yine bütün güzelliğini kuşanıp gelmişsingözlerinde şafaklar söküyorumutlar doluşmuş kirpiğinin ucunabu kör karanlıklar içinde gözlerin gibisin hangi mevsimden topladın yüzündeki parıltıyıo uzun uzadıya emilesi dudaklarhangi yemişin kırmızısıbu zemheriler ortasında güzelimafrika sıcağında mı getirdin gülüşünü yine bütün güzelliğini kuşanıp gelmişsingamzelerinde baharlar çizgileniyorbir söğüt dalı saçının her telifirari özlemlerimin tutuklusu gibisin bilmem bu kaçıncı âşık oluşum sanabu kaçıncı …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Unutamam ki Seni
Birden bire şimşek gibi çarptın beni,Hiç aklımda yokken, hatırlattın kendini,Keşke hiç aramasaydın beni,Düştün aklıma unutamam ki seni…. Yine eskisi gibi olalım diyorsun, ağlıyorsun,Bir daha olmaz sende biliyorsun,İnan beni çok üzüyorsun,Düştün aklıma unutamam ki seni… Seni seviyorum diyorsun,Benim seni sevdiğimi nerden biliyorsun,Bana çok acı çektiriyorsun,Düştün aklıma unutamam ki seni… Senden kopmak çok zor geldi bana,Sarılmak istiyorum …
Şub 23
Faydalı Bilgiler
hayata bir çentik atmak istiyordumzamana senden iz bırakmaksözcüklere gerek vardı, ağlıyordunoysa küçük beyaz bir yalan yeterdi kendimizi şaşırtmayı sevdikhatırlamanın verdiği hazzıaramızdaki o değersiz boşluğukırılıp dökülmeleri, paramparçalığı sıradan öğütlerdeki felaket haberleri,unutulmuş çocukluğumun o uzun ırmaklarıbir bakış, anlamsız bir gülüş; suç ortaklarımızgölgelerin renginde birbirini bulan bedenlerimiz öncesi ve sonrası olmayanların denizindeyalnız kadınların aldığı şehir kokusuanlamı kalmayan yeminlerlehepimiz …
Şub 23
Özleme Mekan
IEski bir kilise avlusu nasıldır bilirsinBilirsin çinisi çalınmış kırık bir pusulada geçer zaman Nasıldır bilirsin böyle bir avluda soluklanmakSeni görmediğim günlerin küflü ekmeğini bilirsin, bekliyorum Su alan bir kalyonla, bilirsin bir kara parçasıdır yüzünBir ormandır bir koydur bir buluşma yeridir Ve yoktur onu da bilirsin. Eski bir avlu nasıldır bilirsinBir yaşanmış bizimdir ve gözlerim vaha …
Şub 23
Beni mi Seviyorsun?
Kadın adamı çok seviyordu…Yemyeşil ovalarını verdi adamaYaşam fışkıran.Beni seviyor musun?Evet, dedi adam…Güneşini, ayını verdi kadınYıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına…Beni seviyor musun?Tabii, dedi adam…Kadın çağladıGürül gürül akan pınarını verdi adama.Beni seviyor musun?Elbette, dedi adam…Kadın bağlandıYaşam ipini adama verdi.Bir oldular tek oldular adamla.Beni seviyor musun?Biliyorsun, dedi adam…Kadın dağlarını verdi adamaTırmandılar doruklara.Beni seviyor musun?Aşağılara baktı adam zirvedenBaşkalarını …
Şub 23
Dostluk Üzerine
Dostum varsa düşmanım yok sayılırçünkü dostluk unutturur düşmanların varlığını insanabir dost kaç düşmana bedeldir bilmiyorum yabildiğim, dostluğun azı yeter, düşmanlığın çoğuna. Hem az olmalı dost dediğin deçok olursa neden bilmem korkarım:ya dostlarım birbirine düşman olursa!Bilmemeli öyleyse dostlar da birbirinibilmek şüphe uyandırır bazendostluk konusunda, o zamandostluk da kalmaz çünkü dostlarımdostun da, düşmanın da öyle yahamuru aynı …
Şub 23
Uzun Yolları da Göze Alabilen Bir Dostluk
Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz? Akşamüstünün bir saatinde, yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz, omzumuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayabileceğimiz bir omzun, belimizi kavrayan bir elin, uzun yollara dayanıklı aşkların sahibi karşımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu, değerini biliyor, biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz? Yoksa hayatı sonsuz, fırsatları sayısız sanıp …
Şub 23
Yorgun
Ne zaman dağılsa sesimŞakağıma dayardın gözlerini Oysa adınla başlamak istedim bu akşamaİstedim ki bir ayrılıkta bitmesin burukGünlerdir bir tek dize düşüremedimBu kaçıncı sürgünüm bütün renklerimi götürdün Kanayan bir öyküdür içimizdeki bozgunHergün yeni bir hüznü takıp kolunaBütün saatleri acıya kuruyor sankiŞarkıların hüzzam makamındayızKanıyoruz göçebe yollarda yılkı atlarBir acı kahve hatrını unuttukHer köşe başında bir maskara Tuzun …
Şub 23
İmge
‘Aşk bıçak gibidir, dedi, alışılmışbiçim verir insana yosunlu büyülerleBazen etinde dağlanır insanın sözsarsılmış, saralı gövde gibialtın külçe nasıl durursa asitteöyle iner eski zaman türküsüneİşte göksel giz, çözülemeyensürükler bizi peşinden saf gücüyle’ Ses, taş ve suyun soluğuydu, ıssızkoyları dolaştı durdu, fışkırıp gövdemdeakkor bir nü gösterdi duvara asılıbir gül… kokusu tünellerden tünellerle gelenyazla baygın ırmaklardan göllerden‘Aşkın iki …