Mevsimin adını değiştirmeye giderken bir leylek
Elimize doğdun sen
O leyleğin gölgesi geçerken üstümüzden
Elimize doğdun misk ve amber yüklü bir şilep
Sanki karaya oturdu birden
Şükür ki biz de gördük o günleri
Sevincin tenimizde yaptığı düğünleri
Meğer iple çekmek de varmış yorgun akşamları
Sen yokken köşe bucak kaçtığımız o dev dalgaları
Önce meleklere gülümser onlarla konuşurdun sadece
Boyardın eski bahçemizi başka renklere
Derken başladı odalara bir bozkır akını
Çünkü büyümekti komşu ülkelerin sana en yakını
Bana düşmez bir harita koymak senin önüne
Ama dar yollara sap derim, derin geçitlere
Bir İthaka’n olsun senin de. Uzak, en uzak olanı seç
Varmak mühim değil ,aslolan yolda olmaktır, muhkemse yürek
Oyalanma Liliput diyarında, aldanma ne derse sineklerin tanrısı
Yalnızca baygınlık verir çünkü cücelerin şarkısı
Kendin olmak için savaş eğer savaşacaksan
Kelebekler seni tamamlar, seninle yürür sarısabır ve taflan
Yenilmek de güzeldir. Yenilmek: Boş bir sandal gibi duymak mehtabı
Böyle böyle geçecek ağzında büyümenin o buruk tadı.
Varsın her şey giderek azalsın, üstümüzde gök altımızda toprak
Sen büyüdükçe çocukluğunu uzatmaya bak.
Atakan Yavuz