ellerine şeker yerine şiir tutuşturulmuş bir çocuksun

ki çocukluk diretirken hala çok uzaklarda
burda
avaredir gençliğim

Sıtkı Caney

Babam Kel Hasan Usta’ya

“Babam ve Ustam” çıraklıktan yetişen iki mektup
pulsuz, zarfsız, kâğıtsız
birbirine emanet iki çocuk

Haydar Ergülen

ona hemen: Baba hangimizin oğlusun sen?
Kardeş olurduk hemen ev büyürdü ikimizden
yok olurdu oğulda yer bulamayan babanın suçu,
yağmur çocukluğun çatısından gidince anlaşılır yokluğu
Şimdi bir başına kalan ev gibiyim gibiysem
bir başka yetim olan şiirin suçu yok bunda
ev neyse şiir odur, babadır neyse oğul da!

Haydar Ergülen

Kaçamadım şerrinden şamarından feleğin
Daha tüysüz bir çocukken dilim dağlandı
Yasaklarla korumaya alındı bütün düşlerim

A. Hicri İzgören

ellerine şeker yerine şiir tutuşturulmuş
bir çocuksun. vazgeç sözcüklere kalbini eklemekten.

Murathan Çarboğa

Herkesin kaybettiği aşkı ben de bulamadım
küçük bir oğlan gibi, sanki acının mutluluk
olduğuna inandırmışlar da çocukluğumda
inanacak başka bir şey kalmamış bana

Haydar Ergülen

Neden ölmedik ki ikimiz de
çocukluğum ölüverdiğinde?

Pablo Neruda

İnsan kimi gemileri ne de çabuk unutuyor
Binmiştik sözde,
Bir çocukluk yatıyor
Battığı yerde.

Sağım solum doldu. Zil çaldı. Bu kaçıncı?
Bir telaştı geçti, oturdu hepsi.

Behçet Necatigil

yerli malı haftası’nda şiir okuyan çocuk
anlattı durdu
söylemedim ona yüzünü unuttuğumu
sesin mandalina kokuyor da demedim
dedim ki
kirlenmiş bir yakayla dolaşma ortalıkta

Nuri Demirci

Çekip aldım çocukluğumu
mızıklanmış oyunlardan
Yoksun diye

Ahmet Günbaş

Günleri çocuk sesleriyle bezeyelim
Duruşun yakışmıyor bayram sabahına
Gitme baba

Ahmet Günbaş

Konuşuruz bunları yani çocukluğu
Yani yaşlılığı, yıkım taşlarını, nedense
Bize sıkça uğrayan parsı anne

Ahmet Ada

Sarkıttığım kuyuyu. Görebilir miyim
Ne kaldıysa, ne kaldıysa çocukluktan

Ahmet Ada

getirir akla çocukluktan bilinmez hangi soruları
kar gecesi uyandırır ölüme değgin korkuları
yalnızlık bir samanyoludur genişler düşüncede

Attila İlhan

kar yağarken serçeleri seyrettim
çocuklarım geldi birden aklıma
sabırsızlanıyorlar büyümek için
gelmeyin,burası derin!

İbrahim Tenekeci

hatıra değil içine düşen kar tanesi,
düş değil peşinde gördüğün kâbus
soluk soluğa çıkıyor yüzünün yeraltından
çocukluktan mahsur kalmış her ben

Yücel Kayıran

sen, güzel çocuk, göçüp gidiyorsun;
belki de solgun bulut karşılayacak seni
şuracıkta yalnızlıklarında
akşamın ve dağılıverecek senin gibi narin.

Giosue Carducci

yaprakları anlıyorum, yere yaklaşan
gökyüzünün dilini çözdüm
geçtiğim yerdeydi cennet, şimdi
buz tutmuş bir cehennemi yürüyorum
güller vazgeçti, çocuklar bekliyor

Nuri Demirci

orda bir iğde ağacı kanar
silah susmaz, tanklar ezer, unutulur odyurdu
söğütgülü döker yaprağını, dünya susar
ağlar çocukluğum, yıkılır taht, susar sureler

Tuğrul Keskin

seni sevdiğimden söz ediyorum herkese
kırlangıçlar gidiyor bir ırmak devrilip gidiyor
o çocuk yüzlerce fotoğraftan çıkıp gidiyor
sessizce bakıyorum, orada bir begonya soluyor

Tuğrul Keskin

Kalbim çocuklaşır ansızın
Ve haykırır.

