Haiku

Seisi (1869–1937)

-Dilenci kovar,
ondan önce oraya
gelen kelebeği.
* * *
Kijo (1870–1938)

-yalnız bir kadın
duruyor pencerede;
durmadan yağmur.
* * *
Suiha (1872–1946)

-Menekşeler—
Güneşin ışıkları
geri alınmış.
* * *
Rogetsu (1873–1928)

-Sertleşir güz yeli–
Yerinden kımıldamaz
ama bulutlar.
* * *
Kawahigashi Hekigotô (1873–1937)

-Kırmızı kamelya,
beyaz kamelya, düşer
çiçekçikleri.
* * *
Takahama Kyoshi (1874–1959)

-Yılan kayboldu
ama gözleri kaldı
üstünde otun.
* * *
Otani Kubutsu (1875–1943)

-Yaprak dökümü–
Bir bebek çoğunlukla
benzer Buda’ya.
* * *
Rokujin (1878-)

-Cırcır böcekleri
öter etrafta- ateş böceği yalnız,
suskun ve köz olmakta.
* * *
Aoki Getto (1879–1949)

-İlkbahar düşü-
Ah..Kaçamak bir şarkı
kalbimden gelen.
* * *
Nagai Kafū (1879–1959)

-Şehrin kırmızı
olduğu yerde öğlen—
Şehvetli kedi.
* * *
Usuda Arō (1879–1951)

-Bülbül ötemez
daha fazla; kar yağar
gün batımında.

-Ah..Gukuk kuşu—
Ne kadar gitmeliyim, birine
rastlayana kadar.

-Bir dal ucunda
asılı batan güneş-
Sonbahar yeli.
* * *
San’in Nakano (1880–1955)

-Giderken ben,
ayak uydurdu bana-
Kuş korkuluğu,
* * *
Otsuji (Seki Osuga) (1881–1920)

-Soğuk geceye
yüksek sesle konuştum—
Tanımadım sesi.
* * *
Ogiwara Seisensui (1880–1976)

-cır cır cırlayan
cırcırlar arasından,
cırlar, cırcırlar.

-Hizada hepsi—
Düzgün sıralarda şehit
kabirleri.

-Akşam mezarda—
Ayak izleri,basılmış
Toprak üstünde.

-Dolunay,
gelir
parlak sonuna.
* * *
Hôsai Ozaki (1885–1926)

Öksürdüğümde bile ben
yalnız

Öksürürken bile ben
yalnızım

Öksürsem dahi
yalnız

Öksürük bile
yalnız

Öksürme bile
hala yapayalnız

Sahilde
başıma döndürünce
kalmamış ayak izleri

Öyle yalnızlık ki,
görmek için açıyorum
beş parmağımı.

Sisin ardında
suyun sesi; oraya
gidiyorum.

Öylesine yalnızım ki,
gölgemi hareket ettiririm;
sadece görmek için
* * *
Iida Dakotsu (1885–1962)

-Dağ tapınağı
kapısında gezer bulutlar—
Bahar, ekinoks.

-Dağdan yankıya
kulak verip dinler o-
Kuş korkuluğu.
* * *
Tomiyasu Fūsei (1885–1979)

-Görünmez olan
şekil alır derin sessizlikte,
yaz gecesinde.

-Havuzu kaplayan
çiçekler arasından,
kurbağanın gözü.
* * *
Chōi (1886–1930)

-Güz rüzgârları—
İşler kemiklerine kadar
kuş korkuluğunun.
* * *
Abe Midorijo (1886–1980)

-Uyanan bahar;
küçük çocuk ya; sinek, ilk
bacaklara tutunur.
* * *
Kishū Nomura (1886–1983)

-Sonbahar tozu;
bir karga, ötmeden
geçiverdi.
* * *
Kujo Takeko (1887–1928)

-Saymam değerleri,
ama bazen bana bile çok küçük
gök ve yeryüzü.
* * *

Çeviri: Turgay Uçeren

“Bu dizeleri bu denli güzel kılan, sonsuzluğa karışmadan önce yakalanabilen anın tekrarlanamazlığıdır.” 

Andrey Tarkovski

Bir yanıt yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.