur-i nigahım, yakma beni

Nurullah Genç

Hayat bir ah çekiştir,
Umut serapa bir ufuk,
Geçmişi yüklersek,
Geleceğin yorgun sırtına,
Hüznümüze kapılarını açarsa mutluluk,
Bakarsın bir ateş rüyasıyla ıslanır sokaklar.

Muhsin İlyas Subaşı

Bir zaman, karanlıkta, bakacağım yüzüne
Ve yorgunluk göz kapaklarımı indirince
Seni kucaklayacak ve çıkıp gideceğim.

N. Vaptsarov

Ağır gözkapaklarım, yorgun gece içinde
Hayalinle apaçık kalsın, dileğin bu mu?

Shakespeare

Annem yok artık. Bu kesin. Gelinecek bir yere gitmedi.
İşte geldim çocuklar demeyecek
Nasılsın yavrum demeyecek
Sobanın yanında oturup uzatmayacak yorgun ayaklarını,

Ataol Behramoğlu

Elleri artık titriyor eski gibi değil
Başını sanki dünyayı taşıyormuşçasına yorgun tutuyor.

Ahmet Erhan

Artık içimi ısıtmıyorsun Aşk
Ey donmuş güneş
Gönlüm ümitsizlik çölü
Yorgunum, aşktan yorgun.

Ey aldatıcı şeytan, şiir
Senin de sevinçli goncan kurudu,

Furuğ Ferruhzad

Gözlerinin mavi limanında
Dağınık kayalara doğru
masum çocuk gibi koşarım
Geri dönerim,
ama kuş gibi yorgun.

Nizar Kabbani

Şimdi çok yorgunum.
Dinlenmek için, kendime çekiliyorum.

V. Kayra

şimdi bir masaldan bir peri
sessizce dinlesin beni,
alsın yorgun başımı
alsın cümlemi
usulca kalbine koysun.
benim cümle taşıyacak halim yok

Birhan Keskin

Sonra birden bire gözlerindeki yılgınlık yerini titrek bir umut ışığına bıraktı.. Bütün gücü ile silkinip, erkeğe yaklaştı :
-Belki de yapabiliriz. Ne dersin?

En az Onun kadar istiyordu erkek de.. Ama, ondan daha çok yol katetmişti.. Daha yorgun, daha bitkindi..”Zor” dedi.. “Çok zor…”

Dilek Kartal

güzelsin, küçük yağmurlar topladın da yüzüne
sana sığındıkça ıslandı yorgun saçlarım

Haydar Ergülenyorgunluk-siirleri

Ben ölürsem öldü demeyin, yoruldu gitti deyin.
Neşet Ertaş