Else Lasker-Schüler

Ruhum, karanlıkta kaybolan çocuk
Gibi başucunda ağlamaktadır.

Cevdet Kudret Solok

En doğrusunu
yürek söyler
babalar gidince
kendi gölgesini görür çocuklar

Neşe Yaşın

Aradım büyülü günlerini çocukluğun
Otlar ve olgun başakta

Ahmet Ada

Gitsem gelmesem çocukluğuma Kevser
Siyah beyaz bir kare çiçekleri sulayan annem
Azar azar silinecek bir görüntü

Ahmet Ada

Anam yeşil hırkalar görürdü düşünde
Daha ilk güzelliğinde
Alnını iki dağın arasına germiş
Bir devin göğsüne benzer
Göğsünden dualar geçermiş

Cahit Zarifoğlu

çocuklar baştan sona kadınlara düğmeli

Cahit Zarifoğlu

ve kalbinde allah yazan çocuk
kızlar hızlanan gelinler
erkeklerde insan uğultuları
çocuklar ki mutlaka kutupta bırakılan
ve dönülen bayrak

Cahit Zarifoğlu

yüzümü sürdüğüm
her kapı gibi
kapandım
beni büyük bir cezbeyle
yakan
aşkın ayakucuna.
oysa sırrımı verdim
kırıldığım veçocuk kaldığım
aşklara.

Metin Kaygalak

denizi yağmurdan korumaya çalışan
çocukluğunu seviyorum.

Şükrü Erbaş

Ah bu nisan yağmurları
Hüznünü kaybetmiş çocuklar gibi şaşkın
Yağıp bitiyor

Edip Cansever

İçine ağlayan içli bir çocuk gibi incecik bir yağmurla
indi akşam.

Oya Uysal

Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.

İsmet Özel

Bir ömürde kaç sokak izi kalır geriye
Saçlarımın ıslaklığından anlıyorum
Orda bir çocukluğun yağmuruna varılır

A. Hicri İzgören

Yağmurda koşan bir çocuk olsam
Vedalaşır gibi bildikleriyle.

İbrahim Tenekeci

Ve çocukluğumun oralardan
Bir gökkuşağı mesela
Sığdırabilir miyim diye…

Cahit Koytak

Ne güzel ıslanıyor ilkyaz
Ne güzel, ne güzel, ne güzel
Denize zorla sokulmuş
Ağlamaklı bir çocuk gibi.

Edip Cansever

işte hep böyle kocaman bir çocuk olarak kalacağız
kitabaralarında çiçek kurutarak
şiirler de kuruyacak. hayatımız gibi
ve şiir kurularını yakmak isterken
yağmur sonrasının hüznünde küllenecek aşkımız

Bayram Balcı

– gülümseme gözlü küçük çocuk
pişmanlığı yüklenip uzaklaştığın gemi
yağmurlara nokta koyan hangi limanda demirli?-

Neriman Calap

Çocuklar zaten hiç çocuk olmuyorlar
Çocukluk kalkmış dünyadan gibi

Erdem Beyazit

Ölüm bir melek elinde gelir
Ve öper usulca çocuk yüzleri.
Belki bir gün kurtuluruz

Erdem Beyazit

Oğullar ölür
Bir kafes olur ölüm
Ana kalbi bir kuştur
Azad kabul etmez

Erdem Beyazit

dolapderelerde çocuklar, ayağının su aldığı yerden büyür
sen, çocuklar çiçektir diyordun di mi
çocuklar çiçek/ he ya !

Dilek Kartal

Çocuk olsam yeniden..
Bir tek düştüğüm için acısa içim,
Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece…

Cemal Süreya

Bulduğu her parayla bakkala koşan
bir çocuk olarak karşındayım, benim
aldığım en büyük hazzı
seninle paylaşabilirim

Müşir Fuat

Sen aradığın yaşamı bulamayacaksın!

Artık bana çocuk sevinci verilsin!

Gılgamış Destanı

Bir yanıt yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.