Kategori: Türk Şiiri

Kadınlara Dair

Dipsiz kuyuya düşen çığlık büyütür umarsızlığı Her evde bir yalnızlık Saçını hayata süpürge eden kadın siler kitabından rengarengi büyür sinesinde yangın Bu yüzden akşam gelen erk tanımsız taşıdığı kara kimliği arka odaların yargısız infazına terk ederek düşlere kaçar erken saldırgan boşaltır içini yatağa iç depremde sarsılır güven İnsanı insana bağlayan zincir bin yıllık esarete kefil …

Devamını oku

Kara Sevda

Zemheri vaktidir dışarıda ayaz var çok üşümüş olmalısın yüzün kar yorulduğun eski tüfek kalkışından belli Sevişmenin tam ortasında yıkılmış sırça köşk kırık camlar sana kalmış bakışından belli Umarsız halkın beklediği Mesih kuruntudur Sen bir elma ağacısın bereketli gölgene çocuk sevinci getirir bahar yeli meyve zamanı ertelenmez gelir aşk inadına beklersin hep tek başına vakur Neden …

Devamını oku

Aşk Fesleğen Kokar

Başımı döndürünce denizden yana soluğu yanağıma değer usulca Çözülür bağrımdaki kar yüreğim alabildiğine ferahlar Yakasında oyalı mendil sessizce dolaşır imge sokağında aşk fesleğen kokar eser açık denizde efil efil yelkenine rüzgar olur ayrılık söner hayat dudağında Eski bir anın ucunu yakar yalnızlık şiire sığınır bir avuç su Bir şarkıyı başından sonuna kadar bilmediği için ağaç …

Devamını oku

Yağmurda

Yağmurda parkta oturulmuyor,İstasyon çok hüzünlü;Acaba nasıl geçirmeliyim,Bu koskoca günü? Kitaplar koltuğumda ıslandı,Sigaram söndü sudan,Belki methiyeler yazdığım için,Çok iyilik gördük bulutlardan. Dudaklarımda dostlardan şiirler,Şimdi haykırarak da okusam kimse duymaz;Şehir acınacak halde,Boşalmış bütün caddeler. Hayatımı sürükleyen ayaklarım,Suları kabul ederek neredeyse;ağaçlar benimle alay etmeye başladı,Sokakta kalmadı kimse… Şükran Kurdakul

Kuş Bakışı

O göçebe kuşları da merak ederdin sen,yılın hangi ayında geldiklerini,gelirken hangi enlemlerden geçtiklerini,yuvalarını nerelerde yaptıklarını…Turuncu, altın sarısı, siyah tüylü o kuşlar.Onları anlatırdım sana kış geceleri,aştıkları lacivert denizleri,adlarını uydurduğum kimsesiz adaları.Arslanlar kükretirdim geride kalan ormanlarda,filler dolaştırır, timsahlar dövüştürürdümçamurlu ırmaklarda.Derken kızıl kiremitler görünürdü bir kıyıköyünün dağınık damlarında.Ve bahar yağmurları yağdıran bulutlarınarasından süzülür bir gölün kıyısına konarlardı kuşlar.Dönüşlerini …

Devamını oku

Acındırma Şiiri

Sağda, solda izlerin var.Zor oluyor bazen uyanmak.‘Zaman en iyi ilaç’ derdi babam.Toparlanmaya çalışıyorum.Kendime yeni uğraşlar buldum;şiir,resim,tiyatro,sinema.Seni yazıp,seni boyuyorum.Seni oynayıp,seninle uyuyorum. Erhan Güleryüz

İkilem

kararsız bir yaz ikindisi sanıyordum seniapansız bastıran ani yağmurların getirdiğitoprak kokulubir yanı uzak tatil akşamlarıbir yanı pazartesi telaşları çıplak tenindayanılmaz bir fesleğen çiçeğideğmeye görbir yanın ısırgan otubir yanın esrik tanrılar içeceğiya ellerin işlenmemiş bir cinayetinkim bilir kaçıncı faili meçhulleri çıkılmamış bir okyanus serüvenisanıyordum düşlerinifarkına varıp anlamadığımbir yanın boğulma korkusubir yanın dünden belliyaşama yazı tura atar …

Devamını oku

Bıktım Böyle

Üç yıl sonra mıydı bilmiyorumama ekimin onbeşiydi biliyorumekimin onbeşiydi ama ekimin onbeşinde ne oldu bilmiyorumherkesin sular gibi dağıldığı ama herkesinbir sur önünde miydik bir yolda mısemtini bilmediğim bir karakolda mısonra topluca bir bahçede durduk bıktım böyle sayrılıklardanateşim çıksa neyse ne neyi bıraksam aklımdan bir suya karışıyorbir büyük savaşda Kıbrıs kıyılarındavurulan ve ölen bir askerinçelik miğferi …

Devamını oku

Yoldaki Yalnız Kadın

Bir sakıncadır, bir tehlikedir bu hâlâ erkeklerin olan bu dünyada yürümek yalnız başına. Her dönemeçte bekler seni pususu saçma rastlantıların. Sokaklar yaralar seni meraklı bakışlarla. Yoldaki yalnız kadın. Tek savunman senin savunmasız olman. Düşünmedin erkeği dayanılacak bir destek gibi, yaslanılacak bir ağaç gövdesi, sığınılacak bir duvar gibi düşünmedin erkeği. Düşünmedin erkeği bir köprü, bir tramplen …

Devamını oku

Saim Bey’in Gazeli (II)

Sevda, çıkmaz yolu izlemektir, Kavuşmaktan çok, özlemektir. Kapanmasın diye hasret yarası, Pir Sultan misali tuzlamaktır Gönüllü avutucuların şerrinden, Derdini herkesten gizlemektir (medet heeeey) Yapyalnız akşamlar bastırıyorken Kıvrılan yolları gözlemektir. Derdini kendine saklamaktır ey Saim! Sanma ki inlemek, sızlamaktır. Hüsrev Hatemi